Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Artova ilçesi Tokat’ın en küçük ve en eski ilçelerinden birisidir. Artova’nın Tokat iline olan uzaklığı
Artova’da eğitim seferberliği başlatarak, Artova ÖSS SÖZEL 2’de Tokat birincisi ve Türkiye 264’üncüsü olmuştur. Ayrıca Artova Kaymakamı Mustafa Şahin, eğitimde ÖSS’de Türkiye örneği bir başarı elde edilmesini sağlamıştır. Üniversite imtihanına giren 40 öğrenciden 38’i üniversitelere yerleşmiştir. Çalışkan, devlet adamı,yapmak istediği işi bitiren, ilçenin ekonomik ve eğitim yönünden layık olduğu yere gelmesi için birçok projeye imza atan, halkın her kesimiyle iyi bir iletişim kuran ve bu nedenle halkın sevgisini ve takdirini kazanan, projeler Kaymakamı Mustafa Şahin, “Artova ve mülki idare amirliği” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
“Artova ilçesi 1944 yılında kurulmuştur. Türkiye geneline bakıldığı zaman, köklü ilçelerden birisidir. İlk kurulduğu zaman belli bir potansiyeli olup, 60’a yakın köyü vardı. Ancak zaman içerisinde 1980 yıllarına gelindiğinde; Yeşilyurt ve Sulusaray ilçeleri ilçemizden ayrılmıştır. Bu nedenle ilçemiz kendi halinde ilçe konumuna gelmiştir. Rakımı
Uzak köylerimizde krom madeni ile ilgili iki tane ocak vardır. Bu ocaklardan çıkan kromlar ilçede işlenmeden dışarı gidiyor. İlçemizin temel geçim kaynağı kırsalda tarım ve hayvancılıktır. Tarımda 1.200 rakımdan kaynaklanan bir olumsuzluk vardır. Pancar üretimi yapılmakta olup, üretim kotaya bağlı olarak sınırlandırılmıştır. Bunun dışında tarım üretimi buğdayla sınırlıdır. Bu iki kalem tarım ürününün gerilemesi ile birlikte ilçede bu konuda ekonomik bir daralma meydana gelmiştir. İlçemizde genç nüfus yok gibidir. Köylere gittiğinizde insanların göç ettiğini görüyorsunuz. Ülkemizdeki et fiyatlarının artması ile birlikte hayvancılık yavaş yavaş kendisine gelmeye başlamıştır. Bu konuda kurulan kooperatifimizde 300 baş büyük hayvanın dağıtımını yaptık. İdarenin yapmış olduğu çalışmaların yanında, kaymakamlık olarak girişimlerimizle yapmış olduğumuz bazı çalışmalarımız oldu.
Şu anda ilçemize 104 tane konut yapılıyor
Bunlardan en önemlisi ilçemizin konut sorununu çözmek amacıyla, ilçe gündemine getirmiş olduğumuz ve 2007 yılında başladığımız TOKİ çalışmaları, 209 yılında sonuçlandı. 2010 yılı Şubat ayında ihalesi yapıldı. Şu anda ilçemize 104 tane konut yapılıyor. Toplam TOKİ alanı
Hükümet binamız işin gerçeği dökülür vaziyetteydi
Hükümet binamız işin gerçeği dökülür vaziyetteydi. Bunun için ilk sene Maliye Banklığından 100.000 TL. kaynak çıkarttırdık. İkinci olarak da aynı şekilde 60.000 TL. kaynak çıkarttırdık. Binamızı kullanılabilir hale getirdik. Tokat’ın şu anda en güzel resmi binalarından birisi haline geldi. Şu anda sadece çevre düzenlemesi kaldı. Önümüzdeki ilkbaharda hükümet konağımızın bahçesine parke döşeyerek, çevre düzenlemesi işi de bitmiş olacaktır. İlçemizde hayvancılığın gelişmesi amacıyla kurulan 300 büyük baş hayvan dağıtımı yapılması planlanmıştı. Ben göreve geldiğimde bu işi hızlandırarak, bu sayede 300 büyük başhayvan dağıtımını sağladık. Diğer taraftan ilçemizde alternatif ürün arayışlarına girildi. İlçemizde sadece buğday ve pancar üretimi yapılıyordu. Bu ürünlere alternatif ürün olarak, Tarım İlçe Müdürlüğümüzle beraber hareket ederek çalışmalar neticesinde bir kısmında olumlu, bir kısmında olumsuz neticeler aldık. Bu şekildeki çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçemizde öngörülen çalışmalardan bir tanesi de Organize Hayvancılık Sanayi Bölgesidir. Bu çalışmalar 2007 yılında başlamıştı.
Burası Türkiye’de sayılı Organize Hayvancılık Bölgelerinden bir tanesidir. Bunun ÇED raporunun alınması gerekiyordu. Göreve başladığımda buranın ÇED raporunun alınması için çalışmalar hızlandırıldı. Böylece burası ile ilgili ÇED raporu alındı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığına Sayın Valimiz imzalı bir yazı yazıldı. İlçemizde Organize Hayvancılık Sanayi Bölgesi canlandırılırsa, ilçemize bir canlılığın geleceğine inanıyorum. İlçemizde 2007 yılında faaliyet geçmiş olan bir yüksekokul vardır. Yüksekokulun bakım ve onarımını kaymakamlık olarak biz yaptık. Bu binayı da yaptığımız çalışmalarla cazibesi olacak bir bina haline getirdik. Kendi imkanlarımızla, bu binanın bakım ve onarımını yaptık.
Ancak bizim amacımız, şu andaki yüksekokul binasını müstakil bir bina haline getirmektir. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörlüğümüzün elinde bir tip proje var. Bu proje Almus ve Koyulhisar(Sivas) ilçelerinde uygulanıyor. Bizde aynı tip projenin ilçemizde uygulanmasını istiyoruz. Yatılı Bölge İlköğretim Okulunun 689 dekarlık bölümünün tahsisi amacıyla Rektörlüğe girişimde bulundum. Sayın Valimizin uygun görüşü, Sayın Milli Eğitim Bakanımızın muvaffaktı, İl Genel Meclisinin onayı, Sayın Valimiz oluru ile 689 dekarlık yer, bir yıllık çalışma neticesinde Rektörlüğümüze verildi. Rektörlüğümüz bizim yaptığımız bu çalışmalara karşılık olarak, binanın yapılması için girişimlerde bulunuyor. Öncelikle biz bunu yerel imkanlarla yapabilirmiyiz? Düşüncesiyle ilçemizde kurulmuş olan Çimento Fabrikasından istekte bulunduk, şu anda sonuçları bekleniliyor. Çimento Fabrikası eğer bu binayı belli bir aşamaya kadar ben yaparım, eğitime katkım olsun derse, Rektörlükte bu binayı kaldığı yerden alıp, bitirmeyi hedefliyor.
Bunun önemli bir çalışma olduğunu düşünüyorum Bu çalışma ilçemizin kaderini değiştirecek bir çalışmadır. İlçemizdeki pansiyon; 1980 yılında vatandaşlarımızın katkısıyla Diyanet İşleri Başkanlığına ait bir alanda Kur’an Kursu olarak yapılması düşünülmüştür. Burada üç katlı bir bina var. Benim geldiğim dönemde; bu binanı sıvası yapılmış, o şekilde bırakılmıştır. Yapılan bu sıva dökülmüş, binanın tavanı akıyor, kuşlar yuva yapmış, harabe bir vaziyetteydi. Binanın kalorifer ve elektrik sistemi yoktu. İlçeye yüksekokul açılmış, ancak öğrenciler kalacak yer arıyorlardı. Bu binanın yapılması gündeme geldi. Biz buna idare olarak hemen girmedik. Vatandaşlar taşın altına ellerini soksunlar, bina derlenip toplansın, bu bina bitirilsin dedik. Ekonomik yönden zayıf bir ilçe olduğu için, bu bina yapılamadı. 2008 yılının Haziran ayında Sayın Valim burayı Kaymakamlığa bağlayın dedim. Diyanet İşleri Başkanlığı ile görüşeyim bu binayı üzerimize alalım dedim. Ben bu binayı bir şekilde yaparım dedim. Vatandaş olarak bu bina yapılmaz ama Kaymakamlık olarak biz bu işi üstlenirsek yaparız dedim. Bu binayı devir aldıktan sonra, bu binayı üç ay içinde bitirdim. Recai Valimi hiç unutmam, bana şöyle demişti; “Sen bu binayı yaparsan alnından öperim.” Bu zor bir işti. Bir binayı yapmanın ötesinde; penceresini, kaloriferini, elektriğini, suyunu, dışına
Yatak için Samsun Kredi ve Yurtlar Kurumu Bölge Müdürlüğü ile görüştüm. Buradan çelik ranza ve yatak istedik. Bununla ilgili Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğünden onay aldık. Bu binayı bir dahaki sezona yetiştirmek amacıyla izin dahi kullanmadım. Biz burayı yaptığımız için memnunuz. Kaymakamlık binası yakınındaki sarı yurt binası bizim binamızdır. Kaymakamlık olarak elimizde bulunan en önemli araçlardan birisi de SYD Vakfıdır. Bu vakıf arcılığı ile ilçemizde pek çok sosyal proje yaptık. İlçeye 2007 yılında geldiğimde, kız öğrenciler kalacak yer bulamadıkları için, açıkta kalmışlardı. I962 yılında yapılan bir Askerlik Şubesi binası var. Askerlik Şubesi binaları merkezi bir hale getirilince, bu bina terk edilmiştir. Burası boş duran bir binaydı ve kapı, pencereler kırılmıştı. Burayı Gençlik Merkezi Kız Öğrenci Yurdu yapmayı düşündüm. Bununla ilgili proje hazırlayarak sundum Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında bu projenin 60 trilyon bütçesi çıktı.
Türkiye’de bu tip örnek projelerden bir tanesidir
İçişleri Bakanlığında bu proje, 1200 proje içinde 90. sıraya girdi. Türkiye’de bu tip örnek projelerden bir tanesidir. Yapılan hizmetlerde reklam esas olmuyor. Bu proje 20. sıraya girer mi diye Bakanlığa sordum. Onlarda projene sahip çık dediler. Burada şu anda 30 kız öğrenci kalıyor. Bina yapılmış, amacına hizmet ediyor. Ben bunu çok önemsiyorum. Bunun dışında vatandaşlarımız için gelir getirici projelerimiz vardır. İş kurmak amacıyla verilen kredilerde Genel Müdürlüğün belirlemiş olduğu değerler vardır. Vatandaşlar bu konuda projelerini hazırlayıp veriyorlar. Şimdiye kadar 50’ye yakın proje yapmışız. Hayvancılık projesi çerçevesinde hayvan dağıtımı yaptık İlçemizde spor tesissi yapmak için ilçemizde bulunan beden eğitimi öğretmenleriyle görüştüm. İlçemizde bulunan güreş hocalarında birisi de ilçede güreşi geliştirme sözü verdi.
Okul çağındaki çocuklar arasında yapılan güreşte Tokat birinciliğini kazandık
Bu nedenle elimizde bulunan bir alanı boyadık ve badana yaparak buraya güreş antrenmanı için 18-19 tane minder aldık. Bu çalışmalar sonucunda okul çağındaki çocuklar arasında yapılan güreşte Tokat birinciliğini kazandık. Bu çalışmalar daha tayinler nedeniyle durakladı. Bizim Artovaspor Klubümüz var. Yapılan katkılar nedeniyle Artovaspor olarak Tokat’ta playof müsabakalarına katılmaya hak kazandık. Artovaspor bu mücadeleleri kazansaydı, şimdi üçüncü ligte mücadele edecekti. Bu nedenle biz Artovaspor Klubüne çok destek verdik. Ama bir hakem oyunuyla bizim maç gitti, yaptığımız itirazlar aleyhimize oldu. Ama geldiğimiz nokta çok iyidir. Artova gibi küçük bir ilçeyi bu şartlarda zorladık. İlçemizde kültürel faaliyet olarak iki folklor ekibi kurdum. İlçemizde; bir açılış, çalışma olacağı zaman bu folklor ekibi geliyor.
Anadolu insanına ve Anadolu toprağına hayranlığımız var
Ayrıca ilçemizi tanıtım amacıyla Artova adında bir kitap çıkardık. Bütün gücümüzü öncelikle Sayın valilerimizin; bize yapmış oldukları destek, katkı, onların vermiş olduğu moralle, motivasyon gücüyle alıyoruz. Biz şuna inanıyoruz, bu memleket, bu insanlara, bu toprağa, Anadolu insanına ve Anadolu toprağına hayranlığımız var. İnsanlarımızın ne olduğuna değil, nasıl insan oluşturabilmek, nasıl bir gelecek sağlayabilmek düşüncesi bizi harekete geçiriyor. Yaptıklarımızdan memnunmuyuz? Yaptıklarımızı yeterli görmüyoruz. Ama elimizdeki kaynaklarla ve imkanlarla, bazı şeyler yapabileceğimize inanıyoruz. Ben ayrıca size teşekkür ediyorum. Artova’ya 2009 yılında kamu eliyle 10 trilyonluk yatırım yapıldı. Yapılan konutun değeri, kapalı spor salonu keşif değerine baktığınız zaman 10 trilyonluk yatırımdır. En son 1980 yılında ilçemize Emniyet Amirliği binası yapılmıştır. Ondan sora ilçemize herhangi bir yatırım yapılmamıştır. Daha önce bakım, onarım ve tadilat olarak ödenek gönderilmiş ama makro ölçekli yapılan herhangi bir yatırım yoktur. Bu yatırımların hepsinin 2010 yılında olması tesadüfü değildir. 2010 devlet eliyle ister TOKİ, ister genel meclisi olsun, ister genel, ister özel idare olsun 10 trilyonluk yatırım yapılabiliyorsa, bu herhangi bir tesadüfü hareketi ifade etmez. İlçemiz görünüş itibariyle Tokat’ın küçük ilçelerinden bir tanesidir.
İlçemizde bir lise vardır. Lise de şöyle bir olumsuzluktan bahsedebilirim İlköğretim çağındaki 8. sınıf öğrencileri içerisinde SBS’ yi kazanıp ta. Anadolu Liselerine girenler zaten ilçeyi terk ediyor. Dolayısıyla lisede kalan öğrencilerimizden başarı elde etmeye çalışıyoruz. Benim ilk geldiğim sene gördüğüm şuydu; çok fazla bir başarı olmayıp, klasik bir başarı çizgisi vardı. Öğrencinin yetişmesinde veli, öğretmen, öğrenci aktördür. Bize idare olarak, kaymakamlık olarak biz ne düşer, biz bunun tahlilini yaptık. Ben dedim ki buna en büyük katkı ekonomik katkıdır. Çocuğun bulamayacağı, velinin sağlayamayacağı ekonomik katkıdır. Öğrencilerimize hatırı sayılır bir katkı sağladık. Öğrencilerimizi güdeledik, onlara moral, motivasyon verdik. Öğretmenler, öğrencilere bizim destek verdiğimiz duyunca onlarda destek verdiler.
Bu çalışmanın sonucunda lise son sınıfta okuyan 40 öğrencimizin, 38 tanesini üniversiteye yerleştirdik. Bu başarı Artova tarihinde ilk defa olmuştur. Bunların içerisinde ÖSS SÖZEL 2 de Tokat il birincisin ilçemizden çıkardık. Hukuk, İdari Bilimler, İşletme Fakülteleri Eğitim, İletişim Fakülteleri olmak üzer 38 tane öğrencimiz üniversiteye yerleşimini sağladık. Bu sene şuna inanıyoruz, yine 40’a yakın öğrencimiz var, bunlar üniversiteye girmeye hazırlanıyor. Bu yıl muhtemelen 40’ta 40 yapmayı hedefliyoruz. Eğer biz bunu sağlayabilirsek, kendi aramızda bir rekor kıracağımıza inanıyoruz. Bu konuda peşin bir şey söylemekte zor. Bu konuda Temmuz ayını bekliyoruz. Elde ettiğimiz sonuç itibariyle güzel bir sonuçtur. ÖSS SÖZEL 2 Tokat birinciliği ve Türkiye 264’üncüsü olmak son derece büyük bir başarı olarak değerlendiriyoruz.
Lise son sınıf öğrencilerinin hepsini Tokat’a dershaneye gönderiyoruz
Biz bu konuda lise son sınıf öğrencilerinin hepsini, hafta sonu kaymakamlığımızın finanse etmiş olduğu 2 adet dolmuşla Tokat’a dershaneye gönderiyoruz. Bu öğrencilerimiz her hafta dershaneye gidip, geliyorlar. Burada bizim yapabileceğimiz bunlardır. Bununla ilgili deneme imtihanları yapılıyor. Ben bunları kaymakamlık olarak finanse ediyorum. Bu konuda öğrenciye düşen manevi bir sorumluğun olduğunu biliyorum. Önümüzdeki günlerde onlarla bir toplantı yapacağım. Bir çay partisinde buluşacağız. Onlara verdiğimiz değeri, önemi, onlardan beklentilerimizi ve isteklerimizi kendilerine söyleyeceğim. Biz bu yıl SBS’ de güzel bir başarı elde ettik. Geçen sene ilk defa Fen Lisesine öğrenci gönderdik. Artova tarihinde bu ilk olan bir şeydir. Ama bizim için üniversite sonuçları olumlu olduğu için, 40 öğrencinin 38’inin üniversiteye yerleşmesi, Tokat birincisi ve Türkiye 264’üncüsünün Artova’dan çıkması çok önemlidir. Öğrencilerimiz şunu gördü. Başarı sadece dışarıda değildir. Bu nedenle hiçbir öğrencimiz dışarı kayıt yaptırmadı.
Anadolu lisesini, SBS’ yi Öğretmen Lisesini, Sağlık Meslek Lisesini kazanmış hiçbir öğrenicimiz dışarı gitmedi, bunların tamamı Artova Lisesine kayıt yaptırdı. Bu öğrencilerimiz lise son sınıfa geldiği zaman, bu öğrencilerimizin başarısını görün. Buradaki yapılan çalışmaların hepsi sembolik gibi görülebilir. Şöyle denilebilir, 40 öğrencinin 38 i üniversiteyi kazanabilir, bu normaldir denilebilir. Ama bu öğrencilerin; dedelerinin, ninelerinin okuma-yazma bilmediğin biliyormusunuz. Kızılca Mahallemizde resmi kayıtlar göre, 200 tane kişi okur-yazar değildir. Bu insanların torunları şu anda yüksek öğrenime gitmeye çalışıyor. Bu bir anlamda zihinsel dönüşümde sağlar. Eğitim görmüş, yüksek öğrenim görmüş bir toplum Artova için olumlu bir durumdur. Artova’da iki yıldır görev yapıyorum. Artova’nın insanı kalenderdir, bizim asayiş listemizde hiçbir şey yoktur. Has bel kader adi bir suç işlenmiştir. Bu insanlar suça meyilli değildir. Bu ilçede hırsızlık yoktur. Arsızlık ve uğursuzluk yoktur. Geri kalmışlığın sebebi bu ilçenin insanımıdır? O zaman bunu idareye de sormak düşüyor. Bu insanların yetişmesi, topluma kazandırılması, halk eğitimi yoluyla, değişik kursların hazırlanarak, yapılması geriyor. Bizim başlattığımız bir düzen var. Çok da fazla bir şey yaptığıma inanmıyorum.
Üniversiteye hazırlanan çocukları neredeyse tek tek biliyorum.
Ama bizden sonra gelen arkadaşlar, gelinen noktayı biraz daha ileriye, ekonomik, eğitim, diğer alanlara götürebilirlerse, ben Artova’nın geleceğini iyi görüyorum. Bizim avantajımız, birazda şudur. İlçenin ölçeği küçük, ilçenin ölçeğinin küçük olması aynı zamanda erken kavramayı da gerçekleştiriyor. İlçe büyüdükçe kavarama oranınız azalır. Şu anda küçük bir ilçedeyiz. Bu ilçenin her şeyini biliyorum. Üniversiteye hazırlanan çocukları neredeyse tek tek biliyorum. İlçenin sorunların tek tek biliyorum. Neredeyse aileleri de artık tanır hale gelmiş oldum. Köylüyü, muhtarları kesinlikle tanıyorum. Köylülerin ayrıcalıklarını bilir hale gelmişim. Buda ilçenin küçük olmasının verdiği bir güzelliktir. Artova’nın geleceği, geleceğinin parlak olmaması için bir sebep yoktur.2007 yılında Türkiye’de çimento sektörüne bir halka daha eklendi.
Artova’ya ADOÇİM. adında ADO Grubunun kurduğu bir çimento fabrikası kuruldu. Bu Türkiye Çimento üretiminin % 2 sine karşılık geliyor. Bu fabrikada 300-400 e yakın işçi çalışıyor. İşçi sayısın tam olarak bilemiyorum. Bu fabrika Türkiye’deki çimentonun fiyatlandırılmasına sebep olmuştur. Bu fabrikanın ileride ilçeye canlık kazandıracağı kesindir. ADOÇİM’in bu ilçeye kısa sürede çok büyük katkısı olacaktır. Başarılı olmanın yolunu ben bir yerden duymadım. Başarılı olmanın yolu şudur. Önce yapmak istediğiniz şeye inanmanız lazımdır. Ben iki senedir, ilçede kapalı spor salonu yapacağım dediğim zaman önce ben buna inandım. Yapacağım derken, benim bir kaynağım yok. Cebimizde paramız yok. Ama buna inanmam, devletin şartlarını zorlamak, tabuları zorlamaktır. Yine iki senedir TOKİ yapacağım diye uğraşıyorum. 2008 yılı Ekim ayında TOKİ’nin müracaatları çıktı. Ekim 2008 tarihinden Aralık 2008 sonuna kadar müracaatlarınızı toparlayın denildi.90 tane müracaat olacak ki orayı ihale yapalım. Proje hazırlamak ve sunmak ayrı bir sorundur. Bu nedenle 10 Temmuz 2009 tarihine kadar süre istedik.
Çünkü vatandaşlarımızdan talep gelmiyor. Bunun için Recai valimizi çağırdım. Dedimki sayın valim ilçede bu konuda bir heyecan uyandıramıyoruz. Sizde bekliyorsunuz, bizde bekliyoruz bu TOKİ, bu konut sorunu, ilçenin en önemli sorunlarından bir tanesidir. Memuru geliyor, dışarıda kalıyor. Bu memurun; evi, çocuğu, ailesi var, yazık değimli? Geliş gidişte çok kolay değildir. Şu ilçede bir tane kaloriferli ev bulmak çok zordur. Sayın Valimizde bunun üzerine ilçemize geldi. Vatandaşlarımızla toplantı yaptı, onları bilinçlendirmeye çalıştı. Nisan 2009’da Sayın valimizin katılımıyla ilçede bir toplantı yaptık. Sayın Valim benim elimde imkan olsa, bu TOKİ işini yaparım, bu işe girerim dedi. Sayın valimizin vermiş olduğu enerji ile o sayıyı bulduk. Bu iş iki yılımızı aldı, ancak bu işten vazgeçmedik. 2-Mücadele etmek. İdarede şu vardır; bir söz duymuştum Belki bizim işlerle ilgili geçerli veya geçerli değildir.”Hayrın yolu bayırdır” demiştim.
Eğer güzel bir işte çalışıyorsanız, herşey istediğiniz şekilde gitmeyebilir. Önünüze engeller çıkıyor, şahıslar ve kaprisleri kompleksleri takılabiliyor. İstekleri, arzuları sizden önce veya sonra gidiyor. Siz burada bir şef görevi yapıyorsunuz. Siz bir koroyu çalıştırıyorsunuz. Bazen sizi üzen, moralinizi bozan durumlar olabiliyor Bunlara da sevinmek gerekir. İnsanın kendi kendine moral vermesi gerekir. Her şeyin başı inançtır. Birde insanlara inanmak lazımdır. İnsanımızla ilgili her türlü olumsuz şeyler söylenebilir. Tokat’ı, Tokat insanını,Trabzon’u, Trabzon insanını da, Doğu Anadolu toprağını da seviyorum. Milletimize hizmet etmeyi, hakikaten bir ibadet anlayışı içerisinde yaptığımızdan dolayıdır. Belki bu samimiyetimizden dolayıdır, bilemiyoruz. Hamdolsun şu ana kadar bildiğimiz her işi yaptık. Ters giden işi zorladık.”
Gururlandım
Kaymakam beyi gönülden kutluyorum. Çalışan örnek kaymakam böyle olur.Kaymakam bey yolunuz ve bahtınız açık olsun.Sizlerle gururlanıyoruz…
mustafa şahin
benim ismim bülent yücel çamlıyayla mal müdürlüğünde hizmetli olarak görev yaparken orda mustafa şahin kaymakamı tanıdım gerçekten atatürkten adını almış geleceği parlak bir kaymakam saygı duyuyorum ona insanlara karşı eşit davranıyor benim msn adresim bulentyucel1@hotmail.com telim : 0539 644 04 82 tanıyan arasın beni
sevdim…01
umarım oralar soğuk değil gerçi sivasa yakın…:)) dondurucu olur vala kaymakam bey nenem sizi görmek istiyor…83 superim01@hotmail.com