Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Türk müziğinin ünlü sanatçısı Volkan Konak “Türk müziği ve Batum” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Türk müziğini dünü ve bugünü ile nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Türk müziğini dünü ve bugünü ile değerlendirdiğimizde bir gelişme var. Çok eskisi kadar sanat da ve üretmede bir sıkıntı olsa da, teknik ve insanların teveccühü olarak artış var. Özellikle halk müziğinde ve halk kültüründe ben çok inanıyorum ve güveniyorum. Daha doğrusu bu coğrafya olarak çok inanıyorum. Her şeye rağmen yine olumlu buluyorum.
Kendi bestelerini kendiniz yazıyorsunuz. Kendi bestenizi yazıp, kendiniz seslendirmeniz nasıl bir duygudur?
Hem de avantaj. Gurbet olgusu, memleket sevdası, aşk üzerine beste yapıyorum. Ama bestelerin arasına repertuara anonimlerde koyuyoruz. Türkü formunda eserlerde koyuyoruz. Tabii daha bir keyif oluyor. Şarkı okuduğun daha iyi resim görüyorsun, daha iyi fotoğraf görüyorsun. Daha etkileyici oluyor. Avantaj oluyor tabi.
Müzikte bir standart getirilmesi zordur. Onu zaman belirleyecektir. Zaman ve mekan eleğinden geçerken bazı tortullar yukarıda kalacak, ince olanlar elenecektir. Ama şunu şöyleyim; Bence aslında hepsi deneme yapılmalı, hepsi gökkuşağının bir rengi ama daha sonra insanlar teveccüh edecek. Bazıları kalacak, bazıları elenecek. Onu insanlar, zaman ve mekan belirliyor. Ben her zaman şundan yanayım.
Bence ne kadar kişi bu işe gönül verirse veya uğraşırsa bir sektör olur. Sektör olduğu zaman da bir kuvvet oluşur. Bölgemizin temsile ihtiyacı var. Bu tek bizimle olmuyor. Keşke sayılarımız 10-15 tane olsa da ulusal anlamda ve dünyada bir sektör oluşturabilsek. Ama diğer arkadaşlarımız biraz tabi aceleci oluyor. Mesela ben otuz yılımı verdim. İki tane konservatuar bitirdim, hala daha öğreniyorum. Ama arkadaşlarımız asansörle hemen meşhur olmak, tanınmak, hemen bunu paraya çevirmek gibi baktığı için hazırlıksız yakalanıyorlar. Halbuki altı doldurmak lazım.
Türkiye’de bazı televizyonlar Türkiye’nin en iyi starı, en iyi sanatçısı gibi konularda program düzenliyorlar. Bu konudaki görüşünüz nedir?
Ona bir televizyon diye bakıyorum. Televizyon bir şov dünyasıdır, çok ciddiye almıyorum. Olmalı ve açıkçası o bir eğlencedir.
Önce yalın, mütevazi berrak su gibi bir kişilikleri olması lazım. Çünkü sanat hep güzelin yanında olduğu için, sanatla uğraşan insan, sanat kadar masum olmalıdır. Ama en önemlisi hangi işi yaparsanız yapın, mütevazi ve samimi olmalıyız. Halkımız mütevazi, samimi, sıcak insanlara her zaman teveccüh göstermiştir. En başta mütevazi olmalarını öneriyorum..
Batum’u nasıl değerlendiriyorsunuz?
Batum çok romantik, şirindir. Buranın kesinlikle alt yapısı vardır. Buradaki insanlarımız eğitimli, güzel sanatlara daha meyilli ve yatkın. Eğer buralar gelişirse, sanat burada uçar diye düşünüyorum. Batum çok romantik bir yer. Tam böyle aşk şehri gibi. İnsan burada şiir yazıp, beste yapar.İstanbul’da evimizde kalan ve çocuğumuza bakan bir Gürcü hanımefendi dostumuz var. Ona katkı olsun burada bir ev aldık. Onun evini görmeye geldik. Hem de onların köyüne gittik ve ailesiyle tanıştık.Biz bir aileyiz ve dostuz.
Gelecekte Batum’da bir konser vermek istermisiniz?
Neden olmasın. İnsanın olduğu ve güzelliğin olduğu her yerde varım.”