Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
“Başarılı bir yöneticinin iyi bir dinleyici olması lazımdır. Bir idarecinin aynı zamanda bir girişimci olması lazımdır. Analitik düşünen idarecilere ihtiyaç vardır. Mülki idare amirleri daha net konuşurlar. Kaymakamlar görevlere belli birikim ve alt yapıyla geliyorlar. Kendinizi halktan ayrı bir yerde görürseniz sorunları çözemezsiniz.” diye söyleyen; çalışkan, devlet-vatandaş işbirliğini en seviyeye getirmeye çalışan ve devlet adamı duruşu ile de yöre halkının takdirini kazanan Şenpazar Kaymakamı Ali Sakar, “Şenpazar ve başarılı bir mülki idare amiri nasıl olmalıdır?” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Şenpazar ilçesinin % 70 ormanlık alanlarla kaplıdır. Bunun dışında % 30’luk alan ise yerleşim ve tarım alanıdır. İlçemizde istihdama çok fazla yatırım alan yerlerimiz yoktur. Buna ilçemizin coğrafi şartları uygun değildir. Bu nedenle Şenpazar tarihinde çok göç vermiş bir ilçedir. İstanbul’da Şenpazar nüfusuna kayıtlı 27.000 Şenpazar’lı vardır. Ama Şenpazar cennet gibi bir yerdir. Şenpazar bir taraftan yeşil, diğer taraftan 20 km. ilerde denizle buluşan ve Türkiye’de en geniş ağızlı mağarasının bulunduğu, piknik yapmaya uygunu Kızılcasu piknik alanının bulunduğu ve sevimli bir şelalenin bulunduğu bir yerdir.
Şenpazar tipik bir Karadeniz ilçesidir
Şenpazar tipik bir Karadeniz ilçesidir. Son zamanlarda ilçemizde kaymakamlığımız tarafından ve İstanbul’da bulunan bir iş adamımızın katkılarıyla yapılacak bir yatırımla istihdama yönelik ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Bu tür işletmelerin ilçemizde açılmasıyla birlikte ilçemizden göç bir nebzede olsa duracaktır. İlçemiz doğal güzelliklerinin yanında inşallah ilçemizde yaşayan insanlarımıza ekonomik anlamda katkı sağlayan bir ilçe konumuna gelir. Bu konuda ilçemiz önümüzdeki günlerde daha iyi olacak diye düşünüyorum. İlçemizde bulunan Dağlı Kuylucu Mağarası 1991 yılı ortalarında Atlas dergisi tarafından keşfedildi. Bu mağaranın turizme kazandırılmasına yönelik olarak önümüzdeki günlerde ciddi olarak öncelikle mağaranın ulaşım sorunu giderilecektir.
Dağlık Kuyluca Mağarasının bilinen derinliği 290 metredir
Dağlı Kuylucu Mağarasına ulaşım olmadığı için mağaraya giden insanlarımızın kaza geçirme ihtimalleri de vardır. Dağlık Kuyluca Mağarasının bilinen derinliği 290 metredir. Bu mağarada profesyonel anlamda 140-150 metre derinliğe inebileni duyduk.Bu mağarada görsel anlamda müthiş bir zenginlik var.Bilinmeyen mesafe olarak toplam 600 metredir.Mağaranın sonunda bir dere biçiminde bir suyun olduğu söyleniyor. Bu mağaraya inmek için gidenler kayalık yerlerden aşağıya ineceklerdir. Bu mağaranın yolu yapılırsa insanlar rahat gelip-giderler. Turizm için alt yapı şarttır. Alt yapı olmadan burayı turizme açarsak çok sağlıklı olmaz. Önümüzdeki bir projeyle yapabilirsek, buranın eko turizme büyük bir katkısı olacağına inanıyorum. Şenpazarlı işadamlarımızla devamlı diyaloglarımız devam etmektedir. Şenpazar ve Azdavay ilçemizin bazı köylerini içine alan yaban hayatını koruma sahası bu itibariyle toplantılar yapılmak suretiyle çalışmalar başlatılmıştır.
KTÜ,Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Şenpazar ve Azdavay ilçe kaymakamlıklarının katılımıyla ve halkın bu turizm bölgesinde katılımıyla birlikte bir değerlendirme toplantısı oldu. Bu toplantıda alınan kararlar bilgilendirmek amacıyla vatandaşlara iletildi. Yaban Hayatını Koruma Sahası içinde yaban hayatını koruyacak aynı zamanda hayvan popülâsyonunun gelişini ve devamını sağlayacak önlemler alınıyor. Hayvan sayısında popülasyonun üstünde bir artış var. Bu artış da avlanmaya izin verilerek ciddi anlamda ilçeye ve o köylerde yaşayan insanlara her av yapılmış hayvan başına bir ödeme yapılarak, burası bir cazibe merkezi haline geliyor. Yaban Hayatını Koruma Sahası ciddi anlamda bir gelir kaynağıdır. Bu sahanın içinde 4 köyümüz vardır. Yaban Hayatı Koruma Sahası içinde ; kızıl geyiklerin üreme merkezi, vaşaklar, kartal, ayı, yaban domuzu,yaban keçisi, karaca vardır. Yaban Hayatını Koruma Sahası 11.216 metrekarelik bir alana sahiptir.Bu koruma sahası Şenpazar ve Azdavay ilçelerini kapsıyor. Yaban Hayatını Koruma Bölgesi ülkemizde 80 bölge olarak tespit edilmiştir.
Hedef türün Kızıl Geyik olduğu toplam 20 sahadan birisidir
Kastamonu, Azdavay, Kartdağ Yaban Hayatı Geliştirme Sahasının Yönetim ve Geliştirme Planı için Hızlı Alan Değerlendirilmesi, Çevre ve Orman Bakanlığı- Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Karadeniz Teknik Üniversitesi-Orman Fakültesi-Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi bölümü tarafından ortaklaşa hazırlanmaktadır. Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, av ve yaban hayvanlarının ve yaban hayatının korunduğu, geliştirildiği, av hayvanlarının yerleştirildiği, yaşama ortamını iyileştirici tedbirlerin alındığı ve gerektiğinde özel avlanma planı çerçevesinde avlanmanın yapılabildiği sahalardır. Kartdağ Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Bakanlar Kurulunun, 07.09.2005 tarih ve 2005/9453 sayılı kararı ile tescil edilmiştir. Ülkemizde öncelikle Kızıl Geyiğin korunması için çalışılan yani hedef türün Kızıl Geyik olduğu toplam 20 sahadan birisidir.
Eko turizmde tanıtım çok büyük bir etkendir
Yaban Hayatını Koruma ve Geliştirme Sahası Kastamonu’nun güneyinde olmak üzere toplam iki yerde vardır. Bölgemizde; Kızıl Geyik, Altın Kartal, Vaşak çeşidi çok fazladır. Kedigillerden olan Vaşak gündüz görülmeyen, gece avlanmayı seven bir hayvandır. Avcılar vurdukları hayvan başına aldıkları bedeli Çevre ve Orman Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile işbirliği halinde devlete yatırıyorlar. Devlet de bu parayı ilgili o köye gönderiyor. KTÜ-Orman Fakültesi-Yaban Ekolojisi Bölümü ile birlikte yapılan çalışmalardır. Buranın adı Şenpazar ve Azdavay Kart Dağları Yaban Hayatını Geliştirme Sahasıdır. Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı ile burada bir toplantı yaptık. Bu toplantıda prensip kararlar alındı. Bu kararların eko turizmine büyük katkısı olacaktır. Eko turizmde tanıtım çok büyük bir etkendir. Bu çalışma bölgede hayvan çeşitliliğini gösteren bir çalışmadır. Burada bitki örtüsünün ne kadar önemli olduğunun göstergesidir.
Başarılı bir yöneticinin iyi bir dinleyici olması lazımdır
Başarılı bir yöneticinin ilk kuralı iyi bir dinleyici olması lazımdır. Florayı bilmesi gerekir. Vatandaşların sorunları karşısında analitik düşünerek sorunları çözebilme babında çok ince bir zekaya sahip olmak lazım. Kesinlikle halkla iç içe, halktan kopuk olmaması lazımdır. Mülki idare amiri, idarecide olsa bizler halkın içinden gelen insanlarız. İçinden geldiğimiz toplumdan kopmak, kendi organlarımızı kesmekle eş değerdir. O vesileyle halkla bütünlük içinde yaşayarak, onların sorunlarını yerinde görmek lazımdır.
Bir idarecinin aynı zamanda bir girişimci olması lazımdır
Halka iç içe olmak mülki idare amirinin doğasında vardır. Farklı mesleklerde bulunan insanlardan anlamlı ve çok farklı bir iş yapmak vardır. Vatandaşların sorunları ve dertleriyle ilgilenen bir meslek düşünün. Bunu yapan insanın halktan kopuk olması düşünülemez. Son zamanlarda dünya gündeminde ekonomi ne kadar önemliyse, idarecilik de o kadar önemlidir. Bir idarecinin aynı zamanda bir girişimci olması lazımdır. Planlayan, koordinasyonu kuran, yasaları bir araya getiren, fikir anlamında müteşebbis olandır. Halk günümüzde ilçede birinci derecede kanaat önderi olarak kaymakamı, belediye başkanını görmektedir. Bu anlamda kaymakamların ve yerel idarecilerin müteşebbis ruhlu olması gerekir diye düşünüyorum. Vatandaşın sorunlarını çözmek, vatandaşın mutluluğunu bulmaya yöneliktir. Vatandaş sorunlarını kaymakama aktarıyor.
Analitik düşünen idarecilere ihtiyaç vardır
Kaymakam burada zekasıyla ince düşünmeli derken, anında çözüm bulmaya yönelik olarak burada teşebbüs ve müteşebbis yapı önemlidir. Yolla ilgili vatandaşın bir problemi varsa, sonuç itibariyle bu sadece vatandaşın değil, devletinde problemidir. Vatandaşın sorunu genel itibariyle, devletin o sorunlara çözüm bulabilmek için ulaştığı sorunlar olduğu için bu sorunları kısa vade çözümleyebilecek analitik düşünen idarecilere bu anlamda ihtiyaç vardır diye düşünüyorum. Eskiden gelen 40-50 yıldır çözülemeyen sorunlar vardır. Bu nedenle analitik düşünen idarecilere ihtiyaç vardır diye düşüyorum. Çünkü neden sorunlar 40-50 sürsün. Çözünülmeli derken hemen anında değil, çok kısa bir süre içerisinde çözebilmektir.
Mülki idare amirlerinin diğer bürokratlara göre sorunu kısa sürede çözebilme farkları vardır.Mülki idare amirleri daha net konuşurlar.Çünkü konuşurken karşı taraftan hiç beklentileri yoktur. Bir idarecinin, bir bürokratın o anlamda vermiş olduğu % 60 lık bir söz zaten % 100 gibidir. İçişleri Bakanlığı bir kaymakamın nasıl yetiştirilmesi konusunda artık müthiş bir deneyime sahip oldu. Üç yıllık bir stajdan sonra bir ilçeye ilk defa kaymakamı gönderiyor.
Kaymakamlar görevlere belli birikim ve alt yapıyla geliyorlar
Vatandaşın kaymakamlara güven duyması kaymakamların aldığı eğitimden kaynaklanıyor. Kaymakamlar görevlere belli birikim ve alt yapıyla geliyorlar. Vatandaşların kaymakama, kaymakamların da vatandaşa itibarı bu yüzden olsa gerek diye düşünoyorum. Osmanlıdan itibaren kaymakamlık makamı var. Kaymakamlar genellikle ciddi eğitimle gelen, belli bir misyonu olan insanlar oldular. Halktan kopuk yaşarsanız bir parçanız eksik olur. Çünkü kaymakam olarak sizin anneniz, babanız, kardeşinizde bu halkın içinden geliyor.
Kendinizi halktan ayrı bir yerde görürseniz sorunları çözemezsiniz
Halktan kopuk yaşayamazsınız. Kopuk yaşarsanız sadece belli bir şeyleri görürsünüz. Diğer şeyleri göremezsiniz. Böylece zamanı doldurup gidersiniz. Bu konuda ülkemizde güzel gelişmeler var. Değişim bu noktada önemlidir. Halkın sorunlarını çözebilmek için halk olmak lazımdır. Kendinizi halktan ayrı bir yerde görürseniz sorunları çözemezsiniz. Bu neden geçmişten bu tarafa kaymakamlara idrak edilen misyonun geleceğe kadar devam etmesi için hep halkla beraber olmak gerekir.”