Sarp Sınır Kapısı Türkiye’nin Orta Asya’ya açılan önemli kapılarından birisidir. Şimdiye kadar Sarp Kapısı ile ilgili olarak birçok yazdım. Yeni yapılanmayla birlikte önemli yapısal değişiklikler yapıldı. Ancak Sarp sınır kapısında yönetim anlayışı değişmedi. Kapı önünde araç ve vatandaş kuyrukları hala devam ediyor. Asabi davranışlı bazı gümrük memurlarının vatandaşa sert davranışları hala devam ediyor. Gümrük sahası için adeta kabadayı gibi dolaşan, sakallı, devlet memuru kılık ve kıyafetine uymayan bazı personeller gümrük sahası içinde dolaşmaya devam ediyor. Bunlara vatandaş bir soru sorduğunda vatandaşı azarlayarak, insanın kişiliğini incitecek personeller görev yapıyor. Bu davranışları gümrük sahası içinde görmek mümkündür. Gürcistan tarafında ise insanları güler yüzle karşılayan gümrük personelleri var. İnsanlara güzel davranmak gerekmez mi? Yanlış hareket yapanları uygun bir üslupla ikaz etmek gerekmez mi? Bunu yapmak çok mu zor?  Vatandaşa sert davranan, vatandaşı rencide edici hareket yapan personelleri yöneticilerinin uyarması gerekmez mi?

  Eski Sarp Mülki İdare Amiri ve Hopa Kaymakamı Abdullah Akdaş zamanında vatandaş odaklı yönetim anlayışını herkes takdir ederdi. Kaymakam Abdullah Akdaş döneminde gümrük sahası içindeki personellerin vatandaşa sert ve onur kırıcı davranışları görülmemiştir. Kaymakam Abdullah Akdaş döneminde Gümrük sahası içinde görev yapan personelden hiçbir vatandaş şikayetçi olmamıştır.  Çünkü Abdullah Akdaş mesai içinde ve dışında her zaman gümrük sahası içinde görmeniz mümkündü. Saha içindeki tıkanıklığa anında müdahale ederdi. Kısaca  döneminde vatandaşı hiçbir zaman mağdur etmemiştir. Zamanla gümrük sahası içinde araç ve vatandaş kuyruğu uzadığında bizzat kendisi o yere gelmekteydi. Vatandaşa sert davranan personeli ve yanlış yapan personeli asla affetmezdi. Vatandaşa mesai saati dışında beni arama demedi. Vatandaşa; gümrük sahası içinde personelin sana hakaret ettiğini ispatla veya şikayetçi olduğun personel seni darp etimi diye sormazdı. Bunun dışında ben işlem yapamam, hakkını git adliyede ara demezdi.

  Vatandaşa hakaret eden personel hakkında direkt soruşturma açardı. Gümrük sahası içinde görev yapan personel vatandaşa kötü davranmak cesaretini kendinde bulamazdı. Bu yönetim anlayışı vatandaş odaklı hizmet anlayışına en güzel örnektir. İşte Sarp Gümrük Sahası içinde dünün yönetim anlayışı ile bugünün yönetim anlayışında fark budur.

  Kaymakam Abdullah Akdaş Sarp Mülki İdare Amirliği döneminde gümrük sahası içinde göreve yapan kamu personeline; kamuda etkin ve iyi bir hizmet alınmasının vatandaşa iyi davranmaktan geçtiğini belirterek gerek ülkemiz vatandaşlarına, gerek ülkemize gelen ve gerekse ülkemizden yurt dışına çıkan yabancı ülke vatandaşlarına iyi davranılması talimatını verdi. Böyle bir yönetim anlayışında vatandaşa kötü davranmak mümkün mü? İşte vatandaş odaklı yönetime örnek kaymakam. 

  Demek ki  vatandaş odaklı yönetim anlayışında vatandaşa iyi davranılıyor. Bu yönetim anlayışı çizgisinden saptığınızda  personeller hakkında vatandaş şikayetleri çoğalıyor. Bu iyi bir örnek değil mi? Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’da  konuşmalarında genellikle  bürokratlara vatandaşa iyi davranın talimatı vermiyor mu? 

  Demek ki hala bazı bürokratların  Başbakanımızın  vatandaşlarımıza iyi davranın talimatlarına uymadığı görülmektedir. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan Allah razı olsun onun bu talimatları olmasa bu bazı bürokratlar vatandaş nasıl davranır Allah bilir. Düşünün ki bir bürokratın  bağlı bulunduğu personeli vatandaşa hakaret ediyor. Siz onu kendisine şikayet ediyorsunuz. Oda size memur sizi darp etti mi diye soruyor. Memur tarafından darp edilmediyseniz o bürokrat şikayetinizi kabul etmiyor. Duruma itiraz ederseniz beni rahatsız etme hakkını adliyede arayabilirsiniz diyor.  Benden size tavsiye Sarp Sınır Kapısı içinde görev yapan personel hakkında  şikayetçi olmak isterseniz, darp edilmediyseniz şikayet hakkınız yok deniliyor. Benden söylemesi. Vatandaş odaklı bir yönetim anlayışının Sarp Sınır Kapısında uygulanması dileğiyle…

  Dostluklar sevdalara eştir bence…..Dostluk, güvenli ve sonsuz olmalı. Yarı yolda koymamalı. Güveni boşa çıkartmamalı. Dost dediğin aileden biri gibi olmalı. Dost dediğimde; başım sıkıştığında konuşabilmeliyim onunla, derdimin hepsini değilse de üçte ikisini anlatabilmeliyim. Yanımda hissetmeliyim  her şeyden önce. Dost eli, deriz ya hani. Güven duyduğumuz inandığımız el. İşte ondan kaç tane var dersiniz etrafımızda ?……

Çok olacağını pek sanmam . Belki 3 belki 5-6 dır. Bundan yıllar önce bir dostum ”eğer yanında sağlam ama gerçekten sağlam, güvendiğin 3 dostun varsa zenginsin. Bunu 4-5 yapabiliyorsan çok çok zenginsin ” demişti bana. Onun ne kadar doğru söylediğini yıllar sonra anlayabiliyor ve gerçekleri görüyorum. İyi günümüzde herkes olur da, kötü günümüzde bu ”herkes”ler azalır nedense . İşte onlar gerçek olmayan dost sandıklarımızdır. Hele günümüzde artık dostluklar  çıkar dostlukları olmuş. Yani sahte………

  Gün olurda maddi açıdan sıkışırsanız isteyecek birini bulamazsınız yanınızda işte o zaman gerçek olmadığını görürsünüz dostlarınızın. Oysa ben bunca yıl para biriktirmekten çok dost biriktirmekten yanaydım. Ama o dostların birer birer yok olduklarını gördükten sonra para biriktirip ihtiyaç duymamaktan yanayım. Bu satırları okuduktan sonra bu düşünceme ortak olmayanlar olabilir, farklı düşünceleri olanlar olabilir. Ama birde gerçekleri gösteren gözlüğünüzle görmenizi tavsiye ederim hepinize. Oysa bizlere ,arkadaş ve dostluğun kıymeti öğretilmişti hep…..Herkesle arkadaş olunur ama DOST olunmaz diye de bir söz vardır. Arkadaşla gezilir tozulur, dostla dertleşilir, ağlaşılır..

  Dostunuzu cımbızla seçersiniz. Hele ki bu devirde……Ha …… bu kadar söz ettim. Dost seçerken temkinli olmalıyız diye. Ama hepimizin öyle dostları da vardır ki; Neşemizde, kederimizde, düğünümüzde,cenazemizde yanımızda olurlar. Bazen kardeşimiz kadar yakın bulduğumuz dostlarımız vardır.

  Bakın onların yeri ayrıdır hayatımızda . İşte onlar  gerçek dostlardır. Gerçek dostlar yıldızlar gibidir karanlık olunca parlarlar. Dostların bizim için yapmayacakları yoktur, pozitif anlamda…. Gerçek dostların arasında olmanız dileklerimle.

  Kalın sağlıkla ve dostlukla…