Haber: İlker ÇAKAN
Slovakya Başbakanı Robert Fitsso’un Türkiye ziyareti ile ilgili toplantıda bir konuşma yapan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu şunları söyledi;
Türkiye, Bratislava’da Büyükelçilik açan ilk ülkelerden birisidir
“Sayın Başbakan Robert Fitsso’nun ülkemizi ziyareti vesilesi ile düzenlenen bu toplantıda siz değerli konuklarla birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Sizleri şahsım ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği adına saygıyla selamlıyorum. Türkiye, Slovakya’nın bağımsızlığını kazanmasından kısa bir süre sonra Bratislava’da Büyükelçilik açan ilk ülkelerden biri olmuştur. Bu tarihten itibaren ikili ilişkilerimizde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Slovakya’nın hızla gelişmesini takdirle izliyoruz. Türkiye Slovakya ekonomik ve ticari işbirliğinin de bu paralelde güçlenmesini arzu ediyoruz. Son dönemde de, Slovakya’nın AB’ne katılım sürecimize verdiği destek, iş dünyamız tarafından şükranla karşılanmaktadır. Bu desteğin önümüzdeki dönemde de artarak sürmesini temenni ediyoruz.
Türk ve Slovak iş dünyası için eşsiz fırsatlar sunmaktadır
Kuşkusuz ülkelerimiz arasındaki üst düzey ziyaretler, kalıcı dostluk ilişkilerinin tesisi için zemin oluşturmaktadır. Sayın Başbakan, zat-i alinizin ülkemize gerçekleştirdiği bu ziyaretten kısa bir süre sonra, Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül, 2-3 Kasım 2009 tarihlerinde Slovakya’ya resmi ziyarette bulunacaktır. Bu ziyarette Türk iş dünyasının temsilcileri de yer alacak ve ülkenizde düzenlenecek Türkiye-Slovakya İş Forumuna katılacaklar. Bu karşılıklı ziyaretler Türk ve Slovak iş dünyası için eşsiz fırsatlar sunmaktadır. Siyasi iradenin de desteklediği bu verimli ortamdan Slovak iş dünyası ile birlikte ciddi ortaklıklar çıkarabiliriz. Birliğimiz Slovakya Ticaret ve Sanayi Odası ile yakın işbirliği halindedir. Slovakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Peter Mihoc yakın dostumuzdur ve kendisiyle Eurochambres da birlikte çalışıyoruz. Çalışmalarını da takdirle izliyoruz.
Haritası çıkartılmamış topraklardan” (Uncharted Land) geçiyoruz
Küresel ekonomide önceden benzeri yaşanmamış gelişmelerin meydana geldiği bir dönemden geçmekteyiz. Güzel bir deyişle, “haritası çıkartılmamış topraklardan” (Uncharted Land) geçiyoruz. Yaşanan küresel kriz, az ya da çok, hem gelişmekte olan ülkeleri, hem de gelişmiş ülkeleri olumsuz etkilemektedir. Aynı şekilde uluslararası ticaret de düşüş eğilimindedir.
Türkiye, krizden en çok etkilenenlerden biridir
Küresel ticaret hacmi, 2009’un ilk altı ayında yüzde 12 oranında azalmıştır. Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında, krizden en çok etkilenenlerden biridir. 2009 yılı için yüzde 6 civarında bir küçülme beklemekteyiz. Bunun önemli bir sebebi, en önemli ticaret partnerimiz olan AB’nin, global krizden büyük çapta etkilenmiş olmasıdır. Buna bağlı olarak Türkiye’nin Avrupa’ya ihracatı yüzde 30 oranında gerilemiştir.
Krizi aşma çarelerini birlikte düşünmeli, birlikte adım atmalıyız
Öte yandan geçtiğimiz hafta İstanbul’da yapılan IMF ve Dünya Bankası toplantılarında, krizden çıkış sinyallerinin güçlendiği, ama iyileşmenin yavaş olacağı ortaya konmuştur. Bir dönüşüm sürecinden geçecek dünya ekonomisinde, kriz öncesine göre daha yavaş bir büyümenin yaşanması olası görünmektedir. Bu yeni dönemde tüm ülkeler, birbirleriyle işbirliği yapmak ve diğer ülkelerin görüşlerini dinleme konusunda, daha açık olmaya ihtiyaç duyacaklardır. Bu çerçevede, Türk-Slovak ekonomik ilişkileri için de, yeni bir vizyon oluşturmamız gerekiyor. İkili ticareti yavaşlatmak, içine kapanık politikalar izlemek, bizleri daha da geriletir. Biz krizi aşma çarelerini birlikte düşünmeli, birlikte adım atmalıyız.
Türkiye-Slovakya güçlü ekonomilere sahiptir
Bu çerçevede, 2008 yılında 1,2 milyar dolar olan ikili ticaret hacminin, küresel ticari faaliyetlerdeki genel olumsuz eğilimin ve iç daralmanın da etkisiyle, 2009 yılının ilk 8 ayında 615 milyon dolara düşmüş olmasına tabii ki üzüldük. Gerek Türkiye gerekse Slovakya güçlü ekonomilere sahiptir. Bu itibarla kısa süre içerisinde, ticaretimizi çeşitlendirerek dengeleyeceğimize ve en az 3 milyar dolara çıkabileceğimize yürekten inanıyoruz. Diğer taraftan, İmzalanması öngörülen “Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması” da ikili ekonomik ilişkilerimize yeni bir ivme kazandıracaktır. Biz işadamları olarak, bu hedeflerimizin gerçekleşmesi için önümüzde bir engel bulunmadığına ve her iki ülke Başbakanlarının da bu hedefe ulaşmamız için desteklerini esirgemeyeceğine inanıyoruz.
Türkiye merkez ülkesi konumundadır
Türkiye’deki yatırım ortamında son yıllarda ciddi bir gelişme kaydedilmiştir. Eskiden bir kanat ülkesi olarak görülen Türkiye, bugün, dünyanın gözünün üstünde olduğu bir bölgenin, merkez ülkesi konumundadır. Avrupa’nın, Karadeniz’in, Kafkasların, Orta Asya’nın, Ortadoğu’nun ve Akdeniz coğrafyasının kesişme noktasındadır. Kısaca, hem kuzey’le güney’in, hem de doğu’yla batı’nın birleştiği merkezde Türkiye vardır. Türkiye bu başarılara büyük petrol ya da enerji kaynaklarına sahip olmadan, güçlü sanayisiyle, müteşebbisiyle, kalifiye insan kaynağı ve genç nüfusunun kendisine sağladığı dinamizm ile ulaşmıştır.
Hedefimiz dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaktır
Kısacası, Çin’den İtalya’ya kadar olan bölgede bir sanayi devi olan Türkiye hem jeopolitik, hem de jeoekonomik bir güç olarak bölgesinde öncü bir rol üstlenmeye başlamıştır. Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki sanayi ihracatının yüzde 65’ini Türkiye tek başına yapmaktadır. Hedefimiz dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaktır. Bu bilgiler ışığında, tüm Slovak işadamlarını Türkiye’de yatırım ve ortak girişim imkanlarını somut kazançlara dönüştürmeye davet ediyoruz. Sözlerime son verirken, ziyaretinizin ikili ilişkilerimize yeni bir ivme kazandıracağı inancıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum.”