Türkiye’nin
sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle Rus savaş uçağını
düşürmesi sonrasında meydana gelen gelişmeler, krizin ne yöne
gideceği, bu olayın nelere sebep olabileceği gibi soruları
kamuoyunun birinci gündemine oturtmuş bulunuyor. Türkiye ve Rusya
arasındaki ilişkilerin oturduğu zemini irdelemek bugünü ve
geleceği anlamaya yardımcı olabilir.
Rusya,
Sovyetler Birliği gibi bir süper gücün kalıntıları arasından
yükselen ve dünyanın diğer devletlerine benzemeyen kendine has
özellikleri bulunan önemli ve yalnız bir ülkedir. Rusya’yı
güçlü kılan özelliklerinden biri Kızıl Ordu’dan arta kalan
askeri gücüdür. Bunun başında nükleer silahlarının ve
stratejik intikal ve operasyon yapabilme kabiliyetinin geldiği
söylenebilir. Rusya’nın tepkisiz kaldığı meselelerde bu
özelliklerinin bir önemi görülmezken, Suriye’de olduğu gibi
meselenin içine aktif olarak girdiğinde dengeleri değiştirebilme
yeteneğinin olduğu görülmektedir. Diğer yandan Rusya’nın
yalnız bir ülke olması, kendini bağlayan veya karar süreçlerini
kontrol eden bir ittifakı ve onun mekanizmaları olmaması nedeniyle
verdiği kararları ve yaptıkları beklenmedik biçimde
gelişebiliyor. Devletin karar mekanizmalarının da oldukça
hiyerarşik biçimde dar bir üst yönetime bağlı olması sürpriz
ve radikal eylemlerin hayata geçmesine imkân veriyor. Kırım’ın
ilhakı meselesi buna güzel bir örnek. Bu yönetim uygulamasının
Rusya için kolay kazançlar kadar kolay kayıplara da yol açma
potansiyeli vardır. Zira Rusya, Ukrayna politikası sebebiyle
Avrupa’dan belirli ölçüde tecrit edilmiştir.
Rusya’nın
dikkate alınması gereken ve dünya ekonomik dengeleri üzerinde
etkisi olan özelliği, sahip olduğu ve doğrudan kontrolü altında
olan enerji kaynaklarıdır. Rusya, Avrupa’yı ve Türkiye’yi
kendine olan enerji bağımlılığı ile kontrol etmektedir. Bu
bağımlılık ilişkisi, kaynak sağlayanı bağımlı olana karşı
güçlü kılmaktadır. Mevcut düzen bu şekilde kurulmuştur ve
münferit olaylarla bu düzenin kısa sürede değişmesi
beklenmemelidir. Örneğin Avrupa’nın ve Türkiye’nin Rusya’nın
sağladığı doğalgaza alternatif bir gaz veya enerji tedarik
sisteminin gelişmesini en başta Rusya istemeyecektir.
Rusya’nın
Suriye seferinin, yukarıda belirttiğimiz üzere devletin karar
mekanizmalarının yapısı nedeniyle en üst seviyeden müdahalelerle
yönetildiği düşünülebilir. Dolayısıyla elde edilen sonuçlarda
üst yönetimin performansını göstermektedir. Eğer düşürülen
uçak talimat veya destek almadan sınır ihlali yapmış olsaydı
büyük ihtimalle pilotlar suçlanabilirdi. Büyük olasılıkla
Rusya yönetimi Türk sınırını ciddi bir sınırlama olarak
görmemiş ve gerektiği durumlarda ihlal edilmesi konusunda serbesti
ya da talimat vermiş olabilir. Kamuoyu olan bitenin hesabını üst
yönetime çıkaracağından şimdi herkes karşı tarafı
suçlamaktadır. Yetkili kişiler ne olup bittiğini detaylı olarak
bilmektedir. Zira kimse ortak bir inceleme ve soruşturma yapmak
istememektedir. Nihayetinde bir savaş uçağının düşürülmesi
güçlü bir ülke olmak iddiasında bulunan bir ülke ve kamuoyu
için ciddi bir travma sayılabilir. Kamuoyunun bu travmayı
atlatması için kısa bir dönem Rusya tarafından krizin canlı
tutulması ve yönetimin uyguladığı ticari cezaların kamuoyunca
tatmin edici bulunması halinde sonlandırılması beklenebilir.
Ticari bazı alanlarda etkiler uzun olabilir ancak bu krizin enerji
bağımlılıklarında değişiklik yaratması beklenmemelidir.Türkiye
müdahil olmaya çalıştığı Suriye İç Savaşından Rusya’nın
meseleye müdahil olması ile yavaş yavaş uzaklaştırılmaya
başlanmıştır. Uçak krizi bu gerginliği en üst seviyeye
çıkarmıştır. Bu durum Türk kamuoyunun istemeyeceği bazı
gelişmelerin olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca
Ortadoğu’da Rusya’nın 1990’larda bıraktığı hayaletinin
tekrar hayat bulmaya başladığı söylenebilir. Bunu da önemli
ölçüde Türkiye’nin karşısında yer alarak yapmaktadır.
Rusya’nın Suriye’deki müdahalesinden başka Irak merkezi
yönetimi de Türkiye’nin Musul’daki askerlerini çekmesini
Rusya’dan askeri destek isteyerek yapmayı planlamaktadır. Özetle
Türkiye güneyinde komşuları üzerinde istediği etkileri
sağlayamamış ve yakın gelecekte de sağlayamayacak görünmektedir.



