Günümüzde örtülü ve asimetrik bir savaş yöntemi olarak kullanılan terörizm, gelişen teknoloji ile birlikte yıkıcı etkisini gittikçe arttıran küresel bir tehdit haline gelmiştir. Terörist eylemler, uluslararası hukukta tanımlanan suçlar olmakla birlikte, gerek işlenişinde duyulan saik, gerek işleniş tarzı itibariyle “terör suçu” olarak nitelendirilirler. Uluslararası kanununda suç olarak tanımlanan bu fiillerin bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi ile, devletin ana yapısını, bu yapının dayandığı temel prensipleri değiştirmek veya yıkmak, toplumda korku ve panik yaratmak amacının güdülmüş olması durumunda, bu suç bir “terör suçu” niteliğini kazanmaktadır.
Kafkasya dağlarının güney doğusunda yer alan, 4.392 km2’lik Dağlık Karabağ, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin sınırları içinde Kür ve Aras nehirleriyle Gökçe Gölü arasında, batıda Ermenistan Cumhuriyeti sınırına, güneyde İran sınırına çok yaklaşan, kuzeyden güneye
Hocalı Katliamı , Karabağ Savaşı sırasında 25 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan‘ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kentinde Azeri sivillerin, Ermeniler tarafından katliamı olayıdır. Hocalı’da yapılan katliam, Rus 366. Motorize Piyade Alayının desteğindeki Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu katliam, Ermenilerin Dağlık Karabağ‘ın işgalinden bu yana cereyan eden en kapsamlı sivil kırım olarak tarihe geçmiştir. Saldırıda ölenler hakkında Azerbaycan Cumhuriyeti resmî kaynaklarının bildirdiği rakam 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere toplam 613 kişi olmakla birlikte, katledilen toplam Azeri sayısının bin 300 kişi olduğu tahmin ediliyor. Katliamın ardından Azerbaycan, Hankendi’ndeki 366. Motorize Piyade Alayı’nın saldırıya katıldığını açıkladı. Çünkü saldırıda gelişmiş konvansiyonel silahlar kullanılmıştı.
Bunlar değil bölgedeki yerel gruplarda, yeni oluşmaya başlayan Azerbaycan ve Ermenistan ordularında bile yoktu. Rus tarafının tersini söylemesine karşın, alaydan firar eden üç Rus askeri 3 Mart 1992‘de düzenledikleri basın toplantısında, Hıristiyan Ermeniler yanında Müslüman Azerbaycanlılara karşı savaşmalarının istendiğini itiraf etti. Hocalı stratejik öneme sahip bir yerleşim merkeziydi. Hocalı Dağlık Karabağ bölgesinin merkez şehri olan Hankendi‘nden
Hocalı Dağlık Karabağ bölgesinin merkez şehri olan Hankendi‘nden 10 km uzaklıktadır. Karabağ’daki mevcut tek hava alanının burada olması ve demiryolunun da buradan geçmesi nedenleriyle kent, stratejik öneme sahipti. Azerbaycan Parlamentosu 1994‘te Hocalı’da yaşanan katliamı “soykırım” olarak kabul etti. İnsan Hakları İzleme Örgütü olayı Dağlık Karabağ anlaşmazlığı içerisinde yapılan en büyük katliam olarak nitelemiştir.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeleri, Arnavutluk, Azerbaycan, Birleşik Krallık ve Türkiye, Bulgaristan, Lüksemburg, Makedonya, Norveç tarafından yayımlanan 324 nolu Avrupa Konseyi bildirgesinde; Ermeniler tüm Hocalıları katlettiler ve tüm şehri harap ettiler ifadesi geçmiştir. Bu katliamı yaşayan ve sonra Beyrut‘a yerleşen Ermeni gazeteci Daud Kheyriyan, For the Sake of Cross (Haçın Hatırı İçin) isimli kitabında şu satırları aktarmaktadır;
“Gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı’nın
Tüm semavi dinler, insan hayatını kutsal sayar, insan hayatına kastetmeyi en büyük günah kabul eder. Hangi din bebeğe kıymayı kabul eder. Ermeniler tarafında Hocalı’lı çocuklar yaşlılar, kadınlara katliam yapıldı. Dünya kamuoyu bu olaylara seyirci kaldı. Ermenistan Dağlık Karabağ’da insanlık suçu işledi.
Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’da yaptıkları, Uluslararası hukuk , BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kurallarına göre suçtur. Pek çok savaş hikâyesi tarih kitaplarından okuduk ve işittik. Ama Hocalı’daki gibi bir vahşet tarihte görülmedi. 26 Şubat 1992 günü yaşanan bu katliamın emrini veren ve “Hocalı Katliamı” baş sorumlusu olan yaptığı terör faaliyetlerinin oranı nispetinde terfi eden Taşnaksutyun örgütü liderlerinden Robert Koçaryan, önce başbakan daha sonrada Ermenistan Devlet Başkanı oldu. Halende Hocalı katliamının sorumluları Ermenistan’da üst düzey yönetimde bulunuyorlar.