Haber: İlker ÇAKAN
TURKUAZ Hareketi Lideri Ali Müfit Gürtuna; İstanbul’un Fethinin 556. yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada şunları söyledi;
İstanbul’a sahip çıkmaya davet ediyoruz.
” Osmanlı Devleti’ni dünya imparatorluğu yapan İstanbul’un fethinin 556. yılı bugün törenlerle kutlanıyor. Bir çağ kapatıp yeni bir çağ açan İstanbul’un fethinin 556. yılında şehrimize emeği geçmiş herkese saygılar sunuyoruz. Fethin coşkusunu bu gün hepimiz heyecan içinde yaşıyoruz. Ancak senede bir gün tören coşkusu yaşamak artık bize yetmemeli; bu coşku, İstanbul’a sahip çıkmanın sorumluluğunu da iliklerimize kadar hissetmemize neden olmalıdır. İstanbul’u fethetmenin coşkusunu iliklerine kadar hissedenleri İstanbul’a sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bu eşsiz nadide coğrafyanın sahibi olmanın gururu, Fatih Sultan Mehmet’in mirasını korumakla mümkün olabilir.
İstanbul bir mozaik şehirdir
Canım İstanbul, İstanbul eşsiz güzelliklerinin yanında yüzyıllar boyu çeşitli dinlerin ve kültürlerin bir arada yaşadığı önemli bir mozaik şehirdir. Tarihin her döneminde ticari, kültürel ve doğal cazibesi nedeniyle dünyanın her yerinden kendisine gelen insanları büyüleyen İstanbul; özellikle Osmanlı döneminde, ana vurgusu Türklük ve Müslümanlık olmak üzere kelimenin tam anlamı ile mozaik bir şehre dönüşmüştür. Bir yanda Hıristiyan Bizans’ın imparatorluk kalıntıları, diğer yandan Osmanlının yeni payitahtı olmasından kaynaklanan bir dinamizm, şehri kısa bir süre içerisinde bütün dünyanın kalbi olma noktasına getirmiş, şehirde yapılan cami, medrese, hamam, çeşme gibi mimari öğeler İstanbul’un çehresini değiştirirken aynı zamanda cazibesini de artıran bir unsur olmuştur.
Her taşında bir anı, uçuşan her toz
zerreciğinde binyılların birikimi yatıyor
İstanbul’un gerek coğrafi konumu, gerekse her anlamda bir cazibe merkezi oluşu, hiçbir zaman kaybolmamış, buna bağlı olarak tüm dünyaya açık olan bu şehirdeki insan ve düşünce çeşitliliği de alabildiğine genişlemiştir. İmparatorluk dönemindeki bu çeşitlilik, yaşamın her alanında İstanbulluları etkilemiş, mutfaktan müziğe kadar çok renkle ve çok boyutlu bir kültürel hayat, bugün adına İstanbulluluk dediğimiz bir algılama ve yaşama biçimini ortaya çıkarmıştır. Her taşında bir anı, uçuşan her toz zerreciğinde binyılların birikimi yatıyor. Her çağda dünya insanlarının özlemi olmuş İstanbul. Her kültür yurt edinmek istemiş bu eşsiz beldeyi. Kimileri fethetmek istediyse de kimileri yola vurmuş kendini sadece görebilmek için… Gezginler anlata anlata bitirememişler havasını, suyunu, rengini, sesini, söylencelerini… Şiirler yazmış şairler, en güzel besteler İstanbul’a adanmış, en görkemli aşklar İstanbul’da yaşanmış. Bugün 10 milyondan fazla insana kucak açan İstanbul, evvel zamanları taşıyan tarihsel dokusunu, çağdaş kent estetiğinin dokusuyla kaynaştırarak soluk alıp verebilen dünyanın sayılı kentlerinden… Gelecek kuşaklardan ödünç aldığımız bu eşsiz kenti tüm değerleriyle sonsuza taşımak için, var olanları korumak kadar yitmekte olanlara da sahip çıkarak sorumluluğumuzu yerine getirme görevidir.
Yarışmaya, bunun için çalışmaya ve başarmaya devam etmeliyiz
Bu eşsiz kenti yönetim dönemimiz süresince elde ettiğimiz başarılarda; yetkin kadrolar, akılcı politikalar ve uykusuz geceler kadar katılım ve işbirliğine açık barışçıl hizmet politikalarımızın da büyük payı olduğuna yürekten inanıyorum. Daha güzel bir İstanbul için, daha yaşanılır bir kent için, daha yüksek bir kentsel kalite için dünyanın gelişmiş diğer şehirleriyle yarışmaya, bunun için çalışmaya ve başarmaya devam etmeliyiz. Ortaçağın simyacıları taşı altına çeviremediler ama bizler, birlik ve dirliğimizi muhafaza ederek hayali ve alın terini uygar bir geleceğe çevirebiliriz.
İstanbul’u üzmeye kimsenin hakkı ve hukuku yoktur
İstanbul tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan büyülü bir kenttir. Bütün birikimi ve donanımı ile geçmişin bize bıraktığı bir emanettir İstanbul. İstanbul’u üzmeye kimsenin hakkı ve hukuku yoktur. Belediye başkanlık dönemimde ekibimle birlikte; hep tarih ve medeniyet yatağı bu kentin gelişmesi ve yaşam kalitesinin artması için çalıştım.
İstanbul’da göreve başlarken her şeyin ötesinde önce Allah’a sonra bilgimize güvenerek yola çıktık. Gerçekleştirdiğimiz her hizmet ve eserle şehri geleceğe taşımayı amaçladık. “Aklımızdaki İstanbul, gönlümüzdeki şehir” diyerek sahiplendiğimiz güzel İstanbul’umuzu yaşamak ve yaşatmak için iş üretmeyi ilke edindik. İstanbul’un ve İstanbullunun huzuru ve mutluluğu için harcadığımız enerji ve akılcı yatırımlarla İstanbul’un daha yaşanabilir, daha soluk alınabilir bir kent haline geldiğini görerek gururlandık.
İstanbullunun yaşam kalitesini artırdığımıza hep birlikte tanık olduk
Havasıyla, suyuyla, ulaşımıyla, kentsel çevresiyle, kültürüyle, altyapısıyla, sağlıktan sporuna kadar İstanbullunun yaşam kalitesini artırdığımıza hep birlikte tanık olduk.
Çok sayıda yatırımla donattığımız İstanbul, gece-gündüz demeden yaptığımız çalışmalarla kötü günlerini mazide bırakmıştı. İstanbul’da artık geleceğin hayal projelerine imza atmaya başlamıştık.
Kıt imkânlarla dünyayı hayrete düşüren projeler ürettik
Kıt imkânlarla dünyayı hayrete düşüren projeler ürettik. Hedefimiz; İstanbul’u dünyada söz sahibi, karar merkezi bir kent haline getirmekti. Lider şehir İstanbul, lider ülke Türkiye!..
İstanbul için sağlam ve doğru bir gelecek vizyonu ortaya koymadan yola çıkmanın hem anlamsız, hem yararsız olacağını düşünürüm. Bu açıdan, en aktüel hizmetten, en büyük ve prestijli projeye kadar bütün çalışmalarımızı bu perspektifle ele alarak 2023 hedefleriyle uyumlu biçimde kurguladık.
“İstanbul 2023 Vizyonu”nu ortaya koyarak,
iddiası olan bir şehir misyonu ürettik
İşte bunun için “İstanbul 2023 Vizyonu”nu ortaya koyarak, iddiası olan bir şehir misyonu ürettik. Bunu hep birlikte başarmayı ve gerçekleştirmeyi çok arzu ettik. Birbirini paylayan değil paylaşan bir İstanbul için yaptıklarımızı İstanbul’un geleceğine teslim etmenin gururunu yaşadık. Eskiden İstanbullular; “akl-ı selim, hissi selim, zevki selim” olarak tarif edilirmiş. İşte bu tarifi yeniden yerleştirmenin mücadelesini verdik. Fethin 550. Yılında “İstanbul 1. Edebiyat buluşması” ile şair ve yazarlarımızın İstanbul ile ilgili duygu ve düşüncelerini şehrimize örttük. 550 seneden bu yana çok üzdüğümüz ve hoyrat davrandığımız İstanbul’umuzun kucağında ağladık af diledik. Onu yeniden güzelleştirmenin heyecanını duyarlı dostlarımızla yaşadık.
Şehrimizin estetiğini algılamak
Bugünkü kentin çekirdeğini oluşturan ilk yerleşim binlerce yıl öncesine tarihleniyor. Ondan olsa gerek, kent ve yaşama kültürü, iliklerinden fışkırır İstanbul’un. Dionysos söylencelerinden bir ayrıntıyı da, Roma özellikleri taşıyan mimari bir geleneği de, Osmanlı’dan kalan bir sokak arasını da, Seferad müziğinin tınılarını da, Bizans yemeklerinin tadını da, Pers giyim kuşamından çizgileri de, Gobi Çölü’nde at koşturan cengâverlerin rüzgârından asıntılar taşıyan sesleri de, okyanuslara yelken açmış maceraperestlerin meraklı gözlerini de aynı anda görmek mümkün bu kültürler kavşağında…
Şefkate, düzene, dirliğe ve iddiaya muhtaç bir şehir
Sanki her kültür, sıcak bir mola vermiş, İstanbul’da ve adını yazmak istemiş… Gümüş sularıyla kentin estetiğini ve kültürünü yönlendiren, İstanbul’u İstanbul yapan, Boğaziçi, binyıllardır sanatçıları kıskandırırcasına bir başka parıldar, güneşin de ayın da altında… Bir eşi çıkmaz yeryüzünde. Yaşadığımız şehir; şefkate, düzene, dirliğe ve iddiaya muhtaç olan işte böyle bir şehir.”
Türkiyenin gelecekte tek siyasi lideri
Türkiyenin lideri geliyor.Ülkemizi layık olduğu seviyeye getirecek tek lider Ali Müfit Gürtunadır.Mazisi temiz tek lider.İşte örneği istanbul belediyesini borçsuzdevretti.Millet olarak peşinizdeyiz. Yolunuzaçık olsun.Selam ve sevgiler.
Halk tipi siyasetçi
Halkın içinden gelmiş ve halk için siyaset yapan başarılı bir vizyon sahibi lider.