Çarşamba, Aralık 24, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 160

Batumda Palma Laguna su eğlence kompleksi açıldı

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti başkentinin başkenti Batum’da Grand Hotel Batumi Karadeniz(Grand Hotel Batumi Black Sea) bünyesinde açılan 11.500 m2 alana sahip, 60 milyon dolar harcama yapılarak yapılan su eğlence kompleksi “Palma Laguna” açıldı. Palma Laguna’nın 8.500 m2 açık yüzme havuzu bulunmaktadır. Açık yüzme havuzunun suyu da denizden temin edilmektedir. Proje bedeli 100 milyon dolar olan ve 500 kişinin istihdam edileceği Grand Hotel Batumi Black Sea otelininde 2016 yılında hizmete gireceği öğrenildi.
  “Palma Laguna” su eğlence kompleksinin açılışını; Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Archil Khabadze ile Acara Özerk Cumhuriyeti Maliye ve Ekonomi Bakanı David Baladze birlikte yaptı.
 
 ბათუმში კიდევ ერთი დასავენებელი კოპლექსი“Palma Laguna” გაიხსნა
 
  აჭარის ა.რ მთავრობის თავმჯდომარემ არჩილ ხაბაძემ აჭარის ფინანსთა და ეკონომიკის მინისტრ დავით ბალაძესთან ერთად მრავალფუნქციური სასტუმრო და ბიზნეს-ცენტრის “Grand Hotel Batumi Black Sea”-ის საწყალოსნო გასართობი კომპლექსი “Palma Laguna” გახსნა.
  მთავრობის წარმომადგენლებმა მოგვიანებით ბიზნეს კლასის აპარტოტელი Palma Business Residences” დაათვალიერეს. 11.500 მ2 ფართობზე მდებარე აპარტ-ოტელი ბიზნეს კლასის 51 საცხოვრებელი რეზიდენციისგან შედგება. მთავრობის პირველი პირები გასართობ კომპლექს “Palma Laguna”-ს გაეცნენ. 8.500 მ2 ფართობზე განლაგებული ღია საცურაო აუზი პირველია ბათუმში, რომელიც ზღვის წყლით მარაგდება. აუზი მოიცავს პავილიონს, დახურულ გალერეას, რეგისტრატურას, მოსასვენებელს და გასარუჯ ზონებს, როგორც აუზის ირგვლივ, ისე პავილიონის ღია ტერასებზე, ბარს ღია საცურაო აუზში და ბარს ტერასაზე, კვების ბლოკს, ევკალიპტებისა და პალმების რეკრეაციულ “მწვანე” ზონას.
  მთელი პროექტი მაღალი დონის სასტუმროს, 2 საცხოვრებელ კომპლექსს, მულტიფლექსს, გასართობ ცენტრს და კაზინოს აერთიანებს. ამ ეტაპზე პროექტში უკვე 60 მლნ ლარია დახარჯული, ახალი სასტუმრო კომპლექსის ექსპლუატაციაში შესვლისას ეს თანხა 100 მილიონამდე გაიზრდება. პროექტში ჯამში 500 ადამიანი დასაქმდება. სასტუმრო ექსპლუატაციაში 2016 წელს შევა.
 
                            
 
                          
 
                         

Alacahöyükte Atatürkün emanet ettiği kazı çalışmaları

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Hitit Medeniyetinin dini başkenti olarak bilinen ve ilk defa 1907 yılında Osmanlı arkeoloğu Makridi tarafından kazı çalışması yapılan Çorum-Boğazkale ilçesinde bulunan dünyada örneği olmayan tarihi ören yerimiz Alacahöyük’te 1935’te Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ve verdiği bir miktar parayla yeniden başlatılan kazılar yıllardır devam etmektedir. Türkiye’nin “ilk milli kazı alanı” unvanına sahip Çorum-Alacahöyük’te, Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde Ankara Üniversitesince yürütülen arkeolojik kazı çalışmaları devam etmektedir. Alacahöyük’te kazı çalışmalarını yürüten Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi;
1835 yılında W.G. Hamilton adlı bir gezgin tarafından ilk defa bilim dünyasına tanıtıldı
  “Çorum-Alacahöyük’te Osmanlı Devleti döneminden günümüze kadar uzanan kazı çalışmaları devam etmektedir. Alacahöyük, M.Ö iki binli yıllarda Anadolu’ya göç ettikleri bilinen Hititlerin önemli şehirlerinden birisidir.Alacahöyük 1835 yılında W.G. Hamilton adlı bir gezgin tarafından ilk defa bilim dünyasına tanıtılmıştır. Osmanlı Devleti döneminde Alacahöyük’te ilk kazı çalışması 1907 yılında Rum kökenli Osmanlı Arkeoloğu Makridi tarafından gerçekleştirildi ve kazı çalışması 15 gün sürdü. Alacahöyük kazı çalışmaları uzun süre duraksama yaptıktan sonra 1935 yılında Cumhuriyetimizn kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından ve kendisininde verdiği üç lirayla yeniden başlatıldı..Kazı çalışmaları Alacahöyük’te o dönemde başlatılmadan önce arkeolog olmaması nedeniyle Ankara’da iki farklı yerlerde deneme amaçlı kazı çalaışmaları yaptırılmıştır.
Deneme kazı çalışmalarının ardından 1935 yılında Remzi Oğuz Arık tarafından Alacahöyük’te kazıya başlandı. Yapılan ilk kazılarda güneş kursları bulundu.
 
 
                                             
                                              Çorum-Boğazkale Alacahöyük kazı çalışmaları
     
Toprağı kazdıkça her türlü yapı ve eser karşımıza çıkıyor
  O zamanda ören yerinin üst kısmında bulunan köy, Atatürk’ün emriyle bugünkü bulunduğu ovanın üzerine taşındı. Alacahöyük’te 1940 yılından sonra yavaşlayan kazı çalışmaları, belli aralıklarla 1983 yılın kadar devam etti. 1983 yılında duraklatılan kazı çalışmaları 13 yıl yapılmamıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı 1996 yılında burada kazı çalışmalaraını Ankara Üniversitesine yaptırmıştır. Hitit Medeniyetinin başkenti Alacahöyük’ün sadece % 13-14’de kazı çalışmaları yapıldı. Çorum-Alacahöyük turizme açık bir ören yeridir. Toprağı kazdıkça her türlü yapı ve eser karşımıza çıkıyor.
Yapılan kazı çalışmalarında çıkan en önemli eserler şunlardır; Hitit Güneş Kursları, Kral ve Prens Mezarları. Alacahöyük’te 19 yıl içinde ayrıca üçbinden fazla envanterlik eser çıkarılmıştır.
Bu eserleri Çorum ve Alacahöyük Müzesine teslim ettik. Son 20 günde yaptığımız kazı çalışmalarında da 30’a yakın envanterlik eser bulduk. Alacahöyük’te benimle birlikte; Makridi, Remzi Oğuz Arık, Hamit Zübeyir Koşar, Mahmut Akok olmak üzere toplam 5 kazı başkanı çalıştı.Burada daha 5-6 kazı başkanı eksiktir.”

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Yakup Karacanın Ordu ziyareti

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Yakup Karaca, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç’ı makamında ziyaret etti. Gerçekleşen ziyarette Genel Müdür Yakup Karaca’ya, BİK Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Canbey ve Cem Elçin, BİK İlan Müdürü İdris Çam BİK Ordu Şube Müdürü Çetin Oranlı ve Ordu Valiliği Basın Müdürü Vedat Öz eşlik etti.
Göreve atandıktan sonra illere yaptığı ziyaretlerine Ordu’da devam eden Genel Müdür Yakup Karaca ile Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç’ın görüşmesinde Basın İlan Kurumunun tarihi, basında geçmişten günümüze yaşanan olumlu ve olumsuz gelişmeler, Ordu Üniversitesi’nin Ordu iline kazandırdıkları ve eğitim camiasındaki saygınlığı hakkında sohbet edildi.
  Genel Müdür Karaca, basının zorlu şartlar altında bugünlere geldiğinden ve hala bazı zorluklarla karşı karşıya kaldığından bahsederek merkezi İstanbul olan Basın İlan Kurumunun 40 ilde şubesinin bulunduğunu ve resmi ilanlarla kamu kurum ve kuruluşlarına ait reklamların mevkutelerde yayınlatılmasına aracılık etmesinin yanı sıra çeşitli sosyal ve ekonomik görevlerinin de olduğunu belirtti. Üniversitemiz ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarla gerekli işbirliği ve koordinasyonun Basın İlan Kurumu için büyük önem taşıdığını belirten Karaca, bu anlamda Ordu Üniversitesini de ziyaret ettiklerini belirtti.
  Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, ilkel ve tarafsız bir basının toplumların ilerlemesine ve gelişmesine önemli katkılar sağladığını ve demokratik toplumun gelişmesinde bir sacayağı olduğunu belirterek bu konuda basına büyük yükümlülükler düştüğünü ifade etti. Ayrıca teknolojik yetkinlik konusunda basının bir adım önde olması gerektiğinin altını çizen Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, ilkeli, etik ve dürüst bir duruşu olan ve yayıncılık ilkelerinden ödün vermeyen tüm basın mensuplarına gösterdikleri özveri dolayısıyla da teşekkürlerini iletti.
  Temmuz itibariyle göreve başlayan Yakup Karaca’ya yeni görevinde başarılar dileyen Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, gerçekleşen ziyaretten memnuniyet duyduğunu belirtti. Görüşmenin ardından Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, BİK Genel Müdürü Yakup Karaca’ya kahve fincanı takımı hediye ederken BİK Genel Müdürü Karaca da Rektör Prof. Dr. Yarılgaç’a “Basın İlanlı Asr-ı Hayat” adlı kitabını takdim etti.

Karadeniz Giresun Bisiklet Festivali

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Giresun-Piraziz ve Köyleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin talepleri üzerine Giresun Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün koordinesinde 29 Temmuz-1 Ağustos 2015 tarihleri arasında düzenlenen “Karadeniz Giresun Bisiklet Festivali” bugün başladı.
  Türkiye’nin birçok şehrinden yaklaşık 100 bisikletçinin katıldığı festival, bu sabah Piraziz’den başladı. Piraziz’den hareket eden bisikletçiler Valilik önünde törenle karşılandı.Törende bir konuşma yapan Giresun Valisi Hasan Karahan, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerin devam ettiğini dile getirerek şunları söyledi:
  “Geçen hafta off road yarışmaları yaptık, bu haftada bisiklet festivali yapıyoruz. Önümüzdeki haftada Ada’ya yüzme yarışması düzenleyeceğiz. Çeşitli sosyal faaliyetlerimiz yazla beraber artarak devam ediyor. Uzak diyarlardan pedal basarak geldiniz, hoşgeldiniz. Giresun’un güzelliklerini bizlerle paylaşacaksınız, gittiğiniz yerlerde bunu anlatacaksınız ve Giresun’u tanıtacaksınız. Giresun gerçekten uçuşa geçen bir şehrimiz. Havaalanıyla birlikte büyüyen, gelişen bir şehrimiz.Giresunlu hemşerilerinizi ve onların misafirlerini burada bağrımıza basacağız hep birlikte bu güzellikleri yaşayacağız.”
  Vali Hasan Karahan, Piraziz ve Köyleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Engin Güner tarafından kendisine hediye edilen bisikleti “Benim küçüklüğümde bisikletim olmadı. Bunun içinde bisiklet sürmeyi bilmiyorum. Bilmediğim tek şeyde bu. Her şeyi bilmek de doğru değil. Bunu Emniyet Müdürlüğünün Martı Timlerine hediye ediyorum” diyerek Giresun Emniyet Müdürlüğü’ne hediye etti.
  Giresun İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Hulusi Güleç de Giresun’un ülke ve dünya genelinde tanıtılması için birçok etkinliğin yanı sıra Bisiklet Festivali yapmayı düşündüklerini ifade ederek, “Bu festivali bundan sonra geleneksel hale getirmeyi planlıyoruz. İlerleyen yıllarda da uluslararası düzeye getirerek dünya çapında ünlü bisikletçilerimizi şehrimize getirip, yaylalarımızı tanıtıp kültür varlıklarımızla buluşturmak istiyoruz” dedi.
  Festival programıyla ilgili de bilgi veren Güleç, yarın sabahtan itibaren bisikletçilerin iki gün boyunca yaylalarda pedal çevireceğini Cumartesi günü de Giresun’da festivalin tamamlanacağını belirtti. Bisikletçiler bu akşam Kümbet’te konakladıktan sonra Uzundere’den Kulakkaya’ya geçecekler. Burada da bir gece konaklayacak olan bisikletçiler 31 Temmuz sabahı Bektaş Yaylası üzerinden Bulancak’a geçecekler. Yeşil Giresun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Otelinde bir gece konakladıktan sonra Valilik önünde yapılacak olan törenle Karadeniz Giresun Bisiklet Festivali sona erecek.
 
                                                
                                                                Giresun Valisi Hasan Karahan

Ardahan Kent Konseyinin Rize Belediyesi ziyareti

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Ardahan Kent Konseyi Başkanı Burak Taştan ve yönetim kurulu üyeleri Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap’ı makamında ziyaret etti. Rize Kent Konseyi Başkanı Metin Topçu ve yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı ziyarette iki şehir arasında oluşan diyalogun arttırılması konuşuldu.
  Şehirlerarası kültürel diyaloğun ve bilgi paylaşımının arttırılmasında Ardahan Kent Konseyi’nin Rize ziyaretini faydalı bulduğunu belirten Başkan Kasap, “Coğrafi olarak birbirine yakın olan iki şehrin kültürel olarak da diyaloglarının güçlenmesi için bu ziyareti oldukça faydalı buluyorum. Toplumun her kesiminden insanların bulunduğu Kent Konseyleri yönetimle halk arasında bir köprü oluşturmaktadır. Rize’mizin ve  Ardahan’ımızın bilgi paylaşımında bulunması bizleri oldukça memnun etmiştir” dedi.
Rize’ye gerçekleştirmiş oldukları ziyaretin oldukça faydalı geçtiğini aktaran Ardahan Kent Konseyi Başkanı Burak Taştan, “Şehrimizin kültürel öğelerini burada tanıştığımız insanlara aktarmak, onlardan öğrendiklerimizi şehrimize taşımak bizler için oldukça faydalıdır. Rize Belediye Başkanımız Prof. Dr. Reşat Kasap’a bizlere göstermiş olduğu misafirperverlikten dolayı teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
  Farklı şehirlerdeki kent konseyleri temsilcilerini Rize’de görmekten dolayı mutluluk duyduklarını belirten Rize Kent Konseyi Başkanı Metin Topçu, “Bizimle birçok açıdan çok yakın konumda bulunan Ardahan şehrimizin Kent Konseyi temsilcilerini Rize’mizde ağırlamaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Karşılıklı fikir alışverişi içerisinde olarak çalışmalarımızı daha ileriye taşımaya çalışacağız” şeklinde konuştu.

KKTC Dışişleri Bakanı Emine Çolak: “Kıbrısta siyasi irade çözümden yana”

0
Haber: İlker ÇAKAN
  KKTC Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Kıbrıs’ta siyasi iradenin çözümden yana güçlü bir tavır içerisinde olduğunu belirterek, “Ümitliyiz, bir netice alınabilecek. 2015 yılı içerisinde değilse bile 2016’ya taşabilecek şekilde Kıbrıs’ta bir çözümü görüyorum” dedi. Dışişleri Bakanı Emine Çolak, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. KKTC siyasi tarihinde ilk defa Ulusal Birlik Partisi (UBP) ve Cumhuriyetçi Türk Partisi – Birleşik Güçler’in (CTP-BG) koalisyonunun söz konusu olduğunu belirten Çolak, gerekli reformları yapabilmek için bir parlamenter çoğunlukla bu kararın alındığını söyledi.
  KKTC Dışişleri Bakanı Emine Çolak, koalisyon hükümetinin, hızlanan ve ciddi boyutlara varan müzakere süreci için de önemli olduğuna işaret ederek, halkın geniş tabanını temsil eden bir hükümetin hemfikir olabilmesi, birlikte hareket edebilmesi, müzakereleri yürüten Cumhurbaşkanı’na desteklerini, önerilerini ve endişelerini aktarabilecek bir potansiyel olması açısından çok büyük bir uzlaşı oluştuğunu vurguladı. Hiçbir anlaşmanın herkesin istediği gibi olmayacağını ifade eden Çolak,        “Elbette içinde bir miktar acı reçete diyebileceğimiz zorluklar olacaktır” dedi. Çolak, görüşmeleri herkesin menfaatine olan bir noktaya getirmeyi ve yapılması gereken büyük işi tamamlayıp bu aşamaları geçmeyi amaçladıklarını dile getirdi.
Bakan Çolak, yarım asrı aşkındır Kıbrıs meselesinin bir sorun olarak tarif edildiğine işaret ederek, “Kıbrıslı Türkler uluslararası toplumdan uzaklaştırılmış, bir yerde cezalandırılmış bir pozisyonda kaldı. Bir nesil çözümsüzlük içerisinde hayatını idame ettirdi. Belirsizlikten, statü sıkıntısından bıktık, usandık. Buna çözüm getirmek lazım. O çözüm de şimdi daha yakın” diye konuştu.
  Müzakere süresinde Rum tarafında siyasi iradenin de çok farklı olduğunu söyleyen Çolak, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in yerine göre katı çıkışları olduğunu, onun da kimi zaman kendi toplumuna göre hareket etme durumunda kaldığını kaydetti. Emine Çolak, Adada siyasi iradenin çözümden yana güçlü bir tavır içerisinde olduğunu belirterek, “Ümitliyiz, bir netice alınabilecek. 2015 yılı içerisinde değilse bile 2016’ya taşabilecek şekilde Kıbrıs’ta bir çözümü görüyorum” dedi.
Müzakerelerde, “ne kadar büyük hızda ne kadar çok başlıkta ne kadar büyük uzlaşı sağlandığını” makama geldiğinde gördüğünü anlatan Çolak, şöyle devam etti: “50 yıl boyunca birçok şey zaten tartışıldı. 2004’te Annan Planı’nda da her şey tartışıldı. “Evet” oyu çıksaydı referandumdan bir gün sonra ‘Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’ hayata geçecekti. Baştan başlayalım denecek çok da bir husus yok. Altyapısı hazır. Adada çözüm niye olmasın? 50 yılı aşkındır hayal kırıklığı ve gerçekleşmeyen beklentiler içinde kalmış olsak bile şu an böyle bir imkan ve fırsat görüyorum ve ümitliyim.”
  Adada çözüm olması halinde adının “Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti” olmasından önce çok daha derin konular olduğuna değinen Çolak, “İsim öyle de olabilir böyle de olabilir, bayrağı çeşitli olabilir. Ben etiketlerden, göstermelikten öte, içeriği önemsiyorum. Her şey anlaşılana kadar hiçbir şeyde anlaşılmış sayılmaz. Neticede iki toplumun anlaşacağı bir isim olacak. Bugün böyle bir isim, yarın başka bir isim konuşabilir. İsim ne olursa olsun iki toplumun eşit siyasi eşitliği üzerine kurulu iki bölgeli federal yapıdır” diye konuştu.
  Bakan Çolak, KKTC’nin olası bir çözüm sonrası AB’ye girmesinde avantajlarının yanında sorumlulukları da olduğuna işaret ederek, “Yunanistan’a bakarak da bunu öğrenmiş olduklarını söyledi. Yunanistan kadar olmasa da Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin ekonomik krizin eşiğine geldiğini hatırlatan Çolak, “İnşallah daha kötü olmadan kendilerini toparlarlar. Çünkü biz onlarla birleşme sürecindeyiz. Dolayısıyla gönül arzu eder ki onlar da AB’nin gerekliliklerini tam kavrayıp ve hazmederek daha iyi bir noktaya gelirler” dedi. Dışişleri Bakanlığı olarak her ülke ile ilişkileri en iyi en üst seviyeye getirmekle yükümlü olduklarını ifade eden Emine Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü:
  “Türkiye Cumhuriyeti dışında tanınmamamıza rağmen her ülke ile ilişki kurmak zorundayız. Bu demektir ki her türlü kanalı kullanmak gerekir. Eğitim, kültür, ekonomi, sivil toplum gibi her türlü araçla sizin toplumunuzun, sizin temsilciniz olarak sizinle görüşmeye ikna edebileceğiniz her yetkili ile kurabileceğiniz temas ve iletişim çok önem arz eder. Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonlardan bahsedeceğiz. Bu sadece ekonomik değil dünyayla aranıza bir mesafe açar. Dolayısıyla o mesafeyi azaltmak zorundayız. AB ülkeleri oldukça önemlidir. Türkiye ile ilişkiler hayli hayli önemlidir. Türkiye bizim müttefikimiz, en büyük destekçimiz, Türkiye bizi tanıyan tek bir ülkedir. KKTC’ye çok büyük yatırım ve ekonomik destek veren bir ülkedir.”
  Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın garantör ülkelerin eylülde New York’ta bir araya geleceğine ilişkin açıklamalarını da değerlendiren Çolak, “İngiltere, Türkiye ve Yunanistan olmak üzere Kıbrıs’ta 3 garantör ülke var. Elbette ki o ülkelerin taraf olduğu anlaşmalar söz konusu olduğunda o 3 ülkeyi de ilgilendiren seviyede tartışılması lazım. İki toplum lideri müzakereci olarak masaya oturup da garantörlükle ilgili onlar da bir şey üretebilir ama 3 garantörün de katkısı ile varılacak bir mutabakat söz konusudur. Bunun da başka bir ülkede olması gayet mantıklıdır” ifadelerini kullandı.
  Kıbrıs açıklarında çıkması beklenen hidrokarbon kaynaklarının ada için bir şans olduğunu söyleyen Çolak, şunları kaydetti: “Akdeniz’de çıkacak doğalgazın ne miktarı ne de fizibilitesi kesin olmamakla bilirlikte böyle bir keşif olması çözümle birlikte bütün adanın faydalanabileceği bir kaynak olur. Kıbrıslı Rum lider, ‘böyle bir kaynak bulunması halinde bu kaynaktan Kıbrıslı Türklerin ihtiyaçları da ön planda tutularak o kaynağın iki tarafı ekonomik olarak eşitlemeye ihtiyaç olursa orada kullanılacak’ diye bir beyanatı olmuştur. Dolayısıyla bu bence artık tartışma bile kaldırmaz. Elbette ki böyle bir kaynak bulunması halinde her iki taraf da faydalanabilecek ve adaya bir refah getirecek.”
  Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Türkiye’den KKTC’ye su temini projesinin adaya çözümden önce gelecek gibi göründüğünü belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
  “Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da son ziyaretinde de çok net bir şekilde söyledi. Kendi vizyonu, Türkiye’nin vizyonu, bu yatırımı yapmak, bunu Kıbrıs Adası’na yaparak Kıbrıslı Türklerin faydasını düşünüyor. Ama ondan öteye bir vizyon taşıyor. Bu çağrıyı da yapıyor ki, böyle bir su miktarının ve kaynağının adaya gelmesiyle bunun sadece Kıbrıslı Türkler için değil bütün adanın faydalanabileceği ve bütün adaya katkı koyabilecek bir kaynaktır. Sanırım burada mesaj şudur; Vizyonumuz da bütün adaya çözüm getirmek olduğudur.”

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı: “Mülkiyet ve toprak konusu görüşüldü”

0
Haber: İlker ÇAKAN
  KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakereler çerçevesinde dün, mülkiyet ve toprak konusundaki kriterlerin görüşüldüğünü belirtti. Akıncı, sonbahardan itibaren yıl sonuna kadarki ayların önemli olduğunu belirterek, bu kararlılık ve niyetle devam ettikleri sürece, çözümün yıllar değil aylar içinde olabileceğine dair inancını korumaya devam ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Akıncı yaptığı açıklamada, dün temmuz ayının ikinci ve son toplantısının yapıldığını, görüşmenin olumlu bir havada geçtiğini, bir sonraki görüşmenin 1 Eylül’de yapılacağını kaydetti. Akıncı, dünkü görüşmenin önce baş başa, daha sonra müzakereciler ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin katılımıyla ve son olarak tüm müzakere heyeti mensuplarının hazır bulunduğu bir toplantı şeklinde gerçekleştiğini ifade etti.
  Toplantıda, bir önceki görüşmede varılan mutabakat üzerinden geçilerek teyit edildiğini, daha sonra da ağırlıklı olarak mülkiyet ve toprak konusundaki kriterler üzerinde görüş alışverişinde bulunulduğunu belirten Akıncı, liderler arası bir sonraki toplantının 1 Eylül’de yapılacağını söyledi. Müzakereciler ve heyetleri ile teknik komitelerin ağustos ayı içinde toplantılarını yoğun biçimde sürdüreceklerini söyleyen Akıncı, liderlerin ise eylül ayının ilk yarısında iki toplantı yapması kararı aldıklarını belirtti. Akıncı, ilk toplantının 1 Eylül, ikinci toplantının da 14 Eylül tarihinde yapılacağını ifade etti.
  Sonbahardan itibaren yılsonuna kadarki ayların önemli aylar olacağını söyleyen Akıncı, “Bu kararlılıkla ve niyetle devam ettiğimiz sürece, çözümün yıllar değil aylar içinde olabileceğine dair inancımı korumaya devam ediyorum” dedi. Akıncı, “Temenni ederim ki; ülkemizde her iki toplumun da barış, huzur ve güven içinde yaşayabileceği, federal bir yapıyı, iki toplumlu, iki kesimli bir çerçevede inşa ederiz. Gelecek kuşaklarımız daha mutlu ve huzurlu bir adada yaşama fırsatı bulurlar” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Akıncı, kültürel etkinlik çerçevesinde Rum lider Anastasiadis ile Othello Kalesi’nde bu akşam müzik dinletisini izleyeceklerini de ifade etti. Akıncı, etkinliğe BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin de katılacağını belirtti.

Sanata niçin gereksinim duyuyoruz?

0
  Buzul dönemdeyiz. Dışarıda hava buz gibi aslında insanların içerisini ev olarak kullandıkları mağaralar da öyle. Ve açlık var, avladıkları hayvanlar hemen hemen neredeyse hiç yok ve bir gereksinimleri var; hayvanların tekrar gelmesini sağlamak. İşte tam da burada sanata ihtiyaçları var. Aslında bu dönemde sanat diye bir kavram yok. Gereksinim duydukları şey bu hayvanları geri getirmek için büyü yapmak…
  Mağara duvarlarına avlanmada başarıyı sağlamak için at, bizon, boğa resimlerini; kendilerinin icat ettikleri sivri uçlu malzemelerle çizdiklerini görüyoruz. Bu çizimlerinin dış hatlarını kömürle yeniden çevresinden geçiyorlar ve daha sonra hayvan kılından yapılmış fırçalar kullanarak reçine, hayvan yağı veya kanla sabit bir duruma getirdiklerini izlemekteyiz.Bu mağaralara girmek insanda belki biraz ürkme hissi uyandırıyor. Bazen geniş bazen de alçak ve dar koridorlardan geçerken at, bizon ve boğa resimleriyle karşılaşırken elbette ki süsleme amacıyla yapılmadığını düşünüyoruz. Bazen büyü amacı güderek ve buna gerçekten inandıkları için kimi zaman büyü tutuyor da, bazen de çizdikleri bu hayvanları avlama taktiklerini daha iyi çözebilmek için mağara duvarlarına çizim yapıyorlar.
  Değerli okurum “Sanata niçin gereksinim duyuyoruz” konusunu içeren sanat üzerine yazmış olduğum kitabımdan alıntılayarak sizinle de paylaşmak istedim. Yakında sizlerle olacak kitabım; yeryüzünde sanatın geliştiği bütün ülkeleri objektif bir bakış açısıyla ele alarak sanatın hayatımızda ki yeri, önemi ve sanata niçin gereksinim duyduğumuzu içeriyor. Sanatın tarihini ele alırken yer yer öyküleştirerek siz değerli okurlarımın beğenisine sunuyoruz. Keyifli okumalar dilerim. Sevgi, selam ve saygılarımla.

Anı Anıtı

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Şair olmak ayrı bir duygudur. Bu tür insanlar iç dünyalarını dışa yansıtırlar, yaşadıkları anı ve duyguları mısralarla anlatırlar. Yaşayan insan yaşadıklarını ya yazar veya şiirle anlatır. Güzel şiirler, güzel duygulu insanlardan çıkar. Şairler mesajlarını mısralarda anlatır. İşte size şairce düşününen measaj yüklü bir şiir;

    ANI ANITI

    Yaş günlerin için,
    Verdiğin sınavlar, geçtiğin sınıflar,
    Değiştirdiğin okullar için,
    Bir taş.
    Meslekte Otuzaltı yıl için otuzaltı taş ,
    Gittiğin her vilayet,görev yaptığın her ilçe,
    Gezdiğin her köy için bir taş,
    Gördüğün her ülke için,
    Girdiğin her deniz ,
    Çıktığın her dağ,
    Kenarında yürüdüğün nehirler ,sahiller,geçtiğin köprüler,tüneller için bir taş.
    İzlediğin her film,tiyatro,konser için,
    Müzeler,tarihi yerler,galeriler için bir taş
    Gittiğin yollarda, yattığın yerlerde tanıdığın her can için bir taş
    Biriktirseydin keşke…

                                                                            Düzce 15/01/2015
                                                                            Mustafa Kemal ÖZGÜN

Amasya Vali Yardımcısı Suat Seyitoğlu Beypazarı Kaymakamı

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Amasya Vali Yardımcılığını 5 yıldır sürdüren ve İçişleri Bakanlığının Kaymakamlar ve Vali Yardımcıları Kararnamesi ile Ankara Beypazarı Kaymakamlığına ataması yapılan Vali Yardımcısı Suat Seyitoğlu, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay’a da veda ziyaretinde bulundu.
  Vali Yardımcısı Suat Seyitoğlu veda ziyaretinde şunları söyledi; “Amasya’da çalışmış olduğum süre içerisinde üniversite-valilik arasındaki sıcak ilişkiyi her zaman desteklediğini, üniversitede yapılan çalışmaların Amasya Üniversitesinin fiziksel, akademik, kültür ve spor anlamında ilerlemeye devam edeceğini kendisinin üniversitemizi her zaman Beypazarı’nda ağırlamaktan memnuniyet duyacağım.”
Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay Vali Yardımcısı Suat Seyitoğlu’na Amasya’da yaptığı çalışmalar dolayı teşekkür etti. Amkara-Beypazarı Kaymakamlığına atanan Amasya Vali Yardımcısı Suat Seyitoğlu’nun veda ziyaretinde Amasya Üniversitesi Genel Sekreteri Hasan Özyurt’ta hazır bulundu.
error: Content is protected !!