İnsansız Hava Araçları (İHA’lar), savunma sanayiinin en hızlı gelişen ve en kritik teknolojilerinden biri haline gelmiştir. Özellikle askeri alanda, riskleri en aza indiren, maliyetleri düşüren ve uzun süreli görevleri insansız şekilde yerine getirebilen yapısıyla öne çıkmaktadır. İHA’lara olan ihtiyaç, artan asimetrik tehditler, zor erişilen coğrafyalarda gözetleme gerekliliği, personel güvenliğinin sağlanması ve sürekli veri akışının önemi gibi nedenlerle ortaya çıkmıştır.
Modern harp sahasında karar süreçlerinin hızı, doğru bilgiye erişim ve sahaya hâkimiyet, bu sistemlerin geliştirilmesini zorunlu kılmıştır. İHA sistemlerinin temel çıkış noktası, yüksek riskli bölgelerde insan hayatını tehlikeye atmadan keşif, gözetleme ve istihbarat toplama kabiliyeti sunmalarıdır. Ancak zamanla teknolojik ilerlemeler sayesinde bu araçlar, yalnızca taktik amaçlarla değil, operasyonel ve stratejik düzeyde de kullanılabilir hâle gelmiştir. Bugün geldiğimiz noktada İHA’lar; hedefleme, elektronik harp, iletişim rölesi, hava sahası gözetimi ve hatta doğrudan saldırı görevleri için donatılabilmektedir.
Günümüzde savunma ve güvenlik alanında karşılaşılan tehditlerin değişen doğası, devletlerin daha esnek, düşük maliyetli ve insan unsurunu riske atmayan teknolojilere yönelmesini zorunlu kılmıştır. Bu dönüşümün en belirgin göstergelerinden biri, İnsansız Hava Araçları’nın hızla yaygınlaşmasıdır.
Özellikle savaş alanlarında bilgi üstünlüğü ve karar verme hızının belirleyici olduğu yeni nesil çatışma ortamlarında, İHA’lar kritik bir rol üstlenmektedir. Ancak sistemlerin gelişimi, hava sahası entegrasyonu, veri güvenliği, uluslararası hukuk ve etik boyutlarını da beraberinde getirmiştir.
Bu nedenle İHA’lar sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda bütüncül bir savunma konsepti olarak ele alınmaktadır. İnsansız Hava Araçları, modern savaş konseptinin vazgeçilmez unsurları hâline gelmiş, durumsal farkındalığı artırarak sahada kontrol üstünlüğü sağlamıştır. Gelişen yapay zekâ, otonom sistemler ve entegre komuta-kontrol ağları ile bu araçların gelecekteki önemi daha da artacaktır.
Savunma Güvenliğinde yeni paradigma şüphesiz İHA Sistemleridir. İnsansız Hava Araçları sadece teknik bir ürün değil,çağdaş güvenlik yaklaşımlarının değişen doğasına verilen sistematik ve stratejik bir yanıttır. Bu araçlar sayesinde durumsal farkındalık üst seviyelere taşınmakta, karar süreçleri hızlanmakta ve sahadaki hâkimiyet artırılmaktadır. Önümüzdeki dönemde İHA sistemlerinin yapay zekâ destekli otonom kabiliyetlerle daha da gelişerek, hava gücünün en önemli bileşenlerinden biri olacağı öngörülmektedir.
İHA sistemleri son derece önemli başarılı faaliyetler gerçekleştirmiş, durumsal farkındalığı geliştirerek bir öğreti halini almıştır. Gelişen ve değişen şartlar, teknolojiyi ileri boyuta taşımış, yerli ve milli üretim olan Aerostat sistemi ortaya çıkmış ve farkındalık boyutunda yeni bir çığır açarak nihayetinde “Alan Farkındalığını” yaratmıştır.
“Türkiye’nin savunma sanayiinde yerli ve milli üretim vizyonunun bir göstergesi olan GÖKÇERİ aerostat sistemi;operasyonel uygulamaları sayesinde durumsal farkındalık seviyesinden alan farkındalığı aşamasına geçişi mümkün kılarak, sınır güvenliği, istihbarat toplama, afet sonrası iletişim altyapısı ve kritik bölge gözetimi gibi görevlerde kesintisiz, uzun süreli ve yüksek irtifalı izleme imkânı sunarak, Türkiye’nin stratejik savunma kabiliyetlerine doğrudan katkı sağlamaktadır.
TÜRKPORT Savunma Şirketi tarafından geliştirilen GÖKÇERİ, 8 yıllık Ar‑Ge çalışmalarının nihai ürünü olarak 22‑27 Temmuz 2025’te IDEF 2025 fuarında ilk kez kamuoyuna tanıtıldı. Sistem, 120‑1.200 metre irtifada operasyona uygun şekilde tasarlandı. GÖKÇERİ’nin ilk versiyonları 10 gün havada kalabilirken, gelişmiş modellerde bu süre 18 güne kadar çıkabiliyor. GÖKÇERİ gözetleme, kritik tesis güvenliği, afet sonrası mobil iletişim altyapısı, elektronik harp, istihbarat dinleme ve alçak irtifa radar destek görevlerinde kullanılabilir kapasitededir.
GÖKÇERİ, Türkiye’ye özgü üretim altyapısı ile dışa bağımlılığı azaltırken, uluslararası arenada rekabet avantajı kazandırmaktadır. İsrail basınında “stratejik koz” şeklinde değerlendirilmiş olup, bölgesel istihbarat ve sınır güvenliği alanlarında üstünlük sağlayacağı vurgulanmıştır.
Bu haberlerde sistemin Türkiye’ye istihbarat avantajı, sınır güvenliğinde stratejik rol ve uluslararası pazarda güç sağlayabileceği yönünde ifadeler yer almıştır.
https://vt.tiktok.com/ZSyQpaeyb/




