Haber: İlker ÇAKAN
TOBB tarafından düzenlenen “3. Türkiye 100 Ödül Töreni”nde bir konuşma yapan TOBB Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu yaptığı konuşmada şunları söyledi; “TOBB olarak, Türkiye’nin önde gelen düşünce kuruluşumuz TEPAV ve AllWorld Network iş birliğinde, Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketlerini 3. defa açıklıyoruz. Bu çalışmaya büyük önem veriyor ve geleneksel hale getiriyoruz. Çünkü büyüyen her şirket Türkiye’nin geleceğine yatırımdır.
Anadolu’nun her tarafında doğru fırsatları gören, inovasyon yapan ve istihdam sağlayan binlerce girişimci var. Türkiye 100 yarışması ile bu girişimci şirketleri kamuoyunda tanınır hale getiriyoruz.
Başarılı girişimcilerimizin sadece Türkiye’de değil dünyada da önünü açıyoruz. Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketi, küresel piyasada görünürlüklerini artırma ve uluslararası bağlantılarını kuvvetlendirme imkânı bulacaklar. Bu şirketler, ABD’ye düzenlenecek iş seyahati ile ABD pazarını da yakından tanıyacaklar.Böylece bu şirketlerimizi uluslararası yatırımcılarla ve müşterilerle bir araya getirerek büyümelerine katkı sunacağız.
Girişimciliğin ülkemizde daha çok desteklenmesi ve takdir edilmesi gerekiyor.Başarılı insanların vitrine çıkarılmasına ve rol model olarak gençlerimize örnek olmalarına ihtiyacımız var. Zira Türkiye’nin zenginleşmesinin yolu, daha fazla girişimci çıkartmasına ve hızlı büyüyen şirket sayısının artmasından geçiyor. Amerika’da çocuklara ilerde kim olmak istediklerini sorduklarında, Steve Jobs veya Mark Zuckerberg gibi isimler öne çıkıyor. Ama Türkiye’de kimse ünlü bir girişimci olmayı amaçlamıyor. Hatta hayal bile etmiyor. Çünkü çocuklarımıza böyle bir vizyon verememişiz. Bunun yerine biz ne yapıyoruz. Onları memur yapmak için uğraşıyoruz.
KPSS’ye giren üniversite mezunu sayısı 1 milyonu aştı. Herkes garanti işe bakıyor. Kimse risk almak istemiyor. İşte bu algıyı değiştirmek zorundayız. Gençlerimizi girişimciliğe yönlendirmek zorundayız.
Bu amaçla Kadın ve Genç Girişimciler Kurullarını kurduk. İşte onlar da bu salonda bizlerle.
Kısa zamanda 81 İl’de Türkiye’nin en büyük girişimcilik networkü’nü oluşturdular.
15 bin kadın ve genç girişimcimiz ile girişimciliği Türkiye’nin gündeminde tutmaya devam ediyoruz. Türkiye 100 şirketleri de, kamuoyunda girişimciliğin daha görünür olmasını ve cazip hale gelmesini sağlayacak. Buradaki başarılı girişimcilerimiz, gençlerimiz için örnek olacaklar. Ülkemiz için daha fazla girişimci yetişmesinin önünü açacaklar. Sizlere Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketinin rakamsal görünümünü sunmak istiyorum. Türkiye 100 şirketlerinin; toplam cirosu 2,7 milyar $, ortalama şirket cirosuysa 25 milyon $. Bu şirketlerin, 2011-2013 döneminde ortalama büyüme oranı % 358.Yani Türkiye 100 şirketlerinin büyüme hızı, Türkiye ekonomisi milli gelir artış hızından 15 kat daha yüksek.
Bu şirketlerde toplam çalışan sayısı yaklaşın 18 bin, şirket başına ortalama çalışan sayısı 165.
Türkiye 100 şirketlerinin toplam çalışan sayısı 2011-2013 döneminde, yüzde 88 arttı.
Bu dönemde 8 binden fazla kişiye yeni iş sağladılar.Türkiye 100 şirketlerini kuran girişimcilerin, şirketlerini kurduklarındaki ortalama yaşları 32’ydi. Girişimcilerin şu anki yaş ortalaması ise 43.8 şirket de kadın girişimciler tarafından kurulmuş. Ama kadınlar için bu sayı yeteli değil, bunu artırmamız lazım. Türkiye 100 şirketlerinin kurucularının bir özelliği de seri girişimci olmaları. Mevcut şirketleriyle yetinmeyip yeni şirketler kuruyorlar. Zaten girişimcilik böyle bir şey değil mi?
Şirketlerin sahiplerinin yüzde 85’i en az bir yeni şirket kurmuş. Türkiye 100 şirketlerinin CEO’larının kurduğu toplam şirket sayısı 600.
Bu yıl Türkiye 100 şirketleri 23 farklı ilden çıktı. İstanbul 45, Ankara 12, Kocaeli ve İzmir 7’şer, Kahramanmaraş 5, Gaziantep, Konya ve Antalya da 3’er şirket ile en hızlı büyüyenler arasında yer aldı. Kastamonu, Yalova ve Ordu; ilk kez bu yıl listeye giren illerimiz oldu. En hızlı büyüyen 100 şirket arasında klasik ekonomi şirketleri de modern ekonomi şirketleri de var. Yani böreği, döneri ve fındığı ile marka olmuş şirketlerimiz de var teknoloji şirketlerimiz de var. İşte burada bu 2 türdeki şirketlerin birlikte iş yapması, birlikte çalışması önemli. Birbirlerinden faydalanmaları lazım. Bunu sağlayacak mekanizmalar kurmamız lazım.
Türkiye 100 için başvuruları alırken, şirketlerimize yönelik bir ankette de yaptık. “Gelecek 24 aya bakıldığında, mevcut işiniz için sermayeye gerek duyacak mısınız?” diye sorduk. Yüzde 77’si evet dedi. “Sermayeyi ne için kullanacaksınız?” diye sorduk. Türkiye 100 şirketlerinin yüzde 59’u mevcut işlerini geliştirmek için ilave sermaye arayışındalar.İlave sermaye arayışında olduğunu söyleyen işletmelerin yüzde 59’u da yeni bir teknoloji ya da üretim tesisi yatırımı yapacağını söylüyor. Yüzde 8’i aynı sektörde şirket satın almayı hedefliyor. Şirketlerin büyümesinin önündeki engelleri de sorduk. Girişimcilerin yüzde 77’si şirketlerinin büyümesinin önündeki en büyük engelin nitelikli işgücü bulmakta yaşanan sıkıntılar olduğunu söylüyor. Burada dikkat çeken bir başka nokta ise 3 senedir listede olan 6 şirket var.
Son 2 senedir listede olan 16 şirket var. Büyüme liginde yerini koruyabilmek gerçekten zor bir iş, ama aynı zamanda büyük bir başarı. Bu başarıyı gösteren girişimcilerimizi ayrıca tebrik ediyorum. Ancak bu başarıyı daimi kılabilmek için bizlerin de yapması gerekenler var. Hızlı büyüyen şirketlerimiz mutlaka bakış açılarını genişletmeli, yurtdışı pazarlara erişimlerini artırmalı, buradan edinecekleri network kurma imkanlarını sonuna kadar kullanmalıdırlar. Dışarıda çok daha büyük pazarlar, imkânlar, fırsatlar bulunuyor. Hem satış yapma hem stratejik ortaklıkları kurmak anlamında.
Sadece yerel pazarla sınırlı kalmak, kendi potansiyelini sınırlamak anlamına gelir.
Girişimcilerimize ikinci tavsiyemi mutlaka büyümenin yönetimi konusuna odaklanmalarıdır.
Çünkü yaşadığımız en büyük sıkıntıların başında, şirketlerimizi büyütürken aldığımız operasyonel ve finansal riskleri doğru ölçememek, kavrayamamak, bunun sonucunda da tedbirde noksan kalmak geliyor. Muhakkak çağdaş yönetim tekniklerini ve finansman modellerini öğrenip uygulamalıyız.
Bu konularda bizlere en çok yardımcı olacak kurumların başında gelen Borsa İstanbul ve KOSGEB’in bugün aramızda olmasını bu açıdan çok önemli görüyorum.
Değerli Başkanları ve Başkan yardımcıları nezdinde her 2 kurumumuza da, reel sektörümüze ve girişimcilerimize verdikleri desteklerden dolayı camiamız adına teşekkür ediyorum. Yine buradan kamu idaremize de seslenmek istiyorum. Buradaki girişimcilerimiz, Türkiye’nin rekabet gücünü de temsil ediyorlar. O yüzden onların gelişip büyütecekleri bir iş ve yatırım ortamını kurmak, ülkemizin en öncelikli meselesi olarak ele alınmalı. Bu konu sadece iktisadi değil aynı zamanda sosyal bir konudur. Bakın ülkemiz, yurt içi ve yurtdışı kaynaklı bir terör dalgası ile karşı karşıya.
Menfur terör eylemlerinde çok sayıda vatandaşımızı kaybettik, asker ve polisimizi şehit verdik. Tüm asker ve polis şehitlerimize bu vesileyle bir defa daha Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabırlar diliyorum. Hepimiz bu gelişmelerden büyük elem, üzüntü ve geleceğe yönelik kaygı duyuyoruz. Terör ve teröristler herkesin kendi işine huzur içinde odaklanmasını engelliyor, geleceğimizi karartıyor. Terör saldırılarının amacının, ülkemizin huzur ve istikrarını bozmak ve toplumda korku havası ve kaos ortamı yaratmak olduğunu biliyoruz.
Milletimizi ayrıştırarak, ülkemizin huzurunu bozmaya, kaos ve istikrarsızlık ortamı yaratmaya çalışanların oyunlarını, dün olduğu gibi bugün da boşa çıkaracağımıza inancım tamdır. Teröre karşı verilecek mücadelenin bir parçasını da ekonomi oluşturur. Özellikle gençlerimizin, hayata tutunmaları, şiddet içeren ideolojilerin esiri olmamaları için; iş sahibi olmalarını, girişimci nesil olmalarını sağlamak zorundayız.
Unutmayalım ki, huzur olmadan ticaret, ticaret olmadan da zenginlik olmaz.Huzur-ticaret-zenginlik ancak bir arada olduğunda mümkündür. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, bugün başarılarını taçlandıran ve fazlasıyla hak ettikleri ödüllerini alacak olan Türkiye 100 şirketlerini bir defa daha tebrik ediyor, başarılarının devamını görmeyi diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”