Haber: İlker ÇAKAN
KKTC Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, New York’ta yapılan Kıbrıs zirvesini değerlendirerek, ocak zirvesinin son olması gerektiğini belirtti. Denktaş yazılı açıklamasında, ocak ayındaki zirveyle ilgili BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un görüşmecilerden “son oyunlarını oynamalarını” talep ettiğini ifade ederek, “Bir başka deyişle görüşmeciler son kozlarını, eteklerinde kalan son taşlarını masaya yatırmak zorunda kalacak. Böylelikle uzlaşılan veya uzlaşılamayan konular tarafların birbiri üzerine olan itirazları, hangi konularda ne kadar yakınlaşma sağlanmış ortaya dökülmüş olacak” değerlendirmesini yaptı.
Denktaş yazılı açıklamasında, Ban Ki Moon’un bu verileri elde ettikten sonra eğer başarabilirse uzlaşma formülleri üretmek suretiyle çok taraflı konferans çağrısı yaparak, uzlaşma formülü üzerinde tarafların el sıkışmalarını sağlamak yoluna gideceğini belirterek, çoklu konferansın diğer üyeleri üzerinden baskı geliştireceğini kaydetti.
“Annan Planı tartışmalarından itibaren bugüne kadar gelinen süreci okuyup yeniden değerlendirdiğimiz de ortaya çıkan olası senaryonun bu söylediğim çerçevede gerçekleşebileceği yönünde bir sonuç ortaya çıkıyor” diyen Denktaş, New York’taki zirvede tam olanak ne olup bittiğini bilmediğini belirtti.
Denktaş, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun adaya dönüşünden sonra resmin daha net ortaya çıkacağını ifade ederek, “Elbette söylediklerim bir senaryodur. Cumhurbaşkanı adaya gelişinden sonra olayın perde gerisini öğrendiğimizde çizdiğimiz bu senaryonun doğru olup olmadığını daha net görebileceğiz. Bu senaryoyu şu ana kadar basından elde ettiğimiz bilgiler ve geçmiş tecrübeleri göz önünde bulundurarak ortaya çıkarıyoruz. Elbette doğru çıkmayabilir” dedi.
Partisinin öngörüler geliştirmek, olası gelişmelere kendilerini erken hazırlamak ve çok alternatifli senaryolar çerçevesinde atılması gereken adımları hesaplayarak plan ve programı geliştirdiğini anlatan Denktaş, olası gelişmelere hazırlıksız yakalanmak yerine, çeşitli senaryolar üzerine düşünüp hazırlanmanın en iyi tutum olduğunu kaydetti. Denktaş, görüşlerini Cumhurbaşkanı Eroğlu ile de paylaşacaklarını belirtti.
“Ana başlıklarda ”
Serdar Denktaş, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon başkanlığında, New York’ta gerçekleşen dördüncü üçlü zirvede ana konularda gerçek anlamda bir ilerleme sağlandığına inanmadığını ifade ederek, “Pozisyonlar daha netleşmiş olabilir. İki taraf arasındaki başlıklar BM tarafından daha net görülmüş olabilir. Ama altına imza konulacak bir başlık olduğu konusunda şüphelerimiz vardır. Dolayısıyla ana başlıklarda gerçek anlamda bir ilerleme sağlandığını zannetmiyorum” dedi.
“Ocak zirvesi sonu belirlemeli”
DP Genel Başkanı Denktaş, şöyle dedi:
“Ocak zirvesi sonu belirlemeli. Çünkü Kıbrıs Türkü’nü yıllarca belirsizliğe mahkum etmeye kimsenin hakkı yoktur. Mevcut zemin üzerinde Rauf Denktaş, Mehmet Ali Talat ve Derviş Eroğlu sürekli, her türlü duruş ve görüşü bugüne kadar ortaya koymuştur. Bu süre Kıbrıs Türkü’nün belirsizliğe mahkum edildiği dönemdir.”
“Belirsizlik mahkumiyetinden tahliye edilme zamanı“
DP Genel Başkanı Denktaş, ocak zirvesinin son olması halinde izlenecek yol konusundaki görüşlerini de aktararak, “Belirsizlik mahkumiyetinden tahliye edilme zamanı gelmiştir” dedi.
Denktaş, bu mesajın BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a Kıbrıs Türklerinin tüm kurumları tarafından net bir şekilde verilmesi, hatta bu anlamda “büyük bir miting” düzenleyerek bu mahkumiyetten tahliye talebinin ortaya konulması gerektiğini vurguladı.
“Eroğlu ve heyetinden memnunuz”
Denktaş, Kıbrıs Türk müzakere heyetinin bir bütün olarak özellikle de Başmüzakereci pozisyonundaki Kudret Özersay’ın süreci başarılı bir şekilde yürüttüğünü de ifade etti.
“Zaman zaman ortaya koydukları yaklaşımlarına itirazlarımız olsa da, bu itirazların kapsamlı bir şekilde değerlendirildiğini görmekten mutluyuz” diyen Denktaş, “çapraz oy” konusunun hala gündemde olmasına yönelik rahatsızlıklarına karşın Cumhurbaşkanı Eroğlu ve görüşmeci heyetin performansından çok memnun olduğunu ifade etti.
Görüşmeci heyetinin farklı başlıklar altındaki konulara yaklaşımlarının arzu ettikleri doğrultuda olduğunu, bugünkü Türk heyetinin partisinin dünya görüşüne daha yakın bir yaklaşım sergilediğini belirten Denktaş, “Bu nedenle Cumhurbaşkanlığını yürütmekte olan Sayın Eroğlu’na görev süreci içerisinde elimizden gelen desteği vermeye çalışacağım” ifadelerini kullandı.
Denktaş, Cumhurbaşkanıyla yakın dünya görüşlerine sahip olunmasa bile ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat döneminde de yapmaya çalıştıkları gibi görüşmeciliği de yöneten Cumhurbaşkanına desteğinin devam edeceğini kaydetti.
“Destek beyan etmek için illa ki alkışlamak gerekmez. Ortaya koyacağınız eleştiriler doğru kullanılırsa önemli bir destek haline dönüşür” diyen Denktaş, partisinin “Çapraz Oy” konusundaki rahatsızlığını yineledi.
Denktaş, Rum tarafının önerisi olan Çapraz Oy konusunu, ikinci Cumhurbaşkanı Talat’ın “yanlış stratejisiyle Kıbrıs Türkü’nün başına açtığı dert” olarak niteledi, şöyle dedi:
“Çapraz oy, Rum tarafının önerisiydi. Ancak Talat, Türkiye’yi de bir anlamda ikna ederek çapraz oyu paket içerisinde sunmakla bu öneriyi bir Türk önerisi haline çevirdi. Çapraz oy, Talat’ın yanlış stratejisiyle başımıza açtığı bir derttir. Paketi reddeden Rum tarafı ise paket içinden cımbızla çektiği ve Türk önerisi haline gelmiş olan çapraz oy konusunu halen kullanmaya devam ediyor. Bizim gerek Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, gerekse sonrası itirazımızda neden buydu. İtirazımız bu öneri yapılması halinde çapraz oy konusunu Rum tarafının cebine atacağı ve bundan kolay kurtulamayacağımız nedeniyleydi. Nitekim Sayın Eroğlu da çapraz oy konusunu görüşmek zorunda kalmıştır. Ancak DP’nin bu anlamdaki rahatsızlığı Cumhurbaşkanı Eroğlu ve heyetinin de bilgisindedir. İlk günkü itirazımız bugün de aynen devam etmektedir.”
Denktaş, Çapraz Oy konusunun, üniter devlete gidişin ilk ve önemli adımı olduğunu da ileri sürdü.
“Rum tarafının zirveden rahatsız olduğunu zannetmiyorum“
Zirvenin Rum siyasi partiler arasında hayal kırıklığı yarattığı ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’tan görüşülenler hakkında izahat talep ettiği yönünde Rum basınında çıkan haberlerin inandırıcı olmadığını da belirten Serdar Denktaş; “Zirveden Rum tarafının rahatsız olduğunu zannetmiyorum. Şu anda basında izlediğimiz şikayetler ve itirazların Hristofyas’ın elini güçlendirmek maksadıyla yapıldığına inanıyorum. Rum siyasi partiler maalesef görüşmeler konusunda Türk tarafındaki siyasi partilerin bu konudaki dağınıklığının aksine büyük bir uyum ve el birliği içerisinde hareket etmektedirler. Bu nedenle masada zaman zaman daha avantajlı duruma geçebiliyorlar” dedi.
“Tüm partilerin tek ses olması gerektiği“
Serdar Denktaş, Rum siyasi partilerin müzakere sürecinde uyum içerisinde hareket ettiğini, Türk siyasilerin ise bu konuda tek ses olamamasından yakınarak, burada da tüm partilerin tek ses olması gerektiğini kaydetti.
Kıbrıs Türk siyasi partilerin ayrılıklarını koruyarak ancak müzakere sürecindeki müştereklerini çoğaltarak birlikte hareket etmenin formüllerini üretmesi gerektiğine işaret eden DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, şöyle dedi:
“Ancak aksine bir tutum sergileyen Türk siyasi partiler, toprak tavizini vermek istemediğini söyleyen bir görüşmeciye niye vermiyorsun’ diye saldırılmaktadır. Bu tür yaklaşımların iç siyaset açısından prim toplamak için yapıldığını bilmekle birlikte, dış siyasette pazarlık gücümüzü zayıflatan söylemler olduğunu da artık anlamamız lazım. Birlik halinde hareket etmemiz, tartışmaları kapalı kapılar arkasında kendi içimizde yapmamız gerekmektedir.”