Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Gökçebey ilçesi Zonguldak iline bağlı bir ilçedir. İlçenin toplam nüfusu 24 bin olup, iki belde ve 17 köyden oluşmaktadır. Merkez nüfusu ise 7500 civarındadır. İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Gökçebey Kaymakamı Çetin Kılınç Türkiye’de örnek bir yönetim anlayışı sergiliyor. İnternet erişim sisteminden mail yoluyla vatandaşların sorun ve isteklerini alıyor. Vatandaştan gelen maillere bizzat kendisi cevap veriyor. Böylece vatandaşla- kaymakamlık iyi bir diyalog içerisindedir. Gökçebey Kaymakamı Çetin Kılınç, kamu yönetimi anlayışı ilgili olarak şunları söylüyor;
“Dolayısıyla vatandaşlarımızı birincil ağızdan bilgilendirmek, doğru bir yaklaşım anlayışıdır. Bu anlamda bütün mülki idare amirlerine bunu tavsiye ediyorum. Eskiden basından medyadan kapalı, hatta fazla etik görülmeyen o anlayış tarzını bir kenara bırakmak lazım. Kamuoyunu oluşturma yönünde etkisi olan basını, medyayı da dahil ederek, hizmetlerin daha hızlı, verimli yapılacağını düşünüyorum. Günümüzde hep söylenen şöyle bir söz vardır. Halka rağmen, yönetim artık mümkün değildir. Yönetim, ancak halkı yönetimin içine katabildiğimiz zaman vardır. Onun için de halkı yönetimin içine katmanın yolu, güzel bir kamuoyu oluşturmaktır. Kamuoyu oluşturduğunuz takdirde, yapacağınız çalışmalar daha sağlam, daha yerinde olur. Bu şekilde başaracağımız hizmetler artar”.
Kaymakam Çetin Kılınç diyor ki; kamu yönetimi hizmetlerinin basında tanıtılması gerekir. Vatandaş, devletinin ne yaptığı konusunda bilgilensin ve böylece kamuoyu yaptığımız hizmetlerden bilgi sahibi olsun. Devlete ve vatandaşa hizmet etme konusunda heyecan dolu, çalışkan, üretken, ülkemizde örnek teşkil edecek bir idarecilik anlayışı ile herkesin takdirini kazanan Gökçebey Kaymakamı Çetin Kılınç, “Gökçebey ve kamu yönetimi anlayışınız” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Yapılacak çalışmaların başarılı olması için,
öncelikle ilçeyi tanımak gerekir
“Gökçebey ilçesine tayin olalı 5 ay oldu. Yapılacak çalışmaların başarılı olması için, öncelikle ilçeyi tanımak gerekir. Gökçebey ilçesi; iklimi toprağı, insan kaynağı bakımından oldukça iyi bir ilçedir. Eldeki bu doneleri harekete geçirmek bize düşmektedir. Tabii ki bütün kamu kurum ve kuruluşları, belediye ve sivil toplum örgütleriyle birlikte bunları harekete geçirmek gerekir. Bunlar tek başına bir kişinin yapacağı işler değildir. Tabii ki bu koordinasyonu, birlikteliği ve beraberliği sağlamak benim görevimdir. Gökçebey ilçesinden son yıllarda dışarıya göç olgusu var. Bunun önüne geçmek için de Gökçebey’in ve tüm Zonguldak’ın tek sektöre bağımlılık yani madencilik ve taş kömürüne bağımlı bir yapıyı çeşitlendirmek gerekiyor. Benim bu anlamda öncelikli hedeflerimden bir tanesi özellikle köylerimizde olan topraklarda meyvecilikle, hayvancılık olabilecek yerlerde hayvancılık sektörünü geliştirmektir. Tarım sektörüyle ilgili öncelikle Gökçebey’de hareketlenme başlamış durumda. Bakacakkadı tarafında, özellikle seracılık ileri düzeye ulaşmıştır. Bu konuyla ilgili çarpıcı bir tespiti söylemek istiyorum. Sosyal Yardımlaşma Vakfımıza yardım için başvuran vatandaşlarımızdan en az sayı Bakacakkadı bölgesinden gelmektedir. Bunun nedeni bizim gibi daha önce görev yapmış kişilerin gayretleri sonucudur. Aynı şekilde biz de şu an bu faaliyetlere devam edeceğiz.
Gökçebey’den mevcut olan göç duracaktır
Gökçebey ilçesinin toplam nüfusu 24 bindir. İlçemiz iki belde ve 17 köyden oluşmaktadır. Merkez nüfusumuz 7500 civarında olup, insanların genel anlamda gelir kaynakları; genel anlamda Türkiye Taş Kömürü Madencilik işinde çalışmakta birçok insanımızın da emekli olduğu bir ilçedir. Tabii ki zamanımızda Taş Kömürü faaliyetleri azaltmış olduğundan dolayı gençler işsiz durumdadır. Belli bir yaş üstündeki insanlarımızın çoğu emekli durumunda ancak gençlerimizin büyük bölümü işsizdir. Ekonomik anlamda ilçede faaliyet gösteren bir kaç tane sanayi kuruluşu vardır. Bunlardan en önemlisi Çanakçılar Seramik, yaklaşık 500 kişiyi istihdam etmektedir. Bizim hedefimiz bu gibi sanayi kuruluşlarını sayısı daha da artırmaktır. Bu anlamda il düzeyinde yapılan çalışmalar var. Serbest bölgenin bizim ilçemizde de olması için gereken çalışmaları yapmaktayız. Yine yatırımcı olarak ilçemizde yatırım yapmak isteyen yatırımcılar var. Biz bu yatırımcıları ilçemize çekmek için yasal çerçevede her türlü desteği yapmaya hazır olduğumuzu kendilerine söyledik. Özellikle şu anda bu konuyla ilgili ciddi bir girişim var. Eğer bu ve buna benzer yatırımlar olduğu müddetçe Gökçebey’den mevcut olan göç duracaktır. Aslında göç sorunu tüm Türkiye’nin öncelikle ele alması gereken sorunlarından biridir.
Gökçebey ilçesi Zonguldak iline bağlı bir ilçedir. İlçenin toplam nüfusu 24 bin olup, iki belde ve 17 köyden oluşmaktadır. Merkez nüfusu ise 7500 civarındadır. İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Gökçebey Kaymakamı Çetin Kılınç Türkiye’de örnek bir yönetim anlayışı sergiliyor. İnternet erişim sisteminden mail yoluyla vatandaşların sorun ve isteklerini alıyor. Vatandaştan gelen maillere bizzat kendisi cevap veriyor. Böylece vatandaşla- kaymakamlık iyi bir diyalog içerisindedir. Gökçebey Kaymakamı Çetin Kılınç, kamu yönetimi anlayışı ilgili olarak şunları söylüyor;
“Dolayısıyla vatandaşlarımızı birincil ağızdan bilgilendirmek, doğru bir yaklaşım anlayışıdır. Bu anlamda bütün mülki idare amirlerine bunu tavsiye ediyorum. Eskiden basından medyadan kapalı, hatta fazla etik görülmeyen o anlayış tarzını bir kenara bırakmak lazım. Kamuoyunu oluşturma yönünde etkisi olan basını, medyayı da dahil ederek, hizmetlerin daha hızlı, verimli yapılacağını düşünüyorum. Günümüzde hep söylenen şöyle bir söz vardır. Halka rağmen, yönetim artık mümkün değildir. Yönetim, ancak halkı yönetimin içine katabildiğimiz zaman vardır. Onun için de halkı yönetimin içine katmanın yolu, güzel bir kamuoyu oluşturmaktır. Kamuoyu oluşturduğunuz takdirde, yapacağınız çalışmalar daha sağlam, daha yerinde olur. Bu şekilde başaracağımız hizmetler artar”.
Kaymakam Çetin Kılınç diyor ki; kamu yönetimi hizmetlerinin basında tanıtılması gerekir. Vatandaş, devletinin ne yaptığı konusunda bilgilensin ve böylece kamuoyu yaptığımız hizmetlerden bilgi sahibi olsun. Devlete ve vatandaşa hizmet etme konusunda heyecan dolu, çalışkan, üretken, ülkemizde örnek teşkil edecek bir idarecilik anlayışı ile herkesin takdirini kazanan Gökçebey Kaymakamı Çetin Kılınç, “Gökçebey ve kamu yönetimi anlayışınız” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Yapılacak çalışmaların başarılı olması için,
öncelikle ilçeyi tanımak gerekir
“Gökçebey ilçesine tayin olalı 5 ay oldu. Yapılacak çalışmaların başarılı olması için, öncelikle ilçeyi tanımak gerekir. Gökçebey ilçesi; iklimi toprağı, insan kaynağı bakımından oldukça iyi bir ilçedir. Eldeki bu doneleri harekete geçirmek bize düşmektedir. Tabii ki bütün kamu kurum ve kuruluşları, belediye ve sivil toplum örgütleriyle birlikte bunları harekete geçirmek gerekir. Bunlar tek başına bir kişinin yapacağı işler değildir. Tabii ki bu koordinasyonu, birlikteliği ve beraberliği sağlamak benim görevimdir. Gökçebey ilçesinden son yıllarda dışarıya göç olgusu var. Bunun önüne geçmek için de Gökçebey’in ve tüm Zonguldak’ın tek sektöre bağımlılık yani madencilik ve taş kömürüne bağımlı bir yapıyı çeşitlendirmek gerekiyor. Benim bu anlamda öncelikli hedeflerimden bir tanesi özellikle köylerimizde olan topraklarda meyvecilikle, hayvancılık olabilecek yerlerde hayvancılık sektörünü geliştirmektir. Tarım sektörüyle ilgili öncelikle Gökçebey’de hareketlenme başlamış durumda. Bakacakkadı tarafında, özellikle seracılık ileri düzeye ulaşmıştır. Bu konuyla ilgili çarpıcı bir tespiti söylemek istiyorum. Sosyal Yardımlaşma Vakfımıza yardım için başvuran vatandaşlarımızdan en az sayı Bakacakkadı bölgesinden gelmektedir. Bunun nedeni bizim gibi daha önce görev yapmış kişilerin gayretleri sonucudur. Aynı şekilde biz de şu an bu faaliyetlere devam edeceğiz.
Gökçebey’den mevcut olan göç duracaktır
Gökçebey ilçesinin toplam nüfusu 24 bindir. İlçemiz iki belde ve 17 köyden oluşmaktadır. Merkez nüfusumuz 7500 civarında olup, insanların genel anlamda gelir kaynakları; genel anlamda Türkiye Taş Kömürü Madencilik işinde çalışmakta birçok insanımızın da emekli olduğu bir ilçedir. Tabii ki zamanımızda Taş Kömürü faaliyetleri azaltmış olduğundan dolayı gençler işsiz durumdadır. Belli bir yaş üstündeki insanlarımızın çoğu emekli durumunda ancak gençlerimizin büyük bölümü işsizdir. Ekonomik anlamda ilçede faaliyet gösteren bir kaç tane sanayi kuruluşu vardır. Bunlardan en önemlisi Çanakçılar Seramik, yaklaşık 500 kişiyi istihdam etmektedir. Bizim hedefimiz bu gibi sanayi kuruluşlarını sayısı daha da artırmaktır. Bu anlamda il düzeyinde yapılan çalışmalar var. Serbest bölgenin bizim ilçemizde de olması için gereken çalışmaları yapmaktayız. Yine yatırımcı olarak ilçemizde yatırım yapmak isteyen yatırımcılar var. Biz bu yatırımcıları ilçemize çekmek için yasal çerçevede her türlü desteği yapmaya hazır olduğumuzu kendilerine söyledik. Özellikle şu anda bu konuyla ilgili ciddi bir girişim var. Eğer bu ve buna benzer yatırımlar olduğu müddetçe Gökçebey’den mevcut olan göç duracaktır. Aslında göç sorunu tüm Türkiye’nin öncelikle ele alması gereken sorunlarından biridir.
Zonguldak-Gökçebey ilçesi
Avrupa Birliğinden meyvecilikle ilgili bir proje yaptık
Dolayısıyla ulusal düzeyde de benzer çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bizim projelerimizle ilgili olarak özellikle Avrupa Birliğinden meyvecilikle ilgili bir proje yaptık. Bu proje kabul edildi. Proje kurs temelli bir projedir. Çaycuma, Devrek ve Gökçebey ilçelerinin birlikte katıldığı bir projedir. Avrupa Birliği kaynaklarından faydalanılarak çiftçilerimizi eğitime alacağız. Gökçebey’den 25 bay 25 bayan çiftçiyi olmak üzere uygulamalı bir bahçe oluşturarak eğiteceğiz. Bunun akabinde Sosyal Yardımlaşma Vakfından yapacağım projelerle bu kurs alan vatandaşlarımıza meyve bahçeleri oluşturacağız. Bu bahçelerin en az iki dönüm olması gerekmektedir. Sosyal Yardımlaşma Vakfıyla birlikte bu projenin daha da başarılı olacağına inanıyorum. Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce yaptığımız okuma kursları var. Bu kurslara özellikle ilçemizdeki okuryazar olmayan bayanlarımız ilgi göstermekteler. Biz de kurs bitiminde küçük hediyelerle sonra ki aşamalarda da devam etmeleri amacıyla vatandaşlarımızı teşvik ediyoruz.
Devletin sıcak yüzünü onlara göstermek
Biz her renkten her türden insanları kucaklamak, bir potada birleştirmek vizyonunda olmamız gerekmektedir. Aksi takdirde idareci olmamızın hiç bir anlamı kalmaz. Biz idareciler normal insanlardan farklı özelliklere sahip olmalıyız ki insanları belli bir alana kanalize edelim. Onları idare edelim sevk edelim. Benim şahsi olarak idarecilik alanında uyguladığım yöntem, devletin sıcak yüzünü onlara göstermek, her türlü problemleriyle ilgilenmektir. Çünkü zaman zaman şöyle olaylarla karşılaşıyoruz. İnsanların kendi kafasında büyük ama aslında küçük olan problemleri var. Bunları dinlemek veya ufak tefek şeyler yapmak suretiyle bu sorunların çözüldüğünü insanların mutlu olduğunu gördük. Doğu Anadolu’da görev yaparken izlemiş olduğum bu şekildeki bir yönetim anlayışıyla devlet vatandaş kaynaşmasının gerçekleşmiş olduğunu gördüm.
İnsanlar arasındaki temel sorun, diyalogsuzluktur
Demek ki insanlar arasındaki temel sorun, diyalogsuzluktur. Sadece birbirini dinlemek anlamak ve diyaog kurmak suretiyle birçok sorunun çözüldüğünü gördüm. Bunun için geçmişteki dışarıya kapalı yönetim anlayışı günümüzde çok geçerli değil. Vatandaşla birebir diyaloga geçmek sorunlarını dinlemek en etkili yoldur. Kaldı ki günümüzdeki çağdaş yönetim anlayışlarında özel şirketlerin uygulamış olduğu yönetim anlayışlarında halkla diyaloga geçebilmek için her türlü teknolojik araç gereç ve her türlü yöntemi kullandıklarını görüyoruz. Biz de kamu sektörü olarak bunun aksi bir tarzda devam etmemizin çok fazla mantıklı olmadığını düşünüyorum. Mesela bu anlamda yapmış olduğumuz bir çalışma vardır. Vatandaşlarımız internetteki kaymakamlık sitemizde bana bizzat mail yoluyla mesaj atmak suretiyle birebir sorunlarını anlatmakta ve ben de bu sorunlara çözüm bulmaktayım. Vatandaşlarımız böyle bir uygulamayı ilk defa gördüklerini bana söylüyorlar bu da beni mutlu etmektedir. Bu da ilçeyi çok iyi tanımama neden olmaktadır. Sorunları ikinci, üçüncü ağızdan dinlediğimizde çözüm bulmamız belki de tam olarak anlamamız mümkün olmuyor.
Her mesaja cevap veriyorum
Bu anlamda her mesaja cevap veriyorum. Vatandaşlarımızın mesaj yoluyla sormuş oldukları konuları öncelikle araştırıyorum. Mesela vatandaş yol ve altyapı sorunuyla ilgili bir problemini derdini anlatmışsa, buradaki ilgili daire amirlerini çağırıp ne yapılmış ne yapılması gerekir diye bakıyorum. Daha sonra da vatandaşlarımıza yapacaklarımız konusunda detaylı bilgi veriyorum. Ayrıca ilçemizde yakında aile hekimliği sistemine geçilecektir. Bunları köylerimizde anlatmak bize düşüyor. İdareci olarak insan hayatında oluşabilecek her türlü konuyla ilgiliyiz. Modern teknolojinin her türlü araç gerecini kamu kurumlarında kamu yönetiminde kullanmamız gerekir. Bunun gerisinde kalırsak çağın gerektirdiği virajı dönememiş oluruz. Bu toplumdaki fonksiyonelliğimiz tartışılmaya başlar. Yine çağdaş yönetim anlayışı çerçevesinde kamu kuruluşlarına yazı yazdım. Yapmış oldukları vatandaşın bilgisine sunulabilecek faaliyetlerini internet site yöneticisi tayin ederek yazılı veya dijital ortamda göndermelerini istedim ve bunları internet sitemizde haber olarak yayınlanmaktadır. Bu şekilde de halkımızı bilgilendirmiş olmaktayız.
Devletin varlığını, gücünü ve şefkatini
vatandaşlarımıza göstermek gerekiyor
vatandaşlarımıza göstermek gerekiyor
Devletin varlığını, gücünü ve şefkatini vatandaşlarımıza göstermek gerekiyor. Bizim diğer kurum ve kuruluşlardan farkımız budur. Mülki idare kurumunun toplum içerisindeki yeri budur. Vatandaşlarımızı ziyaret etmek, onlara zarafet, nezaket göstermek gerekmektedir. Onların yanında oturmak, internette mesaj yoluyla dile getirdikleri sorunları istisnasız cevaplamak çok önemlidir. Kamu yönetimi anlayışında biz basını ve diğer teknolojik gereçleri etkin bir biçimde kullanmak durumundayız. Çünkü günümüzde vatandaşlarımızı yapılan hizmetler konusunda bilgisiz bırakmak doğru değildir. Bu faaliyeti biz yapmazsak bunu başkaları eksik veya yanlış amaçlı veya amaçsız şekilde yapılacağından dolayı vatandaş bilgi kirliliğine itilir. Bunu önlemek de bizim aynı zamanda bir kamu hizmetimiz diye düşünüyorum. Dolayısıyla vatandaşlarımızı birincil ağızdan bilgilendirmek, doğru bir yaklaşım anlayışıdır.
Halkı yönetimin içine katmanın yolu, güzel bir kamuoyu oluşturmaktır
Bu anlamda bütün mülki idare amirlerine bunu tavsiye ediyorum. Eskiden; basından, medyadan kapalı, hatta fazla etik görülmeyen o anlayış tarzını bir kenara bırakmak lazım. Kamuoyunu oluşturma yönünde etkisi olan basını, medyayı da dahil ederek, hizmetlerin daha hızlı, verimli yapılacağını düşünüyorum. Günümüzde hep söylenen şöyle bir söz vardır. Halka rağmen, yönetim artık mümkün değildir. Yönetim, ancak halkı yönetimin içine katabildiğimiz zaman vardır. Onun için de halkı yönetimin içine katmanın yolu, güzel bir kamuoyu oluşturmaktır. Kamuoyu oluşturduğunuz takdirde, yapacağınız çalışmalar daha sağlam, daha yerinde olur. Bu şekilde başaracağımız hizmetler artar.”