Pazar, Aralık 7, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 318

Güce Kaymakamı Ahmet Türköz: Çiftçiyi ayakta tutmak istiyoruz

0
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
    Güce ilçesi, daha önce Tirebolu ilçesine bağlı belde iken 1991 yılında Giresun’a bağlı ilçe olmuştur. İlçe merkezi nüfusu 3.000 olup, toplam 15 köyü vardır. Giresun-Trabzon sahil karayolundan 15 km . içeride olup, 345 m . rakımdadır. Güce; Giresun il merkezine 50 km ., k Tirebolu’ya 21 km .Espiye’ye 17 km .uzaklıktadır.
    Güce Kaymakamı Ahmet Türköz; çalışkan, devlet duruşu, sosyal aktivitesi, ilçenin ekonomik ve sosyal, kültürel yönden kalkınması yolundaki özverili çalışmaları ve samimiyeti ile herkesin takdirini kazanmış kaymakamlarımızdan birisidir. “Tarıma önem vererek çiftçiyi ayakta tutmak istiyoruz. Bununla ilgili SYD vakfı olarak bir proje yapmak istiyoruz. Bu nedenle yardıma muhtaç olan çiftçilerimizin toprak numunelerini yaptırmak ve o numuneler esas olan gübreleri o çiftçilere dağıtmaktır.”diye söyleyen Güce Kaymakamı Ahmet Türköz, Güce konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;   
Tarıma dayalı bir ekonomisi vardır
    “Güce 1991 yılında ilçe olmuştur. Giresun ilimize bağlı küçük bir ilçemizdir. Nüfusumuz 8.500 olup, bunun 6.000’e yakını 15 köyümüzde yaşıyor. Üçbin civarında vatandaşımız şehir merkezinde ikamet ediyor. İlçemizin tarıma dayalı bir ekonomisi vardır. En çok fındık tarımı yapılmaktadır. Toplam 4.200 dönüm alanının, 3.500 dönümünde fındık tarımı yapılmaktadır. Bu araziden 2007 yılı itibariyle 2.600 ton civarında fındık elde edilmiştir. 2008 yılı son itibariyle bu rekoltenin 4.100 olmasını bekliyoruz. Diğer taraftan ilçemizde çay üretimi revaçtadır. Çay kaliteli çayımız vardır. Bu çaylarımız ÇAYKUR’un 42 nolu fabrikasında işlenmektedir. Ayrıca Güce’mizde özel çay fabrikası üretim yapmaktadır. Bundan başka ilçemizde yumurta tavukçuluğu yapan işletmemiz vardır.
Tarım kooperatifine 200 baş hayvan alınacaktır
    Güce’mizde ikimilyon lira değerinde bir proje yaptık. Bu projeye göre köylülerimize Güceliller tarafından kurulan Tarım kooperatifine 200 baş hayvan alınacaktır. Bu projenin hayvan alımı ihalesi yakında yapılacaktır. Bu paranın büyük bir kısmı alt yapıya gitti. Bunun yanında kivi üretimi yeni gelişiyor. Bununla ilgili ilçemizde bir üretici birliğimiz kuruldu. Bur birlik üreticiden kiviyi alarak büyük pazarlarda değerlendiriyorlar. Kivi üretimi ile ilgili 200 bin lira civarında bir projemiz vardır.500 metrekare ve yarım dönüm arazisi olan muhtaç olan köylülerimiz tespit edildi. Bununla ilgili Bursa’dan orijinal kivi fidanları alıp, dikilecektir. Bunun dışında işyeri açma şeklindeki projelerimiz vardır. Mezun oldukları okula uygun veya bir el becerileri varsa bununla projeleri SYD vakfına getirildiğinde değerlendirilecektir.

                                 
                              
                  Giresun-Güce İlçesi
Yüksekokul projesi
    Bunun dışında diğer projemiz yüksekokul projesidir. Giresun Üniversitesinin verdiği söz üzerine eski bir İmam-Hatip Yaptırma ve Yaşatma Derneğinin yaptırmış olduğu binada yüksek okulumuzu faaliyete geçirme çalışmaları vardır. Yüksek okulun açılması ile ilgili dernek kuruldu. Vatandaşlarla topaltılar düzenleniyor Yüksek okulun bir an önce hizmete açılması konusundaki çalışmalar hızla devam ediyor. Açılacak okulumuz yaklaşık 200 öğrenci kapasiteli olup, 2010 yılında öğrenci kayıtlarına başlanacaktır. Bu okul eğitimin dışında Güce’nin ekonomik ve soyla yapısını değiştirecektir. Bu okulun açılmasıyla ilçemiz ekonomik, kültürel, sosyal anlamda canlandıracaktır. Gelecek olan yatırımlara ön-ayak olacak diye düşünüyorum.
El sanatlarını genç kuşaklara aktarma çalışmalarımız devam ediyor
   Yöreye uygun, ancak yaşlı ninelerden gençlere sirayet etmemiş el sanatlarını genç kuşaklara aktarma çalışmalarımız devam ediyor. Halk Eğitim merkezi tarafından açtığımız kurslara, el sanatları kurslarına ilaveten ninelerimizin yaptığı el sanatlarını genç kuşaklara aktarma çalışmalarına başladık. Bununla ilgili önümüzdeki süreçte bir ilerleme kaydedeceğiz. Bununla ilgili alt yapıyı oluşturduk. Güce 1991 yılında ilçe olmuş ama hala kısa döngüyü kıramamıştır. Çok büyük alanda Bursa ve İstanbul’a göç veren bir ilçemizdir. Elinde sanat ve işi olan insanlar sonuçta Güce’de tutunamamıştır. Yöresel baz da projeler yaparak insanlarımızı Güce’de tutmaya çalışıyoruz. 

                                
                                             
Güce Ağaçbaşı Zurnacı Yaylası
Tarıma önem vererek çiftçiyi ayakta tutmak istiyoruz
    Tarıma önem vererek çiftçiyi ayakta tutmak istiyoruz. Bununla ilgili SYD vakfı olarak bir proje yapmak istiyoruz. Bu nedenle yardıma muhtaç olan çiftçilerimizin toprak numunelerini yaptırmak ve o numuneler esas olan gübreleri o çiftçilere dağıtmaktır. Bu proje Tarım Bakanlığının uhdesinde olan bir projedir. Ancak toprak numunelerini sondajla örnek yerlerden alacağız. Bu nedenle bilinçli tarım, interaktif, yoğun tarımcılık yaptıracağız. Bizim en büyük gelirimiz tarımdır. Tarımın usulene göre ilaçlama ve gübreleme yapmalarını sağlayacağız.”
   
 

Suluova Kaymakamı Osman Aslan Canbaba: Hizmet vatandaşın ayağına gidecektir

0
Haber: İlker ÇAKAN
     Amasya- Suluova Kaymakamlığı- SYDV’dan yardım alan vatandaşlara maaşlarını evlerine götürmek amacıyla Suluova Kaymakamlığı ile PTT Genel Müdürlüğü arasında bir protokol imzalanarak bu konuda Türkiye’de bir ilk gerçekleşmiş oldu. Protokolü Suluova Kaymakamı Osman Aslan Canbaba ve Amasya PTT Başmüdürü Ziya Başıaçık imzaladı. Suluova Kaymakamı Osman Aslan Canbaba bu protokolün imzalanması nedeniyle yaptığı açıklamada şunları söyledi;
     “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından yardım yaptığımız vatandaşlara, hizmetleri ayaklarına götürmek amacı ile PTT ile bir protokol imzaladık. Bundan sonra hizmetler vatandaşlarımızın ayaklarına gidecek. Yapılan hizmetler ne zaman yapılmış diye düşünülmeyecek. PTT vatandaşlarımızın maaşlarını elden teslim edecektir. Ben devletin vatandaş için var olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla da sosyal yardıma ihtiyaç olan vatandaşımızın bir hakkı olduğunu düşünüyorum.”


Gökçebey Kaymakamı Çetin Kılınç: Halka rağmen, yönetim artık mümkün değildir

0
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
       Gökçebey ilçesi Zonguldak iline bağlı bir ilçedir. İlçenin toplam nüfusu 24 bin olup, iki belde ve 17 köyden oluşmaktadır. Merkez nüfusu ise 7500 civarındadır. İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Gökçebey Kaymakamı Çetin Kılınç Türkiye’de örnek bir yönetim anlayışı sergiliyor. İnternet erişim sisteminden mail yoluyla vatandaşların sorun ve isteklerini alıyor. Vatandaştan gelen maillere bizzat kendisi cevap veriyor. Böylece vatandaşla- kaymakamlık iyi bir diyalog içerisindedir. Gökçebey Kaymakamı Çetin Kılınç, kamu yönetimi anlayışı ilgili olarak şunları söylüyor;
     
 “Dolayısıyla vatandaşlarımızı birincil ağızdan bilgilendirmek, doğru bir yaklaşım anlayışıdır. Bu anlamda bütün mülki idare amirlerine bunu tavsiye ediyorum. Eskiden basından medyadan kapalı, hatta fazla etik görülmeyen o anlayış tarzını bir kenara bırakmak lazım. Kamuoyunu oluşturma yönünde etkisi olan basını, medyayı da dahil ederek, hizmetlerin daha hızlı, verimli yapılacağını düşünüyorum. Günümüzde hep söylenen şöyle bir söz vardır. Halka rağmen, yönetim artık mümkün değildir. Yönetim, ancak halkı yönetimin içine katabildiğimiz zaman vardır. Onun için de halkı yönetimin içine katmanın yolu, güzel bir kamuoyu oluşturmaktır. Kamuoyu oluşturduğunuz takdirde, yapacağınız çalışmalar daha sağlam, daha yerinde olur. Bu şekilde başaracağımız hizmetler artar”. 
      Kaymakam Çetin Kılınç diyor ki; kamu yönetimi hizmetlerinin basında tanıtılması gerekir. Vatandaş, devletinin ne yaptığı konusunda bilgilensin ve böylece kamuoyu yaptığımız hizmetlerden bilgi sahibi olsun.  Devlete ve vatandaşa hizmet etme konusunda heyecan dolu, çalışkan, üretken, ülkemizde örnek teşkil edecek bir idarecilik anlayışı ile herkesin takdirini kazanan Gökçebey Kaymakamı Çetin Kılınç, “Gökçebey ve kamu yönetimi anlayışınız” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Yapılacak çalışmaların başarılı olması için,
 öncelikle ilçeyi tanımak gerekir
      “Gökçebey ilçesine tayin olalı 5 ay oldu. Yapılacak çalışmaların başarılı olması için, öncelikle ilçeyi tanımak gerekir. Gökçebey ilçesi; iklimi toprağı, insan kaynağı bakımından oldukça iyi bir ilçedir. Eldeki bu doneleri harekete geçirmek bize düşmektedir. Tabii ki bütün kamu kurum ve kuruluşları, belediye ve sivil toplum örgütleriyle birlikte bunları harekete geçirmek gerekir. Bunlar tek başına bir kişinin yapacağı işler değildir. Tabii ki bu koordinasyonu, birlikteliği ve beraberliği sağlamak benim görevimdir. Gökçebey ilçesinden son yıllarda dışarıya göç olgusu var. Bunun önüne geçmek için de Gökçebey’in ve tüm Zonguldak’ın tek sektöre bağımlılık yani madencilik ve taş kömürüne bağımlı bir yapıyı çeşitlendirmek gerekiyor. Benim bu anlamda öncelikli hedeflerimden bir tanesi özellikle köylerimizde olan topraklarda meyvecilikle, hayvancılık olabilecek yerlerde hayvancılık sektörünü geliştirmektir. Tarım sektörüyle ilgili öncelikle Gökçebey’de hareketlenme başlamış durumda. Bakacakkadı tarafında, özellikle seracılık ileri düzeye ulaşmıştır. Bu konuyla ilgili çarpıcı bir tespiti söylemek istiyorum. Sosyal Yardımlaşma Vakfımıza yardım için başvuran vatandaşlarımızdan en az sayı Bakacakkadı bölgesinden gelmektedir. Bunun nedeni bizim gibi daha önce görev yapmış kişilerin gayretleri sonucudur. Aynı şekilde biz de şu an bu faaliyetlere devam edeceğiz.
Gökçebey’den mevcut olan göç duracaktır
      Gökçebey ilçesinin toplam nüfusu 24 bindir. İlçemiz iki belde ve 17 köyden oluşmaktadır. Merkez nüfusumuz 7500 civarında olup, insanların genel anlamda gelir kaynakları; genel anlamda Türkiye Taş Kömürü Madencilik işinde çalışmakta birçok insanımızın da emekli olduğu bir ilçedir. Tabii ki zamanımızda Taş Kömürü faaliyetleri azaltmış olduğundan dolayı gençler işsiz durumdadır. Belli bir yaş üstündeki insanlarımızın çoğu emekli durumunda ancak gençlerimizin büyük bölümü işsizdir. Ekonomik anlamda ilçede faaliyet gösteren bir kaç tane sanayi kuruluşu vardır. Bunlardan en önemlisi Çanakçılar Seramik, yaklaşık 500 kişiyi istihdam etmektedir. Bizim hedefimiz bu gibi sanayi kuruluşlarını sayısı daha da artırmaktır. Bu anlamda il düzeyinde yapılan çalışmalar var. Serbest bölgenin bizim ilçemizde de olması için gereken çalışmaları yapmaktayız. Yine yatırımcı olarak ilçemizde yatırım yapmak isteyen yatırımcılar var. Biz bu yatırımcıları ilçemize çekmek için yasal çerçevede her türlü desteği yapmaya hazır olduğumuzu kendilerine söyledik. Özellikle şu anda bu konuyla ilgili ciddi bir girişim var. Eğer bu ve buna benzer yatırımlar olduğu müddetçe Gökçebey’den mevcut olan göç duracaktır. Aslında göç sorunu tüm Türkiye’nin öncelikle ele alması gereken sorunlarından biridir.
                               
                                           Zonguldak-Gökçebey ilçesi
 
Avrupa Birliğinden meyvecilikle ilgili bir proje yaptık
     Dolayısıyla ulusal düzeyde de benzer çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bizim projelerimizle ilgili olarak özellikle Avrupa Birliğinden meyvecilikle ilgili bir proje yaptık. Bu proje kabul edildi. Proje kurs temelli bir projedir. Çaycuma, Devrek ve Gökçebey ilçelerinin birlikte katıldığı bir projedir. Avrupa Birliği kaynaklarından faydalanılarak çiftçilerimizi eğitime alacağız. Gökçebey’den 25 bay 25 bayan çiftçiyi olmak üzere uygulamalı bir bahçe oluşturarak eğiteceğiz. Bunun akabinde Sosyal Yardımlaşma Vakfından yapacağım projelerle bu kurs alan vatandaşlarımıza meyve bahçeleri oluşturacağız. Bu bahçelerin en az iki dönüm olması gerekmektedir. Sosyal Yardımlaşma Vakfıyla birlikte bu projenin daha da başarılı olacağına inanıyorum. Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce yaptığımız okuma kursları var. Bu kurslara özellikle ilçemizdeki okuryazar olmayan bayanlarımız ilgi göstermekteler. Biz de kurs bitiminde küçük hediyelerle sonra ki aşamalarda da devam etmeleri amacıyla vatandaşlarımızı teşvik ediyoruz.
Devletin sıcak yüzünü onlara göstermek
     Biz her renkten her türden insanları kucaklamak, bir potada birleştirmek vizyonunda olmamız gerekmektedir. Aksi takdirde idareci olmamızın hiç bir anlamı kalmaz. Biz idareciler normal insanlardan farklı özelliklere sahip olmalıyız ki insanları belli bir alana kanalize edelim. Onları idare edelim sevk edelim. Benim şahsi olarak idarecilik alanında uyguladığım yöntem, devletin sıcak yüzünü onlara göstermek, her türlü problemleriyle ilgilenmektir. Çünkü zaman zaman şöyle olaylarla karşılaşıyoruz. İnsanların kendi kafasında büyük ama aslında küçük olan problemleri var. Bunları dinlemek veya ufak tefek şeyler yapmak suretiyle bu sorunların çözüldüğünü insanların mutlu olduğunu gördük. Doğu Anadolu’da görev yaparken izlemiş olduğum bu şekildeki bir yönetim anlayışıyla devlet vatandaş kaynaşmasının gerçekleşmiş olduğunu gördüm.
İnsanlar arasındaki temel sorun, diyalogsuzluktur
      Demek ki insanlar arasındaki temel sorun, diyalogsuzluktur. Sadece birbirini dinlemek anlamak ve diyaog kurmak suretiyle birçok sorunun çözüldüğünü gördüm. Bunun için geçmişteki dışarıya kapalı yönetim anlayışı günümüzde çok geçerli değil. Vatandaşla birebir diyaloga geçmek sorunlarını dinlemek en etkili yoldur. Kaldı ki günümüzdeki çağdaş yönetim anlayışlarında özel şirketlerin uygulamış olduğu yönetim anlayışlarında halkla diyaloga geçebilmek için her türlü teknolojik araç gereç ve her türlü yöntemi kullandıklarını görüyoruz. Biz de kamu sektörü olarak bunun aksi bir tarzda devam etmemizin çok fazla mantıklı olmadığını düşünüyorum. Mesela bu anlamda yapmış olduğumuz bir çalışma vardır. Vatandaşlarımız internetteki kaymakamlık sitemizde bana bizzat mail yoluyla mesaj atmak suretiyle birebir sorunlarını anlatmakta ve ben de bu sorunlara çözüm bulmaktayım. Vatandaşlarımız böyle bir uygulamayı ilk defa gördüklerini bana söylüyorlar bu da beni mutlu etmektedir. Bu da ilçeyi çok iyi tanımama neden olmaktadır. Sorunları ikinci, üçüncü ağızdan dinlediğimizde çözüm bulmamız belki de tam olarak anlamamız mümkün olmuyor.
Her mesaja cevap veriyorum
      Bu anlamda her mesaja cevap veriyorum. Vatandaşlarımızın mesaj yoluyla sormuş oldukları konuları öncelikle araştırıyorum. Mesela vatandaş yol ve altyapı sorunuyla ilgili bir problemini derdini anlatmışsa, buradaki ilgili daire amirlerini çağırıp ne yapılmış ne yapılması gerekir diye bakıyorum. Daha sonra da vatandaşlarımıza yapacaklarımız konusunda detaylı bilgi veriyorum. Ayrıca ilçemizde yakında aile hekimliği sistemine geçilecektir. Bunları köylerimizde anlatmak bize düşüyor. İdareci olarak insan hayatında oluşabilecek her türlü konuyla ilgiliyiz. Modern teknolojinin her türlü araç gerecini kamu kurumlarında kamu yönetiminde kullanmamız gerekir. Bunun gerisinde kalırsak çağın gerektirdiği virajı dönememiş oluruz. Bu toplumdaki fonksiyonelliğimiz tartışılmaya başlar. Yine çağdaş yönetim anlayışı çerçevesinde kamu kuruluşlarına yazı yazdım. Yapmış oldukları vatandaşın bilgisine sunulabilecek faaliyetlerini internet site yöneticisi tayin ederek yazılı veya dijital ortamda göndermelerini istedim ve bunları internet sitemizde haber olarak yayınlanmaktadır. Bu şekilde de halkımızı bilgilendirmiş olmaktayız.
Devletin varlığını, gücünü ve şefkatini 
vatandaşlarımıza göstermek gerekiyor
     Devletin varlığını, gücünü ve şefkatini vatandaşlarımıza göstermek gerekiyor. Bizim diğer kurum ve kuruluşlardan farkımız budur. Mülki idare kurumunun toplum içerisindeki yeri budur. Vatandaşlarımızı ziyaret etmek, onlara zarafet, nezaket göstermek gerekmektedir. Onların yanında oturmak, internette mesaj yoluyla dile getirdikleri sorunları istisnasız cevaplamak çok önemlidir. Kamu yönetimi anlayışında biz basını ve diğer teknolojik gereçleri etkin bir biçimde kullanmak durumundayız. Çünkü günümüzde vatandaşlarımızı yapılan hizmetler konusunda bilgisiz bırakmak doğru değildir. Bu faaliyeti biz yapmazsak bunu başkaları eksik veya yanlış amaçlı veya amaçsız şekilde yapılacağından dolayı vatandaş bilgi kirliliğine itilir. Bunu önlemek de bizim aynı zamanda bir kamu hizmetimiz diye düşünüyorum. Dolayısıyla vatandaşlarımızı birincil ağızdan bilgilendirmek, doğru bir yaklaşım anlayışıdır.
Halkı yönetimin içine katmanın yolu, güzel bir kamuoyu oluşturmaktır
     Bu anlamda bütün mülki idare amirlerine bunu tavsiye ediyorum. Eskiden; basından, medyadan kapalı, hatta fazla etik görülmeyen o anlayış tarzını bir kenara bırakmak lazım. Kamuoyunu oluşturma yönünde etkisi olan basını, medyayı da dahil ederek, hizmetlerin daha hızlı, verimli yapılacağını düşünüyorum. Günümüzde hep söylenen şöyle bir söz vardır. Halka rağmen, yönetim artık mümkün değildir. Yönetim, ancak halkı yönetimin içine katabildiğimiz zaman vardır. Onun için de halkı yönetimin içine katmanın yolu, güzel bir kamuoyu oluşturmaktır. Kamuoyu oluşturduğunuz takdirde, yapacağınız çalışmalar daha sağlam, daha yerinde olur. Bu şekilde başaracağımız hizmetler artar.”
 

 





Bu sayfa hakkındaki yorumlar:
Yorumu gönderen: Bir meslektaşaınız, 08.02.2009 16:02:53:
Kaykamakam bey 21.yüzyılda kamu yöneticiliğinin ufkunu açacak engin düşüncelerinizden dolayı sizi bir meslekdaşınız olarak kutlar, başarılar dilerim.

Suluova Kaymakamı Osman Aslan Canbaba: Suluova bölgenin parlayan yıldızı olacaktır

0
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
     Suluova, Amasya ilinin ikinci büyük ilçesidir. Amasya il merkezine 25 km. uzaklıkta olup, 38 köy, 1 kasaba, 1 mezradan, 19 mahalleden oluşmaktadır.  İlçede 274.280 dekar tarım arazisi vardır. Bunun 161. 220 dekarı (% 58,7) sulanmaktadır. Suluova ilçesinin ekonomisi; tarım, hayvancılık ve tarıma dayalı sanayi ağırlıklıdır. Suluova’da tarım oldukça gelişmiş olup, Türkiye ölçülerine göre, makineleşmiş tarım yapılmaktadır.
      Suluova Kaymakamı Osman Aslan Canbaba, idarecilikte pratik ve yerinde çözüm, halkın içinden biri gibi davranması ile Suluova halkının takdirini kazanmış, bir kamu yöneticisidir. Kaymakam Osman Aslan Canbaba, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek SYD Vakfından maaş alan vatandaşların, maaşlarının PTT kanalıyla evlerine götürülmesi için, PTT Genel Müdürlüğü ile bir protokol imzaladı. Kaymakam Osman Aslan Canbaba, vatandaş mağdur olmasın, bizler onlar için varız diyor.
       Kaymakam Osman Aslan Canbaba, bu yıl da yeni bir uygulama başlatarak, haftanın her Cuma günü kaymakamlıkta halk günü düzenliyor. Konuyla ilgili tüm kurum amirlerinin yanında, vatandaşın sorun ve isteklerini dinleyerek, sorunlara yerinde çözüm buluyor. Kısaca, çalışkan ve halka beraber yönetim anlayışı ile örnek bir idarecilik anlayışı sergileyen Suluova Kaymakamı Osman Aslan Canbaba, “Suluova” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Hizmet vatandaşın ayağına gidecektir
      “Suluova Kaymakamlığı olarak PTT Genel Müdürlüğü ortak bir protokol imzaladık. Hasta ve sakat olan vatandaşlarımıza belirli sürelerde belli miktarlarda yardımlar yapıyoruz. İlçemiz geniş bir ilçe olup, 10 km’lik bir alan içinde dağılmış durumdadır. Bu kadar geniş bir alanda,  özellikle sakat vatandaşlarımızın gelebilme sorunu yaşanmaktadır. Yaşlı ve sakat vatandaşlarımız yardım yaptığımız halde mağdur olmaktadır. Bunu önlemek için PTT ile protokol yaptık. PTT doğrudan evlere yardımları vatandaşımıza ulaştıracak. Dolayısıyla hizmet vatandaşın ayağına gidecektir. Bu konuda özellikle Ulaştırma Bakanımızın 65 yaş maaşı alan vatandaşlarımıza yaptığı hizmeti örnek aldık.

                            
                          
Kaymakam Osman Aslan Canbaba
                           SYDV’nın yaptırmış olduğu bir evde
                                       inceleme yaparken

Devletin vatandaş için var olduğunu düşünüyorum
      Ondan esinlenerek biz de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından yardım yaptığımız vatandaşlara hizmetleri ayaklarına götürmek amacı ile PTT ile bir protokol imzaladık. Bundan sonra hizmetler vatandaşlarımızın ayaklarına gidecek. Yapılan hizmetler ne zaman yapılmış diye düşünülmeyecek. PTT vatandaşlarımızın maaşlarını elden teslim edecektir. Ben devletin vatandaş için var olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla da sosyal yardıma ihtiyaç olan vatandaşımızın bir hakkı olduğunu düşünüyorum. Bu çalışma için ilk önce PTT Genel Müdürümüzle görüştük. Ondan bu konuda destek istedik. O da iyi olacağını söyledi. Çalışmalarımıza başladık. Diyarbakır ve Sivas’ta da bu yönde bir çalışma var. Fakat ilk müracaatı yapan biz yaptık. Önümüzdeki bu çalışma hafta başlayacak.

                      
                                         
   Suluova ilçesi
 

Çabalarımız, iyi yönetimin geliştirilmesi içindir
       Çabalarımız, iyi yönetimin geliştirilmesi içindir. Daha önce de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına bir yazılım yaptırdık. Bu yazılımla bir çok farklı yerlerden yardım alan kişilerin tespitini yaparak, hiç yardım almayan kişilere de ulaşmak, mükerrer yardımların önüne geçmek şeklinde bir yazılım programı yaptık. Programın bize özellikle proje hazırlama ve veri oluşturma konusunda çok yardımı oldu. Buna dayanarak eğitim ve sosyal projeler geliştirdik. Bu anlamda programın ciddi bir yararını gördük. Yönetim olarak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı dördüncü kattaydı. Bayındırlık deprem yönetmeliğinden önce bina yapıldığı için asansör yapımı uygun görülmedi. 
İşsiz vatandaşlarımız için istihdam projesi yaptık
      Bizde Sosyal Yardımlaşma Vakfını zemin kata indirdik. Özellikle yaşlı vatandaşlarımızın 4.kata çıkmalarında zorluk yaşadıkları için, bunun önüne geçmek amacıyla yaptık. Ayrıca işsiz vatandaşlarımız için istihdam projesi yaptık. 75 kişiye 4 ay tekstil kursu açtık. Onların eğitimlerini sağladık. Şu anda 3 tane eğitim devam etmektedir. Okul Öncesi, ÖSS projelerimiz devam ediyor. Yönetim anlayışımız yönetimi sürekli geliştirerek, teknolojiyi de buna da dahil edip, vatandaşa hizmetleri en kısa en etkin sürede ve dağıtırken de en adil biçimde hizmet sunmaktır. İlçe düzeyinde vatandaşlarımızın bize her türlü vasıtayla ulaşmasını temin etmek için sitemize ilave bir bölüm ekledik.
Vatandaşlarımızın müracaatlarını alabiliyoruz
     Vatandaşlarımızın müracaatlarını alabiliyoruz. Bunun somut bir yararını gördük. Bir Sağlık Ocağımızda iki aile hekimimiz birleşmiş tek binada hizmet veriyorlardı. Vatandaşın talebi üzerine gidip yerinde gördük ve uygun olmadığına karar verdik. Şu anda binanın iki katını da kullanmaya başladılar. Vatandaşın birebir karşılaştığı sorunları bilebilmemiz açısından çok yararlıdır. Biz gelen talepleri inceliyoruz. Makul bir süre içerisinde cevap veriyoruz. 
Halk günü yapacağımızı duyurduk
     Kapımızın herkese açık olduğu için, 2009 yılında kadar halk günü yapmayı düşünmüyordum. Fakat vatandaşın yoğun olarak gelmesi, diğer işlerimizin de aksamalarına neden olduğu için, belediye muhtarlık ve köylerimizde ilan ettirmek suretiyle, her Cuma öğle sonu 14.00 17.00 arasında halk günü yapacağımızı duyurduk. Amacımızda hem diğer işlerimizin aksamamasını önlemek, hem de vatandaşlarımızın sorunlarını daha rahat ulaşıp, iletebilmesini sağlamaktır. Temennimiz vatandaşlarımıza faydalı olmaktır.

                    
                  
Kaymakam Osman Aslan Canbaba halk gününde

Suluova hem sanayi, hem de bir tarım kentidir
     Suluova hem sanayi, hem de bir tarım kentidir. Suluova’nın büyümesi; Şeker Fabrikası ve kömür ocakları ve Et ve Balık kurumunun kurulmasıyla birlikte yoğun göç almış, gelişen bir sanayi kentidir. Bununla beraber 274 bin dekar sulanabilir tarım arazisi var. Ciddi bir tarımsal üretim söz konusudur. Özellikle ülkemizdeki soğan üretiminin önemli bir kısmı ilçemizde yapılmaktadır. Hayvancılık konusunda ilçemiz Türkiye ortalamasında önemli bir yere sahiptir. Şu anda Organize Sanayi Bölgesi yapıyoruz. Bitme aşamasındadır. Tahsis yapmaya başladık. Tüm yatırımcılarımızı davet ediyoruz. Hayvancılıkla ilgili Organize Besi Bölgesi yapıyoruz. Bu sayede hayvancılıkta, Türkiye’de rekabet edebilirliğimiz artacaktır. Soğana alternatif ürünler konusunda çalışmalar yapıyoruz. Soğan üretimini azaltıp, özellikle salçalık biber ve domates konusunda deneme üretimi yaptırdık. Meyvecilik konusunda ilçemizdeki Boyalı köyünde 28 bin fidan var. Biz bu yıl 15 bin fidan dağıtarak, Akdağ bölgesini meyvecilik konusunda üst haline getirmek için çabalarımız var. Boyalı köyünde yaklaşık 2 trilyona mal olacak bir gölet yapıyoruz. 2009 yılında bitecek şekilde ihalesi yapıldı. Önümüzdeki yıl daha fazla fidan yetiştirme şansımız olacak. Özellikle damlama sulama sistemlerini geliştirmeye çalışıyoruz. Valimizin de ciddi desteklerini almaktayız. Suluova bölgede bir üretim merkezi. Amasya’nın en çok üreten merkezi Suluova’dır. Suluova bölgenin tekrar parlayan yıldızı olacaktır.
İnternet erişim merkezi kurduk
     İlçemize internet erişim merkezi kurduk. Türk Telekom’la bir protokol imzaladık. Protokolle internet erişim merkezinin yıllık masraflarını karşılayacağız, bilgisayarlarda Telekom tarafından temin edilecek şekildedir. Yıllık olarak internet giderlerini ödüyoruz ve bir eleman görevlendirdik. Burada amacımız, özellikle öğrencilerimizin ve gelir düzeyi düşük insanlarımızın ücret ödemeden internetle ilgili kimlik bilgileridir vs. edinebilecekleri bir merkezdir. Öğrencilerimizin hafta sonu uğrayabilicekeleri bir merkez olmasıın istedik. Suluova Organize Sanayi Bölgesinde 9 tane parsel tahsisi yaptık.9 İşadamımız, 2009 yılı içerisinde yatırım faaliyetlerine başlayacak.Diğer  
işadamlarımız için de tahsis yapmaya hazırız.Bu şekilde 400 vatandaşımız da istihdam edilmiş olacaktır.Yedi Kır Bölgesinde bir kuş gözlem istasyonu yapma çalışmamız var. Bu alan sit alanı olduğu için Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun bu yerle ilgili onaylarını bekliyoruz. Bu şekilde ilçemizin turizmine bir katkı sağlayacaktır.”

                       
                      
Suluova Kaymakam Osman Aslan Canbaba
                                   İnternet Erişim Merkezinde
                        











Yılın idarecisi Niksar Kaymakamı Uğur Turan

0
Haber: İlker ÇAKAN
   Türkiye İdareciler Derneği’nin 1972 yılından itibaren her yıl düzenli olarak kutladığı “İdareciler Günü” kapsamında düzenlediği 2008 yılı yılın idarecisi yarışmasına; her il’den valiliklerin belirlediği 1’er kaymakam aday, İçişleri Bakanlığı ve Türk İdareciler Derneği tarafından değerlendirilip yılın idarecisi belirlendi. Yarışma sonucunda 2006 tarihinden itibaren Niksar Kaymakamlığı görevini yürüten Niksar Kaymakamı Uğur Turan; Niksar’da yaptığı başarılı çalışmalar, halka yakın ve onlardan birisi olup, samimi davranışları ile halkın gönlünde taht kuran birisi olarak değerlendirildiği için Türkiye İdareciler Derneği tarafından 2008 yılı yılın idarecisi seçildi. Ankara Gazi Üniversitesi Sosyal Tesislerinde düzenlenen ödül töreninde ödülünü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den aldı. 
    Niksar Kaymakamı Uğur Turan, hakkında bu ödülü almadan yaklaşık 14 ay önce 23 Ekim 2007 tarihinde (
www.haberkentim.com ve www.ilkercakan.tr.gg) “Bir kaymakam portresi” başlığında bir köşe yazısı yazarak her yöneticinin örnek alması gerektiğini vurgulamıştım.

Karakoçan Kaymakamı Cengiz Ünsaldan eğitimde Türkiye modeli

0

                               Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
    Elazığ iline bağlı Karakoçan ilçesinde, eğitimde bir Türkiye modeli örneği sergilenerek ilçede göreve yeni başlayan Karakoçan Kaymakamı Cengiz Ünsal’ın yoğun gayretleri sonucu ilköğretim okulunu bitirip, köylerde yaşayan ve maddi imkânsızlık nedeniyle okuyamayan 34 kız öğrencinin ilçe merkezinde lisede okumaları için 7 tane ev kiralanmış. Bu öğrenciler 5-6’şar kişilik olmak üzere bu evlerde kalıyorlar. Bu evlerde kalan tüm öğrencilerin masrafları ilçe kaymakamlığı tarafından karşılanmaktadır. 
    Eğitimde bu uygulamanın Türkiye’de örnek teşkil etmesi nedeniyle uygulama ve sonuçlarını da yerinde görmek amacıyla öğrencilerin kaldığı evlere gidip, onlarla röportaj yaptım, ayrıca konuyla ilgili olarak Karakoçan Kaymakamı Cengiz Ünsal ve Karakoçan İlçe Milli Eğitim Müdürü Süleyman Bulut’la da röportaj yaptım. Eğitimde Türkiye’ye örnek teşkil edecek uygulamanın mesaj yüklü görüş ve düşünceleri şöyledir; 
Karakoçan Kaymakamı Cengiz Ünsal:
“Öğrencilerimizin tüm giderlerini kaymakamlık olarak karşılıyoruz”
                         
   
 “İlçe merkezinde 7 tane ev kiraladık. Bu evlerde 5-6’şar kişilik olmak üzere kız çocuklarımız birlikte kalıyorlar. Bu öğrencilerimizin tüm giderlerini kaymakamlık olarak bizler karşılıyoruz. Devletimizin imkânları ölçüsünde SYD Vakfı vasıtasıyla karşılıyoruz.” 
Süleyman Bulut-Karakoçan İlçe Milli Eğitim Müdürü:
Yatırımın en büyüğü insana yapılan yatırımdır
                          
     Devlet adına bu imkanı milli eğitime tanıdıklarından dolayı kaymakamıma şükranlarım arz ediyorum. Duygu yüklü bu ortamda çocukların sevincini paylaşıyorum. Yatırımın en büyüğü insana yapılan yatırımdır. Devlette görev yapmanın şeref ve gururunu taşıyorum. Devlet imkânları güzel adamları elinde, çok daha güzel eserler çıkarır. Bunun en güzel örneği Karakoçan’da okumak isteyen kızlarımıza sahip çıkmakla görülmüştür. Bu nedenle görevi taşımanın gururunu taşıyorum. Bu imkânı sağlayan kaymakamımıza, devletimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Kaymakamımızdan aldığım eğitim desteği ile 20.11.2008 tarihinde 12–13 saatleri arasında kızlarımızın evlerini, yanıma bayan rehber öğretmen alarak dolaştık. 
Kızlarımızın evindeki düzen bana umut verdi
     Kızlarımızın evindeki düzen bana umut verdi. Çocukların yüklü duygularını aynı şekilde aileleri de paylaşıyorlar. Ailelerin devletimizin kızlarına okuma imkanı sağladığı için çok duygu yüklü olduklarına defalarca şahit oldum. Bu aileler şöyle diyorlar; Karakoçan’a nasıl bir kaymakam gelmiş de, bizim tanıyamadığımız bu imkânı çocuklarımıza tanıdı ve çocuklarımız okumaya başladı. Bu kaymakamı acaba geniş bir zamanda tanıma fırsatımız olacak mı? Sohbet etme imkânımız olacak mı? İlçe kaymakamının kapısı herkes açık olmasına rağmen, ama gelmiyorlar, rahatsız etmek istemiyorlar. Bu minnet borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz” diyorlar.
Devlet-millet kaynaşması açısından iyi bir örnektir
      Bu öğrencilerimizin bizi mahcup etmeyeceklerini düşünüyorum. Kızlarımız devletin kendilerine verdikleri imkandan dolayı sevinç içindeler. Devlet-millet kaynaşması açısından iyi bir örnektir. Bu gelişme eğitim adına çok umut vericidir. Bu örnek Karakoçan’ın ve Türkiye’nin her tarafına dalga dalga yayılacaktır. Bu imkanı sağlayan herkese teşekkür ederim. 28 yıllık devlet memuruyum. 20 yıldan bu tarafa da idarecilik yapmaktayım. Bu zamana kadar ilçemizde, 14 kaymakamla çalıştım. Diğer kaymakamlarda olmayan özelliği bu kaymakamımızda keşfettim. Eğitime bakışı çok farklıdır. Milli eğitim ile ilgili projelerimde bana destek veriyor. Mantıklı gördüğü hiçbir projemi geri çevirmedi. Bu özelliği diğer kaymakamlarda görmedim.
Türkiye’de böyle bir özelliği olan kaymakam asla düşünmüyorum
      Makamındaki herkese durumuna göre aile ortamında olduğu gibi konuşuyor. Bu yönüyle de kaymakamımı çok farklı görüyorum. Bu özellikleri diğer kaymakamlarda göremedim. Hizmet anlayışı diğer kaymakamlardan çok farklıdır. Kayamakmım kapısını çalan herkesi yetiştirebilirse kapıda karşılar, yetiştirmezse odanın ortasında karşılar. Odayı terk eden herkesi kapıya kadar uğurlar. Türkiye’de böyle bir özelliği olan kaymakam asla
Zozan Arslan(Karakoçan Anadolu Lisesi 2. sınıf öğrencisi-
Yemişlik Köyü):
“Bu imkân bize verilmeseydi, okuyamazdık”
                         
     “İlçemiz Kaymakamı Cengiz Ünsal’a minnettarlarımızı bildirmek isteriz. Bize verdikleri maddi ve manevi destekten dolayı kendilerine çok teşekkür ederiz. Bu imkân bize verilmeseydi, okuyamazdık. Ayrıca bizimle ilgilenen İlçe Milli Eğitim Müdürü Süleyman Bulut’a da teşekkür ederiz. Bu gurur verici bir durumdur. Bence bu davranışları herkes yapmaz. Devletin gücü ve imkânı iyi devlet adamlarının elinden geçerek en üst noktaya yetişir.
Necla Arslan(Karakoçan Lisesi 4. sınıf öğrencisi-Cumhuriyet Köyü):
                        
      “Okuyamadığım zaman çok üzülüyordum. Gerçekten böyle bir desteği verdikleri için teşekkürlerimi iletmek isterim.”
Hanım Can(Karakoçan Lisesi 4. sınıf öğrencisi- Yüzev Köyü):
“Devletimize çok teşekkür ediyorum”
                         
     “Devletimizin sağladığı bu imkânlardan dolayı çok teşekkür ediyorum. Eğer böyle bir imkan olmasaydı, şu an okumamış olabilirdik. Hukuk Fakültesini bitirip, avukat olmak istiyorum. Devletimize çok teşekkür ediyorum.”
Eda Şimşek(Karakoçan Lisesi 4.sınıf öğrencisi-Yoğunağaç Köyü):
“Kaymakam beye gerçekten çok teşekkür ediyorum”
                         
      “Bana bu imkan verildiği için, devletimize teşekkür ediyorum. Karakoçan’da okuyacağımı duyduğumda gerçekten çok sevinmiştim. Bunlar televizyonlarda söylenmişti ama bizim ilçemizde yapılmamıştı. Daha önce de defalarca destek bekledik ama olmadı. Fazla desteklenmedi. Bu sene Karakoçan’a bir umutla geldik. Aynı sıkıntıları yaşayacak mıyız ? diye endişe duyduk. Ama kaymakam beye gerçekten çok teşekkür ediyorum. Daha önce bize böyle şeyler sunulmadığı için, bize karşı gösterilen ilgiye şaşırdım. Böyle bir şey duyduğum için minnettarım. Hukuk Fakültesini bitirip, bana verilen hizmetlerin karşılığını gerçekten vermek istiyorum.”
Yaprak Bozkurt(Karakoçan Anadolu Lisesi 
3. sınıf öğrencisi-Bazlama Köyü):
“Okumak için köyden gelip, nerede kalacağımızı düşünüyorduk”
                         
     “Okumak için köyden gelip, nerede kalacağımızı düşünüyorduk. Bu nedenle ilçe milli eğitim müdürlüğüne müracaat ettik, onlarda bize maddi ve manevi destekte bulundular. Kızlar okumaz diyenler, devletin bize verdiği bu imkanlara şaşırdılar. Bize verilen bu imkandan dolayı devletimize katkıda bulunmamız gerekir. Bize bugün nasıl imkan verilmişse, bizde bizden sonra geleceklere ayın imkanı yaşatacağız. Bizlere verilen hizmetten dolayı, bizde devletimize karşılığını vermek zorundayız.”
Dilan Ayhan(Karakoçan Lisesi 2. sınıf öğrencisi-Kümbet Köyü):
“Annem beni akrabalarının yanına göndermeyi düşünüyordu”
                          
     “İlçe merkezine okumaya gelmesem, annem beni akrabalarının yanına göndermeyi düşünüyordu. Geçen yıl bir arkadaşımız okuduğu için böyle bir imkân olduğu söylendi. Böyle bir imkanı hayal dahi edemezdim. Şu anda yaşadığımız hayat çok güzeldir. Bu iyi ortam sayesinde derslerimize daha iyi konsantre olabiliyoruz. Burada sıcak bir ortam buluyoruz. Annelerimiz yanımıza geliyor. Çocuk Eğitimi ve Gelişimi Okulunu bitirip, ana sınıfı öğretmeni olmak istiyorum. Çok mutlu şekilde yaşıyoruz. Çok şanslıyız.”
 

 





Bu sayfa hakkındaki yorumlar:
Yorumu gönderen: ÜMÜT YAVUZ, 09.01.2009 16:27:35:
KIZ İNSANIN OKUMA ARZUSU İNŞALLAH BAŞARIYI GTİRİR ÜMÜT YAVUZ CAVUŞYOLU KRAL HİMANLI

Yorumu gönderen: resul yavuz himanlı , 09.01.2009 16:15:44:
bir karakocanlı böyle yardımlara muhtac insan yardım etmek sadece devletin bir görevi değil k.kocan halkı esnafı vs devlet millet yardımcı olması lazım bu zmn da fakirlikte okuyamayan bir sürü insn var inşallah bu kardeşlerimiz okur bir yere gelirler temenimiz de bu zaten RESUL YAVUZ 12B KARAKOCAN LİSESİ

Yorumu gönderen: deli mehmet, 09.01.2009 16:09:38:
iyi okuyun ama

Yorumu gönderen: ramazan , 22.12.2008 17:58:47:
çok iyi bir davranış bence böyle yetkililere ihtiyacımız var

Doğanyol Kaymakamı Sibel Tursun: Ağaçlandırma çalışması yapıyoruz

0

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN  
  
Doğanyol, Malatya iline bağlı bir ilçe olup, il merkezine 80 km. uzaklıktadır. Karakaya Barajı kıyısında kurulmuştur. İlçenin temel geçim kaynağı kayısı üretimidir. İlçenin her tarafı kayısı ağaçları ile kaplıdır. Toplam nüfusu 5000’dir. Doğanyol ilçesi, Türkiye’de iki milletvekili olan tek ilçedir. Ünlü sinema sanatçısı Kemal Sunal ile ünlü halk müziği sanatçımız Belkıs Akkale Doğanyol ilçesindendir. Doğanyol ilçesine yeni atanan Kaymakam Sibel Tursun ilçenin kültürel, ekonomik ve turizm yönünden gelişmesi için büyük gayret gösteriyor. Kaymakam Sibel Tursun ilçenin ağaçlandırılmasına da büyük önem veriyor.
Çalışmaları sonucu 220 dekar alan ağaçlandırılmıştır
   Doğanyol Kaymakamı Sibel Tursun, “Bayan kaymakam sayısının arttırılması, insanımızın da kız çocuklarının eğitimine önem vermesi açısından önemlidir. Bir nevi bu kız çocuklarımızı okutmaya da teşvik olacaktır. Kaymakamlık mesleği zor ve bir o kadar da fedakârlık gösterilmesi gereken bir meslektir. Bunun için görevimizi layıkıyla yapmaya devam ediyoruz.”diyor. Doğanyol Kaymakamı Sibel Tursun, Doğanyol konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

                                  
                                        
Doğanyol Kaymakamı Sibel Tursun

Nar üretimi teşvik edilmiştir
   “Doğanyol Malatya ilinin doğusunda il merkezine 80 km uzaklıktadır. Elazığ, Adıyaman, Diyarbakır illerinin kesiştiği noktadadır. İlçe ekonomisi kayısı üretimine dayanmaktadır. Bunun yanında hayvancılık ve arıcılıkta yapılmaktadır. Köyleriyle birlikte toplam nüfusu 5000’dir. 1990 yılında ilçe olmuştur. Çoğunlukla İstanbul’a göç vermiş bir ilçedir. Gökçe beldesi son nüfus sayımında kapatılmıştır. İlçede nar üretimi teşvik edilmiştir. 6000 adet nar fidanı dikilmiştir. İlçemizde nar festivali yapılmaktadır. Nar festivali büyük bir katılımla gerçekleşmektedir. İstanbul’daki işadamları maddi ve manevi desteklemektedirler. İlçenin yetiştirdiği sanatçı Belkıs Akkale festivale katılıp renklendirmiştir. İlçede kayısı üretimimin yanı sıra meyve bahçeleri de çoğunluktadır. İncir, hurma ve çilek yetiştirilmektedir. 
Gökçe Beldesi karadut yetiştiriciliği ile ün yapmıştır
   Özellikle Gökçe Beldesi karadut yetiştiriciliği ile ün yapmıştır. Nar üretimi 1,5 yaşındadır. Önümüzdeki yıllarda ilçemize nar üretiminden büyük bir gelir kaynağı sağlanacaktır. Nar kayısıya oranla daha az bakım yapılarak elde edilmektedir. Önümüzdeki dönemde 1000 adet soğuğa dayanıklı nar fidanı ekimi yapılacaktır. Göreve başladığım bir yıl sürecinde hizmetlerin daha hızlı yürütülebilmesi için jandarma ve ilçe emniyet amirliği getirildi. 
Modern bir öğretmenevi projesi planlandı
   Ayrıca ilçemize gelen misafirlerin konaklayabilmesi için yemekhanesinin, bilgiyasar salonunun olduğu modern bir öğretmenevi projesi planlandı. Şu anda Bakanlıkta onay aşamasındadır. Öğretmenevine Malatyaspor Kulübü Başkanı Hikmet Tanrıverdi tarafından 200 bin YTL katkı sağlandı. Diğer kalanı ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanarak, 600 bin YTL’ye mal olacak ve Ağustos 2009’da tamamlanacaktır. Gençler ve öğrencilerimizin spor yapılabilecekleri bir alan ilçemizde yoktu. Bunun için kapalı spor salonu arazisi satın alınmıştır. Kapalı spor salonunun maliyeti 1 milyon YTL’dir. %30’nu valilik, diğeri ise Spor Toto karşılayacaktır. 

                                  
                                                           Karakaya Barajı

750 dekarlık bir alana ağaçlandırma çalışması yapıyoruz
   Ayrıca ilçemizde tüm kurumların içerisinde olacağı bir hükümet konağı planlaması yapıldı. Bu da TOKİ tarafından yaptırılacaktır. Şu anda arazi tahsis aşamasındayız. Bunun dışında Köydes projelerine devam ettik. Yeşilköy, Burçköy ve Konurtay köylerinin içme suları ve yol çalışmalarını yaptık. İlçemizdeki 750 dekarlık bir alana ağaçlandırma çalışması yapıyoruz. İlçedeki göç oranını önlemek için öncelikli ihtiyaç istihdamdır. Bir fabrika kurulmasıdır. İlçeye Ziraat Bankası Şubesi ve Adliye Teşkilatı kurulması gerekmektedir.
Doğanyol 2 milletvekili olan Türkiye’de tek ilçedir
   Doğanyol’un en önemli ünlü ismi Kemal Sunal’dır. Kendisi Gökçe Beldesindendir. Bunun yanında Belkıs Akkale vardır. Ayrıca Doğanyol 2 milletvekili olan Türkiye’de tek ilçedir. Bayan kaymakam sayısının arttırılması, insanımızın da kız çocuklarının eğitimine önem vermesi açısından önemlidir. Bir nevi bu kız çocuklarımızı okutmaya da teşvik olacaktır. Kaymakamlık mesleği zor ve bir o kadar da fedakârlık gösterilmesi gereken bir meslektir. Bunun için görevimizi layıkıyla yapmaya devam ediyoruz.” 
                                  
                                         Malatya-Doğanyol  ilçe merkezi



Bu sayfa hakkındaki yorumlar:
Yorumu gönderen: özlem erbay, 18.12.2008 00:44:28:
Doğanyol ilesi belliki şanslı bir ilçe kemal sunal ve belkız akkale gibi ünlü isimleriyle ve tabiki milletvekilleriyle…belliki hala şanslı bayan bir kaymakama sahip olması bunu en büyük göstergesi…çalışmalarından dolayı kendisine teşekkürediyorum ülkesni seven bir vatandaş olarak ve bize kendisini tanıtan ilker çakan beyefendiye de teşekkürler

Pütürge Kaymakamı Ender Faruk Uzunoğlu: Eğitime çok önem veriyorum

0
Haber-Röportaj: ilker ÇAKAN          
    Pütürge, Malatya iline bağlı bir ilçe olup, il merkezine 74 km. uzaklıktadır. Bu yolun Kubbe Dağı(2.150 m.) kısmında yoğun kar ve kış nedeniyle yol zaman zaman ulaşıma kapanmaktadır. Pütürge 1181 kilometrekarelik bir alana sahiptir. İlçede tarım alanının az olması nedeniyle tarım az yapılmakta olup, meyvecilikten kayısı üretilmektedir.
    Pütürge Kaymakamı Ender Faruk Uzunoğlu kısa bir süre önce ilçede göreve başlamasına rağmen tüm köyleri gezip, onların sorunlarını dinleyerek çözüm önerileri sunuyor. Diğer yandan Pütürge- Nemrut Dağı yolu çalışmalarını hızla sürdürüyor. Yolun genişliği 20 metredir. Kaymakam Ender Faruk Uzunoğlu yoğun bir çalışma temposu sergiliyor. İlçenin ekonomik, sosyal, eğitim ve turizm yönünden kalkınması için ilginç projeleri var. Bu projeler Türkiye geneline uygulanacak projelerdir. Kısaca Kaymakam Ender Faruk Uzunoğlu’nun çalışkanlığı, devlete hizmet aşkı herkesin takdirini topluyor. Pütürge Kaymakamı Ender Faruk Uzunoğlu, Pütürge konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Pütürge, Malatya’nın en büyük ilçelerinden birisidir
    “Pütürge, Malatya’nın en büyük ilçelerinden birisidir. İlçenin sınırları Diyarbakır ve Adıyaman’a dayanmaktadır. Toplam 62 köyümüz vardır. Karadeniz Bölgesi gibi dağınık bir yerleşim alanı vardır. İlçenin nüfusuna baktığımız zaman tarihi eski yıllara dayanır. 1800 yılının sonunda nahiye iken ilçe olmuştur. Bu zamanda nüfus yüksek iken işsizlik nedeniyle İstanbul’a göç olmuştur. Bu nedenle nüfus azalmıştır. Toplam nüfusumuz 30–32 bin arasında değişiyor. İlçe merkezi nüfusu ise 4000’dir. Çok kalabalık ve büyük köylerimiz vardır.

                                  
                            
                   Malatya-Pütürge ilçe merkezi

İlçemizde ağırlık olarak kayısı üretimi vardır
    İlçemizde ağırlık olarak kayısı üretimi vardır. Ayrıca buğday üretimi ve hayvancılık yapılmaktadır. Son yıllardaki hızlı göç nedeniyle, ilçemizde ağırlıklı olarak yaşlı bir nüfus vardır. Pütürgelilerin büyük çoğunluğu İstanbul’da tekstil sektöründe çalışıyorlar. İstanbul’da yaklaşık 100–150 bin arasında Pütürgeli yaşamaktadır. İstanbul’da yaşayan Pütürgeliler Pütürge’yi desteklemektedirler. Köydes projesinde benim önceliğim içme sularıdır. Herkesin mutlaka içme suyu olması gerekir. 2000’yıllarda insanlara sağlıklı içme suyunu içirmek zorundayız.
Çocuklarımıza sağlıklı eğitim vermek zorundayız
    Pütürge’de 4000’e yakın öğrencimiz vardır. Anaokullarımız kurulmuş olup, yeterli sayıya ulaşmamıştır. Kaymakamlığımız SYDV aracılığı ile onlara destek olduk, % 30 olan oranı, % 55’e çıkardık. Okullarımızın, özellikle köy okullarımızın fiziki durumları çok kötüdür. Göreve başlayalı iki aylık dönem içinde 8 okumuzun tadilatını yaptırdım. Tadilatı hala devam eden okullarımız vardır ve bu tadilatları bitirmek zorundayız. Çocuklarımıza sağlıklı eğitim vermek zorundayız. Satranç oynamayı severim. Bu nedenle köy ve ilçe merkezindeki okullarımızda satranç kulüpleri kurdurdum ve kulüplere satranç takımları aldırdım. Köylere gittiğimizde okullarımızı ziyaret ediyoruz. Okullarımıza kütüphaneleri için kitap desteği yaptık. Bu okullarımıza kütüphaneler için kitap paketleri ve satranç takımları veriyoruz. Okularımızdaki eski bayrakları değiştiriyoruz.
Devletin kurumunda yeni bayrakların olması gerekir
    Devletin kurumunda yeni bayrakların olması gerekir. Bayrağımız milletimizin en büyük simgesi ve kahraman şehitlerimizin kanlarıyla sulanmıştır. İki tane yatılı bölge okulumuz vardır. İlçe merkezindeki 1950 yıllarında kurulmuş, çok eski bir okuldur. Yıpranma nedeniyle bu okullarımızda durum iç açıcı değildir. Bu nedenle bu okullarımızın fiziki şartlarını düzeltmeye çalışıyoruz. 
Yurtların içini yaşanabilir hale getirmeye çalışıyoruz
    Yurtların içini yaşanabilir hale getirmeye çalışıyoruz. İstanbul’da yaşayan Pütürgeliler geçmişlerini hiçbir zaman unutmuyorlar. Bu nedenle Pütürge’ye sürekli yardım yapıyorlar. İstanbul’daki Pütürgeliler Eğitim Vakfı 500–600 öğrenciye burs veriyor. Bu vakfın üyeleri iş adamlarıdır. Bu vakıf Pütürge’ye 20–25 bin YTL yardım yapmayı önerdi. Yurtlarımızın içini halıfleksle donatacağız. Öğrencilerimizi yatılı okulun sorunlarından kurtarmaya çalışacağız. Bu yurtları aile ortamına yakın hale getireceğiz.
Pütürge ilçe merkezinde ise iki tane test merkezi kuruyoruz
    İlçemizde dershane olmadığından, 24 öğrencimizi Malatya’da anlaştığımız bir dershaneye gönderdik. Burada temel kriter olarak dershane farkı gözetmedik. İlçe merkezi, Malatya il merkezine 1,5 saat uzaklıktadır. Pütürge-Malatya karayolunun Kubbe Dağı kısmında kapanma riski olduğu için, çocuklarımız Cumartesi-Pazar Malatya’da kalabilsinler. Anlaştığımız dershane bu şartlarımızı kabul etti. Pütürge ilçe merkezinde ise iki tane test merkezi kuruyoruz. ÖSYM gibi öğrencilerimizin sorularını girip, bakabilecekleri, sınav sonuçlarını okuyabilecekleri optik okuyucular alıyoruz. Bu sistemi Halk Eğitim Merkezi ve Yatılı Bölge Okulunda kuracağız. 6–7 sınıf öğrencilerimiz için bir etüt merkezi kurmayı planlıyoruz. Pütürge Belediyesi bununla ilgili bize bir alan verdi. Biz buranın alt yapısını hazırlayarak, etüt merkezi haline getireceğiz. Bu merkezde çocuklar eğitimle ilgili her şeyi bulabileceklerdir.
Toplum merkezi projemizi uygulayacağız
     Bu tür ilçelerde sosyal yaşam ve hareketlilik çok fazla olur. İlçemizde kültür sarayına benzer yapılar yok. Bu nedenle toplum merkezi projemizi uygulayacağız. Bu merkezde çeşitli faaliyetlerin yapılacağı bir konferans salonu kurmayı düşünüyoruz. Ana çocuk eğitimine çok önem veriyorum. Çocukların eğitimi ve bakımı, ana-baba eğitimi yaşlıların bakımı eğitimi çok önemlidir. Bu konularla ilgili yapılacak bu salondan faydalanmayı düşünüyoruz. Devlet hastanesi ve sağlık ocağı ile bu tür programlar hazırlamayı düşünüyoruz. Herkesi sorunlarını rahatlıkla konuşabileceği bir mekân oluşturmak istiyoruz. Benim genel prensibim gereği açılan her salona bir şehidimizin ismini veririm. Pinpon masalarının olduğu bir alanda oluşturmak istiyorum. Bununla ilgili projeleri hazırladım ve bu projeleri Ankara’ya sunmayı hazırlanıyorum. Eğitime çok önem veriyorum. Okuma-yazma kurslarını “al altını diplomayı ” diye klişeleştirdim. 
Kitap okuyan öğrenciye düzenli olarak altın veriyoruz
    Bununla ilgili proje hazırladım. Vatandaşlarımıza okuma-yazmayı öğrendikten sonra çabalarından kendilerine birer küçük altın veriyorum. Türkiye okuyor kampanyasına daha fazla entegre olsunlar diye kütüphanelerimizi kitap yönünden zenginleştirdik. Öğrenci sayısı yirminin üzerinde olan okullarımızda bir sistem kurduk. Bununla ilgili her okulda bir komisyon kurduk. Çocuklar okudukları her kitabın özetinin çıkartıp, bu komisyona sunuyorlar. Her aybaşında en fazla kitap okuyan öğrenciye düzenli olarak altın veriyoruz. Bu okumayı teşvik edici bir sistemdir.
Uydudan eğitim alan internet sistemini sağlamak
    İlçemiz dağlık olduğu için, özellikle kışın alt yapının çok iyi olmaması nedeniyle iletişimde sıkıntı yaşadığımız için, uydudan eğitim alan internet sistemini sağlamak için okullarımıza jeneratör desteği vereceğiz. Bu nedenle 20–30 tane jeneratör aldık. Böylece çok büyük enerji harcamadan, bilgisayar jeneratörle çalışabilmektedir. Bu nedenle internet üzerinden telefonla köylerimizle ilçemiz arasında iletişimi sağlayacağız. Bu sistem her ortamda kullanılabilecek bir sistemdir. Bu sistemi kurmak için internet telefonların siparişlerini verdik. Bu sistemi kurmak için bu internet telefonlarının gelmesini bekliyoruz. Bu sistemi kış gelmeden sağlıklı bir şekilde yerleştireceğiz. Uydudan internete bağlanamayan köylerimize halk tipi telsizlerle köyden köye iletişimi sağlayacağız. Bu telsizlerin şarj ihtiyacında kullanılmak üzere de jeneratörler almayı düşünüyoruz.
Her köyden iki erkek, iki bayanı özellikle 
tansiyon ölçme konusunda eğitilecek
    Köylerimizi geziyorum. SYD Vakfımız köylerimize çok fazla açılmıyor. Bir minibüsümüz var, ancak bu yeterli olmayıp bir araç daha almayı düşünüyoruz. Köylerimizi gezerken, ihtiyacı olanlara yardım veriyoruz. Bu sırada tek tek evlerin içine giriyoruz. Sağlık durumu iyi olmayanlara ne yapabiliriz onu araştırıyoruz. Köylerimizde ihtiyaç halinde tansiyon ölçecek ve iğne yapabilecek kişi yoktur. Bununla ilgili en az 10–12 km uzaklıktaki sağlık ocağına gelmek zorundasınız. Bu gezi sırasında bu tür isteklerle karşılaşıyoruz.Bununla ilgili şöyle bir sistem kurduk. Bu sistem çok basit bir sitemdir. Bununla ilgili Malatya’dan özel bir hastanenin desteğini alıyoruz. Her köyden iki erkek, iki bayan özellikle tansiyon ölçme konusunda eğitilecek. Bunlar sağlık görevlilerinin yerini tutamaz. Ancak bir hastanın bir haftalık tansiyon çetelesini tutarak bu hastanın hipertansiyon hastası olup, olmadığının tespit edilmesine yardımcı olur. Bu sistemi yaygınlaştırmaya çalışacağız. Bunu da en hızlı şekilde çözmeye çalışıyoruz. Bu sistemi daha önce görev yaptığım yerlerde uyguladım. Burada nasıl başarılı olunur, ona bakacağız.
Bütün köylerimizin ayrı ayrı envanterini tutmaya başladık
     Bütün köylerimizin ayrı ayrı envanterini tutmaya başladık. Bu envanterlerde en ince ayrıntıya kadar her şey vardır. İlçenin haritasını bilgisayar ortamına aktardık. İstatistiki veri tutmaya başladık. Sağlıklı istatistiki veri elde edebilmemiz temel amacımızdır. Bu nedenle köylere yardımı ve hizmeti daha etkin hale getireceğiz. Şu anda elimizde hangi köye daha önce ne hizmeti yapmışız. Elimizde böyle bir istatistikî veri yoktur. Bu nedenle böyle sistemi kurduk. 
SYD Vakfımızda farklı bir sistem uyguluyoruz
    SYD Vakfımızda farklı bir sistem uyguluyoruz. Bununla ilgili envanter projesi yapıyoruz. Biz kişileri fişlemiyoruz, ifşa etmiyoruz. Bunlara ben karşıyım. Köylerine gidiyoruz ve evlerinin fotoğraflarını çekiyoruz. Kişilerin asıl fotoğraflarını çekmiyoruz. Oluşturduğumuz anket formundan kişinin sosyal-ekonomik durumunu çok daha bir şekilde görebiliyoruz. SYDV toplantılarında bu verileri bilgisayar aracılığı ile duvara yansıtıyoruz. Böylece çok rahat adil karar vermede bunu uygulamaya başladık. Şu anda bu sistemi ilçe merkezimizde kullanıyoruz. Daha sonra köylerimize yaymaya çalışacağız. Bu proje ile ilgili olarak tüm teknik desteği sağladık.
Ağaç dikimini yapmak zorundayız
    Daha önce görev yaptığım Giresun’da ağaçlandırma problemi yoktu. Pütürge’de göreve başladığımda ağaçlandırmada kullanılmak üzere 60 bin fidan aldım. Bu fidanların tümü dikildi. Ağaç dikimi devam edecektir. İlçemizde bulunan davul-zurnacı dahil herkes ağaç dikti. Ağaç dikimi sırasında davul-zurnacı bana da bir gösteri yaptılar. Ağaç dikimini yapmak zorundayız.
İnsan sağlığı ve eğitimi bizim için çok önemlidir
    İlçemizde bulunan muhtarlar uzun yıllardan bu tarafa birtakım hizmetleri alamadıklarından şikâyet ediyorlar. Bu şikâyetler yolarının temizlenmesi v.s gibi. Bunları halletmeye çalışıyoruz. Bu nedenle kış gelmeden yolların her türlü düzenlemesini yapmak istiyoruz. Ebelerimiz ve hemşirelerimize kışın çok iş düşüyor. Gerekli tedbirleri almak zorundayız. Anne ve çocuk ölüm oranı bizim için çok önemlidir. Anne ve çocuğumuzu kaybetmeye tahammülümüz yoktur. Bu nedenle elimizde hangi köyümüzde ne kadar doğum yapacak ve hangi tarihlerde doğum yapılacağına dair tüm verilerimiz elimizde mevcuttur. Sürekli olarak bunları takip ediyoruz. İnsan sağlığı ve eğitimi bizim için çok önemlidir. Bir ilçede; güvenlik, sağlık eğitim olmak üzere üç önemli sorun vardır. Bunları sağlıklı bir şekilde insanlara hizmet olarak sunmazsak, o zaman başarılı olamayız. Bu aynı zamanda devletin başarısıdır. Köydes’de sağlıklı içme suyu, sağlıklı yolları yakalamış durumdayız.
Su depolarının içlerini fayansla kaplatacağım     
    İlçe ve köylerimizdeki su depolarının içlerini fayansla kaplatacağım. İçilebilir su için İçişleri Bakanlığımızın da genelgesi var. Köylerimizdeki su depolarının içleri iki, üç ve altı ayda veya hiçbir zaman temizlenmiyor. Bununla ilgili projeyi daha önce görev yaptığım Giresun’da da yapmıştım. Bu projeyi burada daha genişleterek yapıyorum. Su depolarının içinde aradığınız, düşünemeyeceğiniz her türlü mikrop, pislik her şeyi bulabilirsiniz. Biz su depolarının içini fayansla döşetirsek temizlemesi daha kolay olacaktır. Köy su depolarının fayansla döşeme işini devlet- köylü işbirliği ile yapacağız. Bu su depolarının su tahlillerini yapacağız. Bu nedenle her köye fiyatı 100–150 YTL. olan su tahlil cihazları alacağız. Bu projede amacım köy azalarından birisini bu işle görevlendirmektir. Buna rağmen köy suyu bozuk çıkarsa, her su deposu için küçük klorlama cihazı alacağım. Ben bunu daha önce görev yaptığım Giresun’da da uyguladım. Bu sistemi burada daha yaygınlaştırarak yapmayı düşünüyorum. Başka yerlerde nasıl kaliteli su içilirse, Pütürge’de de vatandaş aynı suyu içmesi gerekir. Biz bunun çabası içindeyiz. Yokluk insana çok şey öğretir diye bir atasözümüz vardır. Bu nedenle gördükçe farklı projeler yapmayı düşünüyoruz.
Tarihi hamamı restoran şekline dönüştürmeyi düşünüyorum
    İlçemizde 100 yıllık tarihi bir hamam vardır. Bu hamamın tabanını mermerle kaplatıp, ev yemeklerinin yapıldığı bir restoran şekline dönüştürmeyi düşünüyorum. Bunu SYD Vakfından iki vatandaşıma iş kurmak olarak planlıyorum. Hem iki insan iş sahibi olacak, hem de burada Pütürge yöresel yemeklerini yiyeceğiz. Hamam özel mülkiyet olmasına rağmen, sahipleri hiçbir problem çıkarmadılar. Bununla ilgili bir proje hazırlayıp, onlarla ilgili sözleşmeyi yapacağız.
Nemrut’un tanıtımı çok önemlidir
    Nemrut’un tanıtımı çok önemlidir. Yıllardan bu tarafa bu konu üzerinde fazla durulmamıştır. Şu anda Nemrut yolunu genişletiyoruz. Bu yolun genişliği 20 metreyi bulmaktadır. Nemrut yolunu genişlettikten sonra, özellikle oradaki köylerde, turizmi halkın mesleği haline getirmeyi planlıyoruz. Nemruttaki harabelere 100 m. uzağa kadar yolumuz vardır. Adıyaman tarafından Nemrut’a gidildiği zaman harabelere 800 m. kadar yol vardır. Adıyaman’dan Nemrut’a çıkmak için 800 m. yürümek zorundasınız. Bu yürüyüş katırlarla ve yürümekle olmaktadır. Nemrut’a Adıyaman’dan daha çok yakınız. Malatya-Pütürge karayolu ile Tepe Han yol ayrımından ile Nemrut’a ulaşım tanıtımı ihmal edilmiştir. İnsanlar Nemrut’a ulaşmanın daha kestirme bir yol olduğunu bilmiyorlar. Biz bu yolların haritalarını yaptırıyoruz.

                                  
                                
Pütürge Kaymakamı Ender Faruk Uzunoğlu
                                 Nemrut yolu genişletme çalışmalarını inceliyor

Tanıtım yol haritalarını ilgili tur operatörlerine
 ve ilgili firmalara göndereceğiz
     Tanıtım yol haritalarını ilgili tur operatörlerine ve ilgili firmalara göndereceğiz. Bununla ilgili bir CD ve Web sayfası hazırlayacağız. Nemrut çevresindeki 5 köyümüzle ilgili ayrı bir birliğimiz vardır. Nemrut’tun tepesinde bir otelimiz vardır. Ancak bu otel şu an bakımsız olduğundan, bu oteli yeniden düzenleme çalışmaları ile ilgili projeler hazırlıyoruz. Bu projeyi Kültür ve Turizm Bakanlığına sunmayı düşünüyoruz. Nemrut çevresindeki köylerde halı dokunmuş ama satışı yapılmamıştır. Ben bu köylerde mini satılabilir, el sanatları yaptırmak istiyorum. Temel amacım Nemrut yolu üzerindeki köylerimizin para kazanmasını sağlamaktır. Bunu yapmak ve sağlamak zorundayız. Nemrut’taki 36 yatak kapasiteli otelde 3 ay içinde 2000 kişi kalmıştır. Bunun yanında günübirlik gelenler vardır. 
Nemrut harabelerine gelen yıllık turist sayısı 450–500 bini bulmaktadır
     Nemrut harabelerine gelen yıllık turist sayısı 450–500 bini bulmaktadır. Malatya İnönü Üniversitesi öğrencileri Pütürge’den Nemrut harabelerine yol olduğunu bilmiyorlar. İlçemize 70 km uzaklıktaki üniversite öğrencilerimize bunu öğretememişiz. Bunun tanıtımını yapmak zorundayız. Bunun başka çaresi yoktur. Üniversitemizden yıllık 2000 kişiyi getirirsek başarılı oluruz. Nemrut çevresindeki köylerimize taşıma ile ilgili nakliye şirketi kurdurduk. Klimalı araçlarla turistlere daha iyi hizmet vermeyi düşünüyoruz. Bunu yapabilirsek bu bölge kalkınır. Böylece istenildiği kadar buraya turist gelir. Turizmde alt yapının hazırlanması çok önemlidir. Ayrıca temel amacım Nemrut çevresindeki köylerde pansiyonculuğu yaygınlaştırmaktır. Ayrıca gelen turistlerin çadır kurmaları için burada bir çadır alanı oluşturmak istiyorum.
Küresel ısınmadan çok fazla etkilenmekteyiz
    Önümüzdeki dönemde en büyük sorunumuz kuraklıktır. Kayısı çok su isteyen bir ağaçtır. Küresel ısınmadan çok fazla etkilenmekteyiz. Su kanaletlerine su bırakma devri artık bitmiştir. Atalarımızdan miras kalan bu su kanaletlerini çok kötü kullandık. Biz bunları zamanında kapatmamız gerekirdi. Kanaletle, borularla sulama yerine, damlama sulama sistemi ile ilgili bir projem vardır. Ağaçların dibine, köküne damlama suretiyle su verme ile ilgili projem vardır. Bu sistemin daha iyi ve daha verimli olduğunu göstermeye çalışacağız.
Elma alanında çok verimli bir potansiyel vardır
    Burada elma alanında çok verimli bir potansiyel vardır. Elmayı, üretici düşük ücretle satıyor. Elma üreten üreticilerini tarımsal kalkınma kooperatifi adı altında topluyoruz. Bu konuda Tarım Bakanlığının ve AB’nin çok ciddi destekleri vardır.Bununla ilgili bir soğuk hava deposu kurmayı düşünüyoruz.Vatandaş elma olmadığı zaman soğuk deposundaki elmaları piyasaya satsın ki para kazansın. Ayrıca ceviz üretimini yaygınlaştırmak amacıyla ceviz fidanları aldık. Malatya kayısının başkenti ama küresel ısınmada susuzluk nedeniyle kayısı ağaçları kuruduğu zaman vatandaşın ekonomik yönden mağdur olmaması için diğer ürünleri teşvik etmek suretiyle mağdur olmasını istemiyoruz. 
Kaymakamlık olarak 28 bin ters lale soğanı ektik
    Ayrıca ilçemizde ters lale dediğimiz, Gerger lalesi olarak bildiğimiz lale türü yetişmektedir. Bu lale Pütürge’deki meralarda çok yetişmektedir. Bunun dünyaya satışı kontrollüdür. Kaymakamlık olarak 28 bin ters lale soğanı ektik. Bu bitkinin en önemli özelliği hiç su istememesidir. Laleye su verildiği zaman bozuluyor. Önümüzdeki dönem bundan ciddi bir gelir elde edeceğiz. Bu bitkinin soğanı çok pahalıdır. Bu nedenle sertifikalı üreticiyi teşvik ediyoruz. Ters lale suya dayanıklı bir süs bitkisidir. Göreve başlayalı 2 ay oldu birtakım projelerim var. Önce birinci etap projelerimi bitireceğim. Daha sonra ikinci etap projelerime başlayacağım. Bu şekilde faydalı olmaya çalışıyorum.
Vatandaş PKK’yı ilçeye sokmamıştır
     Pütürge PKK terör örgütü ortaya çıktığından bu tarafa hiçbir zaman destek vermemiştir. Bununla ilgili köy kadını örneği vardır. Bu kadının evine PKK’nın dört tane bölge sorumlusu geliyor.40 tane ekmek yapmasını istiyorlar. Bunun üzerine kapısını, bacasını kapatıp tuvaletin camından atlayıp 5 km. yürüyerek jandarmaya terörist olduğuna dair ihbarda bulunuyor. PKK defalarca buraya girmeye denemiş, ancak her defasında vatandaşın çok ciddi bir tepkisiyle karşılaşmıştır. Vatandaş PKK’yı ilçeye sokmamıştır. Adıyaman sınırında bir köye girmeye çalışmışlar, ancak muhtarı aşamamışlardır. PKK sadece bir muhtarı aşamıyor. Pütürge PKK’ya karşı çok duyarlıdır. 
Gerçekten ciddi bir otokontrol sistemi vardır
      İlçede yabancı plakalı görüldüğü zaman jandarmaya veya bize bildiriyorlar. Bu konuda çekinceleri yoktur. Gerçekten milletini ve devletini seven, devletine son derece bağlı ve saygılı bir toplumdan söz ediyorum. Köylere gittiğimizde biz onların her isteklerini karşılamaya çalışıyoruz. Biz ve onlar destek olunca zaten terör diye bir şey kalmaz. Köye geleni en ince detayına kadar inceliyor. Öğretmenine kadar en ince detayı inceliyor. Gerçekten ciddi bir otokontrol sistemi vardır. Biz doğuda oturabiliriz ama biz ne terörü, nede teröristi destekleriz. Biz Pütürgeliyiz diyorlar.
PKK’nın geçiş alanlarından birisi olan bir bölgedir
      Bu konuda çok duyarlı bir toplumdur. PKK’nın şimdiye kadar hiçbir eylem yapamadığı bir alandan söz ediyoruz. Burası PKK’nın geçiş alanlarından birisi olan bir bölgedir. Çünkü Adıyaman, Diyarbakır iline çok fazla sınırımız vardır. Burası bir geçiş bölgesidir. Ama bu konuda çok duyarlılar. Vatandaşlarımız onlara asla taviz vermiyorlar. Ne olursa olsun mücadelesini veriyor, teröre asla geçit vermiyoruz. Vatandaşlarımız elinde ne varsa sizinle paylaşmak istiyor. Anadolu’nun bir kültürü olarak misafirperver insanlardır. Misafirperver olup, PKK ve teröristte karşı kapıları ne kadar kapalıysa, diğer vatandaşlarımız karşı o kadar misafirperverdirler.”
      
 



                                          


Karakoçan Kaymakamı Cengiz Ünsal: “Önce insana hizmet etmek gerekir”

0

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
     Karakoçan, Elazığ iline bağlı bir ilçe olup, ilçe merkezi düzlük bir alanda kurulmuştur. Elazığ ilinin kuzeydoğusunda yer alır. Toplam 86 köyü, bir beldesi vardır. İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. İlçe merkezi modern şehircilik görünümü vermektedir. Daha önce Kırıkkale-Delice ilçesi kaymakamı iken kaymakamlar kararnamesi ile Elazığ-Karakoçan ilçesinde 26.08.2008 tarihinde göreve başlayan Kaymakam Cengiz Ünsal, kısa süre içinde ilçenin çoğu köylerini gezerek, köy halkı birlikte olarak onların dert ve isteklerin dinliyor.
      Diğer taraftan Türkiye’ye eğitimde örnek olacak bir modele imza atarak köylerde yaşayan ilköğretim okulunu bitirip, lisede okumak isteyen 34 kız öğrenciyi ilçe merkezinde rahat bir ortamda okumalarını sağlamak amacıyla onlara ev tutarak, kız çocukların tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Öğrencilerin kaldığı evlere gittiğimde, kız öğrencilerin mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Bu evlerde okuyan bir kız öğrenciler; ” Devletim bana şimdi hizmet ediyor. Bende bunun karşılığını okuyunca vereceğim diyor. Devletim şimdi bana sahip çıktı, bende ona sahip çıkacağım, devletin gücü ve imkânları iyi devlet adamlarının elinde iyi bir noktaya gelir. Bu da en büyük örnektir. İlçe Kaymakamımız Cengiz Ünsal’a minnettarız. Kenidsine çok teşekkür ederiz.” diyorlar. 
      Kaymakam Cengiz Ünsal’ın devlet- millet kaynaştırmasının örneği, Türkiye’de örnek alınacak bir çalışmadır. Kaymakam Cengiz Ünsal, kısa zaman içinde Karakoçan halkı ile adeta bütünleşmiş. Onların sevgilerini ve takdirlerini kazanmıştır. Çalışkanlığı, samimiyeti ve devlet duruşu ile herkesin takdir ve sevgisini kazanan Karakoçan Kaymakamı Cengiz Ünsal, Karakoçan konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
En iyi yatırım, eğitime yapılan yatırımdır
      “Özellikle şunu belirtmek isterim. En iyi yatırım, eğitime yapılan yatırımdır. Çünkü çocuklarımız bizim istikbalimizdir. Bugünün gençleri yarının babaları, bugünün kızları yarının anneleridir. Bunlar gelecek neslimizi sürdürecek insanlardır. Nitelikle ve donanımlı gençlerimizin yetişmesi ileride nitelikli anne ve babaların yetişmesi demektir. Çocuklarımızın iyi bir şekilde yetiştirilmesi demektir. Günümüzün teknoloji çağında, gençlerin ortaöğretimi bitirdikten sonra, kaderine terk edilmemesi gerekir. Özellikle kız çocuklarımız geleceğimizin anneleridir. Dinimiz de cennet annelerin ayakları altında denilir. Özellikle kız çocuklarımızın daha iyi eğitmemiz ve okutmamız gerektiğine inanıyorum. Dokuz yıllık meslek yaşantımda birçok hizmete imza attım. Bunlardan beni sevindiren eğitİme yaptığım hizmet ve yatırımlardır. Daha önce görev yaptığım Kırıkkale-Delice’de Meslek Yüksek Okulu kurma düşüncesini başlattım. Bir yıllık süreç içinde de kurduk. Aynı düşünceyle Karakoçan’da bir Meslek Yüksek Okulu kuracağıma inanıyorum. Bununla ilgili Elazığ Fırat Üniversitesi ile görüşmelerimiz devam ediyor. Eski YİBO binasının tahsisini gerçekleştirebilirsek, buraya da yüksek okul kurma hayalimizi gerçekleştirmiş olacağız.
Kız çocuklarımızın eğitimi için 7 tane ev kiraladık
      34 tane ilköğretim okulunu bitirmiş kız çocuğumuzun ilçe merkezindeki okullarda okumak için daha önce bir talebin olduğunu ve YİBO’da kalma imkânı sağlanmış olduğu ve gidiş ve gelişlerde de sıkıntı olduğunu öğrendim. Bunun üzerine ilçe merkezinde 7 tane ev kiraladık. Bu evlerde 5-6’şar kişilik olmak üzere kız çocuklarımız birlikte kalıyorlar. Bu öğrencilerimizin tüm giderlerini kaymakamlık olarak bizler karşılıyoruz. Devletimizin imkânları ölçüsünde SYD Vakfı vasıtasıyla karışılıyoruz. Dershanede projemiz çerçevesinde 20 tane öğrencimiz dershaneye gidiyor. Kızlarımıza herhangi bir kriter getirmeden son sınıfa gittiklerinde onları da dershaneye gönderiyoruz. Şu anda üç kızımız dershaneye gidiyor. Kaymakamlık olarak ücretini biz karşılıyoruz. Çocuklarımızdan başarı bekliyor, başka bir şey beklemiyoruz. Her türlü imkânımız emirlerindedir. Her türlü hizmeti yapmaya hazırız ve yapmaya da devam ediyoruz. Ben kendilerine ve sizlere teşekkür ediyorum.

Karakoçan Kaymakamı Cengiz Ünsal  eğitimlerine destek verdiği öğrencilerle

Her şeyde tasarruf olur ama eğitimde tasarruf olmaz
      Bu kızlarımıza sadece liseyi bitirmekle yardımlarımız sınırlı kalmayacaktır. İdealindeki meslekleri okumak için üniversite hayatlarında da her türlü desteği vereceğiz. Bununla ilgili gerekli maddi desteği sağlayacağım. Her şeyde tasarruf olur ama eğitimde tasarruf olmaz. Önemli olan eğitim kalitesini yükseltmek, kardelenlerimizi yetiştirmek gerekir. Karakoçan’da 34 tane kardelenimiz var. Onlardan tek beklediğimiz başarılı olmalarıdır. Ülkelerine birer faydalı evlat olmalarıdır. Kendilerinden başarı dışında hiçbir şey beklemiyorum. Ama her türlü desteğimiz yanlarındadır. Bunu bilmelerini istiyorum. Bize bu duyguları bizlere yaşattıkları için kendilerine teşekkür ediyorum. Biz ilçe merkezinde okuyan, bu 34 kızımıza biz kendi kızlarımız gözüyle bakıyoruz. Kızlarımızın üniversitedeki tüm masraflarını biz karşılayacağız. Bunları iş ve güç sahibi yapana kadar, desteğimiz devam edecektir. Hepimiz devletimize hizmet için varız. Kızlarımızın başarısı bizi mutlu eder.
Makamların gelip, geçici olduğuna inanıyorum
     Köylerimizde yaşayan insanlarımız güler yüzlü, şirin insanlardır. Köy kahvelerinde vatandaşlarımızla beraber oturuyoruz. Gece saat 20.30 olmasına rağmen, köy kahvesi ağzına kadar doluydu. Vatandaşlarımızla birlik ve bütünlük içerisinde iyi sohbet ortamında köylerimizin sorunlarını dinliyoruz ve çözüm önerileri getiriyoruz. Köylülerimizin bu yoğun ilgisine teşekkür ediyorum. Köylerimizdeki vatandaşlar gecenin geç saatlerinde onlarla beraber olmakla, farklı bir duyguya kapıldılar. Kaymakam olarak bizi gecenin geç saatlerinde Kavacık Köyünde alkışlarla karşıladılar. Anadolu insanı çok vefakârdır. Anadolu insanına yeter ki bir adım yaklaş. O sana üç adım yaklaşıyor. Önemli olan insanları güler yüzle karşılamaktır. Makamların gelip, geçici olduğuna inanıyorum. Herşeyden önce insana hizmet etmek gerekir. Benim hizmet anlayışımım ve yapmak istediğim budur. Dokuz yıllık meslek hayatımda bunu uyguladım. Karakoçan’da göreve başlayalı üç ay oldu. Toplam 86 köyümüz, 56 mezramız vardır.

                   Kaymakam Cengiz Ünsal köy gezilerinde

 Vatandaşın ayağına ben giderim. Benim hizmet anlayışım budur
     Temel özelliğim gereği gittiğim her yerde bir an önce insanımızla hem dem olmak isterim. Önce kurum tanıma, sonra esnaf ziyareti, ilçe merkezimizdeki insanları tanıma, ondan sonraki süreçte köylere gidip köydeki vatandaşımızla tanışmaktır. Daha önce görev yaptığım yerlerde de hep bunu uyguladım. Günün belirli saatine kadar evrak işiyle uğraşırım. Genellikle öğleden sonra bir köy kahvesine gider onlar sohbet eder, onların dertlerini dinlerim. Vatandaşın ayağına ben giderim. Benim hizmet anlayışım budur. Burada da bunu uygulamaya çalışıyorum. Bunu ömrüm boyunca   uygulayacağım. Makamlar her zaman gelip, geçicidir. Önemli olan o makamlarda vatandaşa hizmet sunabilmektir.
İlçemizin gurbetçi bir yapısı vardır.
        İl
çemizin gurbetçi bir yapısı vardır. Daha çok 1961 yılından sonra Almanya gibi değişik ülkelere işçi olara giden hemen hemen her ailenin bir gurbetçisi vardır. Yabancı ülkelerde çalışan insanlarımız buradaki ailelerine bir miktar para gönderiyorlar. Gurbetçilik buradaki insanımızı biraz tembelliğe itmiştir. Ayrıca ilçede tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. İlçemizde sanayi anlamında önemli bir şey yoktur. Buradaki vatandaşlarımızın, gençlerimizin ve çocuklarımızın istikballerinin okumadan geçtiğini düşünerek, özellikle eğitime önem veriyorum. Kızlarımız bu durumu biliyorlar. Kızlarımızın eğitimi için yaptıklarımız, erkek çocuklarımızın eğitimi içinde geçerlidir. Lise cağındaki erkek çocuklarımızın eğitimi için bir ev tutuldu. Okumak isteyen gençlerimizi orada okutuyoruz. YİBO’da ortaokul ve ilkokul çocuklarımız şu anda barınıyorlar. Liseler için yurt imkanımız olmadığı için, yurdun yerine bu tarz evleri kiralayıp, kızlarımızı yerleştirip okutuyoruz. Bu şekilde eğitime devam eden erkek çocuklarımızda var.   
Karakoçan çok farklı bir yerdir 
     İlçemizde çok güzel Golan Kaplıcalarımız vardır. Çok güzel gezilecek ve görülecek yerlerimiz vardır. Köylerimiz çok güzeldir. Sarıbaşak ve Bazlama köylerimiz tam bir tepeye hakim durumdadırlar.Yoğunağaç Köyündeki Peri suyundan ceylanlar, dağ keçileri su içerler.Bu suyun bir tarafı kapılıcadır. Bu kaplıcanın suyu 56 derece sıcaklıktadır. Peri Suyunun üzerinde Özlüce, Pembelik, Seyrantepe, Tatar adında dört tane baraj vardır. Bu hidroelektrik santralli barajlardan elektrik üretimi yapılmaktadır. Bu üretim ülkemiz ekonomisine katkı yapmaktadır. Karakoçan çok farklı bir yerdir. İnsanı güler yüzlüdür. Şirin bir ilçemizdir. Herkesi Karakoçan’a bekliyoruz.

Elazığ- Karakoçan ilçe merkezi
Bölgemizde terörle ilgili hiçbir şey yoktur
    Bölgemizde terörle ilgili hiçbir şey yoktur. Bölgemizdeki insanların vatansever olduğuna inanıyorum. Vatandaşımız vatanını, milletini seven, ülkesini seven, insanlarla dolu olduğuna inanıyorum. Terör belasına karışan herkesi lanetliyorum.


Bu sayfa hakkındaki yorumlar:
Yorumu gönderen: hatice aktas, 26.01.2009 00:36:56:
Sayin kaymakam görevini yapiyor,o yöreden cikmis politikacilar,bürokratlar isverenler ne yapti yada ne yapiyor o yöreye ne gibi katkilarda bulunmuslar dogrusu merak ettim.sitenizde gururla isimlerini yad ediyorsunuz birde icraatlarini (yöreye yapilan)yazin lütfen.beni o yörenin bir insani olarak etiketleri degil yaptiklari ilgilendirir,sayin kaymakama yöre hakinin gurbetciler tarafindan tembellige alistirildigi sözüne katiliyorum maalesef bu bir gercek eskiden evde yapilan erzaklar simdi hazir aliniyor uzun lafin kisasi herseyi devletten degil birazda kendi gayretlerimizle yapmaliyiz diye düsünüyorum,kahve köselerinde oturmakla bol bol cocuk yapmakla sonrada cok nufüsluyum gecinemiyorum devlet yardim etsin demekle de olmuyor herseyi devletten beklemeyelim.

Aydıntepe Kaymakamı Fatih Baysal: Aydıntepe barajını yaptırıyoruz

0
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
     Aydıntepe, Bayburt iline bağlı bir ilçedir. Bayburt’un iki ilçesinden birisidir. İl merkezine olan uzaklığı 25 km.dir. İlçenin temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Çok verimli arazileri vardır. Aydıntepe Kaymakamı Fatih Baysal ilçenin alt yapı sorunlarını çözdükten sonra iş istihdamına ve ilçe ekonomisine katkı sağlamak amacıyla 40 yıldır bir türlü yapılamayan ilçeye 12 km uzaklıkta ilçenin sulama suyu ihtiyacını karşılayacak Aydıntepe barajının temelinin atılmasını sağlamıştır. Aydıntepe halkı bu baraj sayesinde topraklarını ücretsiz sulayacaktır.
    Böylece herkes tarlasını ekecek ilçede ekonomik canlılık olacaktır. Kaymakam Fatih Baysal’ın bu çalışması Aydıntepeliler tarafından sevinçle karşılanmaktadır.Aydıntepe Kaymakamı Fatih Baysal adeta bir proje kaymakamıdır. Rüzgar enerjisi ilgili projeleri vardır. Maliyet ucuz olduğu için Türkiye rüzgar enerjisi üzerinde durmalıdır. Avrupa bunu kullanıyor, baraj yapmaktan daha ucuz diyor. Kısaca Aydıntepe Kaymakamı Fatih Baysal yaptığı çalışmalarla ve sunduğu projelerle herkesin dikkatini çekiyor. Aydıntepe Kaymakamı Fatih Baysal, Aydıntepe ve Aydıntepe Barajı , rüzgar enerjisi konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Aydıntepe alt yapı olarak belli bir aşama kaydetti
     “Aydıntepe alt yapı olarak belli bir aşama kaydetti. AB’den köyleri kanalizasyon yapımı için önemli bir kaynak elde edilmiştir. Geldiğimizde alt yapı çalışması eksik olan iki köyümüzün alt yapı çalışmasını bitirdik. Bu iki köyün önemi büyük köyler olmasıdır. On hanelik köye yatırım yapılmış ama bu köyler ihmal edilmiştir. Köylerimizde genel itibariyle çok büyük bir sıkıntı yoktur. Üretimle ilgili faaliyetleri yürütüyoruz. Köylerde bulunan lise öğrencilerini merkeze taşıma kampanyası başlattık. Böylece maddi durumu iyi olmayan öğrencilerimizin eğitim görmesini sağladık. Bu yıl temel hedefimiz üniversite sınavında başarı sayısını artırmaktır. Diğer hedefimiz ise okul öncesi eğitimi geliştirmektir. Okul öncesi eğitimde Türkiye ortalaması % 30’dur. Bizde ise % 75 civarındadır. Yeni bir anaokulu yaptırdık. Bunun çok büyük katkısı olmuştur. Sağlık hizmetinde yeni bir Sağlık Ocağı açarak ihtiyacımızı giderdik. Bayburt aile hekimliği konusunda pilot bir bölgedir. Aile hekimliğine geçildi. Gerekli tedbirleri alarak mevcut sıkıntıları gidereceğiz.
En büyük projemiz Aydıntepe göletidir
      Aydıntepe Kaymakamlığı-Köylere Hizmet Birliği olarak bu yılki en büyük projemiz Aydıntepe göletidir. Buna küçük barajda diyebiliriz. 200 m. uzunluğunda, 22 m. genişliğinde küçük bir barajdır. Bu Aydıntepe’nin 40 yıllık rüyasıdır. Yıllarca bu barajı yapabilmek için çok büyük girişimlerde bulunulmuştur. Ama bir türlü faaliyete geçirilememiştir. Bizim fazla ödeneğimiz olmamasına rağmen, bir cesaret örneği göstererek bu konuda gerekli temaslarda bulunarak Bayındırlık ve İskan Bakanımızın katkıları, valimizin desteği ile böyle bir çalışmaya girdik. Göletin bulunduğu bölgenin rakımının(2.400 m.) yüksek olması münasebetiyle çalışma şartları kısıtlıdır. Çalışmalara Haziran ayında başladık, Eylül ayının sonuna kadar devam edebildik.

                           
                                 
Aydıntepe Barajı İnşaatı

Kısa zaman zarfında önemli yol kat ettik
     Kısa zaman zarfında önemli yol kat ettik. Ekim ayının ilk haftası itibariyle çalışmayı durdurduk. Bundan sonraki aşamada projeleri yapmak istiyoruz. Projede değişiklik yapmak istiyoruz. Kargir yapıda çimento fazla gitmektedir. Bu nedenle kil yapıya dönebilmenin çalışması içindeyiz. Yeterli kil hacmini orada bulabilirsek, bundan sonraki aşaması kilden olacaktır. Bu baraj ilçemize çok büyük bir katkısı olacaktır. Bölgemizin en verimli ovası Aydıntepe ovasıdır. Bu ovayı ancak su ile canlandırabiliriz. Şu anda Belediye bünyesinde Sulama Birliği var. Elektrik borcundan dolayı yeterli kapasitede çalışamıyor. Vatandaşımız bir dönüm tarlasını sulamak için 20 YTL ödüyor. 
Esnafın parasal anlamda ayakta kalması için 
tarımdan gelen gelire ihtiyaç var 
     Bu insanları çıkmaza sokuyor. Örneğin 8 milyarlık gelir elde etmek için 6–7 milyarlık masraf yapıyor. İlçede geçmişte 300 tane şeker pancarı eken çiftçi varmış. Şu anda bu yediye düşmüştür. Bunun nedeni maliyetlerin artmasıdır. İlçemiz esnafının parasal anlamda ayakta kalması için tarımdan gelen gelire ihtiyaç vardır. Çiftçi sayısında artma ve eksilme esnafı da etkiliyor. Bu nedenle bu barajı yapmakla su maliyetini düşürmek istiyoruz. Baraj yapıldığında belli kurallar çerçevesinde üretici tarlasını ücretsiz sulayacaktır. Böylece çiftçiye su maliyetini düşürmüş olacağız. Böylece ekilemeyen birçok tarla ekilebilir hale gelecektir. Sokaktaki insan kaymakam bey bizim karnımızı doyur diyor. Yolumuzu, suyumuzu yapıyorsunuz ama bu suları, yolları altından yapsanız bizim karnımız aç olduktan sonra, bunun bir değeri olmuyor diyorlar. Biz bunları dikkate alarak büyük yatırıma giriştik. Bu baraj elektrik üretme kapasitesinde olacaktır. Aydıntepe barajı ilçe merkezine 12 km.dir. Elektrik üretimi girişiminde de bulunuluyor.

                           
                                           
Aydıntepe ilçesi

 
Aydıntepe barajının diğer getirisi turizm amaçlıdır
      Aydıntepe barajının diğer getirisi turizm amaçlıdır. Burada Uzungöl gibi turistik hava oluşturmak istiyoruz. Bu barajın su hacmi 10 milyon metreküptür. Şu an barajın yollarını açıyoruz. Suyun dışında kalan yerlerin yol planını hazırlamış durumdayız. Baraj havzasında 11 ev sular altında kalacaktır. Bu vatandaşlarımızı mağdur etmeyeceğiz. Barajın güney kısmında kalan yamaçlara ağaç dikeceğiz. Burası 10–15 yıl sonra güzel bir ormanlık alan olacaktır. Buraya belli bir miktar ağaç diktik. Buradan Trabzon’a ve Rize’ye geçiş vardır. Daha sonra buranın yolunu asfalt yapacağız. Dört koldan baraj alanına su gelmektedir. Baraj yapıldıktan sonra burası bir cazibe merkezi haline gelir. İlçemizde bulunan yer altı şehri dikkat çekici bir tarihi yapıdır. Aydıntepe Barajının proje bedeli 4 trilyondur. Bu barajı il özel idaresi vasıtasıyla yapıyoruz.

                           
                             
   Aydıntepe Yeraltı Şehri

Rüzgar enerjisini kurmayı düşünüyoruz
      Rüzgâr enerjisi projemiz vardı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü rüzgâr hızlarının yeterli olmadığını bildirdi. Rüzgar enerji hatları birtakım boğazlara kurulursa hayata geçirilebilir. Meteorolojiö Genel Müdürlüğündeki rüzgar hızları genel bir çalışmayla ortaya konulmuş verilerdir. Rüzgarın yoğun olduğu bir boğaz bulursak yine rüzgar enerjisi üzerinde duracağız. Bu görüşümüzü TÜBİTAK’a sunacağız. AB’nin desteklenebilir enerji kaynakları ile ilgili proje açma durumu vardır. Bunu Şubat ayında açma durumu var. Rüzgar projemiz hazır, ancak kaynak problemi var. Rüzgar enerjisinde bir tribün vardır. Bir tribünün maliyeti yaklaşık 500 milyardır. Bunlar Hollanda’dan gelmekte olup, Ankara’da da üretim yapılmaktadır. Rüzgar enerjisini kurmayı düşünüyoruz. Bir tribünün ürettiği enerji Aydıntepe’ye yetmektedir. İzmir- Çeşme-Alaçatı Belediyesi vasıtasıyla rüzgar tribünleri kurulmuştur. Rüzgardan elde edilen enerji ilçeye, bölgeye önemli katkı sağlıyor. Bozcaada’da rüzgar enerjisi uygulanıyor. Rüzgar enerjisinin maliyeti baraj yapmaktan daha ucuzdur. Bundan elde edilen enerji bir ilçeye yetiyor.
Türkiye rüzgar enerjisini değerlendirmelidir
      Türkiye rüzgar enerjisini değerlendirmelidir. Rüzgarın gün boyu çok estiği yerler tespit edilip, buralara kaynak ayrılıp, rüzgar enerjisinden faydalanmak gerekir. Bu konunun üzerinde AB’de çok duruyor. Bununla ilgili bir kaynak açmayı düşünüyorlar. Bunu takip ediyoruz. Rüzgar enerjisi çok önemlidir. Almanya ve Hollanda’da rüzgar enerjisini inceledim. Bu ülkelerde çok büyük enerji kaynağı elde ediliyor. Gittiğim ilçelerde de rüzgar enerjisi üzerinde duracağım. Bununla ilgili projeler sunacağım. Bu projemi AB gibi özel kurumlara sunmayı düşündüm. Rüzgar enerjisi bir devlet politikası olmalıdır. Yerel bazda kalmamalıdır. Bununla ilgili birtakım toplantılar olursa görüşlerimi açıklarım.”
 
                                  

 





Bu sayfa hakkındaki yorumlar:
Yorumu gönderen: Özkan BİLGİN, 17.01.2009 01:32:57:
Yıkıcı eleştiriyi kim olsa yapar.Yapıcı eleştiriyi er kişi yapar. Üç yönde çalışan kafa vardır.3.Kişileri konuşur, kişilere takılır kişileri yorumlar.kafasını bu merkezde kullanır. 2.Olayları konuşur, olayları yorumlar. 1.Fikirleri konuşur.Fikirleri değerlendirir.Dedikodu yapmaz.İlimle meşguldür.Düşmanı cehalettir. kişilerle uğraşanlar küçük beyine, olaylarla uğraşanlar orta beyine, fikirlerle uğraşanlar ise büyük beyne sahiptir.Gelecek için sağlıklı planlar da bu beyinlerin eseridir.SAYGILAR SEVGİLER-SELAMLAR

Yorumu gönderen: Özkan BİLGİN, 17.01.2009 01:23:57:
Değerli kardeşim Engin bey. Hadiselere olumlu bakış açısı ile bakabilmek, bardağın dolu tarafını görebilmek ve güzel şeylere rağbeti artırmak olumsuzlukları görememek ya da yok saymak demek değildir.Ayrım yapmadan Aydıntepe’ye ve Aydıntepeliye hizmet etmeye çalışan tüm kamu ve özel sektör çalışanlarına ve buna destek veren halkımıza teşekkür etmemek nankörlük olmaz mı? SELAM VE SAYGILAR

Yorumu gönderen: engin bilgin, 15.01.2009 17:34:52:
sayın kaymakamım sizi tebrik ederim aydıntepenin rüyası gerçekleşiyo. ama her nedense sizi takip ediyorum hizmetlerinizi güzel şeyler yapmaya gayretiniz var da ? sizi takdir edenler hernedense hep doracan.lar.durukanlar.bilginler buna benzer birkaç soyisim acaba neden bu ilçede başkaları yokmu yani soyismi başka olan ak partili olmayan falançok enterasan bir takdir durumunuz var mesale hiç eleştiri sayfanıda yok acaba çok başarılı biri olduğunuza mı inanıyorsunuz.

Yorumu gönderen: Özkan BİLGİN, 08.12.2008 23:09:26:
Aydıntepe’de rüzgar enerjjisi projesinin gündemde tutulması için yapılan gayretler çok sevindirici.Bunun gerçekleşmesi gerektiğine ve gerçekleşebileceğine inanıyorum.Bir akarsu gibi rüzgar Aydıntepemizde hergün var.Ovada balkar bu kadar hissedilirken yaslandığı soğanlı dağlarının zirvelerinde şiddeti ne kadar olur varın siz düşünün.Karadenizin yağmuru ovamıza gelmekte zorluk çekse de, rüzgar gibi büyük bir enerji kaynağı aktıkça akıyor.Rüzgar bu denli akarken düşüncesizce bakakalmamak dileğiyle.Bu fikre katkıda bulunan Aydıntepe ve memleket sevdalılarına selam olsun.Başarılar diliyorum sayın ilçe kaymakamımız Fatih Bey’e. KAHRAMANMARAŞ

error: Content is protected !!