Pazartesi, Aralık 15, 2025
tr
Ana Sayfa GENEL Öğretmen... Öğretmenim...

Öğretmen… Öğretmenim…

  Öğretmenlik sadece belli saatlerde okula gidip. Sınıflarda tahtaya müfredata uygun yazılar yazıp onlarıda defterlerinize geçin. Ve bu yazdıklarımdan mesulsunuz vede yalnızca onlardan sizleri yazılıya tabii tutacağım demek değildir.
  Öğretmenlik topluma ışık olmaktır. Toplum içinde ki cevherleri çıkarıp ayrıştırıp, toplumların hizmetine uzmanlıklarına göre dallarına göre olgunlaşmış meyveleri sunmak ve de bir sonraki nesillere ışık tutmak kılavuz olmakla yükümlü sorumluluğu ağır bir meslektir.
  Bu sebeble sizlere misalen bir önemli açıklamayı iyi okumanızı ve idrak etmeniz temennisiyle;
  Diyarbakır’ ın bir dağ köyünde ilköğretimde görev yapan öğretmen Matematik dersinde ;
  – Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10 kasada kaç çilek vardır? Diye öğrencilerine bir soru soruyor.
  Öğrenciler:
  – Öğretmenim çilek ne? Diyorlar.
  Öğretmen:
  – İşte çocuklar çilek.
  – Biz hiç çilek yemedik. diyorlar.
  Bunun üzerine öğretmen pes etmiyor, oturup Bursa’daki tarım firmalarına toprak numunesi yolluyor ve diyor ki;
  – Bu toprakta çilek yetişir mi ? diyor.
  Bursa’daki firmalardan cevap geliyor.
  – Evet Diyarbakır şartlarında çilek yetişir.
  Hatta mektubun yanında çilek fideleri ve yetiştirme şeklini anlatan bir tarif yolluyorlar. Öğretmen öğrencilere okuyor nasıl yetiştirileceğini, çıkarıyor bahçeye ve diyor ki:
  – Bu sene size matematikten sınav yok.
  Öğrenciler:
  –E nasıl not alacağız öğretmenim?
  Hepsine bahçeyi kazdırıp, çilekleri diktirip, can sularını verdikten sonra her birine dörder çilek fidesi verip:
  – Şimdi gideceksiniz evinize anne babanıza ben size nasıl öğrettiysem sizde onlara öyle öğreteceksiniz.
  Çocuklar gidiyor evlerine hepsi anlatıyorlar ve çilekleri dikiyorlar ve 
öğretmen diyor ki:
  -Çilek mevsimi gelince getireceksiniz tabakta on tane çileğe bir not alacaksınız.
  Çocuklar tabaklarla getiriyorlar #geleceginbmimarlariogretmenler çilekleri sayıyor     öğretmen çilekleri eksik olanlara da tam not veriyor ve sonra diyor ki:
  – Çocuklar nasılmış tadı?
  Öğrenciler:
  -Valla ucunda not vardı diye yiyemedik.
  – Hadi bakalım yiyin. Diyor öğretmen.
  Çocuklar ağızlarını burunlarına bulaştıra bulaştıra yiyorlar çilekleri. Aradan iki yıl geçtikten sonra çilek girmemiş o köyün halkı şu anda Diyarbakır’ın pazarında çilek satıyorlar.
   Şimdi düşünüyorum da, öğretmen olmak bu işte gerçekten…
   Tahtada müfredat anlatmak değil…
   Bulunduğun yere bulunduğun ülkeye, okula bir şeyler katmak…
   Kalınız sağlıcakla…

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Network Internatinol Şirketi Sahibi İlker Çakan’a “2025 Yılın en iyi çıkış yapan turizm markası” ödülü

İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Merkezinde düzenlenen Leadworld İş ve Ekonomi Formunda 2025 Lider Marka Ödül töreninde Network Internatinol Şirketi Sahibi İlker Çakan’a...

Azerbaycan-Bakü Devlet Üniversitesi-Hukuk Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Zaur Aliyev’in “ İnsan Hakları Ansiklopedisi” kitabı

Kitaplar uygarlığa yol gösteren ışıklardır. Kitap okuyan nesiller, geleceğin mimarisinin şekillenmesinde büyük önem taşırlar. Bütün insanlar hür, haysiyet vehaklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve...

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat:”Türkiye ekonomisi büyüyor”

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat “Kasım ayı dış ticaret verileri” ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi; “ Küresel ekonomik büyümenin zayıf seyrettiği, korumacılık...

Amasya Emniyet Müdürlüğü’nden göçmen kaçakçılığı operasyonu

Amasya İl Emniyet Müdürlüğü-Amasya Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan operasyonda 13 düzensiz göçmen yakalandı. Amasya Valiliği’nin konuya ilişkin açıklaması...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!