Cuma, Kasım 22, 2024
tr
Ana Sayfa KAYMAKAMLAR Başçiftlik Kaymakamı M. Selami Yazıcı: "Başçiftlik patatesi Türkiye'de marka olacak"

Başçiftlik Kaymakamı M. Selami Yazıcı: “Başçiftlik patatesi Türkiye’de marka olacak”

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

  Tokat –Başçiftlik ilçesi Tokat’a 87 km., Niksar ve Reşadiye ilçelerine ise 30 km. uzaklıktadır. Tokat ilinin rakım en yüksek ilçelerinden birisidir. Başçiftlik Kaymakamı M. Selami Yazıcı ilçenin ekonomik yönden gelişmesi ve iş istihdamına yönelik çeşitli projeler yapmış. Özellikte Başçiftlik beyaz patatesi ponjemizle Başçiftlik beyaz patatesini Türkiye’de marka yapacağız diyor. Bu nedenle Başçiftlikken göç eden vatandaşlara çağrı yaparak, gelin ilçenizdeki toprakları işleyin, devlet olarak sizin yanınızda olacağız, yeter ki siz burada üretim yapın diyor. Genç, dinamik, çalışkan ve özellikle iş istihdamına yönelik çalışmaları ile takdir toplayan Başçiftlik Kaymakamı M. Selami Yazıcı, Başçiftlik ve mülki idare amirliği yönetimi konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

Halıcık ilçemizde en önemli üretim dalıdır

   “Öncelikle Başçiftlik ilçesinin coğrafi şartlarından bahsetmek istiyorum. Başçiftlik Tokat’a en uzak ilçelerden birisidir. Tokat iline uzaklığı 87 km.dir. En yakın ilçeler olan Niksar ve Reşadiye’ye ise 30 km. uzaklıktadır. İlçenin rakımı 1.425 m’dir. Başçiftlik yüksekte olduğu için ilçede sınırlı sayıda tarım ürünü yetişmektedir. Bu nedenle Başçiftlik geçmiş dönemlerde farklı üretim dallarına yöneldi. Halıcık ilçemizde en önemli üretim dalıdır. Özellikle Hereke tipi halıcılık üretimi 1980 yılından, 1990 yılların çeyreğine kadar devam etti ve halkın geçim kaynağı oldu. Bu dönemde ilçe dışında 500’e yakın kız çocuğu dışarıdan ilçeye gelip, ilçede bulunan halıcılık tezgâhlarında halıcılık konusunda ders aldı ve gittiği bölgelere bunu taşıdı. İlçemize o dönemde; Karadeniz, Doğu Anadolu, İç Anadolu Bölgesinin değişik yerlerinden insanlar geldi. 1990 yılı sonu dünya halı piyasasını Çin ve İran halılarının ele geçirmesi sonucu buradaki halıcılık  Türkiye’nin değişik bölgelerinde olduğu gibi bitme noktasına geldi.

Halı tezgahı sayısı 10-15’e düştü

  Şu anda ö dönemde 1000’e yakın halı tezgahında yıllık 3-5 milyon dolar halı gelir elde edilirken, şu anda halı tezgahı sayısı 10-15’e düştü. Bununla ilgili geçmiş dönemdeki kaymakam ağabeylerimiz güzel projeler, AB projesi yaptılar. 2007 yılında bir proje yapıldı. O dönemde halıcıkla ilgili bir proje hazırlanarak, 170.000 Euro’luk hibe AB hibesi sağlandı. Yaklaşık 60 öğrenciye burada halıcılık kursu verildi. Burada 180 metrekarelik halılar dokundu. Halıcılığın bu bölgede eski konuma gelmesi için, bunun ülke düzeyinde gelişmesi lazımdır. Bu halılar kaliteli olup, metrekaresi 25-300 TL. arasındadır. Bugün Çin ve İran halılarının metrekaresinin 15-20 Tl olduğu bir yerde bir rağbet görmediğini söyleyebiliriz. İstanbul’daki Kapalı Çarşıdan bu şekilde bilgiler alıyoruz. Halıcılık konusunda şu anda halıcılığı ayağa kaldırma konusunda yapılacak fazla bir şey yoktur.

Başçiftlik patatesi Türkiye genelinde, dünya çapında aranılan bir tohum halini alacak

   Biz bu bölgeye özel tarım ürünlerine yöneltmek istedik. Bu bölgeye özellikli en önemli tarımsal ürünü patatestir. Şu anda; kaymakamlığımız, özel idare ve üniversitenin ortaklaşa yürüttüğü projelerimiz arasında yürüttüğümüz projemiz üç yıldır devam ediyor, bu proje yaklaşık 2-3 yıl daha devam edecektir. Başçiftlik patatesinin, marka olarak Başçiftlik beyazı şu anda bir marka olarak piyasaya çıkacaktır. Başçiftlik beyazı ulusal patates tohumu ağında bir marka haline gelecektir. Şu anda yapılan çalışmalar neticesinde en sade, en uygun, en özellikli patates cinsi ortaya çıkarıldı. Bu cins şu anda çoğaltılarak, ülkemizdeki patates tohum ağına yeni bir marka olarak eklenecektir. Bu seviyeden sonra Başçiftlik patatesi Türkiye genelinde, dünya çapında aranılan bir tohum halini alacaktır. Bu çalışma çok önemlidir. Bu bölge buna çok müsaittir.

İstanbul’da Başçiftlikli 500’e yakın hane var

   Şu anda sulanabilir arazinin % 20-25’i kullanılırken, bu patatesin değerinin artmasından sonra buradan göç eden insanların, tekrar geri geleceklerini düşünüyoruz. Bu yüzden bu proje çok önemlidir. Başçiftlik beyazı bir marka olacak. Türkiye’nin genelinde olduğu gibi, buranın en büyük sıkıntısı göçtür. Karadeniz Bölgesinde göç en büyük sıkıntıdır. Bu göçün patates üretimi ile birlikte geri göç şeklinde geri döneceğini düşünüyoruz. Çünkü dışarıdaki insanlarımız kaliteli elaman değildir. İstanbul’da asgari ücretle geçinen çok geçim sıkıntısı yaşayan insanlarımız var. Geçen yıl Başçiftlik Kültür ve Yardımlaşma Derneğini organizasyonu nedeniyle İstanbul’a gittik. İstanbul’da Başçiftlikli 500’e yakın hane var. Onlarla görüştük, gerçekten durumları içle acısıdır. Durumu iyi olanlarda var, ekseriyeti bu konuda çok şikâyetçidir. Burada ihtiyacını, geçimini sağlayabilecek bir uğraşı olsa kesinlikle orada bir dakika bile durmayacak vatandaşlarımız var.

Patates projesi ile birlikte onları geri getirmeyi hedefliyoruz

   Bu patates projesi ile birlikte onları geri getirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanında yine bu bölgeye özel kuşburnu bitkisi var. Bu doğal haliyle olan bitkidir. Geçtiğimiz yaz ona yönelik SYD Vakfımız aracılığı ile ilgili bir proje yaptık. Projeye talep çok fazla oldu ancak biz elemek zorunda kaldık. Bu projeyi yapabilecek kişilere uyguladık. Oradan da 14 aile yaklaşık 45 dönüm arazide doğal kuşburnunu ehilleştirerek kuşburnu projesi uyguladık. Bunun meyvelerini inşallah bu önümüzdeki yaz alacağız. Onun yanında yine bu bölgenin daha çok Niksar’a yönelik, fakat bunun yanında bizim alçakta kalan köylerimizde ceviz üretimi potansiyelimiz var.

 
                                           
                                      Başçiftlik Kaymakamı M. Selami Yazıcı
 
11 aileye ceviz, 14 aileye de kuşburnu bahçesi kurduk

   Bununla ilgili SYD Vakfından proje yaptık. Burada 11 aileye ceviz,14 aileye de kuşburnu bahçesi kurduk. Bu projelerle bizim hedefimiz bu bölgeyi; patates, kuşburnu ve cevizde bir merkez haline getirmektir. Bunlarla yetinmedik, bunun yanında 2008 yılında İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan yayla mevkiinde, ilçe merkezine 5 km. uzaklıkta, 300.0000 metreküp su toplama haznesi bulunan bir göletimiz var. Bu göletin suyunu Başçiftlik arazilerini sulama noktasında kullanabilirmiyiz düşüncesi ortaya çıktı. Bu kapsamda da bir proje yaptık. Dünya Bankası destekli Tarım Bakanlığının Kırsal Kalkınma Yatırımları Desteklenmesi Projesi kapsamında 500 milyarlık bir proje teklifimiz oldu. Bu proje Tokat’taki mevcut projeler içerisinde ikinci sırada Ankara’ya gitti. Yılbaşından önce Tarım Bakanımızla bu proje ili ilgili bir görüşmemiz oldu ve projeyi kendisine anlattık. Bu proje Mayıs ayı içerisinde belli olacak. Bu projenin büyük bir ihtimalle geçmesini düşünüyoruz. Bu proje kapsamında o suyu alıp, 86 dekarlık bir arazinin yağmurlama ve damlama sistemi ile sulanmasını bekliyoruz.

Kiraz, vişne gibi alternatif ürünlerin üretilmesini düşünüyoruz

   Biz bu arazide kiraz, vişne gibi alternatif ürünlerin  üretilmesini düşünüyoruz.Şu andaki arazilerimizin % 20’si sulanabilmekte iken proje ile bu oranı % 30-35’lere çıkaracağız. Bu ülke geneli açısından düşünüldüğünde çok önemli bir sayıdır. Şu anda belli başlı projelerimiz bunlardır. Bunlarla beraber öğrencilere yatırım yapmak istiyoruz. Öğrenciler bizim velinimetimizdir. Buranın geleciğidir. Buranın şöyle bir özelliği vardır. Başçiftlik yüksek rakam ve olumsuz coğrafi koşulların neticesinde okumaya yönelmiştir. Şu anda diyebilirim ki 500’e yakın emekli ve çalışan öğretmen vardır. Bu nedenle Milli Eğitim camiasına müthiş bir katkısı vardır. Bunun yanında merkez nüfusu 2.700’dür. Buna rağmen Türkiye’de şu anda üç tane Genel Müdürümüz vardır. Bunlar. Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, Meteoroloji Genel Müdürü Mehmet Çağlar, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdür Vekili Ayhan Karayaman’dır. Bunun yanında Meteoroloji Genel Müdür Yardımcısı ve Teftiş Kurulu Başkanı Durmuş Kılıç buralıdır. Başçiftliğin müthiş bir bürokrasi potansiyeli vardır.

Türkiye’de ilk dershaneciliğin yapıldığı yer   

   Biz bunun önünü açmamız lazımdır. Türkiye’de ilk dershaneciliğin yapıldığı yer burasıdır. Dershanecilik kavramının oluştuğu yer burasıdır. Bürokrasideki mevcut ağırlık buradan geliyor. Çok ciddi bir okuma ve yazma oranı vardır. Biz bunun yine önünü açmamız lazım. Bu nedenle Milli Eğitimizle çok çalışmalar yaptık. Özellikle öğrencilerimizin ufkunu açacak çalışmalar yaptık. Geçen yıl başarılı olan öğrencilerimizi sene sonunda Çanakkale’ye gönderdik. Hayatında Niksar’a dahi gitmemiş öğrencilerimiz vardı, biz bunları Çanakkale’ye gönderdik. Tarihimizi ve  coğrafyamızı daha. iyi öğrenmeleri açısından oraları görmelerini sağladık. Dönem başında ise başarılı öğrencilerimizi Ankara’ya gönderdik. Ankara’da hem tarihi ve kültürel yerleri gezdiler, hem de oradaki bürokratlarımızla bir arya gelip yemek yiyip sohbet ettiler ve onlardan feyiz almaya çalıştılar. Bu gezi tarihi ve kültürel yerleri gezme açısından bir katkısı oldu. Bu gezi çocuklarımızın ufkunu açtı. Geziye gidenlerden daha kompozisyon istedim ve o kompozisyonlara da ödül verdim. Onların o duygularını gördükten sonra geziye giden öğrenci sayısını iki katına çıkarmak istiyoruz. Toplam 650 öğrencimiz var, bu sene sonunda neredeyse yarısı Çanakkale ve Ankara’ya gitmiş olacak.

Onların ufkunu açacak ve kazandıracak şeyler yapmaya çalıştık

  Onların ufkunu açacak ve kazandıracak şeyler yapmaya çalıştık. Temel manada hedefimiz bunlardır. Burada hayvancılık aslında çok önemli bir geçim kaynağı olabilirdi. Burada daha önce SYD Vakfı aracılığı ile bu konuda vali ve kaymakamlarımız tarafından çok güzel projeler uygulandı. Özellikle o dönemde hayvancılık fazla karlı değildi. Hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimiz zarar etti. Fakat şu dönemde hayvancılık fazla bir getiridir. Özelikle şu son aylarda neredeyse bir hayvan karşılığında bir traktör alınacaktır. Böylece hayvanını satıyor, traktör alıyor. Eskiden belki 100 tane inek satsa 15-20 milyona bir traktör alamazken, şu anda eşitlendi.              

Tarım ve sanayi dengesi şu anda dünyada da artık tarıma yöneldi

   Tarım ve sanayi dengesi şu anda dünyada da artık tarıma yöneldi.1900 yılların başında sanayi tarıma karşılık daha avantajlı iken, bunun semeresini bizim ilçemiz 1950’lili yıllarda almışken, ciddi anlamda sanayi şehirlerine yönelik bir göç oldu. Fakat bu gün bu tam tersine döndü. Küresel ısınmayla birlikte tarım artık daha büyük bir değer kazandı. Gıda daha değer kazandı. Başçiftlikte bugün neredeyse bir hayvan karşılığında bir traktör alınıyor. Bundan 20-30 yıl önce 20 inek sattığın zaman bir traktör alınamazdı. Şu anda bir ineğe bir traktör alınabiliyor. Bu gidişat daha da artarak tarım ve sanayi dengesinde tarım daha büyük öne çıkacaktır. Bunu bizim Başçiftliklerin değerlendirmesi lazımdır.

Mevcut tarım arazisinin % 35’i kullanılıyor. Arazinin ortalama  % 65’i boştur

   Şu an mevcut tarım arazisinin % 35’i kullanılıyor. Arazinin ortalama  % 65’i boştur. Bu nedenle diyoruz ki dışarıdaki gençlerimiz gelsin ve bu sulanabilen araziyi kullanalım Kendilerine vişne, kiraz, bodur elma fidanlarını veriyoruz ve etrafının telini çeviriyoruz. Bütün her şeyini, her yardımını biz yapıyoruz. Suyu da AB projesi kapsamında göletten getireceğiz. Sadece yapacağı şey tarlayı beklemektir. Tarlada sadece çapalamak ve çalışmaktır. Yapacağı şey, İstanbul’da çalıştığının dörtte birini burada yapmaktır. Emin olunki orada kazanacağının dört katını burada kazanacaktır. Mart ayında bir spor sahsı ihalesi yapacağız. Yaklaşık 250 kişilik bir kaplı spor salonu olacak. Bizim amacımız buradaki insanların sadece tarımsal kalkınması değil, buraya gelip, yaşadığı zaman sosyal anlamda ihtiyacını karşılayacak şeylerin olması lazım. Akşam kahvehaneye değil, gidip spor yapabilecek bir alanın olması lazım. İstanbul’daki ortama yakın bir ortamın, burada olması lazımdır. Bunu sağlayacak spor projelerimizde var.

İstanbul’daki çocuklarının, evlatlarının, torunlarının

bir yıllık yiyecek ihtiyacını buradaki ailesi karşılar

   İstanbul’daki Başçiftlik Kültür ve Dayanışma Derneğinin tuttuğu 3-4 tane tır, her yıl Kasım ayı sonlarında Aralık ayında Başçiftlik’e gelerek meydana toplanır. Buradaki aileler İstanbul’daki çocuklarına göndermek üzere yüklerin bu tırlara, kamyonlara yüklerler. Burada en az 3-4 tane tır dolar. Bu yüklerde patates, mısır gibi ne ararsan vardır. Böylece İstanbul’daki çocuklarının, evlatlarının, torunlarının bir yıllık yiyecek ihtiyacını buradaki ailesi karşılar. Bizde diyoruz ki oradaki gençlerimiz, orada asgari ücretle çalışan insanlarımız; burada toprak boş, burada 60-70 yaşında anneniz v e babanız o arazide çalışıp size yetecek bir yıllık ihtiyacınızı karşılarken, buyurun siz gelin, bizde size destek verelim. Sade patates değil, kurak arazide başka bir şeyler yapalım, kuşburnu yapalım, sulanabilir arazide su getirdik, kiraz, vişne yapalım. Yeterki buraya gelin. Oradaki çalışmanın, dörtte birini burada yapın, dört katını kazanın.”

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Ticaret Bakanlığı’nın; döner, iskender, hamburger’de gramaj bilgisi denetimleri

Ticaret Bakanlığı; döner, iskender, hamburger’de gramaj bilgisi denetimlerine başladı.Ticaret Bakanlığı’nın konuya ilişkin yazılı açıklaması şöyledir; “Perakende olarak satışa sunulan mal ve hizmetlere ait fiyat etiketleri,...

Gürcistan-Acara “Gandagana” Festivali

Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Başkenti Batum’da Avrupa Meyanında 22-23 Kasım tarihleri arasında “Gandagana" Festivali düzenlenecektir. İki gün boyunca Acara köylerinin varlığı ve yaşamı misafirlerin önünde...

Erdoğan Hristodulidis görüşmesi

Evvelki hafta Macaristan'ın Budapeşte şehrinde düzenlenen Avrupa Politik Topluluğu Zirvesinde,Güney Kıbrıs’ın lideri Nikos Hristodulidis’in, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü iddiaları Kıbrıs Rum...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!