Çarşamba, Aralık 24, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 168

Tiflis Büyükelçisi Zeki Levent Gümrükçü: “Türkiye- Gürcistan ilişkilerini ilerleteceğiz”

0
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
  T.C. Tiflis Büyükelçisi Zeki Levent Gümrükçü, “Türkiye-Gürcistan ilişkileri ve Gürcistan’da 1 Eylül 2014 tarihi itibariyle uygulamaya giren Gürcistan’da uzun süreli kalışları düzenleyen yeni yasa” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Gürcistan’da uzun süreli kalışları düzenleyen yeni bir yasadır
  “Öncelikle Gürcistan’la Türkiye arasındaki vize muafiyeti aynen devam etmektedir.Sadece vizesiz değil, aynı zamanda pasaportsuz kimlikle geçiş uygulaması da aynen devam etmektedir.1 Eylül tarihi itibariyle uygulamaya giren yeni yasa sadece Gürcistan’da uzun süreli kalışları düzenleyen yeni bir yasadır. Bu çerçevede 180 gün içerisinde 90 günden daha fazla kalacak olan kişilerin önecelikli uzun dönemli bir vize alması daha sonrada neden burada olduklarına bağlı olarak bir oturma ve çalışma vizesi alması gerekiyor. Aradaki fark bir vize muafiyetinin ortadan kalkması değil, tamamen burada uzun vadeli kalacak olan kişilerin önce uzun vadeli bir vize, daha sonrada çalışma, öğrenim, oturma vizesini alması gerekiyor. Bu yeni yasa yürürlüğe girdikten sonra uygulamada vatandaşlarımızdan çok sayıda şikayet aldık. Birçok vatandaşımızın uzun vadeli vize ve oturma izni, çalışma izni, öğrenim vizesi alması konusunda zorluk çektiklerini ve bu konu ile ilgili olarak çok sayıda başvurunun red edildiğini gördük. Bizde bu konuyu bu çerçevede Başbakan Yardımcısı, Başbakan, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanlığı ve olabilecek tüm muhataplarımız nezdinde dile getirdik.Burada şunu anladık ki yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte ortaya çıkan sorun sadece Türk vatandaşları için değil, diğer yabancı ülke vatandaşları içinde benzer özellik ve nitelikler taşıyor.
Vatandaşlarımızın yaşadığı sorunları yakından biliyoruz
  Bu ne denle gerek AB üye ülkelerinin ve başka ülkelerin bu yönde Gürcistan Hükümeti nezdinde benzer girişimlerinin olduklarını gördük. Gürcistan Başbakanı da daha önce bu uygulamadan dolayı üzüntülerini ederek, bu yasayı ilgili kurumların tekrar bir araya gelerek değerlendireceklerini ve ilgili sorunları gidereceklerini belirtti.Adalet Bakanı ile yaptığım görüşmede bu çalışmanın ileri bir aşamaya geldiğini anlıyorum.Konuyla ilgli bir taslağın kısa zamanda Gürcistan Hükümeti Bakanlar Kurulunda ele alınacağını ve daha sonrada Gürcistan Parlamentosuna gönderilerek oanaylanacağını anlıyorum. Yeni onaylanacak yasadan sonra vatandaşlarımızın 1 Eylülde yürürlüğe giren yasa ile yaşadıkları sorunları bir daha yaşamayacaklarını ümit ediyorum.Ancak ne tür değişikler yapılacağını önceden öngörmek mümkün değildir. Konuyu önceden takip ediyoruz. Vatandaşlarımızın yaşadığı sorunları yakından biliyoruz. Bunları Gürcistan makamları nezdinde kuvvetle dile getiriyoruz. Gerek bizim ve gerekse başka ülkelerin bu konudaki girişimleri ümit ediyorum ki sonucu hayırlı olur.
25 Mart 2015’e kadar ilave bir süre kazanmaları söz konusu
  Vizelerinin dolması nedeniyle180 günlük süre içerisinde 90 günden fazla ülke içinde kalanların 25 Mart 2015’e kadar ilave bir süre kazanmaları söz konusudur. Ülke dışına çıkmadan ülke içindekiAdalet Bakanlığı birimlerinden vizesini ve oturma izni başvurusunu yapma hakkına kavuştu. Bu uygulama yabancı ülke vatandaşlarının mağduriyetine yönelik bir uzatmadır.Bu yasayla başvuru kriterlerinde değişiklik yapmağı öngörüyorlar. Ülke içinde 90 günlük süreyi dolduran vatandaşlarımızın ülke dışına çıkmadan buradan başvuru hakkı tanınmış oldu.
Türkiye ve Gürcistan stratejik ortak, çok özel iki dost ve komşu ülkedir
  Türkiye ve Gürcistan tarihten gelen özel bağları olan stratejik ortak, çok özel iki dost ve komşu ülkedir. Gürcistan Türkiye’nin doğuya açılan kapısı, Türkiye ise Gürcistan’ın batıya açılan kapısıdır. Son 20 yıl içerisinde ilişkilerimiz gelişerek devam etmiştir. Gürcistan bugün Türkiye’nin bir numara ticaret ortağıdır. Sayı ve yatırım açısından üçüncü veya dördüncü sırada olmakla birlikte Gürcistan’da her alanda yatırımları olan bir ülkeyiz. Batum havaalanı ortak kullanımı, kimlikle geçiş, pasapotrsuz geçiş, dünyada bu gibi ilişkiler ender görülür. Gürcistanla gerçekten çok özel bir ilişki ağımız vardır. Diğer ülkelere örnek ilişkidir. Gürcistan’la Türkiye arasındaki ilişki ağını başka ülkelerde görmek mümkün değildir. İki ülke arasındaki ticari ilişkimizi siyasi alandada geliştiriyoruz. Diğer bölge ülkelerininde bu bölge işbirliğimize katılacaklarını ümit ediyoruz. Beraber çalıştığımız sürece Türkiye-Gürcistan ilişkilerini ilerleteceğiz. Son zamanda bunu ileriye götüren karşılıklı üst düzey ziyaretler oldu.
İlişkilerin iyi ve geleceğini de parlak görüyorum
  Sınır Kapısındaki küçük sorunlar aramızdaki medeni bir şekilde kısa zamanda çözülmektedir. İlişkilerin iyi ve geleceğini de parlak görüyorum. Gürcistan-Türkiye-Azerbaycan ilişkileri Kafkasya bölgesi için büyük önem taşıyor. Bu ilşkiler bölgedeki sorunların çözümüne büyük katkı yapacaktır. Bu üç ülke arasındak iyi ilişkiler büyük projelerin uygulanmasına katkısı olmaktadır. Önümüzdeki yıl inşallah demiryolu projesi gerçekleşecektir. Bu iki ülke arasındaki sıcak ilişkilerin diğer bölge ülkeleri arasında barışa, diyologa götürmek açısından bir çekim noktasına götüreceğini düşünüyorum. Gürcistan-Türkiye arasındaki ilişkiler ekonomik ve siyasi anlamda daha da geliştiriliyor.”

Tiflis Büyükelçisi Zeki Levent Gümrükçü: “Haberci Gazetesinin de önemli bir rol oynadığını düşünüyorum”

0
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
  T.C. Tiflis Büyükelçisi Zeki Levent Gümrükçü, “Türkiye-Gürcistan HabercGazetesi” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
  “Gazetenizi takip ediyorum. Gayet güzel haberler yapıyor. Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi; Türkiye-Gürcistan arasındaki ilişkileri de gayet güzel bir şekilde şekilde yansıtıyor. O bakımdan bende zevkle okuyorum. Özellikle Gürcistan’a geldikten sonra daha da yakından takip etmeye başladım. Gürcistan’a gelmezden öncede Haberci Gazetesini okumaya çalışıyordum. Halklar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde basın ve yayının önemli bir rolü vardır.
  En önemli haber kaynağı gazete, televizyon gibi basın-yayın araclarıdır. O bakımdan Türkiye-Gürcistan arasındaki bu kadar dinamik, hareketli ilişkiler ağını doğru bir şekilde yansıtmak, insanlara doğru bilgileri vermek daha da büyük önem kazanıyor. O bakımdan Haberci Gazetesinin de önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde ilişkilerimiz geliştikçe, Haberci Gazetesinin vereceği güzel haberler, ilişkilerimize vereceği katkılar artacaktır diye ümit ediyorum.”

Samsun Valisi İbrahim Şahin: “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi elçilik görevi yapıyor”

0
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
  Samsun Valisi İbrahim Şahin Türkiye-Gürcistan konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
  “Gürcistan’da gerek Gürcüce, gerek Türkçe yayın yapan başka gazete yoktur.
Onun için Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi iyi bir elçilik görevi görüyor. Gürcüce bilenlerin Gürcistan’la ilgili, Türkçe bilenlerin Türkiye ile ilgili iletişimini sağlayan iyi bir ara iletişim aracıdır. Tabi böyle bir gazetenin çıkması bizim içinde önemlidir. Kağıt kalitesi ve içerik itibariyle son derece kaliteli bir gazetedir. Bunu ekonomik imkanlarınız ölçüsünde umarım haftalık ve onbeş günlük değilde daha sıklıkla çıkarırsınız. Böyle bir gazete çok önem arz ediyor.
  Bizim açısındanda önemlidir. Bu gazetenin sayısal ve satış rakamları artsın ki buralara kadar dağılsın, bizde haberdar olalım. Bunun digital ortamda internet gazetesi olarak çıkarılması halinde bizim tarafımızdan takibi kolay olacaktır. Umarım yeni medyada, internet gazeteciliğinde de çok başarılı olursunuz. Başarılar diliyorum.”

Ortahisar Belediye Başkanı Av. Ahmet Metin Genç: “Türkiye-Gürcistan iki dost, komşu, karedeş ülke”

0
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
  Trabzon- Ortahisar Belediye Başkanı Av. Ahmet Metin Genç “Türkiye-Gürcistan ilişkileri” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi; “Türkiye-Gürcistan iki dost, komşu, kardeş ülkedir. Gürcistan’da Gürcistan vatandaşlığı altında yaşayan bütün insanları biz kardeş olarak görüyoruz. Komşuluk ve kardeşlik ilişkilerimiz, tarihten gelen bağlarımız, Kafkasya ile ülkemizin olan bütünlüğü çerçevesinde orada yaşayan bütün halklara bu şekilde bakıyoruz. Sınırları, ülkeleri, halkları, adları, değişik dini inanışları farklı olsa da bu şekilde bakıyoruz.
Bir yaşayan bir toplum gibiyiz
  Türkiye olarak,Türk devleti ve milletinin böyle asil bir bakışı vardır. Tabii soğuk savaş sonrası bir kısım ilişkilerin kesilmesi o sürecler yaşandı ama bu bakış son zamanlarda daha canlanmaya başladı. Onuda görüyoruz, görmekten memnuniyet duymaktayız.Hatta Ermenistanla bile bizim birkısım diplomatik çekincelerimizin yerine getirilmesi halinde biz aynı kardeşlik hukukunu, o ilişkiyi kurmaktan yanayız. Onuda çok üst düzeyde Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ifade ediyorlar ve ifade etmektedirler. O nedenle biz topraklarda farklı kültürler, farklı halklar olsa bile bir yaşayan bir toplum gibiyiz. Öyle bakıyoruz. Gürcistan için de ben böyle ifade etmek isterim.
Artık bu ilişkilerin giderek artmasını istiyoruz
  İl Başkanı olduğum dönemde özellikle Artvin ilimizde bir yatırım yapıldığı zaman düzenlenen programlarda Sayın Başbakanımızın yanında Gürcistan devlet başkanını görürdüm.Buda bu bakışın bir ürünüdür. Özellikle son zamanlarda ticaretin, giriş-çıkışların daha sık,daha sağlıklı, iyi şartlarda oluşması için iki ülkenin attığı adımlar var. Geçtiğimiz günlerde yeni Gümrük ve Ticaret Bakanımızı ziyarette bulunduğumda bizim Sarp Sınır Kapısının komple yenileceğini bana ifade ettiler. Bu bizi heyecanlandırdı. Artık bu geçişgenliğin sağlanması gerekir. Bu her iki ülkenin aynı zamanda menfaatinedir. Artık bu ilişkilerin giderek artmasını istiyoruz.Batum’u artık kendimiz gibi kabul ettik, öyle sayıyoruz. Oradaki kardeşlerimizinde Hopa, Artvin, Rize, Trabzon’a umuyorum aynı gözle bakıyor. İnşallah bu ilişkilerimizin gelişmesi için yerel yöneticiler olarak bizlerde elimizden gelen çabaları kullanacağız, katkıları yapacağız.
  İki ülke arasındaki kültürel ilişkilerin yukarıya taşınmasında habercilik anlamında halka yansıtılmasını Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesini kaydadeğer ve çok olumlu buluyorum.”
 
 

Samsun Valisi İbrahim Şahin: “Samsun, Karadenizden dünyaya açılan tek pencere”

0
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
  Samsun Valisi İbrahim Şahin “Samsun, Türkiye-Gürcistan ilişkileri” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
  “Türkiye, Gürcistan’la tarihten bu tarafa hiç proplem yaşamayan her halde tek ülkedir.Onun için Gürcistan’ın Türkiye nezdindeki önemi biraz daha farkılıdır. Ayrıca Gürcistan’dan Türkiye’ye göç etmiş Gürcü kökenli Türk vatandaşlarının devletle ilgili geldiği günden bu tarafa hiçbir zaman sorunu olmamıştır. Onun için Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan; gerek Gürcüler, gerek Türkler ve gerek diğer etnik kökenli Türk vatandaşları arasına bakıldığında Gürcüler vatanını, milletini, devletini, bayrağını seven insanlardır. Bunun istisnası da olmamıştır. Onun için Gürcü olanlar Türkiyede Gürcü olduklarınını gururla söyleyebiliyorlar.
Samsun’da üretilen cerrahi aletler Almanya’ya ihraç ediliyor
  Samsun, özellikle Orta Karadeniz Bölgesi olarak zikredilir ancak Karadeniz Bölgesinden dünyaya açılan tek penceredir.Samsun bulunduğu konum itibariylede yatırımcılar için cazip bir bölgedir. Samsun Karadeniz Bölgesinde 4 ulaşım modunu bünyesinde barındıran tek şehirdir.(Denizyolu,havayolu, karayolu, demiryolu) Bunun dışında beşinci bir mod ise mavi akım projeside dikkate alınırsa beşincisi enerji mod ise enerji yoludur. Kızılırmak ve Yeşilırmak deltaları arasında ortasında kalan adada oluşan bir şehirdir. Gürcistan’dan gelen vatandaşlar genellikle Artvin,Rize, büyükşehir olarak Trabzonu seçiyor. Özellikle Gürcülerin Samsun sanayisinde yararlanacakları çok alan vardır. Bunu dikkate almaları gerekir. Bunu öne çıkarmaları şu açıdan önemlidir.Dünyada sağlıkta medikal cerrahi aletlerin üretildiği üç ülke vardır. Bunlar Pakistan, Almanya ve Türkiye’dir. Türkiyede sadece Samsunda üretim yapılmaktadır. Samsun’da üretilen cerrahi aletler Almanya’ya ihraç ediliyor. Almanya bunu yerelleştirerek ve birazda kar ekleyerek satıyor. Gürcistan’da Almanya’da üretilenden daha kaliteli ve ucuz cerrahi alet alınması gerekirse Gürcistan Sağlık Bakanlığının ve özel hastanelerin burayı dikkate almaları gerekir.
Dünyanın dörtbir yerinden bu hastanelere hasta gelmektedir
  Dünyada en çok cerrahi alet satan ülke Almanya olsa da Samsun’da üretilen doktorların kullandığı cerrahi aletler Almany’ada üretilenden daha kalitelidir. Almanya’daki firma Samsun’daki firma üreticilerini Almanyaya davet ederek Türkiye üretiminin önünü kesmeye çalışıyor. Samsun’da ürteilen cerrahi aletlerin büyük bir kısmını Almanya alıyor. Samsun kültür ve tarih, deniz turizmi yanında sağlık turizmi açısndan önemli bir şehirdir. Devlet hastanesi, özel hastaneler, üniversite hastaneleri dahil olmak üzere toplam16 hastane vardır. Dünyanın dörtbir yerinden bu hastanelere hasta gelmektedir. Özellikle Rusya’dan ve eski Sovyet coğrafyasından hasta gelmektedir. Gürcistan’dan gelen hastalar var ama bunun sayısı sınırlıdır. Bunun sayısının artırılması gerekiyor. Örneğin Rusya’da ve Rusya’nın güneyinde bir stend 2-3 bin dolara takılırken burada 600-700 dolara stend takılabiliyor. Güney Rusya için burası cazip bir yerdir. Gürcü hastaları da buraya çok çekmek mümkündür. Dil konusunda sıkıntı yoktur. Gürcistan’da yaşayanların çoğuda Türkçe’de konuşabiliyor. Bunu tüm Gürcistan için söylüyorum.
Her ülkeden öğrenci vardır
  Bunun dışında Samsun’un en büyük özelliklerinden biriside Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesidir. Burada toplam 49.500 civarında öğrenci vardır. Bunun içinde 5000 yabancı öğrenci vardır. Her ülkeden öğrenci vardır. Gürcü örenciler yurt dışında eğitim açısından burayı menzil olarak seçebilirler. Doktora ve lisans, yüksek lisans eğitimin de burayı destinasyon olarak görebilirler
  Samsun iklim açısından da önemli bir konumdadır. Başka yerlerde çok sıcak veya çok soğuk iklim görülürken burada 16-17-18 derece insan vücudunun arzu edeceği ideal sıcaklık vardır. Artık çok yağışlar görülmüyor. Bu turizm açısındanda önemlidir.
Amazonların yaşadığı bir şehirdir
  Özellikle burası Amazonların yaşadığı bir şehirdir. Savaşmak için Amazon kadınlar Terme’den gitmiştir.Terme’de; müzeler, Amazon Köyü ve Amazon heykelleri oluşturulmuştur. Burası turizm açısındada çok önemlidir. Gürcü turistlerin burayı görmeleri açısından da çok önemlidir. Onun için Gürcü dostlara gazeteniz Haberci vasıtasıyla hem selam iletmek istiyoruz, hemde buralara geldiklerinde kendi evlerindeymiş gibi ev sahipliği yapmak istiyoruz.”

Muş

0
  Muş, doğudan Ağrının Patnos ve Tutak, Bitlis’in Ahlat ve Adilcevaz, kuzeyden Erzurum’un   Karayazı, Hınıs, Tekman, Karaçoban, batıdan Bingöl’ün Karlıova ve Solhan, güneyden ise Diyarbakır’ın Kulp, Siirt’in Sason ve Bitlis’in Güroymak ve Mutki ilçeleri ile çevrilidir.
Muş Güney Doğu Toros Dağlarının uzantısı olan Haçreş dağlarının önemli zirvelerinden Kurtik Dağının kuzeye bakan yamaçlarında, Çar ve Karni derelerinin aktıkları vadiler arasında kuruludur.
Muş yüksek ve dağlık bir yörededir. İl alanının yüzde 34,9’nü kaplayan dağlar, Güney Doğu Torosların uzantılarıdır. Bu dağlar, Alp-Himalaya kıvrım sistemiyle birlikte oluşmuş genç dağlardır. Rakım, genellikle 1250 metrenin üzerindedir. Genç ve verimli alüvyonlarla örtülü ovalar, il yüzölçümünün yüzde 27.2’sini kaplar. Murat vadisi il topraklarını doğu-batı doğrultusunda parçalamıştır. Genellikle 1500-1700 m rakımlı platolar il alanının yüzde 37.9’nu kaplar.
  Güneydoğu Toros Dağları’nın uzantıları Muş il alanını çevreler. Eskiden gür ormanlarla örtülü olan bu genç dağlar, zamanla çıplaklaşmıştır. Muş ilinin başlıca önemli dağları Akdoğan (Hamurpet), Şerafettin, Bilican, Bingöl, Haçreş (Karaçavuş, Çavuş), Otluk ve Yakupağa dağlarıdır.
Akdoğan (Hamurpet) Dağı: Muş’un kuzeyinde yer alır. Doğrultusu kuzeydoğu-güneybatıdır. Bu doğrultudaki uzunluğu yaklaşık 30 km, genişliği ise kuzey–güney doğrultuda 10 km’dır. En yüksek zirvesinin rakımı 2879 m’dir. Muş’un önemli göllerinden olan Akdoğan (Hamurpet) Gölü bu dağın üzerindedir.
  Şerafettin Dağları: Muş il alanının batısını engebelendirir. Büyük bölümü Bingöl ilinde kalan bu dağlar, doğu-batı doğrultulu çok yüksek ve düzenli bir sırt görünümündedir. Bilican Dağları: Bulanık ve Liz Ovaları arasında yer alır. Doğrultusu kuzeybatı-güneydoğudur. Haçlı (Kazan, Bulanık) Gölünün kuzeybatısında balıksırtı biçiminde uzanan bu dağlar daha sonra düzenli bir biçim alır. Rakım güneye inildikçe artar. Bilican Dağları, Bulanık ilçesine doğru düzenli biçimde alçalarak uzanır. Burada Laris Tepesini oluşturduktan sonra birden kesilir.
Bilican Dağlarının en yüksek zirvesi 2950 m. Rakımlı, Bilican Tepe (Ziyaret Tepe, Vangesor Tepesi) dir. Diğer önemli zirveleri Avni Kalesi Tepesi (2754 m), Şeyhtokum (2300 m), Karaburun (2500 m) ve Hasan Tepeleridir.
  Bingöl Dağları: Muş il alanının kuzey batısında yer alır. Bu dağların büyük bölümü Erzurum ilinde kalır. Doğu-batı doğrultusunda uzanan Bingöl dağları Muş il alanını engebelendirir.
Otluk Dağları: İl alanının ikiye ayırırcasına kuzey batı güneydoğu doğrultusunda uzanır. Rakım genellikle 2000 m dolayındadır. En yüksek zirvesi ise 2155 m yüksekliğindedir.
Haçreş (Karaçavuş, Çavuş) Dağları: Muş ilçe merkezinin güney-batısında kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanır. Muş şehri bu dağların önemli zirvelerinden olan Kurtik Dağı (2645 m)’nın kuzeye bakan yamaçlarında kurulmuştur.
  Yakupağa Dağları: Muş il alanının güneydoğusunda uzanır. Doğrultusu doğu-batıdır. Muş-Van illeri arasında tabii bir sınır oluşturacak biçimde uzanan bu dağların önemli bölümü Van’dadır.

Üniversiteler arası işbirliği güçleniyor

0
  Üniversiteler arası işbirliği iki ülke ilişkilerinin sağlam bir zemin üzerinde düzenli gelişimi bakımından önem arzetmektedir. Bu düşünceyle, Batum Başkonsolosluğu olarak görev bölgemizde bulunan üniversitelerle Türk üniversiteleri arasında mecvut işbirliği mekanizmalarının verimli biçimde işletilmesine ve yeni işbirliği alanları oluşturulmasına yönelik çalışmalarda bulunmayı önceliklerimiz arasında değerlendiriyoruz.
  Bu çerçevede, Batum’da yapacağım çalışmalara zemin oluşturabilmek düşüncesiyle Batum’a varşımdan önce bir dizi temaslarda bulundum: Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Mimar Sinan Sanat Üniversitesi Rektörlerini makamlarında ziyaret ettim. Türkiye’nin önde gelen ve artık dünyada da markalaşmaya başlayan bu üniversitelerimizin Gürcü muhataplarıyla işbirliğine gösterdikleri yakın ilgi daha sonra atılacak adımlar bakımından cesaretlendirici oldu.
Batum’da göreve başladıktan sonra Batum’da bulunan Şota Rustaveli Devlet Üniversitesi, Batum Sanat Üniversitesi ve Denizcilik Üniversitesi Rektörleri ile Kutaisi Üniversitesi Rektörünü ziyaret ettim. Ayrıca, Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektör Vekili ile Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörleriyle görüştüm.
  Bu temasların ilk somut sonucu olarak Başkonsolosluğumuzca düzenlenen bir program çerçevesinde Batum Denizcilik Üniversitesi’nden Rektör başkanlığındaki bir heyet 7-11 Aralık 2014 tarihleri arasında sırasıyla Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Ordu Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitelerini ziyaret ederek işbirliği protokolleri imzaladı. Karadeniz kıyısında yer alan bu üniversitelerin denizcilik alanında işbirliğinin her iki ülke için de faydalı olacağına inanıyoruz.
  Öte yandan, Mimar Sinan Sanat Üniversitesi ile Batum Sanat Üniversite arasında işbirliği tesisi için ilk adımlar atıldı. Batum Sanat Üniversitesi Rektörü, Mimar Sinan Sanat Üniversitesi Rektörüne Başkonsolosluğumuz aracılığıyla gönderdiği mektupta iki üniversite arasına işbirliği başlatılmasına yönelik arzusunu iletti. Önümüzdeki haftalarda Batum Sanat Üniversitesinden bir heyeti İstanbul’a göndermeye yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Bu ziyaret sırasında iki üniversite arasında bir işbirliği protokolü imlanmasını bekliyoruz.
Benzer şekilde, Şota Rustavelli Üniversitesini Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile; Kutaisi Üniversitesini de Boğaziçi Üniversitesi ile ilişkilendirmeyi hedefliyoruz.
  Bu ilk adımların ardından öğrenci ve öğretim görevlisi değişimi ve ortak projeler başta olmak üzere çok yönlü ilişkilerin meyvelerini hep birlikte topluyor olacağımızı umuyoruz.

Türkiye-Gürcistan Parlamentolararası Dostluk Grubunun Gürcistan ziyareti

0
Haber: İlker ÇAKAN
  İstanbul Milletvekili ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop başkanlığında,  aralarında Türkiye-Gürcistan Parlamentolararası Dostluk Grubu üyelerinin de bulunduğu toplam 6 milletvekili(Bursa Milletvekili-Türkiye-Gürcistan Dostluk Grubu Başkanı Hüseyin Şahin-İstanbul Milletvekili-AK Parti Seçim İşleri Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, Bursa Milletvekili ve Türkiye- Gürcistan Dostluk Grubu Başkan V. İsmail Aydın, Artvin Milletvekili-Türkiye-Gürcistan Dostluk Grubu Sayman Üyesi İsrafil Kışla,Yozgat Milletvekili ve Gürcistan Dostluk Grubu Üyesi Yusuf Başer, Bursa Milletvekili ve AK Parti Genel Merkez Seçim İşleri Başkan Yard. Hakan Çavuşoğlu, Çankırı Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Başkan V. İdris Şahin) ile Bursa Valisi Münir Karaloğlu ve TİKA Başkan Yardımcısı M. Süreyya Er’den oluşan bir heyet Tiflis temaslarının ardından 5-6 Aralık tarihlerinde Batum’u ziyaret etti. TİKA’nın Acara’daki faaliyetlerini yerinde gören ve önümüzdeki döneme ilişkin projeler hakkında bilgi alan heyet, tamir ve tefrişini TİKA’nın yaptırdığı TANA Engelliler Rehabilitasyon Merkezi ve Batum Yabancı Di ller Merkezi’nde incelemelerde bulundu.

Gürcistan Ekonomi Ombudsmanı

0
Haber: İlker ÇAKAN
Gürcistan Ekonomi Ombudsmanı Gvakharia ve Ombudsmanın Acara Temsilcisi Otar Rikadze, T.C. Başkonsolosluğunca hazırlanan bir program kapsamında Acara Bölgesinde faaliyette bulunan önde gelen işadamlarıyla görüştü. Toplantıda işadamları faaliyetlerinde karşılaştıkları sorunları Ombudsmana ilk elden iletme imkanı buldular.
 
 
 
 
 

Gürcistanda 1 Mart 2015 tarihine kadar kalabilecekler

0
Haber: İlker ÇAKAN
  T.C. Batum Başkonsolosluğu’nun “Gürcistan’da 1 Eylül 2014 Tarihinde Yürürlüğe Giren Vize/ikamet Rejiminde Düzenleme Öngören Yasa Hakkında” 01.12.2014 tarihli duyurusu şöyledir;
“Gürcistan Parlamentosu, 1 Eylül 2014 tarihinden itibaren yürürlükte bulunan yabancılara yönelik vize/ikamet yasasında bazı değişiklikler yapılmasını öngören yeni bir yasayı 17 Kasım 2014 tarihinde kabul etmiştir. Söz konusu yasa Cumhurbaşkanının onayını takiben 26 Kasım 2014 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Yeni düzenleme çerçevesinde, uzun vadeli vize ve ikamet tezkeresi başvurusunda bulunacak vatandaşlarımızın aşağıdaki hususları gözönünde bulundurmaları gerekmektedir.
  -17 Mart 2014 tarihinden önce Gürcistan’a giriş yapan ve 25 Aralık tarihi itibarıyla halen Gürcistan’da bulunan vatandaşlarımız, ikamet izni başvuruları reddedilmemiş olmak şartıyla, ülke dışına çıkmalarına gerek kalmadan, 25 Aralık 2014 tarihinden 1 Mart 2015 tarihine kadar Gürcistan Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Bölümü’ne uzun dönemli vize için başvuru yapabileceklerdir. Vatandaşlarımıza Gürcistan’da yasadışı olarak bulundukları süreden dolayı ceza verilmeyecektir. Vatandaşlarımız, uzun dönemli vize almalarını müteakip, sözkonusu vize süresinin dolmasına en az 40 gün kala Adalet Bakanlığına bağlı Adalet Evlerine ikamet tezkeresi için başvurabileceklerdir.
  -17 Mart 2014 tarihinden sonra Gürcistan’a giriş yapan ve 26 Kasım 2014 tarihi itibariyle Gürcistan’da bulunanvatandaşlarımız, yasal kalış süreleri dolmuş olsa dahi, 1 Mart 2015 tarihine kadar Gürcistan’da kalabilecekler ve uzun dönemli vize almadan, ikamet tezkeresi almak için doğrudan Adalet Bakanlığına bağlı Adalet Evlerine başvuruda bulunabileceklerdir. 1 Mart 2015’e kadar ikamet izni alan vatandaşlarımıza Gürcistan’da yasadışı olarak bulundukları süreden dolayı ceza verilmeyecektir.
  – 26 Kasım 2014 sonrası ülkeye vizesiz olarak yasal giriş yapan vatandaşlarımız ise, uzun dönemli vizeye ihtiyaç duymaları halinde, 25 Aralık 2014 tarihinden itibaren vizesiz yasal kalış sürelerinin (3 ay-90 gün) dolmasına 45 gün kalmak kaydıyla Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Bölümüne uzun dönemli vize başvurusunda bulunabileceklerdir. Vatandaşlarımız, uzun dönemli vize almalarını müteakip, söz konusu vize süresinin dolmasına en az 40 gün kala Adalet Bakanlığına bağlı Adalet Evlerine ikamet tezkeresi için başvurabileceklerdir.
  -26 Kasım 2014 tarihinden önce ikamet tezkeresi alan, ancak ikamet tezkeresi 1 Mart 2015 tarihinden önce dolan/dolacak olan vatandaşlarımız, 1 Mart 2015 tarihine kadar Gürcistan’da kalabilecekler ve uzun dönemli vize almadan, ikamet tezkerelerini yenilemek için doğrudan Adalet Bakanlığına bağlı Adalet Evlerine başvuru yapabileceklerdir.
  – İkamet tezkeresi başvuruları reddedilen vatandaşlarımız 1 Mart 2015 tarihine kadar, başvurunun reddinden bir ay geçmesi kaydıyla tekrar başvuru yapabileceklerdir.
  – Gürcü yasalarına göre gerekli belgeleri Adalet Bakanlığı’na ibraz etmek suretiyle “soydaş” statüsü kazanan vatandaşlarımız, uzun dönemli vize almadan, ikamet tezkeresi almak için doğrudan  Adalet Bakanlığına bağlı Adalet Evlerine başvuru yapabileceklerdir.
  Tüm vatandaşlarımıza saygıyla duyurulur.”
error: Content is protected !!