Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Türkiye Atletizm Federasyonu Milli Takım Antrenörü, 1973-1976 yıllarında yıldızlar ve gençler disk atma dalında Türkiye rekortmeni Servet Kural, atletizm konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Çalışmalarımızın karşılığını aldık ve üçüncü olduk
“Milli sporcu yetiştirmiş olan Hopa ilçesinde atletizme yönelik bir tesisin olmayışı bizleri zorluyor. 2006 yılında emekli olduktan sonra atletizmin alt yapısını Hopa’da oluşturmaya çalıştık. Çeşitli olanaksızlıklar içerisinde bu işleri yapmaya başladık. Çok küçük yaşta sporcuları bir seçme yaparak bu işe başladık. Beş yıldır yıldır aralıksız devam eden çalışmalarımızın sonucunda da bayanlar disk atma dalında başarılarımız oldu. Bayan ciritçimiz sakatlanmasaydı, Trabzon’da yapılan Gençlik Olimpiyatlarında birinciliğe en yakın sporcumuz olacaktı. Sporcumuzun ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleşti ve yakın zamanda tekrar güçlendirme çalışmalarına başlayacağız. Onu da kazanmış olacağız. 2011 yılında hedef yarışımız Trabzon Gençlik Olimpiyatlarıydı. Onun için çocuğumuzu bu yarışmaya çok özel hazırladık. O yarışmada sporcumuz kendisine ait en iyi derecesini yaparak üçüncülük kürsüsüne çıkabildi. Bizi sevindiren yöne şu oldu. Çalışmalarımızın karşılığını aldık ve üçüncü olduk. Avrupa üçüncüsü oldu. Türkiye’de zaten kendisi birinciydi.
Özge Yılmaz Balkan ikincisi oldu
Türkiye birinci olamayan bu yarışmalara katılmaya hak kazanamıyor. Bizi sevindiren kızımızın en iyi derecesini yapması ve madalya alması da ayrıca bizi çok gururlandırdı. Yarışmalarda iki gün madalya alınamamıştı. İki gün sonunda böyle bir mutlu haberin alınması bizleri Karadeniz’de yapılan bu şampiyonada Karadenizli bir sporcumuzun kürsüye çıkması bizi ayrıca mutlu etti. Bundan sonraki çalışmalarımız devam edecektir. Özge, Avrupa şampiyonasından sonra yaklaşık 20 Bursa’da düzenlenen Balkan Şampiyonası vardı. Bu şampiyona için kısa bir hazırlık süreci yaşadık. O yarışmada da kendisine ait en iyi ikinci dereceyi yapmış oldu. Yarışmayı Balkan ikincisi olarak tamamladı ve bu sezonumuzun son yarışıydı. Bu arada 10 günlük bir dinlenme sürecimiz oldu. Yeni sezon 2012 için hazırlıklarımıza diğer sporcularımızla birlikte başlayacağız.
Emre Çelik adında gelecek vaat eden bir sporcumuz var
Okullar arası yarışmalarda erkeklerde disk atan Emre Çelik adında gelecek vaat eden bir sporcumuz var. Bu sporcumuz okullar arası yarışmalarda, gruplarda açık ara farkla birinci oldu. Gelişme çağındaki sporcularımıza çok aşırı yüklenmeden antrenere ettiğimiz için daha kuvvetli, daha güçlü sporcu olarak geçebiliyorlar. Ancak ben bunlardan çok umutluyum.
İleriki yıllarda çocuklarımızı daha iyi antrenere edip, daha iyi dereceler yapacaklar, çok umutluyum. Sakat Emre Çelik sporcumuzun tedavisi devam ediyor.
Esra Gaz, cirit atmada Türkiye birincisidir
Esra Gaz, oda cirit atmada Türkiye birincisidir. Onu da önümüzdeki yıl sahalarda, pistlerde göreceğiz ve altan gelen daha henüz ulusal düzeyde fazla bir başarısı olmayan diğer sporcularımızda mevcuttur. Biz yola çıkarken hep çıtayı yüksek tuttuk. Bizim amacımız herkesin özlediği gibi olimpiyatlarda derece yapmaktı. 2012 olimpiyatları önümüzdeki yıl olacaktır. Özge Yılmaz gibi 16-17 yaşında olimpiyatlarda fazla yarışan bir sporcu yoktur. Onun için 2016 olimpiyatlarında sanıyorum barajı geçip, Özgeyi orada yarıştırabileceğiz. Hatta 2020 olimpiyatlarında belki madalya içinde yarışmış olacağız.
Toplumda varsa-yoksa futbol ön plandadır
Belki bu arada sürprizler yaşanabilir. Diğer sporcularımızı da katarak, olimpiyat barajını geçebiliriz. Çalışmalarımız bu yönde devam ediyor. Toplumda varsa-yoksa futbol ön plandadır. Kamuoyunda popüler sporlara daha çok eğilim var. İlçemizde atletizm yarışını izletecek bir stadımız bile yoktur. Pistimiz de yok, çalışma ortamını zaten zor koşullarda yapıyoruz.
Karadeniz Bölgesinde Özge’den başka derece alan sporcu yoktur
Karadeniz Bölgesinde Özge’den başka derece alan sporcu yoktur. Belki ilimiz tarihinde ilk defa böyle bir başarıya imza atıyor. Pek fazla ilgi olduğunu düşünmüyorum. Başarılı sporcularımızın da fazla onura edildiğini düşünmüyorum. Medyanın Trabzon’da bize fazla bir ilgisi vardı. Fakat döndüğümüz ilçemizde bu kadar ilgi gördüğümü söyleyemem. Önce sporcunu ne koşullarda olursa olsun yetiştireceksin, mili takıma sokacaksın, iyi dereceler yaptıracaksın. Ondan sonra dikkatleri üzerine çekiyorsun. Bu hep böyle oldu. Biz milli sporcuda yetiştirdik. Avrupa şampiyonasında derecede yaptık. Fakat umuyorum yetkililer dikkatlerini biraz daha Hopa’ya çevirirler.
Hedeflerimiz bundan sonrası için çok büyüktür
İhtiyacımız olan kapalı atletizm salonunu, çok fazla maliyet gerektirmeyen bu salonu bizlere kazandırırlar. Bunu diliyorum. Daha önceleri bütün branşları yaparak bu işe başlamıştık. Yüksek atlama, uzun üç adım atlama, sırıkla atlama branşımız vardı. Daha doğrusu atletizmin 24 branşını yapıyorduk, daha doğrusuyapmaya çalıştık. Fakat bunlarda başarılı olmak çok zor. Onun için şu anda sadece atma dallarına yöneldik. Şu anda sadece atma dallarına yöneldik. Disk, cirit, çekiç atma dalında sporcu yetiştirmeye başladık. Hedeflerimiz bundan sonrası için çok büyüktür. Sadece Hopa ve Hopa merkezinde yaşayan sporcular için değil, Atletizmin başlama yaşı olan 10-12 yaş grubu çocuklarımızı, Hopa’nın bütün köylerini, ilkokullarını tarayarak seçip onları bir merkezde toplayıp sporcu sayımızı artırmayı düşünüyoruz.
Hopa’da küçük bir kapalı kondisyon salonumuza ihtiyacımız vardır
Fakat bunları yapabilmemiz içinde Hopa’da küçük bir kapalı kondisyon salonumuza ihtiyacımız vardır. Şu anda mevcut belediyenin eski düğün salonunda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Fakat belediyenin aldığı bir kararla fakat oranın yıkılacağını duyduk. Bizlere de boşaltmamız için duyurular yapılıyor. Fakat orayı da boşalttığımız zaman bizim elimiz ve kolumuz tamamen bağlı olacaktır. Biz bu yıl gösterdiğimiz performansı maalesef önümüzdeki yıllarda gösteremeyeceğimizi düşünüyorum. Biz başarılarımızı nasıl sağladık. Şöyle bir örnek verelim. Çalışma koşullarımız şöyledir. Bir yüz metre yarışı düşünelim. Herkes, bütün sporcular kulvarda yerini almış. Hopalı bir atlet ayağında bir 10 kg gülle ile koşuyor, diğerleri serbest koşabiliyorlar. Biz o ayağımızdaki 10 kg. gülle koşup ve derece yaptık. Biz eğer 10 kg. gülleyi ayağımızdan sökebilirsek, tesislerimize kavuşabilirsek, o zaman Avrupa, dünya, olimpiyatlarla yarışacak bir duruma geçeceğiz. Bu nedenle atletizm için kapalı bir salonu istiyoruz. Biz başka bir şey istemiyoruz. O zaman yeni milli atletler, dereceler elde edeceğim. Ben bunun sözünü daha öncede vermiştim.
Gönüllü antrönerlere verilen çok komik bir rakamla maaş alıyoruz
Ben sezon başlarında ben hep şöyle duyurular yapıyorum. Şu şampiyonda sporcum şu dereceyi yapacaktır diyorum ve onu yapıyor. Madalya alacaksak, alacağız diyorum, madalyamızı alıyoruz. Biz Türkiye adına için koşturuyoruz ama maalesef yetkililer bizim kadar koşturmuyor. Biz gönüllü olarak çalıştığımız halde bu dereceleri yapıyoruz. Gönüllü antrönerlere verilen çok komik bir rakamla maaş alıyoruz, onu da söylemek istemiyorum. Buda zaten arabamızla gidip-geldiğimiz mazot giderini ancak karşılıyor. Dünyada çok iyi atletler var. İlgide çok fazladır. Yıldızlarda Almanlar çok iyi durumdalar. Bunun dışında Ruslar, Litvanyalılar, Belaruslar çok iyi durumdalar. Bu konuda Avrupalılar çok iyi durumdalar. Fakat bizde onlardan aşağı değiliz. Derecelerimiz onlara çok yakındır. Biz küçük yaşta sporcularımıza aşırı yüklenerek iyi dereceler yapma heveslisi değiliz. Biz bu çalışmalarımızı uzun yıllara periyotlayarak yaydık. Dereceler hep artarak gelişiyor. Önümüzdeki yıllarda da dünya çapında derecelere ulaşacağımızı inanıyorum.”