İpsiz
Recep ya da halkın “Emice” diye
hitap ettiği kahraman, 1862
yılında
Rize’de
doğmuştur. Cesareti, gözü pekliği ve ataklığı sayesinde
“İpsiz” lakabını alır.
İpsiz
Recep genç yaşında çalışmak için İstanbul’a gider. İstiklal
Harbi başlayınca Recep 15 arkadaşıyla birlikte İstanbul’dan
ayrılıp Kefken Adası’na gelir. Arkadaşları ile birlikte
dinlendikleri bir zamanda Fransız olduğu anlaşılan bir geminin
kendilerine doğru geldiğini farkeder. 15 arkadaşı ile birlikte
gemiyi çevirip teslim alırlar. Gemiyi Sakarya Nehrine kadar getirip
zamanın Karasu Bucak mmüdürüne teslim ederler. Bu hareketinden
sonra İpsiz Recep Karasu’da karargâh kurup Ankara ile irtibat
sağlar.
Ankara
Hükümeti kendisine Milis Kuvvetleri Komutanlığı olarak Yüzbaşı
rütbesini verir. İpsiz Recep arkadaşlarıyla beraber Karasu ve
civarının savunmasını ele alır. Müslüman
halka
zulmeden Rum
çetelerine
karşı Kuva-yi Milliye saflarında başarıyla karşı koymuştur.
İpsiz Recep dürüstlüğü ve mertliği sayesinde, etrafın
takdirini toplayıp sözü geçen kişi durumuna gelmiş, halkın
sevgisini kazanmıştır.
İstiklal
savaşında iç ve dış düşmanlara karşı milli duygularla
saldıran, İpsiz Recep ve mahiyetindekiler amansız bir mücadele
ile Yunan kuvvetlerinin herhangi bir şekilde zarar vermelerine
meydan bırakmamıştır. Vatan ve millet aşkıyla kıyasıya
mücadele etmiştir. Kendisine mükafât olarak verilen arazinin
büyük kısmını topraksız halka dağıtır ve ona layık görülen
istiklal madalyasına karşın “Ben madalya için değil milletim
için savaştım” demiştir. Savaş sonunda ise “Vazifesini
yapmış bir insanın” huzuruyla, silahını duvara asarak
köşesine çekilir.
Vasiyeti üzerine Karasu şehir mezarlığına defnedilir.
Bugünkü
bağımsızlığımızı İpsiz Recep gibi bu toprakların
bağımsızlığı için yola düşmüş insanlara borçluyuz. Rizeli
milli kahramanımız, Milis Yüzbaşı İpsiz Recep’in vefatının
89. yıl dönümünü rahmet ve minnetle anıyor, bütün
şehitlerimize ve kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz.
Tüm varlıklarını ortaya koyarak mücadele eden ve ruhumuza ahenk
veren bu kahramanlarımızın torunları olmaktan sonuna kadar kıvanç
ve gurur duyuyoruz.