Çarşamba, Aralık 10, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 29

Dost musunuz Düşman mı?

0

Adı sanı bugüne değin hiç duyulmamış, hangi devletin içinde ve nerede özerk olduğu bilinmeyen sözde “Rojava Özerk Yönetimi”nin ABD’nin ve Atlantik Paktının desteği ile haklarının güvence altına alınması, korunması ve tanınması için çalışmalar başlatıyor.
Böylesine bir tarafgirlik dünya siyasi tarihinde görülmüş, duyulmuş değil.
Kıbrıs Türklerinin kurduğu devleti 40 yıldır tanımayan, Kıbrıs Türklerini dünyadan izole eden güruh, terörist gruplara devlet kurdurma derdinde.
Atlantik Paktı’nın biz Kıbrıslı Türklere attığı siyasi kazık tamı tamına 60 yaşında olduğu ve o günden bugüne bir şey değişmediği için şaşırmıyoruz.
60 yıl önce ne mi olmuştu; Kıbrıs adasında yaşanan soykırımın ve Rum saldırılarının durdurulması gerekçesiyle BM Barış Gücünün gönderilebilmesi için ABD ve İngiltere’nin dümen suyunda giden BM, Kıbrıslı Türklerin tüm itirazlarına rağmen Türkiye Hükümetine yanıltıcı bilgi vererek, ikna etmiş ve 4 Mart 1964 tarihinde 186 no.lu kararı almıştı. Bu karar içeriğince adada uluslararası tanınan hükümet Makarios hükümeti olacak ve BM Barış Gücü’de Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasındaki çatışmaları önleyecekti. Daha doğrusu, Yunanistan’ın uluslararası yasalara ve Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş Anayasasına aykırı olarak Kıbrıs adasına yasadışı gönderdiği 20 bin kişilik komando tümeninin desteği ile Rumların Türklere karşı başlattığı saldırıları önlemek için adaya gönderilecekti.
BM Güvenlik Konseyi’nin bu insanlığın yüz karası kararından sonra BM Barış Gücü 1964 yılının Mayıs ayında adaya ayak bastı. Çok gariptir ama BM’nin bu sözde Barış Gücü’nün “Ateş etme” yetkisi bulunmamaktaydı. Bütün yaptığı, Rumlar Türklere saldırınca resim çekmek ve rapor hazırlayıp BM Genel Sekreterine göndermek oldu. Hiçbir şekilde de Rumların Türklere karşı organize ettikleri kalleşçe saldırılara, toplu kıyımlara ve Türklerin köylerini, evlerini, hayvanlarını, zahirelerini yağmalamalarına mani olmadılar. Sadece yaşayan saldırı sonrasında resim çektiler, rapor yazdılar ve BM’ye gönderdiler.
15 Temmuz 1974 Pazartesi günü sabah Kıbrıslı Rumlar, Yunanistan’ın askeri desteği ile Kıbrıs adasında darbe yaparak BM’nin meşru gördüğü Makarios hükümetini devirdiler ve Kıbrıs Cumhuriyetini lağvettiler. Yerine Kıbrıs Helen Cumhuriyetini tek taraflı ilan ettiler. Bir gün sonra da Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağladıklarını yani Enosis’i gerçekleştirdiklerini kendilerine göre resmi olarak dünyaya duyurdular.
20 Temmuz 1974 Cumartesi günü Kıbrıs Anayasasına göre Garantör olan Türkiye’nin Anayasada yer alan EK 1, Madde 4’e göre müdahalesi ile Kıbrıs Helen Cumhuriyeti yıkıldı ve adada iki farklı yönetim kuruldu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve önce adı Kıbrıs Türk Federe Devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC).
BM’nin Devlet olmak kriterlerine tamı tamına uyan, egemen olduğu toprakları, demokrasisi, hükümeti, meclisi, ekonomisi, bankaları, ordusu, yargısı, polis teşkilatı, hava ve deniz limanları, kara sınır kapıları ve halkı olan KKTC’yi tanımamak ve varlığını inkar etmek için BM Güvenlik Konseyi’nin 18 Kasım 1983 tarihinde aldığı insanlığın yüz karası 541 no.lu karar halen geçerliliğini sürdürmekte.
İşin grip tarafı, ABD Temsilciler Meclisi eski üyesi Edward R. Roy ile PKK/YPG siyasi kolu Demokratik Suriye Meclisi’nin Amerika’daki temsilcisi arasında sınırları belli olmayan, nerede olduğu bilinmeyen, PKK/YPG’nin Suriye’de oluşturduğu sözde Rojava Özerk Yönetimini dünyaya tanıtmak için, ekim ayında imzalar atıldı.
Yapılan anlaşmanın içeriğinde sözde Rojava Özerk Yönetiminin, ABD Kongresi ve Temsilciler Meclisi’nin önemli isimleriyle, Temsilciler Meclisi komiteleriyle, Dışişleri, Savunma, Ticaret bakanlıklarıyla ilişki kurması, görüşmeler yapması, ABD’nin önde gelen dini ve sivil toplum kuruluşları ve medya kuruluşlarıyla ilişkilerin sağlanması, Birleşmiş Milletler’e bağlı kurumlar ve insan hakları organizasyonlarıyla toplantılar düzenlenmesi yer almakta. En önemlisi de sözde Rojava özerk yönetiminin haklarının güvence altına alınması, korunması ve (devlet olarak) tanınması da yer alıyor bu sözleşmenin içeriğinde.
Bir tarafta bir terör örgütüne tanınmış bir devlet olabilmesi için ABD tarafından verilen sınırsız mali ve siyasi destek, diğer tarafta da bağımsızlığını 49 yıl evvel ilan etmiş, uluslararası kurallara uygun tam bir devlet olan KKTC’nin önüne çıkarılan insanlık dışı engeller ve izolasyonlar…
İşte buna sözde “Batı Medeniyeti” ve “insan hakları” deniyor…

Gürcistan-Batum Magnolia 2023 Turizm Ödülleri

0

Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Başkenti Batum’da Sheraton Hotel’de Acara Turizm Departmanlığınca Batum’daki en iyi turist hizmeti sağlayıcıları ödüllendirildi. Batum 2023 Magnolia Turizm ödül töreninde ödülleri bu törene katılan; Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Tornike Rijvadze, Acara Yüksek Şura Başkanı Davit Gabaidze, Ekonomi ve Finans Bakanı Jaba Phutkaradze, Acara Turizm Departmanı Tinatin Zoidze verdi. Batum’da en iyi turizm hizmeti sağlayıcıları ödül alanlar şöyledir;
En iyi marka otel – “Sheraton”, En iyi otel – “Monarch”, En iyi pansiyon – “Hostel 47”, En popüler cafe/restorant – “Ga . Yaz “, En iyi turizm acentesi – “Adjara Tour”, En iyi rehber – Roman Khalvashi, Kırsal bölgedeki en iyi konaklama nesnesi – Şatosu “Iver”, En popüler şarap mahzeni – Şatosu “Kvirike”, En popüler müze – Gonio-Apsaros Arkeolojik-Mimari Kompleksi,Adjara’nın en popüler turistik rotası – Machakhela Rotası, En gözde korunaklı alan – Mtirala Milli Parkı,Batum’da en çok ziyaret edilen turistik yer – Batum Bulvarı,Mtian Adjara’nın en gözde turistik noktası – Yeşil Göl ve Goderdze Alp Botanik Bahçesi, Adjara’daki en iyi turist şoförü – Zviad Gogichaishvili.

Amasya’da LÖSEV’den et dağıtımı

0

LÖSEV(Lösemili Çocuklar Vafı) Samsun İrtibat Ofisinin Amasya’da et dağıtımı ile ilgili yazılı açıklaması şöyledir;
“Vekaleten kurban bağışları sayesinde gerçekleştirdiğimiz Mutlu-Et paketlerimiz Amasya’da yaşayan tedavisi devam eden hastalarımıza ulaştırıldı. 12 ay boyunca hastalarımıza taze kırmızı et desteğini sunuyor ve ihtiyacı oldukları protein ihtiyaçlarını karşılamaya gayret göstermekteyiz.”

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat: “Keyfi zam dönemi bitiyor”

0

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat yüksek fiyat artışları ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi;
Kendi bindiğiniz dalı kesmeyin
“Mekan sahipleri ve işletmecileri uyarmak istiyorum. Kendi bindiğiniz dalı kesmeyin. Maliyetleri kurtaran fiyat neyse onu uygulamaları gerekir.
Daha modern bir alım-satım gerçekleşecek
Yeni etiket yönetmeliği sonrasında fiyatlarda düşüş görülecektir. 1 Ocak’tan itibaren kafe, restoran, lokanta ve pastanelerde ürünlerin isimleri ve fiyatları kapının girişinde yer alacak. Daha modern bir alım-satım gerçekleşecek. Müşteri onu görünce ister girer, ister girmez. Satıcı artık istediği zaman “Zam yapayım” gibi bir rahatlığa kavuşamayacaktır.
Denetimleri ve cezaları artırdık
Denetimleri ve cezaları artırdık. Otomotiv başta olmak üzere mobilya, marketlerde çok ciddi fiyat azalışları gördük. Yılbaşından bu yana seçim sonrasındaki süreçte gıda ürünlerinde hiçbir ürünün yokluğunu göstermedik. Otomotivde piyasa normale döndü, istikrar kazandı. 6 ay araç bulunamazken 6 saatte araç teslim alınır hale geldi.
Bölgede 8 milyon Filistinli,
7 milyon İsrailli var
İsrail ile yapılan ticarete yönelik görüntülerin İsrail tarafından servis edilmektedir. Bu bölgede 8 milyon Filistinli, 7 milyon İsrailli var. Bir malın oraya gitmesi için İsrail yazılması gerekiyor. Filistinlilere giden ticaret de İsrail adıyla gidiyor. 7 Ekim’den bu yana ihracatta yüzde 40 civarı, ithalatta yüzde 54 gerileme oldu.”

Türkiye’den vize istemeyen ülkeler

0

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kimlikle seyahat edilebilecek vizesiz gidebileceği ülkeler listesi yeniden belirlendi;
Azerbaycan: 90 gün vizesiz
Pasaporta ihtiyaç duymadan kimlik kartıyla da giriş. Gürcistan: 360 gün vizesiz. Pasaporta ihtiyaç duymadan kimlik kartıyla da giriş.Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti(KKTC): Kimlikle seyahat 
Suudi Arabistan: Kapıda vize uygulaması (ABD, İngiltere ve Schengen vizesi/oturumu sahibi Türk vatandaşlarına). Moldova: 180 günde 90 günü aşmayacak şekilde vizesiz. Pasaporta ihtiyaç duymadan kimlik kartıyla da giriş Yunanistan: Yunanistan adalarında 7 günlük vize muafiyeti. Bosna-Hersek: Kimlikle seyahat Sırbistan: Kimlikle seyahat
Andorra: 90 gün vizesiz (Schengen vizesi gerekiyor). Fransa ve İspanya sınırları arasında ufak bir ülke olan Andorra, Türk vatandaşlarına vizesiz ancak ülkenin kendi havalimanı olmadığı için ilk durağınız Fransa veya İspanya olacak. Fransa ve İspanya topraklarından geçeceğiniz için Schengen vizesi gerekiyor. Anntigua ve Barbuda: 180 gün vizesiz Arjantin: 90 gün vizesiz Arnavutluk: 90 gün vizesizBahreyn: 30 gün vizesiz Bahamalar: 240 gün vizesiz Barbados: 180 gün vizesiz Belize: 90 gün vizesiz Belarus: 30 gün vizesiz
Birleşik Arap Emirlikleri(BAE): 30 gün vizesiz Bolivya: 90 gün vizesiz
Botsvana: 90 gün vizesiz
Britanya Virjin Adaları: 30 gün vizesiz
Brunei: 30 gün vizesiz
Cook Adaları: 31 gün vizesiz
Doğu Timor: 30 gün vizesiz
Doninika: 21 gün vizesiz
Dominik Cumhuriyeti: 30 gün vizesiz (Turist kartı alınması gerekiyor)
Ülkeye giriş sırasında, havaalanında veya limanlarda “ülkeye giriş” formu doldurulması ve 10 ABD Doları ücreti olan “turist kartı” alınması gerekmektedir. Ekvador: 90 gün vizesiz El Salvador: 90 gün vizesiz Endonezya: 30 gün vizesizFas: 90 gün vizesiz Fiji: 90 gün vizesiz  Fildişi Sahili: 90 gün vizesiz Filipinler: 30 gün vizesiz
Filistin: 30 gün vizesiz (İsrail veya Mısır üzerinden gidilecekse ilgili ülke vizesi gerekiyor) Guatemala: 90 gün vizesiz
Güney Afrika: 30 gün vizesiz Güney Kore: 90 gün vizesiz Honduras: 90 gün vizesiz
Haiti: 90 gün vizesiz Hong Kong: 90 gün vizesiz Irak: 10 gün vizesiz İran: 90 gün vizesiz Japonya: 90 gün vizesiz Jamaika: 90 gün vizesiz Kamboçya: 30 gün vizesiz
Karadağ: 90 gün vizesiz Katar: 180 günde 90 günü aşmayacak şekilde vizesiz Kazakistan : 30 gün vizesiz Kenya: 90 gün vizesiz Kırgızistan: 30 gün vizesiz Kiribati: 30 gün vizesiz Kolombiya: 90 gün vizesiz Kosova: 90 gün vizesiz Komor Adaları: 90 gün vizesiz Kuveyt: 90 gün vizesiz Kosta Rika: 30 gün vizesiz Kuzey Makedonya: 90 gün vizesiz Laos: 30 gün vizesiz Lübnan: 90 gün vizesiz Madagaskar: 30 gün vizesiz Makao: 90 gün vizesiz Malezya: 90 gün vizesiz Maldivler: 30 gün vizesiz Meksika: 180 gün vizesiz Mauritius: 180 günde 90 günü aşmayacak şekilde vizesiz Moğolistan: 30 gün vizesiz Nkaragua: 90 gün vizesiz Nepal: 90 gün vizesiz Niue: 30 gün vizesiz Norveç: 90 gün vizesiz Özbekistan: 90 gün vizesiz Tayland: 30 gün vizesiz Tayvan: 30 gün vizesiz
Tanzanya: 90 gün vizesiz Togo:Togo için kara sınır kapılarında ve Lomé Havaalanı’nda vize alınabiliyor Tunus: 90 gün vizesiz Zimbabve: 90 gün vizesiz Venezuela: 90 gün vizesiz Umman: 1 ay vizesiz Palau: 30 gün vizesiz Panama: 180 gün vizesiz Peru: 183 gün vizesiz Papua Yeni Gine: 60 gün vizesiz Şili: 90 gün vizesiz Paraguay: 90 gün vizesiz Tacikistan: 45 gün vizesiz Saint Kitts( Saint Christopher) ve Nevis Adaları: 180 günde 90 günü aşmayacak şekilde vizesiz Saint Lucia: 42 gün vizesiz Saint Vincent ve Grenadinler: 30 gün vizesiz Sao Tome ve Principe: 15 gün için vizesiz Seyşeller: 3 ay vizesiz Senegal: 90 gün vizesiz Singapur: 30 gün vizesiz Solomon Adaları: 90 gün vizesiz Sri Lanka: 30 gün vizesiz (Turist kartı alınması gerekiyor).

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Sabiha Gökçen Havalimanı 85 milyondan fazla yolcu ağırlayacak”

0

Sabiha Gökçen Havalimanı 2.pisti bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın t ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımları ile hizmete açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sabiha Gökçen Havalimanı ikinci pistinin açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı yeni pistin de devreye girmesiyle yıllık 85 milyondan fazla yolcuyu ağırlayacak kapasiteye erişecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Sabiha Gökçen Havalimanı ikinci pistinin açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.
Sabiha Gökçen Havalimanının 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda inşa edildiğini belirten Erdoğan, havalimanının, İleri Teknoloji Endüstri Parkı ve Havaalanı Projesi’nin (ITEP) ilk adımı olarak tasarlandığına değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje ile başta savunma ve havacılık sanayii olmak üzere ileri teknoloji alanında güçlü bir yenilikçilik altyapısının oluşturulmasının amaçlandığını vurguladı.
2009 yılında “Yap-İşlet-Devret” modeliyle yeni terminal binası”
Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın 2001 yılında hizmete girmesinden itibaren sadece İstanbul’un değil tüm bölgenin adeta uçuş merkezi haline geldiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bugün havalimanımız Anadolu Yakası’yla birlikte çevre illere de hizmet veriyor. Sabiha Gökçen Havalimanı, Türkiye genelindeki iş ve turizm piyasalarının gelişimi açısından son derece kritik roller üstleniyor. Zaman içerisinde havalimanının artan hava ve yolcu trafiğini karşılamakta zorlandığını görüyoruz. Bunun üzerine ilk etapta 2009 yılında ‘yap-işlet-devret’ modeliyle yeni terminal binasını devreye aldık. Diğer taraftan 2010 yılında ITEP projesinin bir diğer unsuru olan İstanbul teknoloji geliştirme bölgesinin kuruluşu gerçekleştirildi. Teknopark İstanbul, bugün ülkemizin en önemli teknoloji merkezlerinden biri olarak faaliyetlerini başarıyla sürdürüyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın kullanım oranı ve yolcu trafiğinin sürekli yükseldiğini aktararak, “Havalimanımız 2021 yılında iç ve dış hatlarda yaklaşık 181 bin uçuş trafiğiyle 25 milyon yolcuyu ağırladı. 2022 yılında bu sayı 31 milyon yolcuya ulaştı. 2023 yılının ilk 11 ayında 208 bin uçuş trafiğiyle yolcu sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21’lik artışla 34 milyona yükseldi. Bugün Sabiha Gökçen, İstanbul Havalimanı ve Antalya Havalimanı’ndan sonra yolcu trafiğinin en çok olduğu üçüncü havalimanıdır. Sene sonunda havalimanımızdan seyahat eden yolcu sayısının 37 milyonu aşacağını öngörüyoruz.” diye konuştu.
Havalimanımız çok ileri özelliklere sahip
Sektördeki büyüme ve havalimanı gelişim planları çerçevesinde ihtiyaç duyulan ikinci pistin inşası için 2012 yılında karar aldıklarının kaydeden Erdoğan, ardından çalışmalara başlayarak toplam 970 milyon doları bulan yatırım tutarıyla ikinci pisti ve mütemmim işlerini tamamladıklarını bildirdi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, havalimanının trafik kapasitesini ikiye katlayacak pistin uzunluğunun 3 bin 540 metre olduğunu vurgulayarak, “Ayrıca 3 bin 520 metre, 3 bin metre ve 2 bin 400 metre uzunluğunda üç adet paralel taksi yolu vardır. Toplam 62 uçak kapasiteli, 650 bin metrekarelik orta apronu ve 40 uçak kapasiteli 300 bin metrekarelik kargo apronuyla havalimanımız rakiplerine göre çok ileri özelliklere sahiptir.” şeklinde konuştu.
85 milyondan fazla yolcu ağırlayacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı yeni pistin de devreye girmesiyle yıllık 85 milyondan fazla yolcuyu ağırlayacak kapasiteye erişeceğini ifade etti. Erdoğan, ”Engellemek için gezi olayları dâhil sokak terörüne başvurdukları İstanbul Havalimanı, Avrupa ve dünyanın en iyi havalimanları arasında gösteriliyor. Bu havalimanımız geçen hafta 5 ödül birden aldı. Aynı durum çamur attıkları diğer yatırımlarımız için de geçerlidir” diye konuştu.
Çukurova Havalimanını önümüzdeki ay açmayı hedefliyoruz
Hava ulaşımı altyapımızı daha da güçlendirmek için projelerimize yenilerini eklediklerini ifade eden Erdoğan, “Çukurova Havalimanı’nı önümüzdeki ay açmayı hedefliyoruz. Altyapı çalışmaları biten Bayburt Gümüşhane Havalimanlarının 2025 yılı içerisinde açılışlarını yapacağız. Trabzon Yeni Havalimanı proje çalışmaları ise devam ediyor. Antalya Havalimanı’nın 35 milyon yolcu olan kapasitesini yıllık 80 milyon yolcuya çıkarıyoruz” dedi.
Türkiye’nin dört bir yanında hizmet fırtınası estirdik
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda düzenlenen açılış töreninde konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ise 2023 yılının son günlerini idrak ederken, Cumhuriyetin yüzüncü yılına ‘yeni bir dev eseri’, Sabiha Gökçen Havalimanının 2. pistini hizmete alarak veda etmenin gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 21 yılda, karayolu, demiryolu, havayolu ve denizcilik gibi ulaştırmanın her modunda ve haberleşme alanında Türkiye’ye çağ atlattıklarını ifade eden Uraloğlu, “Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı Bakanlığımız açısından Türkiye’nin dört bir yanında hizmet fırtınası estirdiğimiz ve çok önemli ulaşım ve haberleşme projelerini hizmete açtığımız bir yıl oldu” diye konuştu.
2023’te nice önemli projeyi hayata geçirdik
2023 yılı içerisinde hizmete alınan projeleri de anımsatan Uraloğlu, İstanbul Havalimanı- Kağıthane Metro Hattı, Atatürk Kültür Merkezi – Kızılay Metro Hattı, Ankara-Sivas Hızlı Tren Hattı, Adana 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Kayseri Anafartalar – Hızlı Tramvay Hattı,Konya-Antalya Yolu ve Demirkapı Tüneli, Avrupa’nın en uzun çift tüplü karayolu tüneli olan Zigana Tüneli,Yeni Foça Yat Limanı,TÜRKSAT Uydu Yer Sistemleri Yedeklilik Merkezi, Aydın-Denizli Otoyolunun 89 kilometrelik kesimi gibi nice önemli projenin hayata geçtiğini belirtti.
ikinci Pist ile en geniş gövdeli uçaklar Sabiha Gökçek’e inebilecek
Sabiha Gökçen Havalimanı’nın her geçen gün artan yolcu sayısı ve vatandaşlardan gelen talep üzerine ciddi bir kapasite artışına ihtiyaç duyduğunu ve bu nedenle Sabiha Gökçen Havalimanı’nı yenilikçi ve vizyoner bir bakış açısıyla geliştirecek çalışmaları başlattıklarını ifade eden Uraloğlu, yapılan çalışmaları şu şekilde anlattı:
“3 bin 540 metre uzunluğundaki en geniş gövdeli uçakların inebileceği 2. pistinin yanı sıra; 3 adet taksi yolu, 62 uçak kapasiteli orta apron ve 40 uçak kapasiteli kargo apronu ile hava trafik kontrol kulesi, teknik blok, itfaiye ve garaj binası gibi 19 bin m2 kapalı alana sahip üstyapı tesislerini de çağın en son teknolojisiyle yeniledik.
91 metre yüksekliğinde Hava Trafik Kontrol Kulemiz 9 Ocak 2023’ten itibaren tüm hava trafik sistemleriyle birlikte 7/24 hava trafik operasyonuna hizmet vermektedir.”


İkinci pist ile hava trafik kapasitesini iki katına çıkaracağız
Yeni pistin hava trafiği açısından en verimli kullanım şekli olacağı ve maksimum kapasiteyi sağlayacağı için iniş, eski pistin ise kalkış amacıyla kullanılacağını belirten Uraloğlu, “Böylece Sabiha Gökçen Havalimanımızın hava trafik kapasitesini en az 2 katına çıkaracağız” açıklamasında bulundu.
“Yol medeniyettir, yol gelişmedir, yol büyümedir’ vizyonu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘yol medeniyettir, yol gelişmedir, yol büyümedir’ vizyonu doğrultusunda hareket ettiklerine dikkati çeken Uraloğlu,”
Vatandaşlarımızın yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkı sağlayan, güvenli, ekonomik, konforlu, hızlı bir ulaşım altyapısının oluşturulması Bakanlığımızın temel hedefi olmuştur. Bugüne kadar hayata geçirdiğimiz projeler ile ‘Türkiye Yüzyılı’na hazırız ve bu yüzyılı daha nice proje ve hizmetlerle taçlandırarak ulaşımın da yüzyılı yapacağız” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin geleceğine ışık tutacak her projede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın destek verdiğini ifade eden ve kendisine şükranlarını sunan Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘durmak yok yola devam’ sloganı ile ulaştırma çalışmalarına hız kesmeden devam edileceğini bildirerek, Sabiha Gökçen Havalimanı 2. pistinin hayırlı olmasını diledi.

error: Content is protected !!