Haber: İlker ÇAKAN
Amasya Üniversitesi Rektörlüğünce, AB projesi çerçevesinde düzenlenen program gereği Amasya’ya davet edilen Letonya, İspanya, Portekiz, Yunanistan, Malta, Romanya, Polonya’dan gelen üniversite öğrencileri ortak fikirleri konuşmalarının yanında çeşitli etkinliklere katılarak, Amasya il merkezinde kendi ülkelerine ait tanıtım stantlarını açacaklar. Amasya Üniversitesi Rektörlüğünü ziyaret eden konuk öğrencilere, Üniversite Rektörlüğünce çeşitli hediyeler verildi ve ayrıca rektörlük bahçesinde hoş geldiniz kokteyli düzenlendi.
Bakır işleme sanatı ustası Adem Öztürk: “Üretim yapamıyoruz”
Haber-Röportaj:İlker Çakan
Bayburt ilinde bakır işleme el sanatının tarihi geçmişe dayanır. Mineli bakır denilince akla Bayburt gelir. Bakırcılık sanatında Bayburt’un özelliği bakırın renklendirilmesidir. Bayburt il merkezinde eskiden 1015 bakırcı esnafı varken, bugün bu sayı yok denecek kadar azdır. Karadeniz Bölgesinde bakır işleme el sanatının yapıldığı tek yer Bayburt’tur. Bayburt’ta bakırcılık el sanatı kaybolmaya başlamıştır. Bu sanatın kaybolmaması için, bu işle uğraşan bakırcı esnafı da devletimizin desteğini bekliyor. Bayburt’ta bakırcılık el sanatı yapan Adem Öztürk, bakırcılık el sanatı konulu yaptığımız röportajda şunları söyledi;
Bayburt’ta bakırcılık sanatı yüzyıl önceye dayanır
“Bayburt ta bakırcılık sanatı yaklaşık yüz yıl önce Birinci Dünya savaşı sıralarında Ermenilerden bize geçmiştir. Ailece 1918 yılından bu tarafa bakırcılık sanatıyla uğraşmaktayız. 19681970 yıllarından itibaren turistik bakır işlemeciliği yapmaya başladık. Bakırcılık mesleğini temel olarak devam ettirmemizin amacı bakırcılık sanat ölmesin diyoruz. Bu sanatın ekonomik yönden bize gelir getirmesinde son yıllarda düşüşler oldu. Buna rağmen bu sanatımızı sürdürmeye gayret ediyoruz. Yaptığımız işlerin pazarlamasını bizler yapıyoruz. Ancak sermaye açısından sıkıntı yaşıyoruz. Devletimiz bize faizsiz kredi desteği yaparsa bu sanatımızı daha çok ilerletiriz. Bakırcılık işlerini eskiden elle yapardık. Ancak bu yaptığımız işlerin sanat değeri yüksekti. Fakat kazanç az olunca, makineleşmeye döndük. Bakırcılık sanatı Türkiye’nin dışında hiçbir yerde yoktur. Türkiye’de bakırcılık sanatı belli şehirlerde yapılıyor. Bu şehirler Bayburt ve Erzincan’dır. Karadeniz Bölgesinde bakır işleme sanatı sadece Bayburt’ta yapılmaktadır.
Bayburt ilinde bakır işleme el sanatının tarihi geçmişe dayanır. Mineli bakır denilince akla Bayburt gelir. Bakırcılık sanatında Bayburt’un özelliği bakırın renklendirilmesidir. Bayburt il merkezinde eskiden 1015 bakırcı esnafı varken, bugün bu sayı yok denecek kadar azdır. Karadeniz Bölgesinde bakır işleme el sanatının yapıldığı tek yer Bayburt’tur. Bayburt’ta bakırcılık el sanatı kaybolmaya başlamıştır. Bu sanatın kaybolmaması için, bu işle uğraşan bakırcı esnafı da devletimizin desteğini bekliyor. Bayburt’ta bakırcılık el sanatı yapan Adem Öztürk, bakırcılık el sanatı konulu yaptığımız röportajda şunları söyledi;
Bayburt’ta bakırcılık sanatı yüzyıl önceye dayanır
“Bayburt ta bakırcılık sanatı yaklaşık yüz yıl önce Birinci Dünya savaşı sıralarında Ermenilerden bize geçmiştir. Ailece 1918 yılından bu tarafa bakırcılık sanatıyla uğraşmaktayız. 19681970 yıllarından itibaren turistik bakır işlemeciliği yapmaya başladık. Bakırcılık mesleğini temel olarak devam ettirmemizin amacı bakırcılık sanat ölmesin diyoruz. Bu sanatın ekonomik yönden bize gelir getirmesinde son yıllarda düşüşler oldu. Buna rağmen bu sanatımızı sürdürmeye gayret ediyoruz. Yaptığımız işlerin pazarlamasını bizler yapıyoruz. Ancak sermaye açısından sıkıntı yaşıyoruz. Devletimiz bize faizsiz kredi desteği yaparsa bu sanatımızı daha çok ilerletiriz. Bakırcılık işlerini eskiden elle yapardık. Ancak bu yaptığımız işlerin sanat değeri yüksekti. Fakat kazanç az olunca, makineleşmeye döndük. Bakırcılık sanatı Türkiye’nin dışında hiçbir yerde yoktur. Türkiye’de bakırcılık sanatı belli şehirlerde yapılıyor. Bu şehirler Bayburt ve Erzincan’dır. Karadeniz Bölgesinde bakır işleme sanatı sadece Bayburt’ta yapılmaktadır.
Bayburt’un özelliği, bakırın renklendirilmesi
Eskiden iş yerimde 6 kişi istihdam ettirdiğim halde, şu anda 20- 30 kişilik atölyem olduğu halde ekonomik durumum müsait olmadığı için hiç kimseyi çalıştıramıyorum. Kış mevsiminde çalışmıyoruz. Sadece Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında çalışıyoruz. Eski yıllarda bakırcılar çarşısında çekiç sesinden geçilmezdi. O yıllarda yaklaşık 1015 esnaf bakırcılık sanatı ile uğraşırdı. Şu anda Bayburt’ta bakırcılık sanatı konusunda tek imalat yapan ben kaldım. Bayburt’taki bakırcılık işlemesinin kökeni Erzincan’a dayanır. Bakırcılık sanatında Bayburt’un özelliği, bakırın renklendirilmesi ve daha çeşitli olmasıdır. Mineli bakır denilince akla Bayburt gelir. Bende bu sanatı bırakmayı düşünüyorum. Yaptıklarımız işleri; Ankara, İstanbul’a pazarlıyoruz. Ayrıca bavulu ticareti olarak yurt dışına gidenlerde satın alıyor. Ancak pazar var, ekonomik yönden durumumuz iyi olmadığı için üretim yapamıyoruz.”
Eskiden iş yerimde 6 kişi istihdam ettirdiğim halde, şu anda 20- 30 kişilik atölyem olduğu halde ekonomik durumum müsait olmadığı için hiç kimseyi çalıştıramıyorum. Kış mevsiminde çalışmıyoruz. Sadece Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında çalışıyoruz. Eski yıllarda bakırcılar çarşısında çekiç sesinden geçilmezdi. O yıllarda yaklaşık 1015 esnaf bakırcılık sanatı ile uğraşırdı. Şu anda Bayburt’ta bakırcılık sanatı konusunda tek imalat yapan ben kaldım. Bayburt’taki bakırcılık işlemesinin kökeni Erzincan’a dayanır. Bakırcılık sanatında Bayburt’un özelliği, bakırın renklendirilmesi ve daha çeşitli olmasıdır. Mineli bakır denilince akla Bayburt gelir. Bende bu sanatı bırakmayı düşünüyorum. Yaptıklarımız işleri; Ankara, İstanbul’a pazarlıyoruz. Ayrıca bavulu ticareti olarak yurt dışına gidenlerde satın alıyor. Ancak pazar var, ekonomik yönden durumumuz iyi olmadığı için üretim yapamıyoruz.”
Trabzon-Maçka Horon Halk Oyunları Ekibi
Haber: İlker ÇAKAN
Amasya il merkezinde; Hamit Kaplan Kapalı Spor Salonunda, Amasya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün organizesinde; 1317 ve 1824 yaş guruplarından oluşan İstanbul, Trabzon, Rize, Giresun illerinin Gençlik Merkezleri Türk Halk Oyunları(Horonlar) grup yarışması düzenlendi. Yarışmada değişik yörelerin horon halk oyunları ekipleri birbirinden güzel Karadeniz Bölgesine has horon oyunlarını sergilediler ve izleyenlere unutulmaz horon, kemençe ziyafeti sundular.
Grup yarışmasında; 1317 yaş artistik dalında Trabzon ili Vakfıkebir ve Maçka ilçesi Horon Halk Oyunları ekibine performans ödülü, 1824 yaş artistik dalında Trabzon-Vakfıkebir ile Giresun Horon Halk Oyunları ekibi performans ödülü, 1317 yaş stilize dalında Trabzon-Vakfıkebir ve Trabzon Merkez Horon Halk Oyunları ekibi performans ödülü, 1824 stilize dalında Giresun ile Trabzon ili Vakfıkebir Horon Halk Oyunları ekibi performans ödülü kazandı. Dereceye giren Türk Halk Oyunları(Horonlar) ekiplerine ödülleri verildi. Ödül töreninden sonra da dereceye giren Horon Halk Oyunları ekipleri başarılarını öğretmenleriyle birlikte topluca oynayarak, sevinç çığlıkları atarak kutladılar. Mutlulukları ve sevinçleri yüzlerinden okunuyordu.
Amasya il merkezinde; Hamit Kaplan Kapalı Spor Salonunda, Amasya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün organizesinde; 1317 ve 1824 yaş guruplarından oluşan İstanbul, Trabzon, Rize, Giresun illerinin Gençlik Merkezleri Türk Halk Oyunları(Horonlar) grup yarışması düzenlendi. Yarışmada değişik yörelerin horon halk oyunları ekipleri birbirinden güzel Karadeniz Bölgesine has horon oyunlarını sergilediler ve izleyenlere unutulmaz horon, kemençe ziyafeti sundular.
Grup yarışmasında; 1317 yaş artistik dalında Trabzon ili Vakfıkebir ve Maçka ilçesi Horon Halk Oyunları ekibine performans ödülü, 1824 yaş artistik dalında Trabzon-Vakfıkebir ile Giresun Horon Halk Oyunları ekibi performans ödülü, 1317 yaş stilize dalında Trabzon-Vakfıkebir ve Trabzon Merkez Horon Halk Oyunları ekibi performans ödülü, 1824 stilize dalında Giresun ile Trabzon ili Vakfıkebir Horon Halk Oyunları ekibi performans ödülü kazandı. Dereceye giren Türk Halk Oyunları(Horonlar) ekiplerine ödülleri verildi. Ödül töreninden sonra da dereceye giren Horon Halk Oyunları ekipleri başarılarını öğretmenleriyle birlikte topluca oynayarak, sevinç çığlıkları atarak kutladılar. Mutlulukları ve sevinçleri yüzlerinden okunuyordu.
Ünlü Aktör Kadir İnanır Bayram rolüyle Son Cellât filminde
Haber: İlker ÇAKAN
Macit Koper ve Hülya İniş’in senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini Şahin Gök’ün yaptığı, yapımı Zebil Filme ait, başrollerde; Kadir İnanır( Bayram), Atilla Saral(Savcı Yusuf), Jülide Kural(Pervin), İskender Bağcılar(Çapar Dursun), Sırrı Elitaş(Gardiyan Mahmut) gibi ünlü oyuncuların oynadığı “Son Cellat filmi Amasya’da çekildi. Filmin % 80’i Amasya E Tipi Kapalı Cezaevinde, % 20’si Amasya’nın değişik mekanlarında çekildi. Bu film; 12 Eylül 1980 dönemine denk gelen, Türkiye’nin bir siyasi kesitini, o dönem yaşanan olayları, birtakım politik hadiseleri oldukça etkileyici ve çarpıcı şekilde konu ediyor. Bu film Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla çekilmiştir. Amasya’nın tarihi bir mekân olması ve Amasya Belediyesinin de kısmen sponsorluk yapması nedeniyle “Son cellât “Filminin Amasya’da çekilmesinde etkili olmuştur. “Son cellât” filminin ödül alacak bir film olduğu ve Ekim-Kasım aylarında da gösterime gireceği öğrenildi.
AK Parti Trabzon Milletvekili Prof. Dr. Cevdet Erdöl: “Karadeniz Türkiye’nin ve dünyanın parlayan yıldızı olacak
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
AK Parti Trabzon Milletvekili ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl uzun süre üniversite hastanelerinde görev yapmış ve görevde bulunduğu dönemlerde başarılı bir grafik sergilemiştir. Komisyon Başkanı olarak görev yaptığı sırada sağlık ve sosyal hayata ait bir çok kanunun çıkarılmasında birçok projeye imza atmıştır.Sosyal ve sağlıkla ilgili insanları ilgilendiren temel kanunların hazırlanmasında büyük emeği vardır.Ülke gerçeklerini açıkça söylemekten çekinmeyen, sağlık alanında reform düzeyindeki çıkan kanunlar onun projesidir. Prof. Dr. Cevdet Erdöl Karadeniz, Trabzon,Türkiye sevdalısı bir milletvekilidir.
Trabzon Milletvekili Prof. Dr. Cevdet Erdöl diyor ki Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün vasiyeti Trabzon-Erzincan demiryolu yapımını muhakkak gerçekleştirmemiz gerekir. Bu Türkiye ve Karadeniz bölgesi için çok önemli projedir diyor. Trabzon Milletvekili Prof..Dr. Cevdet Erdöl proje ürüten bir milletvekilidir.Onun hedefi Türkiye’nin ve insanımızın refahı için neler yapılması gereklidir? Onun üzerinde çalışıyor.Trabzon Milletvekili Prof .Dr. Cevdet Erdöl bu dönemde sağlık ve sosyal güvenlik alanında çıkarılan kanunlarla, Karadeniz ve Türkiye , demir ipek yolu projesi konulu yaptığımız röportajda şunları söyledi.;
Hastaneleri tek bir başlık altında topladık
“Bizim yaptığımız çok iş olduğu için şu önemli, bu önemli diyemeyiz.ki iktidara geldiğimiz zaman hastaneler çok başlı bir yapı içerisindeydi.Sigorta hizmeti yapması gereken bir kurumun hastanesi vardı. Sağlık sunumu yapıyordu. İçişleri Bakanlığı-Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı Polis Hastanesi vardı.Ulaştırma Bakanlığına bağlı Devlet Demir Yolları Hastanesi vardı..PTT Hastanesi vardı.Milli Eğitim Bakanlığına bağlı hastaneler vardı. Bunlar amaç ve çalışma sistemi bakımından yeknesaklık oluşturmayan, farklı standartlarda çalışan hastanelerdi. Biz bunları Sağlık Bakanlığının kontrolüne verdik.Hastaneleri tek bir başlık altında topladık.Üniversite, askeri, belediye hastanelerini(2 tane) bunların dışında tutmak gerekir. Böylece bir yeknesaklık ve standart oluştu. Sağlık Bakanlığı hastanelerine (devlet hastanelerine) gittiğiniz zaman diğer hastanelerin farkını anlarsınız.
Amaç yapılan hizmetlerdeki kişinin memnuniyetini belirten düzenlemeler yaptık.Kişiler hastaneye müracaat ettiklerinde hekim seçebiliyorlar.Eskiden böyle değildi. Eskiden bir hastaneye gittiğiniz zaman bir polikliniğe bir doktor bakarsa, diğer doktor bu polikliniğe bakmazdı.Dolayısıyla kişi o doktora muayene olmak zorundaydı.Günde 5-100 hasta muayene ederdi.Böylece hasta hastanede çare bulamazsa başka hastaneye gitmek zorunda kalırdı. Eski hastanelerin randevu sistemine baktığımız zaman, 23 dakikada bir randevu verirdi.Buda hastanenin şikayetlerinin öğrenilmesi mümkün değildi. Hastaneleri değiştirdiğimizde böyle bir sistemi değiştirdik. Şu anda istediğimiz her şeyi yapamadık. Her şey birbirine bağlı sitemler zinciridir.Bütün halkaları tam oturtmadıktan sonra sistemi tamamen oturtamayacağımızı biliyoruz. Şu anda hastaneleri birleştirerek önemli adım atıldı..Bu çok önemli revizyon hamlesidir
Aile hekimliği sistemi kurduk
Aile hekimliği sitemi kurduk. Her kişinin sorumlusu olan bir doktor belirlenmiş oldu. Bu sistem Düzce ilinde uygulanmaya başlandı..Türkiye’de ortalama 3000 kişiye bir aile hekimi düşmektedir. Doktorların insanlara iyi davranmasın öğreten bir sistem oluşturuyoruz. Türkiye aile hekimliği 10 ilde uygulanıyor. Önümüzdeki 4 yılın sonuna kadar bunu bitirmeyi düşünüyoruz. Burada esas sorun doktor eksikliğidir.Elimizde yeterince doktor olmadığı için bir tıp öğrencisi 6-7 senede mezun oluyor.Buda uzun vadeli bir yıldır. Hekim sayısını denkleştirdiğimizde her ilde bu sisteme geçmeye çalışıyoruz
Sağlık turizmine atılan önemli bir adım
Yurtdışından kalifiye hekim konusunda uzman hekimleri getirtmek istiyoruz. Bunları sağlık turizmi için yaptırdık.Yabancı hastaneler yabancı doktor vermekteyiz.Bu sağlık turizmine atılan önemli bir adımdır. Diğer doktorlara sevki aile hekimi yapacaktır. Her aile ferdinin danışacağı bir doktoru olacaktır. Ankara’da bir çok doktor olduğu halde bana doktor olarak birçok kişi danışmak ihtiyacı hissediyor.Aile hekimi olunca herkes ona danışacak. Sosyal güvenlik kurumu kurduk. Eskiden bağkur, emekli sandığı farklı kurumlardı bunları bir çatı altında topladık.
Genel sağlık sigortası kanununu çıkardık
Aynı fonksiyonla yönetmeye çalıştık.Genel sağlık sigortası kanunun çıkararak 18 yaşına kadar olan herkesi sağlık güvencesine kavuşturduk. Bu 2008 Ocaktan itibaren yürürlüğe girecektir. Hukuki süreç nedeniyle kanunun uygulanması 2008’e kaldı. Bütün halkımızı sağlık güvencesine kavuşturuyoruz. Bizden önceki dönemlerde hastanede yaşanan rehin kalma dönemleri artık bitmiştir.Yeşil kartlı hastalar hastanelere ayaktan gittiklerinde ilaçlarını alamıyorlardı .Bunlara da memurlar gibi davranılmasını sağladık. Memurlar gibi her yerden ilacını alabiliyorlar. SSK kurumu mensuplarının ilaç alması bir dertti. Evinin önünde olan sağlık ocağında muayene olamazlar, evinin önünde olan eczaneden ilaç alamazlardı. Bunlar adeta ikinci sınıf vatandaş gibiydiler. Bunlara da istediği hastaneden muayene olma hakkını ve istediği eczaneden ilaç alma hakkını verdik. Böylece büyük bir rahatlık ve kolaylık getirdik. Bağkur ve sigortalılar yurt dışına gerektiğinde hastaların gönderemiyorlar. Emekli sandığı gönderiyor, onlar göndermiyorlardı.
Bizden yurt dışına hasta tedaviye değil, yurt dışından bize geliyorlar
Bunlara da sonuna kadar kapıyı açtık..Türkiye’de hekimlik o kadar ileri ki bizden yurtdışına hasta tedaviye değil,yurt dışından, özellikle Avrupa’dan bize tedaviye geliyorlar.Bu sevindirici bir durumdur.Üniversite, özel, devlet hastanelerimiz 5 yıldızlı otel kapasitesinde hizmet veriyorlar. Böylece mükemmel sağlık hizmeti veriyorlar.Türkiye’de devlet hastaneleri özel hastanelerle yarışıyorlar. Artık koğuş sisteminde hastane yapmıyoruz. Tek yataklı, iki yataklı banyosu, wc’si olan insanımıza yaraşır hastaneler yapıyoruz.
Askeri hastaneleri % 10 oranında sivillere açtık
Askeri hastaneleri % 10 oranında dahil olsa da sivillere açtık. Doğudaki vatandaşlarımız askeri hastanelere çok rağbet ediyor. Böylece askeri hastanelerin kapılarını sivil vatandaşa açmış olduk.Bunları T.C. kimlik numarasına dayalı bir veri tabanına yerleştiriyoruz. Bundan sonra sağlık karnesi gibi büyük defterler taşınmasına gerek kalmayacaktır. Bu veri tabanına dayalı kartla hastaneye gittiğinizde muayenenizi olacaksınız, ilacınızı alacaksınız. Bu kartta kişinin tüm sağlık bilgileri mevcut olacaktır. Bu kartlar kısa zaman içinde hazırlanıp, yürürlüğe girecektir. Sosyal güvenlik kurumu bunu hazırladı bitirdi.
Tek hekim raporu sağlık kurulu raporu yerine geçecek
Yen bir kanun çıkardık. Eskiden her şeye sağlık kurulu raporu gerekirdi .Örneğin tansiyon hastası 20 tane doktordan geçerek bir sağlık kurulu raporu alıyordu. Ondan sonra ilaç alacak veya alamayacak. Çıkardığımız kanunla bu konuda tek hekimin verdiği rapor sağlık kurulu raporu yerine geçecektir. Böylece vatandaşımız için büyük bir rahatlık olacaktır.
Kızılay Kan Merkezi kan ünitesini temin edecek
Komisyonumuzda sağlıkla ilgili bütün kanunlar çıkarılırken, çok önemsenmesi gereken bir kanunda kan ve kan ürünleri ilgili kanunudur. Bundan sonra hiçbir kimseye kan reçetesi verilmeyecek, bir elinde de torbası gezip dolanmayacaktır. Kan aramayacak, ailenden 10 kişi getir kan versin denmeyecektir. Bundan sonra hastaneler otomasyona bağlandı .Kayseri’de, yakında Ankara’da, Türkiye’nin her tarafında bunu görebilirsiniz. Bütün ülkeyi bu siteme dahil edeceğiz. Hastanede kan ihtiyacı olduğu zaman, hastane bu sistemde o yerdeki Kızılay Kan merkezine talebini yapacaktır. Böylece o yerdeki Kızılay Kan Merkezi istenen kan ünitesini temin edecektir. Böylece kan aramak için dolanmayacaktır. Bundan sonra artık hastane kan düşünmeyecek, kanı Kızılay Kan Merkezi temin edecektir. Bu konuda desteklerinden dolayı Kızılayın yetkililerini kutluyorum. Eskişehir’de bu uygulamaları yerinde gördük. Önümüzdeki dönemde kan ürünleri ile ilgili plazma fabrikası kurulacaktır.Böylece başka ülkelere verdiğimiz milyonlarca dolar cebimizde kalacaktır.
Dünyada olduğu gibi erkeklerinde hemşire olmalarına karar verdik
Hemşirelik kanunu çıkardık.Hemşirelik kanunu bir kadın mesleği idi.Erkeklerinde aynı eğitimi almak koşulu ile bütün dünyada olduğu gibi hemşire olmalarına karar verdik.
Eskiden 112 acil sistemi ile saatlerce ambulans gelmedi diye söylenirdi. Şimdi dakikalarca bekledik deniliyor. Ambulans gelme olayı saatten, dakikaya düştü. Gittiğim birçok ilde bu konuda test yapıyorum. Eskişehir’de bütün kamuoyu önünde test yaptım. Ambulans 7 dakikada geldi. Gümüşhane’de 4 dakikada, Trabzon’da 6-7 dakikada geliyor. Bu uygulamaları gittiğim her yerde habersiz yapıyorum. Bu konuda çok önemli bir aşama kaydettik.Bu konuda emeği geçen herkesi kutluyorum.
Özürlülere iş verilme mecburiyeti getirdik
Komisyonumuzun hazırladığı diğer önemli bir kanun ise Özürlüler Kanunudur. Şimdiye kadar özürlülerimiz ikinci sınıf vatandaştı. Bunlara iş verilmezdi, ayırımcılık yapılırdı .Bunları ortadan kaldırdık. Özürlülere çalışma imkanı sağlamak amacıyla onlara iş verilme mecburiyeti getirdik.Evde bakıldıklarında ailesi dahi olsa onlara para verdik Sosyal güvencesi olmayan ailede fakir sayılan asgari ücretin 2/3 ünden az geliri olan kişi başına özür durumuna göre ücret vermeye başladık. Çok önemli değişiklikler yaptık. Sağlığı ve sosyal yardımları, sigorta kurumlarını bir bütün olarak değerlendirdik.
Üniversite hastanelerimizin bazıları bağkur hastalarına bakıyor, bir kısmı bakmıyor. Ama önce parayı vatandaşımız yatırıyor. Sonra bağkurdan alıyor. Bunu da değiştiriyoruz. Bundan sonra bağkurlular da buralara diğerleri gibi kimlikleriyle gidecekler muayene olup, dönebilecekler. Hastanelerin dışındaki tıp merkezlerini, bunlara küçük hastaneler diyebiliriz. Sosyal güvenlik kurumunun buralarla anlaşma yapıp, buralardan da halkımızın daha iyi hizmet almasını sağlamamız gerekir. Küçük değişiklerle sağlık sistemimizi çok iyi yerlere götürmemiz gerekir. Sağlığı sosyal sigortadan ve sosyal yardımlardan ayırt etmemiz mümkün değildir.
Türkiye’de 72 milyon nüfusa karşılık, 81 milyon karne sahibi var
Bunu bir bütün olarak ele almamız gerekir. Birinci özellik vatandaşımızın dürüst olması gerekir.Türkiye’de 72 milyon nüfus var diyoruz. Elektronik ortamda yapılan nüfus sayımı ile bu oran düşecektir.Ülkemizde 81 milyon karne sahibi insan vardır. Buda mükerrerliğin çok olduğunu gösteriyor. Adam sigortalı, aynı zamanda bağkurlu, aynı zamanda yeşil kartlı böyle çok insan var.Vatandaşlık numarasına dayalı veri tabanı olan sistemde bu mükerrerlikler ortadan kalkacaktır. Böylece gerçek ihtiyaç sahiplerini belirleyeceğiz. Hak sahibi olmadan hiç kimsenin yeşil kart kullanmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu konuda yapılacak bir revizyona ihtiyacımız var. En önemli revizyonu kalplerimizde ve beynimizde yapmamız gerekir.Bu vatan hepimizin, bu harcanan paralarda tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Bu nedenle hak etmediğimiz bir şeye elimizi uzatmamız gerekir. Başka bir sağlık güvencesi olanın ilacını kendi karnemize yazdırmayacağız.Vatandaş olarak dürüst olacağız. Devletten hakkımızı talep edeceğiz. Devlette bize bakacak, sağlığımız koruyacaktır. Genel sağlık sigortası kapsamında.sağlık güvencemizi verecek. Bunda endişemiz olmayacak.
Vatandaş güçlü olacak ki devlet güçlü olacak
Sistemi hep birlikte yürüteceğiz. Vatandaş güçlü olacak ki devlet güçlü olacaktır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın prensibi sağlıkta önemli bir prensiptir.Allah devletimize, milletimize zeval vermesin .Devletimiz güçlüdür, bütün bu sosyal güvencenin, sosyal güvenliğin, sağlık harcamalarının altından kalkacak güçteyiz.Yeter ki biz elimizden geldiği kadar bu çarpıklıkları ortadan kaldıralım.Sistemi tam rayına oturtalım. Emekli sandığı kurumunda da birçok mükerrer çıktı .Bu konuda binlerce insan mahkemelere verildi. Hem kendi emekliğini, hem annesinin emekliğini almış mükerrerlikler var. Ben üniversitede kardiyoloji uzmanı olarak görev yapıyordum. Eskiden hasta kardiyoloji bölümüne gelerek ameliyat oluyor. Ancak sosyal güvence yok, o zaman yeşil kart çıkar diyoruz. Yeşil kart bir hafta sonra çıkıyor.Yeşil kart bu sefer ameliyattan sonrakini ödüyordu. Bu nedenle yeşil kart çıktıktan sonra 90 gün geriye doğru ödeme yapılsın diye bunu ben kanun teklifi olarak önermiştim.
Parası olmayana devlet yardım elini uzatıyor
Bu kanunlaştı, bize çok rahatlık sağladı. Bu da bizim mesleğin içinden gelme avantajımızdandır. Eskiden doğumlarda anne taburcu oluyor, çocuk hastalık nedeniyle tabucu olamıyor. Çocuğun yeşil kartı olmadığı için sıkıntı başlıyor. İnsan zaten fakir nasıl ödeyecek. Çocuklar rehin kalıyordu.Getirdiğimiz küçük bir değişikle hiçbir insanımız hastanede rehin kalmıyor. Parası olmayana devlet yardım elini uzatıyor.Böylece sorunları çözüyoruz. Bu nedenle sizin; başarılı olmak işin içerisinden gelmek gerekir dediğiniz doğrudur. Ben bunları daha önce görmezsem bilemezdim.
Trabzon demiryolu kanunu 1988’de yürürlükten kaldırılmıştır
Trabzon’u demiryolu ile Erzincan’a bağlama fikri Mustafa Kemal Atatürk’ündür.Bunu onun vasiyeti gibi algılamamız gerekir.Eski tarihle 10 Nisan 1340’da kanunu çıkarmışız. Bu da 1925’lere tekabül ediyor.Trabzon-Erzurum-Erzincan demiryolu ile ilgili olarak keşfinin yapılması ile ilgili olarak kanun çıkarılmıştır.Bu kanun işi bitti diye 1988’de yürürlükten kaldırılmıştır.Bizce bu kanun görevini tamamlamadı. Ancak 2003 yılında Batum-Trabzon, Trabzon-Erzincan-Erzurum-Diyarbakır hattında proje yapılmış. Daha sonra bu proje uygun olmadığı gerekçesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.
Atatürk’ün vasiyeti demiryolunu hayata geçirmek istiyoruz
Biz ısrarla Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği Trabzon-Erzincan-Erzurum demiryolunun mutlaka hayata geçirilmesini istiyoruz. Ulaştırma Bakanlığı bunu incelettiriyor. Batum-Trabzon-Samsun, Trabzon-Erzurum-Erzincan-Diyarbakır hattını oluşturduğumuzda Trabzon’u Karadenizin doğusundaki limanı dünyaya demiryolu ile entegre etmiş oluruz. Bu bize GAP’taki zenginliğin kuzey ülkelerine, Orta Asya’ya taşımayı, oradaki zenginlikleri de Avrupa’ya ve Afrika’ya taşımayı getirir.Bu çok önemli turizm ve ticaret potansiyeli demektir. Orta Asya’yı Avrupa’ya, Afrika’ya taşıyan demir ipekyolu olarak gerçekleştirilmesidir. Bunun gerçekleşmesi için elbirliği içerisinde gayret etmeliyiz. Şu anda çalışmalar devam ediyor. Türkiye’nin dünyaya açılımı konusunda sigorta görevi yapacaktır.Yüzyıllardır Trabzon- Sürmene ilçesinin Çamburnu beldesinde gemiler yapılır.
Evliya Çelebi gemisini Çamburnu tesislerinde tamir ettirmiş
Evliya Çelebi dahi gemisini orada tamir ettirmiştir .Biz orada bu sene
Yeniay mıntıkasında Yeniay-Çamburnu tersanesinin temelini attık. Şu anda yaklaşık 6 ay içerisinde1200 metre mendirek uzunluğuna ulaştık. Deniz dibinde de 1500 metreyi geçmiş durumdayız. Biz orada şimdi muazzam bir tersane yapıyoruz. Buradaki dolgu alanı Trabzon limanının dolgu alanından büyük olacaktır. Mendirek uzunluğu da aynı şekilde Trabzon limanından daha uzun olacaktır. Dolayısıyla biz orada büyük bir yatırım yapıyoruz.
Gemicilikte büyük bir sanayi getiriyoruz
Gemicilikle, denizcilikle ilgili büyük bir sanayi getiriyoruz..Biz bunu demiryolu ile entegre etmek istiyoruz. Demiryolu yapıldığı zaman buradaki faaliyetlerin iç sulara taşınması da mümkün olacaktır.Sürmene ilçesinde Demiz Bilimleri Fakültesi vardı. Babadan kalma usulle çalışan 8-10 atölye şeklinde bir tersane işletmesi vardı. Biz dedik ki bu eğitimsiz olmaz. İlk yaptığımız iş, denizcilik meslek lisesini açmak oldu. Okulu Telekom yapıyor. Bu sene eğitime başlayacağız. Ara elaman var. Hemşehrimiz, Sürmene’mizin yetiştirdiği büyük insan rahmetli Abdullah Kanca’nın yaptırdığı, Ağustos ayında temelini attığımız Denizcilik Meslek Yüksek okulunun yapımı bitmek üzeredir. Önümüzdeki yıldan itibaren öğrenci alınacaktır.Böylece denizcilik ilgili Meslek Lisesi, denizcilikle ilgili Meslek Yüksekokulu , denizcilikli ilgili Fakülte ve modern bir tersane böylece dörtlüyü tamamlamış oluyoruz.
Büyük bir sanayi devrimi
Bu o bölge için büyük bir sanayi devrimidir. Denizcilikte bir devrimdir, çok önemli bir hamledir. Önümüzdeki yılda orada yaklaşık 200 metre uzunluğunda gemilerin kızağa atıldığını göreceğiz .Böylece Karadeniz Türkiye’nin ve dünyanın parlayan ve yükselen bir yıldızı olacaktır.Yeni yapılan Karadeniz sahil yoluyla ortalama Ankara’dan Trabzon’a 7 saatte gidebiliyorsunuz.
Alkol Tedavi Merkezi ve Kanser Tedavi Merkezi
Trabzon’da önemli sağlık yatırımları yaptık. Üniversitemizin mavi oval ek binasını18,5 milyon dolar parayla A’dan Z’ye tefriş ettik.Diş Hekimliği Fakültesi açtık.Eczalık Fakültesinin temelleri atılıyor..Yomra Kaşüstü’nde 580 yatak kapasiteli bir eğitim hastanesi yapıyoruz.Akçaabat’ta 28 Haziranda 250 yatak kapasiteli hastanenin temelini atıyoruz.Vakfıkebir’deki hastanemizi büyütüyoruz. Sürmene Hastanesine ek bina yaptık.Of Hastanesine ek bina yaptık.Hayrat ve Maçka’da sağlık ocağı yapıyoruz. Trabzon’da bölgeye hitap eden Alkol Tedavi Merkezi, Kanser Tedavi Merkezi yapmayı düşünüyoruz .
Trabzon’da tüm hastaneler modernize edildi
Kardiyoloji hastanesini bitirdik.Önümüzdeki aylarda hizmete açılacaktır..Trabzon’daki tüm hastaneler modernize edildi. Fatih Devlet Hastanemizin Voleybol Takımı 3.ligden birinci lige kadar çıktı.Türkiye ve Trabzon’da bu ilk oldu.Burada tutunamadı tekrar ikinci lige düştü. Sürmene bıçak sanayi şu anda Türkiye’nin en iyi bıçakların üretiyor.Bunların tıbbi alanda da lisansları vardır.Biz onların tıbbi alanda makas gibi tıbbi alet yapmalarını arzu ettik .Ancak bunlar bu işe girmediler.Ancak bu konuda biz destek olmaya gayretliyiz.Bu sanayiyi gerçekleştirsinler.Yaptığı bıçakların tüm dünyaya pazarlanmasını arzu ediyoruz. Bu konuda çok önemli yüksek teknoloji kullanıyorlar. Türkiye’de taklit edilen bir bıçaksanayisine sahibiz.Sürmene bıçakların kalitesi tartışılamıyor.
Sürmene el bıçak yapımında marka oldu
Başka yerler taklit ediyorlar. Sürmene el yapımı bıçak yapımında marka oldu.Turizm alanında Uzungöl önemli bir merkezdir.Uzungöl daha iyi olacaktır.Turizmde yayla turizmini çok iyi kullanmamız gerekir .Bu nedenle turizmi çeşitlendirmemiz gerekir. Günde sıcaktan bunalan insanları Karadenizin serinliğine davet etmemiz gerekir.Turizmde yol önemlidir.Önce yol yapılması gerekir.Gidemediğin yer senin değildir. Bu nedenle sahil yolu çok önemli ölçüde canlandıracaktır. Sahilden iç kesimde Giresun’unun yaylalarından sahile inmeden Trabzon’un yaylalarına gidilebilmelidir. İç yolu yapıp, mezbahaneler kurulmalıdır. Hayvancılığı geliştirmemiz gerekir. Hayvancılığın gelişmesi ile turizm potansiyeli de artacaktır. Bunu entegre olarak tümü ile birlikte düşünmek gerekir.”
Birol Öztürk’ten Yazı(Yorum) Denemeler 2. kitabı
Haber: İlker ÇAKAN
Ordu Ticaret Borsası Genel Sekreteri Birol Öztürk günümüze kadar çeşitli gazete ve dergilerde yazdığı ve akıcı bir üslup kullanarak geçmişi, günümüze vurgulayan yazı ve yorumlarını “Yazı(Yorum) Denemeler” adlı bir kitap haline getirmiş ve yayınlamış.
Yazar Birol Öztürk 1972 Ordu doğumlu olup, sempatik ve sevecen, yardımsever tavırları ile Ordu’luların sevgisini kazanmıştır. Yazar Birol Öztürk yayınladığı “Yazı(Yorum) Denemeler” kitabında topluma şu önemli mesajı da veriyor. “Kimsenin umurunda olmasa da ülkemi ve doğum büyüdüğüm bu kenti karşılıksız ve çok sevdim.”
Yazar Birol Öztürk’ün
Yazı(Yorum) Denemeler 2. Kitabı
Yazar Birol Öztürk 1972 Ordu doğumlu olup, sempatik ve sevecen, yardımsever tavırları ile Ordu’luların sevgisini kazanmıştır. Yazar Birol Öztürk yayınladığı “Yazı(Yorum) Denemeler” kitabında topluma şu önemli mesajı da veriyor. “Kimsenin umurunda olmasa da ülkemi ve doğum büyüdüğüm bu kenti karşılıksız ve çok sevdim.”
Yazar Birol Öztürk’ün
Yazı(Yorum) Denemeler 2. Kitabı
Gürcistan-Özerk Acara Cumhuriyeti Batum Belediye Başkanı Robert Chkhaidze: “Batum hızla gelişmeye başladı” Batum hızla gelişmeye başladı
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Gürcistan-Özerk Acara Cumhuriyeti başkenti Batum; turizm ve şehir planlamacılığı yönünden örnek bir şehir statüsündedir. Doğa ile denizin buluştuğu, kültür ve turizmin bir arada yaşandığı örnek bir turizm kentidir. Nüfusu 125.000 olup, 7 büyük mahalleden oluşmaktadır. Batum’da 4 mahalli gazete yayınlanmaktadır. Batum’a 2007 yılında 300.000, 2008 yılında 250.000 turist gelmiş. Son zamanlarda turizm alanlarında yapılan yatırımlarla Batum’un turizm yönünden bölgenin yıldızı durumuna geleceği gözükmektedir. Belediye Başkanı Robert Chkhaidze, 20102012 yıllarında 1000.000 turist bekliyoruz diyor. Daha önce dört yıl Batum Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapmış olan Robert Chkhaidze, 2008 yılı seçimlerinde Batum Belediye Başkanı seçilmiştir.
Batum Belediye Başkanı Robert Chkhaidze; ekonomi, mimarlık ve hukuk dalında olmak üzere üç ayrı fakülte mezunu olup, kültür ve turizm konusunda yaptığı örnek projelerle Batum’un turizm yönünden ufkunu açmıştır. Yaptığı örnek çalışmalarla Batum halkının ve yabancı ziyaretçilerin takdirini kazanmıştır. Batum-Türkiye ilişkilerine önem vererek, Batum’da yatırım yapacak Türk iş adamlarına gerekli kolaylığı göstereceğini söylüyor. Batum Belediye Başkanı Robert Chkhaidze, Batum ve Türkiye konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Batum’un ekonomik ve turizm yönünden kısa bir değerlendirmesini yaparmısınız?
Batum hızla gelişmeye başladı
“Batum milattan önce kurulmuş olan, Karadeniz sahilinde olan bir şehirdir. Batum şehir olarak 18. yüzyılda kurulmuştur. Batum şehrinin özelliği; sokakların düz olması, cadde ve sokakların proje üzerine yapılmış olmasından dolayı, bütün turistlerin ilgisini çekiyor. Batum’da 17 ülkenin konsoloslukları vardır. Batum bir alışveriş merkezi olarak görülmektedir. Geçmiş dönemden kalan Almanya ve diğer ülkelerin yapmış olduğu binalar şehrin temelinin o dönemlerden atıldığını göstermektedir. Son dört yılda Batum hızla gelişmeye başladı. Turistlerin Batum’a yoğun ilgisi bizim için önemlidir.
Batum
Belediye hizmetlerini nasıl yürütüyorsunuz?
Belediye hizmetlerini yaklaşık 3000 kişilik bir personelle yürütüyoruz. Otobüs, minibüsler şahsı firmalara aittir. Fakat belediyeye bağlı olarak çalışıyorlar.
Batum’un toplam nüfusu ve mahalle sayısı ne kadardır?
Toplam nüfusu 125.000’dir. Toplam büyük 7 mahallesi vardır. Batum’un sınırlarının genişletilmesi ile ilgili projelerimiz vardır. Bu projelerimizin Batumu’un gelişmesine katkısı olacaktır.
Batum’un alt yapı durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Batum’un alt yapı hizmetlerinde kullanılmak üzere Almanya ile görüşme yapılarak, onlardan 75.000 Euro borç para alındı. Böylece kendi bütçemizi de kullanarak alt yapı çalışmalarına başlayacağız. Yüzyıl önce yapılan alt yapı çökmek üzeredir.
Batum’da doğalgaz sistemi ile ilgili olarak bilgi verirmisiniz?
6000 aileye doğalgaz bağlayacağız
Doğalgaz projesi ile ilgili olarak 40.000 aileye doğalgaz verilecekti. Ancak bu proje gerçekleşemedi. Şu andaki çalışmalarımızla 6000 aileye doğalgaz bağlayacağız. Devletimizin çalışması ile doğalgaz konusunda bir firma seçildi. Bu firma doğalgaz çalışmalarını 2010 yılının ilk yarısına kadar bitirmesi gerekiyor. Batum’da doğalgaz kullanımı elektrik ve oduna göre daha ucuzdur. Doğalgaz kullanımı konfor olarak daha güzeldir. Bir aileye ortalama aylık maksimum doğalgaz kullanım ücreti 60 TL. gelir.
Batum’da işyeri açma konusunda şartlarınız nedir ve Türk iş adamlarının Batum’da yatırım yapma konusunda düşünceleriniz nedir?
Türk yatırımcı Batum’a geldi
Batum’da şirket açılmasına ve kapatılmasına bizim bir katkımız yoktur. Biz bir şirketin açılmasına karışmıyoruz. Bu tamamen vergi dairesinin işidir. İşyeri açılmasında ruhsat dahil her şeyi vergi dairesi veriyor. Sarp Sınır kapısı açıldıktan sonra çok sayıda Türk yatırımcı Batum’a geldi. Bundan çok memnun olduk. Buna kimsenin diyeceği bir şey yoktur. Bize gelen herkese hangi konuda olursa olsun yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Batum
Batum Havalimanının Türkiye-Batum arasında turizm ve
ekonomik yönünden katkıları nelerdir?
Batum havaalanın açılmasının büyük katkıları olmuştur. Bu havalimanın sadece Batum’a değil, Batum’a yakın olan Türkiye’deki il ve ilçelere de katkısı olmuştur. Bu havalimanı sayesinde fazla para harcamadan rahatlıkla Türkiye’ye geçiliyor.2007 yılından önceki yıllarda Batum’a gelen turist sayısı 13.000-15.000 iken, 2007 yılında ise Batum’a 300.000 turist gelmiştir.2008 yılında ise bu karışıklıktan dolayı yine 250.000 turist gelmiştir. Aynı zamanda inşaatı devam eden otellerin yapımının bitmesiyle, turizmin gelişmesiyle 20102012 yılları arasında 1.000.000 turistin gelmesini bekliyoruz.
Batum’da büyük Türk firmaları oteller yaptırıyor. Bir Türk firması tarafından yaptırılan Hilton oteli yakında açılacaktır. Batum’da beş yıldızlı Inturist otel vardır. Bu yazın 4 tane daha beş yıldızlı otelin temeli atılacaktır.
Artvin-Hopa-Kemalpaşa Beldesinde, Sarp Sınır Kapısına 4 km. uzaklıktaki iki ülke vatandaşlarının ticaret yaptığı halk pazarı ile ilgili olarak düşünceleriniz nedir?
Sarp Sınır kapısına kadar özel otobüs seferi koyduk
Kemalpaşa halk pazarı açıldıktan sonra, tren istasyonundan Sarp Sınır kapısına kadar özel otobüs seferi koyduk. Böylece Kemalpaşa’ya sadece Batum’dan değil, Gürcistan’ın diğer illerinden gelen halkımızda gitmektedir. Böylece halkın trenden inip, Sarp’a gitmeleri için böyle bir kolaylık sağladık. Konsoloslukla görüşme yatık. İlerideki günlerde Batum-Kemalpaşa arasına bir otobüs seferi koymayı düşünüyoruz. Böylece gümrükte oyalanmadan ve fazla sıkıntı çekilmeden gidiş- geliş yapılacaktır.
Batum-Türkiye ticari ilişkilerinde halkınıza mesajınız varmı?
Bizim halkımız ucuz mal almak için, Türkiye’ye gidip, oradan mal alıp buralarda satıyorlar. Biz de bundan seviniyoruz.
Batum’dan Türkiye’ye girişte halkınızdan çıkış ücreti almayı düşünüyormusunuz?
Şu anda öyle bir şey yoktur. Bu konu Ekonomi Bakanlığına aittir. Gürcistan Hükümetinin bileceği bir iştir. Gürcistan-Türkiye ticari ilişkilerinin daha iyi olması için iki hükümet arasında görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmeler sonucunda vergi konuları biraz daha hafiflemiştir.
Batum’da 2009 yılı turizm hedefleriniz ve Türkiye ve Türk İş adamlarınıza mesajınız nedir?
Türk İş adamlarından çok memnunuz
Türk iş adamlarının Batum’a yatırımları hiçbir zaman durmadı ve devam ediyor. Bu nedenle Türk İş adamlarından çok memnunuz. Batum’a yatırım yapmak isteyenler buyursunlar, gelsinler. Burada bir kuruş dahi haksızlığa uğramazlar.Bunun garantisini vermeye çalışıyoruz.
Batum’a geçen yıl; İstanbul, Pendik, Trabzon belediye başkanları geldi. Buralarda çeşitli toplantılar yapıldı. Diğer belediye başkanları ile de görüşüp, dar çevremizi genişletmeye çalışıyoruz. Ne kadar vatandaşa ulaşabilirsek, o kadar insanın burada tatil yapmasını sağlamış oluruz.”
Gürcistan-Özerk Acara Cumhuriyeti başkenti Batum; turizm ve şehir planlamacılığı yönünden örnek bir şehir statüsündedir. Doğa ile denizin buluştuğu, kültür ve turizmin bir arada yaşandığı örnek bir turizm kentidir. Nüfusu 125.000 olup, 7 büyük mahalleden oluşmaktadır. Batum’da 4 mahalli gazete yayınlanmaktadır. Batum’a 2007 yılında 300.000, 2008 yılında 250.000 turist gelmiş. Son zamanlarda turizm alanlarında yapılan yatırımlarla Batum’un turizm yönünden bölgenin yıldızı durumuna geleceği gözükmektedir. Belediye Başkanı Robert Chkhaidze, 20102012 yıllarında 1000.000 turist bekliyoruz diyor. Daha önce dört yıl Batum Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapmış olan Robert Chkhaidze, 2008 yılı seçimlerinde Batum Belediye Başkanı seçilmiştir.
Batum Belediye Başkanı Robert Chkhaidze; ekonomi, mimarlık ve hukuk dalında olmak üzere üç ayrı fakülte mezunu olup, kültür ve turizm konusunda yaptığı örnek projelerle Batum’un turizm yönünden ufkunu açmıştır. Yaptığı örnek çalışmalarla Batum halkının ve yabancı ziyaretçilerin takdirini kazanmıştır. Batum-Türkiye ilişkilerine önem vererek, Batum’da yatırım yapacak Türk iş adamlarına gerekli kolaylığı göstereceğini söylüyor. Batum Belediye Başkanı Robert Chkhaidze, Batum ve Türkiye konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Batum’un ekonomik ve turizm yönünden kısa bir değerlendirmesini yaparmısınız?
Batum hızla gelişmeye başladı
“Batum milattan önce kurulmuş olan, Karadeniz sahilinde olan bir şehirdir. Batum şehir olarak 18. yüzyılda kurulmuştur. Batum şehrinin özelliği; sokakların düz olması, cadde ve sokakların proje üzerine yapılmış olmasından dolayı, bütün turistlerin ilgisini çekiyor. Batum’da 17 ülkenin konsoloslukları vardır. Batum bir alışveriş merkezi olarak görülmektedir. Geçmiş dönemden kalan Almanya ve diğer ülkelerin yapmış olduğu binalar şehrin temelinin o dönemlerden atıldığını göstermektedir. Son dört yılda Batum hızla gelişmeye başladı. Turistlerin Batum’a yoğun ilgisi bizim için önemlidir.
Batum
Belediye hizmetlerini nasıl yürütüyorsunuz?
Belediye hizmetlerini yaklaşık 3000 kişilik bir personelle yürütüyoruz. Otobüs, minibüsler şahsı firmalara aittir. Fakat belediyeye bağlı olarak çalışıyorlar.
Batum’un toplam nüfusu ve mahalle sayısı ne kadardır?
Toplam nüfusu 125.000’dir. Toplam büyük 7 mahallesi vardır. Batum’un sınırlarının genişletilmesi ile ilgili projelerimiz vardır. Bu projelerimizin Batumu’un gelişmesine katkısı olacaktır.
Batum’un alt yapı durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Batum’un alt yapı hizmetlerinde kullanılmak üzere Almanya ile görüşme yapılarak, onlardan 75.000 Euro borç para alındı. Böylece kendi bütçemizi de kullanarak alt yapı çalışmalarına başlayacağız. Yüzyıl önce yapılan alt yapı çökmek üzeredir.
Batum’da doğalgaz sistemi ile ilgili olarak bilgi verirmisiniz?
6000 aileye doğalgaz bağlayacağız
Doğalgaz projesi ile ilgili olarak 40.000 aileye doğalgaz verilecekti. Ancak bu proje gerçekleşemedi. Şu andaki çalışmalarımızla 6000 aileye doğalgaz bağlayacağız. Devletimizin çalışması ile doğalgaz konusunda bir firma seçildi. Bu firma doğalgaz çalışmalarını 2010 yılının ilk yarısına kadar bitirmesi gerekiyor. Batum’da doğalgaz kullanımı elektrik ve oduna göre daha ucuzdur. Doğalgaz kullanımı konfor olarak daha güzeldir. Bir aileye ortalama aylık maksimum doğalgaz kullanım ücreti 60 TL. gelir.
Batum’da işyeri açma konusunda şartlarınız nedir ve Türk iş adamlarının Batum’da yatırım yapma konusunda düşünceleriniz nedir?
Türk yatırımcı Batum’a geldi
Batum’da şirket açılmasına ve kapatılmasına bizim bir katkımız yoktur. Biz bir şirketin açılmasına karışmıyoruz. Bu tamamen vergi dairesinin işidir. İşyeri açılmasında ruhsat dahil her şeyi vergi dairesi veriyor. Sarp Sınır kapısı açıldıktan sonra çok sayıda Türk yatırımcı Batum’a geldi. Bundan çok memnun olduk. Buna kimsenin diyeceği bir şey yoktur. Bize gelen herkese hangi konuda olursa olsun yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Batum
Batum Havalimanının Türkiye-Batum arasında turizm ve
ekonomik yönünden katkıları nelerdir?
Batum havaalanın açılmasının büyük katkıları olmuştur. Bu havalimanın sadece Batum’a değil, Batum’a yakın olan Türkiye’deki il ve ilçelere de katkısı olmuştur. Bu havalimanı sayesinde fazla para harcamadan rahatlıkla Türkiye’ye geçiliyor.2007 yılından önceki yıllarda Batum’a gelen turist sayısı 13.000-15.000 iken, 2007 yılında ise Batum’a 300.000 turist gelmiştir.2008 yılında ise bu karışıklıktan dolayı yine 250.000 turist gelmiştir. Aynı zamanda inşaatı devam eden otellerin yapımının bitmesiyle, turizmin gelişmesiyle 20102012 yılları arasında 1.000.000 turistin gelmesini bekliyoruz.
Batum’da büyük Türk firmaları oteller yaptırıyor. Bir Türk firması tarafından yaptırılan Hilton oteli yakında açılacaktır. Batum’da beş yıldızlı Inturist otel vardır. Bu yazın 4 tane daha beş yıldızlı otelin temeli atılacaktır.
Artvin-Hopa-Kemalpaşa Beldesinde, Sarp Sınır Kapısına 4 km. uzaklıktaki iki ülke vatandaşlarının ticaret yaptığı halk pazarı ile ilgili olarak düşünceleriniz nedir?
Sarp Sınır kapısına kadar özel otobüs seferi koyduk
Kemalpaşa halk pazarı açıldıktan sonra, tren istasyonundan Sarp Sınır kapısına kadar özel otobüs seferi koyduk. Böylece Kemalpaşa’ya sadece Batum’dan değil, Gürcistan’ın diğer illerinden gelen halkımızda gitmektedir. Böylece halkın trenden inip, Sarp’a gitmeleri için böyle bir kolaylık sağladık. Konsoloslukla görüşme yatık. İlerideki günlerde Batum-Kemalpaşa arasına bir otobüs seferi koymayı düşünüyoruz. Böylece gümrükte oyalanmadan ve fazla sıkıntı çekilmeden gidiş- geliş yapılacaktır.
Batum-Türkiye ticari ilişkilerinde halkınıza mesajınız varmı?
Bizim halkımız ucuz mal almak için, Türkiye’ye gidip, oradan mal alıp buralarda satıyorlar. Biz de bundan seviniyoruz.
Batum’dan Türkiye’ye girişte halkınızdan çıkış ücreti almayı düşünüyormusunuz?
Şu anda öyle bir şey yoktur. Bu konu Ekonomi Bakanlığına aittir. Gürcistan Hükümetinin bileceği bir iştir. Gürcistan-Türkiye ticari ilişkilerinin daha iyi olması için iki hükümet arasında görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmeler sonucunda vergi konuları biraz daha hafiflemiştir.
Batum’da 2009 yılı turizm hedefleriniz ve Türkiye ve Türk İş adamlarınıza mesajınız nedir?
Türk İş adamlarından çok memnunuz
Türk iş adamlarının Batum’a yatırımları hiçbir zaman durmadı ve devam ediyor. Bu nedenle Türk İş adamlarından çok memnunuz. Batum’a yatırım yapmak isteyenler buyursunlar, gelsinler. Burada bir kuruş dahi haksızlığa uğramazlar.Bunun garantisini vermeye çalışıyoruz.
Batum’a geçen yıl; İstanbul, Pendik, Trabzon belediye başkanları geldi. Buralarda çeşitli toplantılar yapıldı. Diğer belediye başkanları ile de görüşüp, dar çevremizi genişletmeye çalışıyoruz. Ne kadar vatandaşa ulaşabilirsek, o kadar insanın burada tatil yapmasını sağlamış oluruz.”
Bu sayfa hakkındaki yorumlar:
|
Gürcistan-Özerk Acara Cumhuriyeti Turizm ve Tanıtma Genel Müdürü Temur Diasamidze: Türkiye ile dost ülkeyiz
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Acara Özerk Cumhuriyeti, Gürcistan’ın güneybatı kesimindeki özerk cumhuriyettir. Yönetim merkezi Batum’dur. Türkiye’nin hemen kuzeydoğu sınırında yer alır. Sarp sınır kapısı, Acara Özerk Cumhuriyeti’ne açılır. Cumhuriyet adını tarihsel Acara bölgesinden alır, bundan dolayı kısaca Acara olarak bilinir. Acara Turizm ve Tanıtma Genel Müdürü Temur Diasamidze Batum’un turizm yönünden tanıtımı için büyük gayret sarf ediyor. Samimi tutum ve davranışları ve çalışkanlığı ile Batum halkının takdirini kazanmış, tam bir Türk dostu. Türkiye ile dostluğun önemini vurgulayarak şöyle diyor.
“Bize katkılarından dolayı Türkiye ile dostuz. Tarihte bu bellidir. Biz komşu ülkeleriz. Bu böyle kalacak. Kimse değiştiremez. Biz dost ülke olarak kalıyoruz. Her zaman bizim kapımız Türkiye’ye açıktır. Onların yardımları bize geliyor. Bizde elimizden geldiği kadar, onlara kapımızı açarız.” Gürcistan-Özerk Acara Cumhuriyeti Hükümeti Turizm ve Tanıtma Genel Müdürü Temur Diasamidze, Adjara ve turizm konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Batum’da deniz tatili yapılmaktadır
“Sovyet birliği zamanında Acaristan’da, Batum turizm açısından önemli bir şehir teşkil ediyordu. Acaristan’a her yıl bir milyon, 200 bin turist gelmektedir. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, turistlerin Batum’a gelmesi azaldı. Gül Devriminden sonra, turizm gelirinde artış oldu. Yurt dışından yatırımcılar gelmeye başladı. Böylece ekonomik olarak ilerledik. Böylece turizmde artış oldu. Şu anda Gürcistan-Acara’da 4 tatil köyü olup, 6 tanede yapılmak üzeredir. Genellikle Batum’da deniz tatili yapılmaktadır. Fakat dağlarda; gezi ve kayak tesislerinin yapılmasını öneriyoruz.
Türkiye ile anlaşarak beraberce Karadeniz turları düzenlenebilir
Batum’da önemli oteller yapılıyor. Bunlar içinde Türk inşaat firmaları da var. Batum’da en önemli tesis Türkiye tarafından yapılan birisi Shorton otelidir. Turizmcilerin Batum’a gelmesi ve turizmin gelişmesi konusunda önemli çalışmalar yapıyoruz. Gelen turistler sadece denize takılır, faydalanmaz, müzede gezebilir. Türkiye ile anlaşarak beraberce Karadeniz turları düzenlenebilir. Otellerde güzel şeyler var. Batum’a alışveriş için gidip-gelenler var. Gazinolara oynamak için gelenler var. Son dört yıl içinde yoğun çalışmalar var. Lunaparklar yapıldı. Bu yıl yunus balıklarının getirilmesi için yer yapılacaktır.
Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak istiyoruz
Gelen turistler genellikle; Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Ukrayna, AB ülkelerinden Almanya ve Fransa ülkelerinden gelmektedirler. Genellikle Türk yatırımcılarla çok görüşmeler yaptık. İleride yapılacak olan yatırımları kendilerine söyledik. Daha önce gemi ile turist olarak gelenler vardı. Tabiî ki Türkiye AB açısından turizm dalında bayağı daha çok tecrübelidir. Bu konuda ilk ülkelerden birisidir. Bu konuda Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak istiyoruz. Çalışanların yetiştirilmesi, otel işletmeciliği gibi konularda bilgi almamız gerekiyor. Diğer konularda otobüs firmalarının daha güzel, yoğun bir şekilde Batum’a sefer düzenlemeleri bizim için çok önemli olur. Avea kampanyalarının buraya gelmesi de bizim için önemli olur. Bizim hazırladığımız dağcılık ve kayak tesisleri ile bir proje vardır.
Gürcistan- Özerk Acara Cumhuriyeti Başkenti Batum
Acara Özerk Cumhuriyeti, Gürcistan’ın güneybatı kesimindeki özerk cumhuriyettir. Yönetim merkezi Batum’dur. Türkiye’nin hemen kuzeydoğu sınırında yer alır. Sarp sınır kapısı, Acara Özerk Cumhuriyeti’ne açılır. Cumhuriyet adını tarihsel Acara bölgesinden alır, bundan dolayı kısaca Acara olarak bilinir. Acara Turizm ve Tanıtma Genel Müdürü Temur Diasamidze Batum’un turizm yönünden tanıtımı için büyük gayret sarf ediyor. Samimi tutum ve davranışları ve çalışkanlığı ile Batum halkının takdirini kazanmış, tam bir Türk dostu. Türkiye ile dostluğun önemini vurgulayarak şöyle diyor.
“Bize katkılarından dolayı Türkiye ile dostuz. Tarihte bu bellidir. Biz komşu ülkeleriz. Bu böyle kalacak. Kimse değiştiremez. Biz dost ülke olarak kalıyoruz. Her zaman bizim kapımız Türkiye’ye açıktır. Onların yardımları bize geliyor. Bizde elimizden geldiği kadar, onlara kapımızı açarız.” Gürcistan-Özerk Acara Cumhuriyeti Hükümeti Turizm ve Tanıtma Genel Müdürü Temur Diasamidze, Adjara ve turizm konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Batum’da deniz tatili yapılmaktadır
“Sovyet birliği zamanında Acaristan’da, Batum turizm açısından önemli bir şehir teşkil ediyordu. Acaristan’a her yıl bir milyon, 200 bin turist gelmektedir. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, turistlerin Batum’a gelmesi azaldı. Gül Devriminden sonra, turizm gelirinde artış oldu. Yurt dışından yatırımcılar gelmeye başladı. Böylece ekonomik olarak ilerledik. Böylece turizmde artış oldu. Şu anda Gürcistan-Acara’da 4 tatil köyü olup, 6 tanede yapılmak üzeredir. Genellikle Batum’da deniz tatili yapılmaktadır. Fakat dağlarda; gezi ve kayak tesislerinin yapılmasını öneriyoruz.
Türkiye ile anlaşarak beraberce Karadeniz turları düzenlenebilir
Batum’da önemli oteller yapılıyor. Bunlar içinde Türk inşaat firmaları da var. Batum’da en önemli tesis Türkiye tarafından yapılan birisi Shorton otelidir. Turizmcilerin Batum’a gelmesi ve turizmin gelişmesi konusunda önemli çalışmalar yapıyoruz. Gelen turistler sadece denize takılır, faydalanmaz, müzede gezebilir. Türkiye ile anlaşarak beraberce Karadeniz turları düzenlenebilir. Otellerde güzel şeyler var. Batum’a alışveriş için gidip-gelenler var. Gazinolara oynamak için gelenler var. Son dört yıl içinde yoğun çalışmalar var. Lunaparklar yapıldı. Bu yıl yunus balıklarının getirilmesi için yer yapılacaktır.
Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak istiyoruz
Gelen turistler genellikle; Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Ukrayna, AB ülkelerinden Almanya ve Fransa ülkelerinden gelmektedirler. Genellikle Türk yatırımcılarla çok görüşmeler yaptık. İleride yapılacak olan yatırımları kendilerine söyledik. Daha önce gemi ile turist olarak gelenler vardı. Tabiî ki Türkiye AB açısından turizm dalında bayağı daha çok tecrübelidir. Bu konuda ilk ülkelerden birisidir. Bu konuda Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak istiyoruz. Çalışanların yetiştirilmesi, otel işletmeciliği gibi konularda bilgi almamız gerekiyor. Diğer konularda otobüs firmalarının daha güzel, yoğun bir şekilde Batum’a sefer düzenlemeleri bizim için çok önemli olur. Avea kampanyalarının buraya gelmesi de bizim için önemli olur. Bizim hazırladığımız dağcılık ve kayak tesisleri ile bir proje vardır.
Gürcistan- Özerk Acara Cumhuriyeti Başkenti Batum
Türk yatırımcılara sunmak istiyoruz
Bu projeyi Türk yatırımcılara sunmak istiyoruz. Eğer böyle bir dalda kendini göstermek isteyen varsa, yardımcı oluruz. Çatal-kaşık üretimi yapacak fabrikaya ihtiyaç vardır. Bunlar ülke dışından gelmektedir. Bize ait olan tesislerin ihtiyaçlarının yerinde üretilmesini istiyoruz. Mutfak ve otel ihtiyaçlarını giderecek fabrikalar ihtiyaç vardır. En önemli noktalardan birisi doğru ve güzel haberin Türkiye’deki halka, yatırımcılara ulaşmasıdır. Bu konuda beraberce çalışmamız var. Bunun daha ileriye gitmesi için en önemli şey haberdir. Diğer önemli konulardan biriside otobüs ve diğer vasıtalarla giriş yapılma hizmetidir.
Yatırımlar için çok kolaylık sağlanıyor
Şu anda yatırımlar için çok kolaylık sağlanıyor. Turist getiren bir firmadan devlet KDV almıyor. Turizm yatırımı yapacak firmalara arsa temin konusunda tek bir noktada satışı yapılıyor. İzin vs. gibi işlemler tek bir kalemle iş bitiriliyor. Aynı zamanda vergi dairesinde işadamlarına vergilerde düşük bir vergi ödettiriliyor. Türkiye’deki yatırımcıları, yaptığımız bu kolaylıkların çekmesi gerekir. Gül devriminden sonra Gürcistan’a ilk yardım eden ülke Türkiye’dir. Bu konuda büyük yardımcı oldu. Türkiye’nin bize dostça bir yaklaşımı oldu. Bize katkılarından dolayı, Türkiye ile dostuz. Tarihte bu bellidir.
Her zaman bizim kapımız Türkiye’ye açıktır
Biz komşu ülkeleriz. Bu böyle kalacak. Kimse değiştiremez. Biz dost ülke olarak kalıyoruz. Her zaman bizim kapımız Türkiye’ye açıktır. Onların yardımları bize geliyor. Bizde elimizden geldiği kadar, onlara kapımızı açarız. Bunun örnekleri çoktur. Eski Gürcüler, Türkiye’de yaşayan Gürcüler, Türkiye’yi ayağa kaldırmak için bayağı güzel yatırımlar yapıyorlar. Bu taraftan Gürcistan’daki Türk vatandaşları, Gürcistan’ı ayağa kaldırmak için, ekonomiyi iyileştirmek için Batum’a gelip yatırım yapıyorlar.”
Batum Acara Türk İşadamları Derneği Başkanı Mustafa Katipoğlu: “Batum’da yatırım yapmaya bekliyorum
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Gürcistan’a bağlı Özerk Acara Cumhuriyetinin başkenti Batum’da bulunan Acara Türk İşadamları Derneği Başkanı Mustafa Katipoğlu, Batum konulu yaptığım röportajda şunları söyledi:
Herkesi Batum’a bekleriz
” Batum’da iyi bir istihdam vardır. İnşaat yap-sat, turizm, arsalar ucuz. 13 yıldır buradayım. İnşaat işleriyle uğraşıyorum. Derneğimizin toplam 40’a yakın üyesi vardır. Üyelerimiz; tekstil, inşaat, gıda, maddesi vs. her dalda faaliyet gösteriyorlar. Türkiye-İstanbul arası her gün Türk havayolları seferleri günde bir defa yapılmaktadır. İstanbul’dan Batum’a veya Trabzon’a gelmekle hiçbir şey fark etmemektedir. Batum- Hopa arasında nüfus cüzdanı ile giriş-çıkış yapılmaktadır. Herkesi Batum’a bekleriz. İşadamlarımız, Batum’a gelip, görsünler, baksınlar.
Karadenizli iş adamlarını Batum’da yatırım yapmaya bekliyorum
Buradaki ortamı görsünler. Organik tarım, inşaat sektöründe, kısaca her konuda bir boşluk var. Bu boşluğu Türk İşadamlarının doldurmasını istiyorum. Buraya; İsrail, Kazak, ABD.’ler gelmeye başladı. Dünyanın her tarafından gelmeye başladılar. Özellikle Karadenizli iş adamlarını Batum’da yatırım yapmaya bekliyorum. Yatırım konusunda biz diğer ülkelere göre zayıf kalıyoruz. İşgücü ucuz, mevcut kanunları uyguladıktan sonra, her şey çok güzel. Elektrik ucuz, kiralar biraz pahalı, ulaşım çok kolay. Kısaca tüm Türk işadamlarını Batum’a bekliyorum. Hopa-Batum arası 20 km.dir. Türkiye’den yabancı bir devlet geliyorsunuz. İyi bir istihdam var. Tercüman, avukat, muhasebe olarak her konuda yardımcı oluruz. Yardımcı olup, yol gösteririz.”
Acara Türk İşadamları Derneği Tel: +995 574 56 65 53
Kodi Batumi Türk Şirketinin Gori’de dağıttığı yiyecek yardımı Gürcistan’a bağlı Özerk Acara Cumhuriyetinin başkenti Batum’da yaklaşık 13 yıldır inşaat sektöründe faaliyet gösteren Kodi Batumi Şirketi ortakları Türk Acara-Türk İşadamları Derneği Genel Başkanı Mustafa Katipoğlu, Erkan Acar ve Kodi Batumi Şirketi Genel Müdürü Serkan Katipoğlu savaşta zarar gören Gürcistan -Gori şehri halkına insani yardım amacıyla 700 koli yiyecek dağıttı. İşadamlarımızın yardım dağıtımı Gürcistan halkı tarafından takdirle karşılandı.
Batum Set Restaurant Sahibi Osman Zeki Kutlu: “Batum yeniden yapılanıyor”
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Gürcistan’a bağlı Batum Özerk Acara Cumhuriyetinin başkenti Batum’da restaurantı bulunan Osman Zeki Kutlu, Batum ve Batum’da yatırım konulu yaptığım röportajda şunları söyledi:
Kanunlar yapılırken, Türkiye’den örnek alınıyor
“1998 yılında Rize iline bağlı Ardeşen ilçesinden gelerek Batum’a yerleştim. Yakın bir zamanda Set adında Restaurant adında bir işyeri açtım. Batum’da işyeri açmak için şu an bürokrasi olarak çok rahattır. Eskiden bu konuda çok sıkıntı vardı. Yeni başbakan göreve geldikten sonra, Türk’lere yoğun bir ilgi var. Kanunlar yapılırken, Türkiye’den örnek alınıyor. Burada bir günde şirket kurma şansınız vardır. Ancak şu anda eski potansiyel yoktur. Yabancıların gelmesinden dolayı kira fiyatlarında artış oldu. Kanunlar düzeldikten sonra buraya yerleşen sayısında artış oldu. Böylece ev ve işyeri kiralarında artış oldu. Yabancı yatırımcı olarak İsrailliler ve Dubaililer gelmeye başladı. Bunların sayısı Türkiye’den Batum’a gelenlere göre fazlalaştı. Eskiden akşamdan sonra sokağa çıkılmazdı. Şimdi her şey iyi durumdadır. Türkiye’li her yere gitse bir sıkıntı yoktur. Burada inşaat konusunda çok iş adamına ihtiyaç vardır. Hergün yeni bir yerler yapılıyor. Pahalı yatırım olduğu için kişiler zarar etmiyor.
Ticari konularda pek bize yardımcı olmuyorlar
Batum Türk konsolosluğundan aslında çok şey bekliyoruz. Ticari konularda pek bize yardımcı olmuyorlar. Buradaki iş adamlarının yerlerine kesinlikle uğramıyorlar. Bize uzak duruyorlar. Biz isteriz ki iş adamı olarak her zaman yanımıza gelsinler, hal ve hatırımızı sorsunlar. Batum küçük bir yerdir. Bir araya gelip, sıkıntılarımızı paylaşalım. Hepimiz buraya bir amaç için gelmişiz. Bir işimiz düştüğü zaman koştursunlar, bize yardımcı olsunlar. Batum’daki tüm iş adamları hepsi bu görüştedir. Karadeniz’de doğal olarak, Batum gibi bir yer yoktur. Geniş ve yeşilliği çok olan bir yerdir. Rize’de güzellik olarak böyle bir yoktur. Ruslar zamanından kalan parklar çok güzeldir. Şehirleşme; doğa v e yeşillik kaybedilmeden yapılmıştır. Batum çok güzel bir yerdir.
Türkiye’den sizden önce gazeteci olarak bize kimse gelmedi
Türkiye’den sizden önce gazeteci olarak bize kimse gelmedi. Böyle siz gelince ben mutlu oluyorum. İnsanların; Türkiye’den buraya gelmiş olduğumuz duyması bizi mutlu ediyor. Burası Türkiye’den kapalı bir çerçeve görünüyor. İnsanlar bize uzak kalıyor. Biz aynı yörenin insanlarıyız. Doğal olarak hiçbir farkımız yoktur. Bu durumun Türkiye’de işlenmesi gerekir. Böylece buraya siz gibi geldikten sonra büyük yatırımcıların geleceğinden eminim. Buraya büyük yatırımcıların yatırım yaptıklarının anlatılması gerekir. Burası bilinmiyor, böyle tanıtılırsa, Türklerin burada çok büyük pazarı olur.
Yabancı yatırımcılara kaptırılmaması gerekir
Burası ekonomik olarak bize bağlıdır. Buranın yabancı yatırımcılara kaptırılmaması gerekir. İsrailliler otel ve diğer konularda yatırım yapıyorlar. Dubaililerde sahilde yer aldı. Batum Türkiye’ye çok yakın bir yerdir. Alt yapı konusunda çok şirkete ihtiyaç vardır. Buranın başka ülkelere kaptırılmaması gerekir. Bu konuda Türkiye’de alt yapı var. Bu konuda birikim sahibi müteahhitlerimiz vardır. Batum yeniden yapılanıyor. Buraya daha büyük firmaların gelmesi gerekir. Havaalanı yapıldı. Otellerin yapılması gerekir. Eskiden gelen yatırımcılar riske girmelerine rağmen güzel paralar kazandılar.
Hükümet başkanı Türkiye’ye yönlendi
Şimdi buraya herkes geldi. Türklere yardımlar arttı. Ama burayı başka birine vermememiz gerekir. Batum Havaalanı yap-işlet modeliyle 25 yıllığına kiralandı. Bugüne kadar Gürcistan’da böyle bir tesis görülmemişti. Türkler çağı yakaladı. Şu anda modern, çok iyi bir havaalanı var. Buraya bütün teknoloji gelmiştir. Bundan 34 yıl önce burada hiçbir teknolojik gelişme olmamıştır. Şu andaki hükümet başkanı döneminde vergi sistemi, bizim sisteme uygulandı. Şu andaki hükümet başkanı Türkiye’ye yönlendi. Buraya bütün teknolojiyi, her şeyi Türkler getirdi.”
