Cuma, Aralık 5, 2025
tr
Ana Sayfa GENEL Vefa nerelerdesin?

Vefa nerelerdesin?

  Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var deriz öteden beri. Kabaca ortalama insan ömrünü hesaba kattığımızda neredeyse bir ömürlük sadakatten bahsediyoruz. Gönül dost ister, kahve bahane bu da ayrı bir ifade. Esasında tüm bu izafi kavramların temelinde yatan; sevgiye, samimiyete, dosta, muhabbete olan sadakat olgusudur esasında. Sadakat vefadır net bir ifadeyle. Her, insanın taşıması gereken önemli bir vasıf. Sıdk kavramını hepimiz biliriz. Sadık kişi anlamında. Bu sıfat ayrıca enbiya-ı nizamın da hususi vasıflarındandır. İnsani bir zenginliktir.

  Vefa şu yaşadığımız zaman diliminde ne kadar arattırıyor kendini. Özlemini çekiyoruz her geçen gün biraz daha fazla. Ne gariptir ki herkes vefasızlıktan yakınır. Düşünmeyiz kendimiz ne kadar vefalıyız diye. Yaratılış gayemizin temeli, insanoğlu olarak yaratılmadan evvel takdir edildiğine göre ve bu takdirin sonucu olarak dünya âlemine gönderildiğimize göre vefayı nasıl bilmeyiz. Yaratıcının bizleri yaratmasında ki maksadı kendisine itaatte bulunmak, ibadette sebat etmek ve daima şükür halinde olmamız gerçeğidir. Ki; bu eksende dünyanın bir imtihan mekânı olduğunun bilinciyle asıl yaradılış gayemizin bizi yaratan kudrete vefamızı göstermek olduğunu inkâr edemeyiz.

  Öyleyse ilk vefa kul olarak Halik’ımıza olmalıdır. Ardından, bizi bu enteresan âlemde kutlu rehberliğiyle Yaradana vefa çizgisinde yaşamaya yönlendiren Yüce Peygamberimize (s.a.v) vefalı olmak zorundayız. O’nu her an taptaze bir sevgiyle severek, rehberliğine sadık kalarak… Sonra bu mukaddes yolu aydınlatan, her biri birer fazilet ışığı olan İslam büyüklerimize muhabbet besleyerek vefamızı göstermek gerekiyor. Hepsi vefa da en önemli muhataplarımız çünkü. En önemlisi vefa imandandır, bunu asla unutmamamız lazım. Gönlünü vefa sadakatine teslim eden bir insanın varacağı son menzil Cenab-ı Hakk’ın vuslat deryasıdır. O’nun rızası vefalı olanla beraberdir.

  Anneler, babalar.. vefalı olmak zorunda olduğumuz en önemli varlıklarımız. Ne yapsak da karşılığını ödememiz mümkün değil, bizlere verdikleri sayısız değerlerin. Bu apayrı bir nokta elbette. Toplumsal varlıklar olarak yaşadığımız kainat içerisinde vefa borcumuz olmayacak Hiçbir kimse yoktur aslında. Ailemiz, arkadaşlarımız, dostlarımız, öğretmenlerimiz..Kısacası hayatı bölüştüğümüz herkes.

  Vefa esas itibariyle, sadık kalmak, sevgide devamlı olmak, verilen sözde durmak, sevdiğimizi her koşulda aynı duyguyla sevmek, hakkını gözetmek, hatırını sormak, sevdiklerini sevmektir. Sevgi, sevgilinin herşeyini, ona yakından uzaktan ilgili olan her şeyi sevgili kılmaz mı? Vefalı olmak bir taraftan sadakat gereken kişilere karşı his ve tavrımızı devam ettirmek, diğer taraftan da sorumluluğumuzun şuurunda olmak ve bunun gereklerini yerine getirmektir. Yani anlaşılacağı üzere, vefa; ahlak güzelliğidir, erdemdir, fazilettir, doğruluk ve dürüstlüktür.

  Mehmet Akif bir sözünde vefanın ehemmiyetini şöyle ifade ediyor; ” Bir söz, ya ölüm ya da ona yakın bir felaketle yerine getirilmezse mazur görülebilir.” Hani bildiğimiz bir söz vardır ya; “söz namustur” diye. Eğer vefa sözünde durmaksa bir anlamıyla insanın titizlikle uyması gereken bir davranışı olmalıdır öyleyse bu. Çünkü rahmet, inayet, şevkat ve bereket vefalı olana gelir. Bir fincan kahvede kırk yıl hatır aramak birbirimizde bulmak istediğimiz bu vefa duygusunun yalın bir ifadesidir zaten. …Vefa; sadakat, vefa; sevgidir..Vefa; imanın ta kendisidir!..

  Bu kadar önemli olan vefa hayatımızda ne kadar var peki. Ne kadar şiar edinmişiz bunu günlük yaşantımızda. Kendimizi sorgulayalım bence. Devleti idare etmeye talip olanların bu görevi ele aldıklarında verdikleri sözlerin ne kadar arkasında durduğunu bir düşünelim. En alt kademedeki idarecilerden, en üst düzeydeki yöneticilere kadar bir yoklayalım. Halk gözüyle bir muhasebeye çekelim mesela. Bu noktada şu gözümüze çarpacak muhtemelen. Çoğu siyasetçi göreve gelene kadar el öper, dil döker. İstediği yere geldiğinde ise kapı duvar oluverir makamları.

  Kutsal olan o canım hizmet anlayışı edebi bir sözcükten başka bir şey ifade edemez oluverir. Halk ile makamlar arasındaki mesafeler büyür de büyür böyle zihniyetlerin inisiyatifinde maalesef. Tabi kendini bilen, geldiği yeri unutmayan erdem ve vefa sahibi siyasetçilerimiz de var muhakkak. Onları tenzih ederim. Aklı başında, kul hakkına riayet eden, mazlumu gözeten, adaletten kendi çıkarları pahasına da olsa şaşmayan erdemli ve vefa sahibi insanların siyasetin içinde olmaları gerektiğinin de altını çiziyorum bu arada. Memleketimizin bekası, birlik ve beraberliğimizin devamı ve toplumsal huzurumuz için bu şart. Ne acıdır ki vefa gibi olguların sadece sözlerde olması, icraat ta göz ardı edilmesi zamanımızın gereğiymişcesine kabullenilmesi beni derinden yaralıyor. Bu nokta da hemen hemen her gün farklı örneklere tanık olmaktan üzüntü duyuyorum. İmkanlarım dahilinde mudahalemi de yapıyorum elbette. Sorumluluklarımın bilincinde bir vatandaş olarak. Vefa ya vefalı olmak gerektiğine inandığım için.

  Hayatımızda ki insanlara karşı önce insan olduğu için sevgi beslemek, Yaradandan ötürü yaradılanı hoş görmek, kusur arayan bir nazarla değil de yapıcı, tamamlayıcı, onarıcı bir tarzla ilişkilerimizin devamını sağlamaya çalışmak, her şeye, herkese vefalı olmak lüksümüz değil, insanlık görevimizdir. Her kim ne görevdeyse onun sorumluluklarını yerine getirmekle vefalı olur. İdareciler halka hizmetle, evlatlar anneye babaya itaatle, öğrenciler başarılı olmakla, akrabalar sıla-yı rahimle, arkadaşlar muhabbetlerinde devamlı olmakla vefasını icra eder. Arkadaşlık, dostluk çok ince ve latif bir cevherdir. Korumasını bilmek gerek. Bu da ancak vefayla olur. Sevgide sadakatle olur. Gelin bu gibi insani değerlerimizi hatırlayalım. Hiçbir şeyin bu zenginliklerimizi alıp götürmesine izin vermeyelim.

  Mademki dostça, kardeşçe, sevgiyle yaşamak hepimiz için huzur getirecek, gelin faziletlerimize, kalbi değerlerimize, sevgilerimize sıkı sıkıya sarılalım. Vefa her işimizde şiarımız olsun. Bu milletin bir ferdi olarak bize yakışan budur. Taşıdığımız kalplerimizin sesini dinleyelim ve sevgi dolu bir dünya için bize yakışanı yapalım. Vefalı birer insan olarak…

 

 

 

 

  1. akıcı cok güzel
    diyecek birşey blamıyorum yeni yazılarını sabısızlıkla bekliyorum mail olarakta istiyorum.kendine iyi bak antalyadan selamlar

  2. Dileklerin dileklerimiz olsun.
    Öyle bir dünya yaratabilirmiyiz yeniden bilmiyorum ama hiçbirşey insani değerlerimizin üstünde tutmamayı denersek başarabiliriz gibi geliyor.Değerli düşüncelerini takip edeceğim sevgili kardeşim.

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat:”Türkiye ekonomisi büyüyor”

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat “Kasım ayı dış ticaret verileri” ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi; “ Küresel ekonomik büyümenin zayıf seyrettiği, korumacılık...

Amasya Emniyet Müdürlüğü’nden göçmen kaçakçılığı operasyonu

Amasya İl Emniyet Müdürlüğü-Amasya Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan operasyonda 13 düzensiz göçmen yakalandı. Amasya Valiliği’nin konuya ilişkin açıklaması...

Milli Savunma Bakanlığı- Bakan Yardımcısı Salih Ayhan

29 Kasım 2025 tarihli ve 33092 sayılı resmi gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı’nın 2025/452 sayılı kararına göre Sivas ve Şanlıurfa eski Valisi, Vali-Mülkiye Başmüfettişi Salih Ayhan...

Ticaret Bakanlığı’ndan piyasa değeri 94 milyon TL olan başarılı kaçak sigara operasyonu

Ticaret Bakanlığı-İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerinin başarılı operasyonu sonucu İstanbul Ambarlı Gümrük Kapısında piyasasa değeri 94 milyon TL olan 394 bin...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!