Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Turkuaz Hareketi Lideri Ali Müfit Gürtuna, Turkuaz Hareketi ile ilgili yaptığımız röportajda şunları söyledi:
Türkiye fakirleşiyor, eğitim, sağlık sistemi çöktü
“Türkiye’nin gidişine baktığımız zaman bir türlü sırtı yerden kalkmıyor ne yazık ki.Türkiye zenginleşiyor mu? Hayır fakirleşiyor.Türkiye eğitimde çağ mı atlıyor? Hayır eğitim sistemi çöktü, sağlık sistemi çöktü.İşsizlik aldı başını gidiyor.Genç nüfusun %80 i işsiz.gelir dağılımındaki adaletsizlik son noktaya geldi.Zengin daha zengin olurken fakir daha fakir hale geliyor.Türkiye bundan daha 15 sene önce Adriyatik den Çin seddine kadar gibi bir idealle hamle yapmaya hazırlanırken, ne yazık ki o fırsatları değerlendiremedi.Bugün dünyadan kopmuş,yarıştan kopmuş bir Türkiye var.Bir yandan da muazzam bir yozlaşmaya karşı karşıyayız.
Bütün değerlerimiz ortadan kalkıyor
Bütün değerlerimiz; ahlâki değerlerimiz,aile değerlerimiz sevgi saygı kültürümüz bütün bunlar ortadan kalkıyor.Yabancı kültürlerin istilasına uğrayan bir nesil ortaya çıkıyor.Lise mezunu olan,üniversite mezunu olan ve mesleği olmayan ellerinde sadece kuru bir diploma kağıdından başka üretebileceği,iş bulabileceği zengin olabilecek kaynakları olmayan nesil ortaya çıkıyor.Dolayısıyla siyaset bu günkü baktığımız Türkiye’deki problemlerin en temelini oluşturuyor.
Siyaset kurumu düzelmeden, Türkiye düzelmeyecek
Gördüm ki siyaset kurumu düzelmeden Türkiye düzelmeyecek.Çünkü problemlerin sebebi siyaset.Sebebi ortadan kaldırmadan sonucu değiştiremezsiniz.İşte bu niyetle ortaya çıktık.Hedefimiz bilgiye dayalı siyaset ve bilginin getirdiği verimlilikle devletin hantallığını değiştirmek, bilginin getirdiği verimlilikle ekonominin bu günkü verimsizliğini ortadan kaldırarak, zenginleştirin bir ekonomik yapıyı oluşturmak, üreten bir ekonomiyi ortaya çıkarmak.Tarımda,hayvancılıkta, Kobiler’de üretimin gücünü üretmek.Borsaya değil üretimi zengin olan ve yatırım yapan bir ülkeyi üretmek hedefimiz.
Her yıl 2 milyon insana iş bulacağız
Ben çok açık ve net biçimde söylüyorum;10 sene içinde bu ülkenin işsizi kalmayacaktır ve başka ülkelerden işçi getirir hale geleceğiz.Her yıl 2 milyon insana iş bulacağız.Bunun plânlarını ve projelerini hazırladık.Özü itibariyle hedefimiz dışarıya karşı güçlü bir Türkiye içerde de çözüm üreten dinamizm üreten bir devlet yapısı,yüzü gülen insanların yaşadığı mutlu bir Türkiye.Bu hedefe hep beraber ulaşacağız.İnsanların önündeki bütün kazanmanın engellerini ortadan kaldıracağız.Mutlu olmanın önündeki engelleri ortadan kaldıracağız.İnsanların işi olacak,aşı olacak,eşi olacak mutlu bir yuvası olacak.Huzur duyduğu bir işi olacak,güven duyduğu,onur duyduğu bir ülkesi olacak.Bütün bunları sağlarken 3 hak olmayacak.1.Eğitimsiz kalma hakkı yok, herkes eğitimli olacak.2. Fakir kalma hakkı olmayacak, herkes zengin olacak. Ama bu bedava değil, çalışarak olacak.Herkes çalışacak ama, çalıştığının karşılığını alacak.Onurla yaşayacak.3. Sağlıksız hasta olma hakkı yok.
Üreten ve dünya ile yarışan bir millet
Bedenen güçlü,fikren güçlü, kültürel dokusu güçlü, ahlâki dokusu güçlü işi gücü olan üreten ve dünya ile yarışan bir milleti ortaya çıkaracağız. İnşallah.Hedefimiz dünyada birinci olmak,ikinciliği kabul etmiyoruz.Bunun için sorunlarla boğuşun bu günkü Türkiye den dünya ile yarışan bir Türkiye’yi kısa zamanda gerçekleştireceğiz.Bunun yolu,bir kişinin çıkıp bunu ben yaparım demesi değildir.Bütün bir milletin bu hedefi kilitlenmesidir.Onun için de barışı önemsiyoruz,birliği önemsiyoruz.Bu milletin birliğinin gücünü önemsiyoruz ve dünyanın geldiği bilgi birikimini önemsiyoruz.Yani dünya lideri bir ülkeyi hep beraber yapacağız.
Dış politika başkalarının çizdiği rotada
Türkiye’nin dış politikası ne yazık ki başkalarının çizdiği bir rotada giden bir dış politikası var.Kendi aklıyla yönetilen bir dış politikası yok,iç politikası da yok.Türkiye kendi aklıyla yönetilmiyor.Başkalarının çizdiği yol haritası ile gidiyor.Bu gün bir Balkan siyasetimiz yok, Kafkas siyasetimiz yok.Irak siyasetimiz çöktü.Irak siyasetimiz var deniyordu Irak’ta geldiğimiz noktaya bakın.Neresi bunun Irak siyaseti.Ortadoğu da bir siyaset yok.Haçlıların isteği üzerine Lübnan’a asker gönderdik.Şimdi bakın. Nato’da yeni bir karar çıktı.O kararın özünde şu var.Bundan sonra bir yere asker gönderemem diyemeyeceksiniz.Gönderdiğiniz zamanda ben savaşmam,,sağlık hizmeti yaparım,istihdam yaparım yok.Ne görev verilirse yapacaksınız.
Bunun neresi başarı? Borç 250 milyar dolardan, 420 milyar dolara çıktı
Unutmayın Türkiye borç batağına batmış bir ülke olarak bundan sonra evlatlarını ne yazık ki savaş bataklarına göndermek zorunda kalacak.Geçmişten gelen yük vardır.Ama o yük azaltılıp yok edileceğine, bu ülkenin sırtındaki yük katlanmıştır,katmerleşmiştir.Bu hükümet geldiği zaman Türkiye’nin borcu 205 milyar dolardı.Şimdi 420 milyar dolarlara çıktı ve iki katını geçti.Bunun neresi başarı?Bitirilen gücü bitirilen bir Türkiye var.Güçsüz bir Türkiye ancak oyuncak olur.Bugün dış politika ve Türkiye oyuncak rolündedir.
Avrasya coğrafyasında lider ülke Türkiye olmalıdır
Kendi oyun kurucu rolünü asla ortaya koyamıyor.Hedef ne olmalı?Hedef Avrasya coğrafyasında lider ülke Türkiye olmalıdır.Kendi oyununu kendi kurmalıdır.kendi oyununu kendi oynamalıdır.Başkasının biçtiği role razı değiliz.Kimin ne yaptığı belli değil.Muazzam bir şekilde Türkiye de toprak satışlarıyla birlikte Türk ekonomisinin tasfiyesi var.Gıda sektörü yabancıların eline geçti.Finans sektörü yabancıların eline geçti.Bütün bu ülkenin biriktirdiği önemli kurumlar yabancıların eline geçti.Yarın bizim bir vatandaşımız iş yapmak isterken, kredi almak için bankaya gittiğinde banka bakacak bunun yaptığı iş Avrupa da kimi engelliyor.Kredi vermeyecek veya yurt dışına ihale almak üzere gittiniz.
Bugün Osmanlı’nın son dönemini yaşar gibi yaşıyoruz
Kredi mektubu bulamayacaksınız.Türkiye sadece kumar ekonomisi gibi, kumar masasında ütülen bir insan gibi ütülen bir yapıya dönüşmüştür.Bu yapı kırılmalıdır.Üreten,zenginleşen ve kendi gücüyle ayakta duran bir Türkiye üretmek zorundayız.Bütün yanlışlıkları ortadan kaldıracağız.Yanlışlıklaşma devam edemez, borçlanma devam edemez.Ütülme devam edemez.Güçsüzleşme ve Türkiye oyuncak bir ülke olmaya devam edemez.Türkiye’nin önünde çok zamanı var, bunu herkes bilsin.Bakın büyük harflerle söylüyorum; ya bizim insanımız şahlanacak ayağa kalkacak,devletine,milletine ülkesine sahip çıkacak yada yok olacak.Bugün Osmanlının son döneminin yaşar gibi yaşıyoruz.Bütün millete sesleniyorum.Bu vatan sizin bu devlet sizin malınız.Malınıza,.geleceğinize,çoluk çocuğunuzun geleceğine sahip çıkın.Onun için bir ve beraber olmaya,geleceğe sahip çıkmaya davet ediyorum.
Günlük borçlanmamız 120-130 milyar dolar
Günlük borçlanmamız 120-130 milyar dolar.Faiz ödüyoruz, borç ödüyoruz.Ödüyoruz,ödüyoruz faiz bitiyor, artıyor.Öyle bir tezgah kurulmuş ki borç niye ödenir?Bitsin diye ödenir.Biz ha bire bütün gücümüzü topladığımız vergileri borca veriyoruz.Yatırım diye bir şey yok.Ama ödedikçe borcumuz artıyor.Tam bir tezgah ve sömürülen yağmalanan bir Türkiye var.Saatte 5 milyar dolar ibre atıyor.Bizden çıkıyor.bu milletin cebinden çıkıyor.
Kıbrıs’ı paketlediler, hediye paketi gibi sunmaya hazırlar
Kıbrıs’ı paketlediler,hediye paketi gibi sunmaya hazırlar.öyle bir paket sunuldu ki her şeye evet diyen bir hükümet olunca karşı tarafı tatmin edemiyorsunuz.Daha başka şey istiyor.Ne yazık ki koskoca 75 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Devleti.Nüfusu bir milyon olmayan, Kıbrıs Rum kesiminin oyuncağı haline getiriliyor.Böylesine aciz bir anlayış, bir dış politika,bir yönetim mantalitesi olamaz.Türkiye oyuncak olacak bir ülke değil.Kedinin fareyle oynadığı gibi Türkiye ile oynuyorlar.Futbol topu gibi. Türkiye ayaktan ayağa gezer hale geldi.Yok AB bunu istedi,yok Avusturya bunu istedi,Kıbrıs Rum kesimi şunu istedi.300-500 bin nüfuslu bırakın milyon Türkiye ile top oynar gibi oynuyorlar.Düşmanlık yok,dostlukta yok.Ne alıp ne verdiğimize bağlı.Siz alacaksınız. Ülkeniz adına mümkün olduğu kadar fazla almaya çalışacaksınız.Ama şuan Türkiye hep veriyor,almaya sıra gelince 30 sene sonra gelin diyorlar.Ama öderken peşin ödüyoruz.Bunu kabul edemeyiz.Türkiye maddi değerlerinden de manevi değerlerinden de soyuluyor.Muz kabuğundan soyulduğu gibi Türkiye de değerlerinden soyuluyor.
Turkuaz Hareketi Lideri Ali Müfit Gürtuna, Turkuaz Hareketi ile ilgili yaptığımız röportajda şunları söyledi:
Türkiye fakirleşiyor, eğitim, sağlık sistemi çöktü
“Türkiye’nin gidişine baktığımız zaman bir türlü sırtı yerden kalkmıyor ne yazık ki.Türkiye zenginleşiyor mu? Hayır fakirleşiyor.Türkiye eğitimde çağ mı atlıyor? Hayır eğitim sistemi çöktü, sağlık sistemi çöktü.İşsizlik aldı başını gidiyor.Genç nüfusun %80 i işsiz.gelir dağılımındaki adaletsizlik son noktaya geldi.Zengin daha zengin olurken fakir daha fakir hale geliyor.Türkiye bundan daha 15 sene önce Adriyatik den Çin seddine kadar gibi bir idealle hamle yapmaya hazırlanırken, ne yazık ki o fırsatları değerlendiremedi.Bugün dünyadan kopmuş,yarıştan kopmuş bir Türkiye var.Bir yandan da muazzam bir yozlaşmaya karşı karşıyayız.
Bütün değerlerimiz ortadan kalkıyor
Bütün değerlerimiz; ahlâki değerlerimiz,aile değerlerimiz sevgi saygı kültürümüz bütün bunlar ortadan kalkıyor.Yabancı kültürlerin istilasına uğrayan bir nesil ortaya çıkıyor.Lise mezunu olan,üniversite mezunu olan ve mesleği olmayan ellerinde sadece kuru bir diploma kağıdından başka üretebileceği,iş bulabileceği zengin olabilecek kaynakları olmayan nesil ortaya çıkıyor.Dolayısıyla siyaset bu günkü baktığımız Türkiye’deki problemlerin en temelini oluşturuyor.
Siyaset kurumu düzelmeden, Türkiye düzelmeyecek
Gördüm ki siyaset kurumu düzelmeden Türkiye düzelmeyecek.Çünkü problemlerin sebebi siyaset.Sebebi ortadan kaldırmadan sonucu değiştiremezsiniz.İşte bu niyetle ortaya çıktık.Hedefimiz bilgiye dayalı siyaset ve bilginin getirdiği verimlilikle devletin hantallığını değiştirmek, bilginin getirdiği verimlilikle ekonominin bu günkü verimsizliğini ortadan kaldırarak, zenginleştirin bir ekonomik yapıyı oluşturmak, üreten bir ekonomiyi ortaya çıkarmak.Tarımda,hayvancılıkta, Kobiler’de üretimin gücünü üretmek.Borsaya değil üretimi zengin olan ve yatırım yapan bir ülkeyi üretmek hedefimiz.
Her yıl 2 milyon insana iş bulacağız
Ben çok açık ve net biçimde söylüyorum;10 sene içinde bu ülkenin işsizi kalmayacaktır ve başka ülkelerden işçi getirir hale geleceğiz.Her yıl 2 milyon insana iş bulacağız.Bunun plânlarını ve projelerini hazırladık.Özü itibariyle hedefimiz dışarıya karşı güçlü bir Türkiye içerde de çözüm üreten dinamizm üreten bir devlet yapısı,yüzü gülen insanların yaşadığı mutlu bir Türkiye.Bu hedefe hep beraber ulaşacağız.İnsanların önündeki bütün kazanmanın engellerini ortadan kaldıracağız.Mutlu olmanın önündeki engelleri ortadan kaldıracağız.İnsanların işi olacak,aşı olacak,eşi olacak mutlu bir yuvası olacak.Huzur duyduğu bir işi olacak,güven duyduğu,onur duyduğu bir ülkesi olacak.Bütün bunları sağlarken 3 hak olmayacak.1.Eğitimsiz kalma hakkı yok, herkes eğitimli olacak.2. Fakir kalma hakkı olmayacak, herkes zengin olacak. Ama bu bedava değil, çalışarak olacak.Herkes çalışacak ama, çalıştığının karşılığını alacak.Onurla yaşayacak.3. Sağlıksız hasta olma hakkı yok.
Üreten ve dünya ile yarışan bir millet
Bedenen güçlü,fikren güçlü, kültürel dokusu güçlü, ahlâki dokusu güçlü işi gücü olan üreten ve dünya ile yarışan bir milleti ortaya çıkaracağız. İnşallah.Hedefimiz dünyada birinci olmak,ikinciliği kabul etmiyoruz.Bunun için sorunlarla boğuşun bu günkü Türkiye den dünya ile yarışan bir Türkiye’yi kısa zamanda gerçekleştireceğiz.Bunun yolu,bir kişinin çıkıp bunu ben yaparım demesi değildir.Bütün bir milletin bu hedefi kilitlenmesidir.Onun için de barışı önemsiyoruz,birliği önemsiyoruz.Bu milletin birliğinin gücünü önemsiyoruz ve dünyanın geldiği bilgi birikimini önemsiyoruz.Yani dünya lideri bir ülkeyi hep beraber yapacağız.
Dış politika başkalarının çizdiği rotada
Türkiye’nin dış politikası ne yazık ki başkalarının çizdiği bir rotada giden bir dış politikası var.Kendi aklıyla yönetilen bir dış politikası yok,iç politikası da yok.Türkiye kendi aklıyla yönetilmiyor.Başkalarının çizdiği yol haritası ile gidiyor.Bu gün bir Balkan siyasetimiz yok, Kafkas siyasetimiz yok.Irak siyasetimiz çöktü.Irak siyasetimiz var deniyordu Irak’ta geldiğimiz noktaya bakın.Neresi bunun Irak siyaseti.Ortadoğu da bir siyaset yok.Haçlıların isteği üzerine Lübnan’a asker gönderdik.Şimdi bakın. Nato’da yeni bir karar çıktı.O kararın özünde şu var.Bundan sonra bir yere asker gönderemem diyemeyeceksiniz.Gönderdiğiniz zamanda ben savaşmam,,sağlık hizmeti yaparım,istihdam yaparım yok.Ne görev verilirse yapacaksınız.
Bunun neresi başarı? Borç 250 milyar dolardan, 420 milyar dolara çıktı
Unutmayın Türkiye borç batağına batmış bir ülke olarak bundan sonra evlatlarını ne yazık ki savaş bataklarına göndermek zorunda kalacak.Geçmişten gelen yük vardır.Ama o yük azaltılıp yok edileceğine, bu ülkenin sırtındaki yük katlanmıştır,katmerleşmiştir.Bu hükümet geldiği zaman Türkiye’nin borcu 205 milyar dolardı.Şimdi 420 milyar dolarlara çıktı ve iki katını geçti.Bunun neresi başarı?Bitirilen gücü bitirilen bir Türkiye var.Güçsüz bir Türkiye ancak oyuncak olur.Bugün dış politika ve Türkiye oyuncak rolündedir.
Avrasya coğrafyasında lider ülke Türkiye olmalıdır
Kendi oyun kurucu rolünü asla ortaya koyamıyor.Hedef ne olmalı?Hedef Avrasya coğrafyasında lider ülke Türkiye olmalıdır.Kendi oyununu kendi kurmalıdır.kendi oyununu kendi oynamalıdır.Başkasının biçtiği role razı değiliz.Kimin ne yaptığı belli değil.Muazzam bir şekilde Türkiye de toprak satışlarıyla birlikte Türk ekonomisinin tasfiyesi var.Gıda sektörü yabancıların eline geçti.Finans sektörü yabancıların eline geçti.Bütün bu ülkenin biriktirdiği önemli kurumlar yabancıların eline geçti.Yarın bizim bir vatandaşımız iş yapmak isterken, kredi almak için bankaya gittiğinde banka bakacak bunun yaptığı iş Avrupa da kimi engelliyor.Kredi vermeyecek veya yurt dışına ihale almak üzere gittiniz.
Bugün Osmanlı’nın son dönemini yaşar gibi yaşıyoruz
Kredi mektubu bulamayacaksınız.Türkiye sadece kumar ekonomisi gibi, kumar masasında ütülen bir insan gibi ütülen bir yapıya dönüşmüştür.Bu yapı kırılmalıdır.Üreten,zenginleşen ve kendi gücüyle ayakta duran bir Türkiye üretmek zorundayız.Bütün yanlışlıkları ortadan kaldıracağız.Yanlışlıklaşma devam edemez, borçlanma devam edemez.Ütülme devam edemez.Güçsüzleşme ve Türkiye oyuncak bir ülke olmaya devam edemez.Türkiye’nin önünde çok zamanı var, bunu herkes bilsin.Bakın büyük harflerle söylüyorum; ya bizim insanımız şahlanacak ayağa kalkacak,devletine,milletine ülkesine sahip çıkacak yada yok olacak.Bugün Osmanlının son döneminin yaşar gibi yaşıyoruz.Bütün millete sesleniyorum.Bu vatan sizin bu devlet sizin malınız.Malınıza,.geleceğinize,çoluk çocuğunuzun geleceğine sahip çıkın.Onun için bir ve beraber olmaya,geleceğe sahip çıkmaya davet ediyorum.
Günlük borçlanmamız 120-130 milyar dolar
Günlük borçlanmamız 120-130 milyar dolar.Faiz ödüyoruz, borç ödüyoruz.Ödüyoruz,ödüyoruz faiz bitiyor, artıyor.Öyle bir tezgah kurulmuş ki borç niye ödenir?Bitsin diye ödenir.Biz ha bire bütün gücümüzü topladığımız vergileri borca veriyoruz.Yatırım diye bir şey yok.Ama ödedikçe borcumuz artıyor.Tam bir tezgah ve sömürülen yağmalanan bir Türkiye var.Saatte 5 milyar dolar ibre atıyor.Bizden çıkıyor.bu milletin cebinden çıkıyor.
Kıbrıs’ı paketlediler, hediye paketi gibi sunmaya hazırlar
Kıbrıs’ı paketlediler,hediye paketi gibi sunmaya hazırlar.öyle bir paket sunuldu ki her şeye evet diyen bir hükümet olunca karşı tarafı tatmin edemiyorsunuz.Daha başka şey istiyor.Ne yazık ki koskoca 75 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Devleti.Nüfusu bir milyon olmayan, Kıbrıs Rum kesiminin oyuncağı haline getiriliyor.Böylesine aciz bir anlayış, bir dış politika,bir yönetim mantalitesi olamaz.Türkiye oyuncak olacak bir ülke değil.Kedinin fareyle oynadığı gibi Türkiye ile oynuyorlar.Futbol topu gibi. Türkiye ayaktan ayağa gezer hale geldi.Yok AB bunu istedi,yok Avusturya bunu istedi,Kıbrıs Rum kesimi şunu istedi.300-500 bin nüfuslu bırakın milyon Türkiye ile top oynar gibi oynuyorlar.Düşmanlık yok,dostlukta yok.Ne alıp ne verdiğimize bağlı.Siz alacaksınız. Ülkeniz adına mümkün olduğu kadar fazla almaya çalışacaksınız.Ama şuan Türkiye hep veriyor,almaya sıra gelince 30 sene sonra gelin diyorlar.Ama öderken peşin ödüyoruz.Bunu kabul edemeyiz.Türkiye maddi değerlerinden de manevi değerlerinden de soyuluyor.Muz kabuğundan soyulduğu gibi Türkiye de değerlerinden soyuluyor.
Türkiye’de iktidar ve muhalefet boşluğu var.Türkiye kaosa gidiyor
Yorulan,yıpranan bir Türkiye ortaya çıkıyor.Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.Buna isyan ediyoruz.Bütün varlığımızla isyan ediyoruz.Halkı da kendi geleceğine sahip çıksın diye rica ediyorum.Bakın var olmak, yok olmak gibi. Herkes ülkesine,devletine milletine, çocuğuna,evine barkına sahip çıksın.Türkiye de muhalefet boşluğu var.Önce muhalefet boşluğu kendini gösterdi.Muhalefet diye bir şey yok.Arkasından iktidar boşluğu oluştu.İktidarda cisim olarak. Cismi büyük ama hiçbir aktivitesi olmayan bir iktidar var.Türkiye devlet boşluğuna doğru gidiyor.İç ve dış politikada devlet boşluğu kaos oluşturacaktır.Türkiye kaosa gidiyor.Bunun önüne hep beraber geçmeliyiz.”
Yorulan,yıpranan bir Türkiye ortaya çıkıyor.Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.Buna isyan ediyoruz.Bütün varlığımızla isyan ediyoruz.Halkı da kendi geleceğine sahip çıksın diye rica ediyorum.Bakın var olmak, yok olmak gibi. Herkes ülkesine,devletine milletine, çocuğuna,evine barkına sahip çıksın.Türkiye de muhalefet boşluğu var.Önce muhalefet boşluğu kendini gösterdi.Muhalefet diye bir şey yok.Arkasından iktidar boşluğu oluştu.İktidarda cisim olarak. Cismi büyük ama hiçbir aktivitesi olmayan bir iktidar var.Türkiye devlet boşluğuna doğru gidiyor.İç ve dış politikada devlet boşluğu kaos oluşturacaktır.Türkiye kaosa gidiyor.Bunun önüne hep beraber geçmeliyiz.”
