Pazar, Aralık 28, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 128

Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesinin 61. sayısı

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da 05.07.2011 tarihinden itibaren yayın hayatına başlayan ve yayın hayatının yedinci yılına giren, Türkiye temsilciliğini de Habergünebakış Sitesinin yaptığı(www.habergünebakis.com) Karadeniz Bölgesinin Türkçe-Gürcüce dilinde onbeş günlük olarak yayınlanan tek gazetesi olan ve Gürcistan-Batum, Artvin, Rize, Trabzon, Giresun’un Ordu, Samsun illerinde dağıtımı yapılan uluslararası “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi”nin 61.sayısı çıktı. Kuşe kağıda baskılı, onbeşgünlük tirajı 4.000 ve 8-4 sayfa renkli olarak yayınlanmaktadır.
               
       
        Haberci Gazetesi 1.sayfa       Haberci Gazetesi 2.sayfa         Haberci Gazetesi 3.sayfa
 
       
        Haberci Gazetesi 4.sayfa       Haberci Gazetesi 5.sayfa        Haberci Gazetesi 6.sayfa
 
                              
                                Haberci Gazetesi 7.sayfa      Haberci Gazetesi 8.sayfa

Artvin Valisi Ömer Doğanay: “Türkiye-Gürcistan dost ve kardeş iki ülke”

0
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
  Artvin Valisi Ömer Doğanay;”Türkiye-Gürcistan ilişkileri ve Sarp Sınır Kapısı” konulu Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi olarak yaptığımız özel röportajda şunları söyledi;
-Türkiye-Gürcistan ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
  “Türkiye’nin 276 km.lik ortak sınıra sahip olduğu kuzeydoğu komşusu Gürcistan ile ilişkileri uzun yıllar öncesine dayanmaktadır. İki ülke de her dönemde birbirlerini dost ve kardeş ülke olarak nitelemiştir. Tarihten ileri gelen sorumluluk ve dostluk duyguları ile her iki ülke de ekonomik, kültürel v sosyal anlamda ilişkilerini güçlendirme için çaba sarfediyor. Geçmişten gelen ve halen devam eden İyi ilişkiler gösteriyor ki, gelecekte ekonomik ve kültürel anlamda daha büyük işbirliklerinde bulunacağız.
  Her iki ülkenin vatandaşları da yapılan anlaşmalar ve devam eden iyi ilişkiler sayesinde vize ve pasaport olmaksızın sadece kimlikleri ile ziyaretlerini gerçekleştirmektedirler. Gürcistan’a; Sarp, Türközü ve Aktaş Sınır Kapıları olan Türkiye’nin hem yolcu hem araç trafiğinde önem arz eden Sarp Sınır Kapısından verilere göre yıllık 6,5 milyon kişi, giriş çıkış yapmaktadır. Bu da günde yaklaşık 20.000 kişiye denk gelmektedir. Bu yoğunluk gün geçtikçe devam etmektedir. Bölgeye açılması planlanan Muratlı Sınır Kapısı ile ilgili çalışmalar da devam etmektedir.
  Batum Havaalanını iki ülke ortak kullanmaktadır. Türk Hava Yolları Hopa iç hatlar uçuşunu Batum üzerinden iki ülke arası yapılan anlaşmalarla sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmektedir. Bu durum da iki ülkenin ilişkilerinin ulaştığı seviyeyi göstermesi açısından çok önemlidir. Parlamenter diplomasi çerçevesinde TBMM Türkiye-Gürcistan Dostluk Grubu da kurulmuş olup zaman zaman ziyaretler gerçekleştirmiştir, çalışmalarını sürdürmektedir.
 
                                   
                                                      Artvin Valisi Ömer Doğanay
 
  Acara Özerk Cumhuriyeti Başbakanı Zurab Pataradze iki ülke ilişkileri için bir deyimlerinden örnek vererek “Yakın komşu uzak akrabadan daha yakındır” benzetmesini yapmıştır. Halihazırdaki iyi ilişkiler, projeler gelecekte de devam edeceğinin en büyük göstergesidir, iki ülkenin temasları, ziyaretleri, sosyal, ekonomik ,kültürel işbirliklerinin en iyi şekilde devam etmesi Türkiye ve Gürcistan halkı için önem arz etmektedir. Aynı zamanda Türkiye ve Gürcistan’ın bu üst düzey ilişkileri tüm dünyaya örnek teşkil etmektedir.
-Artvin ile Gürcistan Acara Özerk Cumhuriyeti arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
  Acara Özerk Cumhuriyeti 1921 Kars Antaşması ile kurulan Türkiye’nin de siyasi olarak garantörlüğünü üstlendiği merkezi Batum olan özerk bir cumhuriyettir.
Acara Özerk Cumhuriyeti ile dini, sosyal, kültürel benzerliklerimiz vardır. Sınırın her iki tarafında da benzer yetişen ürünlerimiz, Gürcüce ve Lazca gibi ortak konuşulan dillerimiz vardır. Bu da çok iyi gösteriyor ki aslında biz tarihin aynı sayfalarında yer almış iki devletiz. Sınırlar bu durumu değiştirememişti, millet gönül köprüsü kurarak ilişkilerini devam ettirmektedir.
  Daha önce başlanan ve hala devam eden turizm projeleri ile iki devlet de istemektedir ki, Artvin’e gelen turist Batum’u da görsün, Batum’a gelen turist de gezisini Artvin’de devam ettirsin. Böylece ilişkiler Acara Özerk Cumhuriyeti kurulduğundan beri dostane ve kardeşçe ilerlemiştir. Acara Türkiye için önem arz etmektedir, buradaki yatırımların içinde Türk yatırımları % 60lara varmaktadır.
  Acara’da oldukça fazla Türk bulunmakta aynı şekilde Türkiye ‘de de Gürcü sayısı fazladır. 2012 de yapılan bir uygulama İle Acara devlet televizyonunda Türkçe dersler bile verilmeye başlanmıştır. Hem ülkemiz hem de Acara Devleti yetkilileri arasında temaslar her daim sürmekte zaman zaman ziyaretler gerçekleşmektedir. İki ülke de ilişkilerin eniİyi şekilde devam etmesi için çaba sarfetmektedir.
 
                                      
                                                    Artvin Valisi Ömer Doğanay-
                                      Acara  Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı
 
-Sarp Sınır Kapısının büyütülmesi konusunda yapılan çalışmalar ne aşamadadır?
  Ülkemizin Gürcistan ile imzaladığı anlaşma sonucu 2011’de hayata geçen vizesiz geçiş sistemi ile her iki ülkenin vatandaşları sadece kimlikleri ile giriş çıkış yapmaya başlamış bu da yoğunluğu arttırmıştır. Her gün yüzlerce tır geçişiyle beraber binlerce insan geçişi sağlanmaktadır. Her geçen gün artan bu yoğunluktan dolayı daha iyi hizmet vermek amacıyla Sarp Sınır Kapısında bir takım büyütme çalışmaları devam etmektedir.
  Gümrük ve Ticaret Bakanımız bu hususla ilgili yerinde incelemelerde bulunmuş, kapıdaki yığılmaları önlemek için artık tek noktada dur-kalk yapılarak tüm işlemler bir noktada halledilmektedir. Ayrıca plaka sistemine geçiş yapılmış olup yani giriş çıkışlarda araçların plakalarının okunduğunu belirtmiştir.
  Hala yenileme ve modernizasyon çalışmaları devam eden Sarp Sınır Kapısında, 2017 yılı içerisinde Ramazan Bayramı’nda oluşan yoğunluk Valiliğimizin de personel artırımı ve çabalarıyla sorunsuz bir şekilde geçirilmiştir. Kafkasya’ya, Orta Asya’ya açılan kapımız olan Sarp Sınır Kapısının ticaret hacmi düşünüldüğünde daha iyi ve en yüksek kapasite ile verim almak için modernizasyon çalışmaları devam etmektedir.
-Sarp Sınır Kapısındaki yoğunluğun önlenmesi konusundaki çalışmalarınız nelerdir?
  Sarp Sınır Kapısı, ihracat ithalat potansiyeli çok yüksek olan önemli bir sınır kapımızdır. İki ülke arası yoğun geçişlerden dolayı kapıda çalışmalar hala devam etmektedir. Eğer bu ticaret hacminin devam etmesini istiyorsak iki ülke de elinden geleni yapmalıdır. Türkiye bu noktada kapıyı genişletme çalışmaları ile büyük bir adım atmıştır. Valiliğimiz hem Sarp Sınır Kapısı’nda görev yapan mülki amiri ile hem de oradaki personeli ile yoğun zamanlarda personel de sağlayarak katkısını her daim sağlamaktadır. Türkiye ve Gürcistan’ın nüfusu karşılaştırıldığında hem geçişlerin her gün aksamadan devam etmesi hem de yenilememin yapılması için yoğunluğun devam edilebileceği öngörülebilir.
                                         
                                                     Artvin Valisi Ömer Doğanay-
                                     Türkiye Batum Başkonsolosu Yasin Temizkan
                                                                                                                                             
-Artvin ile Batum arasında turizm konusunda işbirliği çalışmalarınız varmıdır?
  Artvin ve Batum kültürel anlamda çok benzemektedir. İki yerleşim bölgesi de akraba insanları barındırıyor. Dolayısıyla sınır geçişleri de hesaba katıldığında, bir turist sınırın diğer tarafına çok rahat geçebilmekte orda seyahatine devam etmektedir. İki bölge de eko-turizm başta olmak üzere doğa, deniz, kültür turizminde oldukça önemlidir. Sürekli olarak karşılıklı turlar düzenlenmekte, turist potansiyeli her geçen gün artmaktadır.
  2017 Mayıs ayı içerisinde Batum’da düzenlenen, ‘Expo Batumi Travel 2017’ uluslararası turizm fuarında bulunarak, Artvin ilimiz her alamda tanıtılmış, tanıtım standına büyük ilgi gösterilmiştir. İI Kültür Turizm Müdürlüğü’nce stantta ziyaretçilere Artvin’i tanıtıcı hediyeler verilmiştir.”
                                 
                                            
 
ართვინის პროვინციის გუბერნატორი ომერ დოღანაი:
თურქეთი და საქართველო ორი მეგობარი ქვეყანა”

  ართვინის გუბერნატორ ბატონი ომერ დოღანაის სპეციალური რეპორტაჟი თურქეთ-საქართველოს შესახებ და ამ ორი ქვეყნის მაკავშირებელ სარფის საზღვარის თაობაზე. ეკსკლუზიური რეპორტაჟი „გაზეთ ჰაბერჯი”ში
-როგორ აფასებთ საქართველო-თურქეთს შორის ურთიერთობებს?
  “თურქეთისა და საქართველოს შორის საზღვრის სიგრძე 276 კილომეტრია, რომელიც ჩრდილოეთ აღმოსავლეთიდან გვესაზღვრება. საქართველოსთან ჩვენი ურთიერთობა წლებს ითვლის. ეს ორი ქვეყანა ყოველთვის მეგობრულ და ძმურ ურთიერთობებით თანაცხოვრობენ. ეს ისტორიული მეგობრობა, ყოველდღიურ ცხოვრებაში, ეკონომიურ თუ კულტურულ სფეროში იჩენს ხოლმე თავს. წარსულ და აწმყოს თუ გადავხედავთ გვიჩვენებს, რომ ჩვენი ურთიერთობები ისევე, როგორც ეკონომიური ასევე კულტურული უფრო დიდხანს გაგრძელდება და უფრო განვითარდება.
  ორივე ქვეყნის მოქალაქეების ურთიერთ თანამშრომლობა და კეთილმეზობლური ურთიერთობები გახდა მიზეზი ორ ქვეყანას შორის საზღვრის გადაკვეთა მომხდარიყო პირადობის მოწმობით. საქართველოსთან თურქეთს აქვს სამი სასაზღვრო კვეთის ობიექტი, სარფის, თურქგოზის და აქთაშის საზღვრები. სარფის საზღვარი ვიზიტორების გადატვირთულობით გამოირჩევა. სასაზღვრო მონაცემების მიხედვით ეს საზღვარი წელიწადში 6,5 მილიონ ადამიანს ატარებს. ეს კი დღეში დაახლოებით 20 000 კაცს ნიშნავს. სარფის საზღვარზე ასეთი ხალმხრავლობა დღითი დღე იზრდება. ასევე ამ რეგიონში იგეგმება ახალი საზღვრის გახსნა, რომელსაც მურათლი ერქმევა.
აქვე აღსანიშნავია, რომ ბათუმის საერთაშორისო აეროპორტი ემსახურება ორივე ქვეყნის   შიდა რეისებს. ხოფიდან განხორციელებილი შიდა რეისების თავლსაზრისით ერთ-ერთი სანიმუშო თანამშრომლობაა საქართველოსთან. ასევე პარლამენტის დონეზე თურქეთის მეჯლიშში არის სპეციალური განყოფილება საქართველოსთან ურთიერთობის დეპარტამენტი, რომლებიც ხშირად გვსტუმრობენ და ვსტუმრობთ საქართველოსაც.
ვისარგებლებ აჭარის ავტონომიური რესპუბლიკის მთავრობის თავმჯდომარის ბატონი ზურაბ პატარაძის გამონათქმით „შორეულ ნათესავს ახლო მეზობელი სჯობიაო” და გეტყვით რომ, ჩვენი ქვეყნების ურთიერთობას კეთილმეზობლურ ცხოვრებას ნამდვილად არ ყავს ბადალი. ეს მომავალში ახალი პროექტების განხორციელების მაჩვენებელია. ვფიქროს თურქეთ-საქართველოს შორის, დიპლომატიური, კულტურული, კეთილმეზობლური, პოლიტიკური ურთიერთობები დიდი სიკეთეს მოუტანს ორი ქვეყნის მოსახლეობას, მათ განვითარებას და ურთოერთობებს. მინდა გითხრათ, რომ თურქეთ-საქართველოს ურთიერთობები სამაგალითოა სხვა ქვეყნებისათვისაც.
-ართვინის რეგიონსა და საქართველოს, აჭარის ავტონომიური რესპუბლიკის რეგიონს შორის ეკონომიკურ და კულტურულ ურთიერთობებს როგორ შეაფასებდით?
  აჭარის ავტონომიური რესპუბლიკა 1992 წელს ყარსის ხელშეკრულებით არის დაფუძნებული. თურქეთი ამ ხელშეკრულების მონაწილე და ერთ-ერთი განანტორის ფუნქცია აქვს. ავტონომიის დედაქალაქი ბათუმია.
აჭარის ავტონომიური რესპუბლილაში მცხოვრები ადამიანებთან გვაკავშირებს, რელიგიური თუ რეგიონისათვის დამახასიათებელი კულტურული, ადათ წესების მსგავსებები. საღვრის ორივე მხარეს, მსგავსი მცენარეებისა თუ მოსავლის, მსგავსი ენებზე, ქართულ თუ ლაზურად მოსაუბრე ადამიანების ხილვა თავისუფლად არის შესაძლებელი. ეს ყველაფერი კიდევ ერთხელ გვიჩვენებს თანაცხოვრობის ისტორიულ წარსულს დახანგძლივობას. შეიძლება ითქვას, რომ ჩვენ ერთი გეოგრაფიული რეგიონის შვილები ვართ.
  ორმხრივი ტურისტილი პროექტები ითვალისწინებს იმასაც, რომ ბათუმში მოსული ვიზიტორებმა ნახონ ართვინი, ართვინის ვიზიტორებმა კი ბათუმი. ეს კიდევ უფრო აღრმავებს ამ ორი ქალაქის და რეგიონის ურთიერთობებს. მნიშვბნელოვანია ისიც რომ აჭარაში უცხოური ინვესტიციის 60 % მდე თურქეთის მოქალაქეები ახორციელებენ.
აჭარაში თურქეთის ბევრი მოქალაქე მოღვაწეობს, ასევე ძალიან ბევრია თურქეთშის ქართველი მოსახლეობა. 2012 წელს აჭარის საზოგადოებრივ მაუწყებელში თურქულის გაკვეთილებიც ტარდებოდა. ორი ქვეყნის უმაღლესი რანგის პირები ხშირად ხვდებიან ერთმანეთს და ამ ურთიერთობების უფრო გაღრმავებაზე მუშაობენ.
-რა ეტაპზეა სარფის საზღვრის სამშენებლო საქმიანობა. როდის დასრულდება?
  თურქეთსა და საქართველოს შორის 2011 წელს ხელმოწერილი ხელშეკრულების შედეგად ძალიან მოიმატა საზღვრის კვეთი მსურველთა რაოდენობა. მოქალაქეები საზღვარს კვეთენ სხვადასხვა მიზნით. ტურისტული, სავაჭრო და სხვა მიზნით. სარფის საზღვარი დატვირთულია ასევე გადამზიდი ტრანსპორტის საზღვრის კვეთით. ამიტომ უკეთესი მომსახურებისათვის დაიგეგმა და უკვე დაიწყო საზღვრის ინფრასტრუქტურის მოწყობა და მშენებლობა.
  საბაჟო და სავაჭრო სამინისტრომ მოამზადა ერთი ფანჯრის ფორმულა. რაც გულისხმობს მგზავრების ასევე ავტომობილების ერთ ფანჯარაში ყველა დოკუმენტაციების მოგვარებას. რაც დააჩქარებს მომსახურებას. შექმნის საზღვარზე მეტ გამტარიანობის შესაძლებლობას. ასევე უკვე ამოქმედდა მანქანის ნომერით ვიდეო რეგისტრაციის მოსახურება, რომელსაც სისტემა თავისით ახორციელებს და დროში მოგების საშუალებას იძლევა.
მიუხედავად ამისა ჯერ კიდევ არის ხალხმრავლობა საზღვარზე და გადატვირთულია საზღვარი. 2017 წლის რამაზანში ჩვენ სპეციალურად გავზარდეთ თანამშრომელთა რაოდენობა, რათა შეგვემცირებინა გადატვირთულობა და გაგვეზარდა გამტარუნარიანობა. ვინაიდან სარფის საზღვარი ერთდაგვარი კარიბჭეა შუაზიში, კავკასიაში ამიტომ მისი მნიშვნელობაც დიდია. აქედან გამომდინარე მიმდინარეობს მუშაობა საზღვრის სრული მოდერნიზაციის მიმართულებით.
-სარფის საზღვარის განტვირთვისათვის რა სახის ზომებს მიმართავთ?
  სარფის საზღვარი იმპორტ-ექსპორტის ერთ-ერთი მნიშვნელოვანი ფუნქხციის მატარებელია, განსაკუთრებოით თურქეთ-საქართველოსათვის. ამიტომ აქ მიმდინარეობს ძალიან სერიოზული მუშაობა. თუ ჩვენ ამ სავაჭრო პოტენციალის შენარჩუნება და გაზრდა გვსურს ვფიქრობ ორივე ქვეყანამ განსაკუთრებული სამუშაოები უნდა ჩაატაროს. ჩვენ ხშირად ვზრდით პერსონალს. ვავიტარებთ იფრასტრუქტურას. საქართველოს და თურქეთის მოქალაქეებმა საზღარი რომ დაუბრკოლებლად გადაკვეთონ აუცილებელია ბევრი სახის ღონისძიებების გატარება.
-თუ გაქვს ურთიერთანამშრომლობა ართვინსა და ბათუმს შორის
ტურიზმის სექტორში?
  ართვინი და ბათუმი კულტურული მნიშვნელობით ერთმანეთს ძალიან ჰგავს. ამ ორი რეგიონში მცხოვრები ადამიანები, ხშირ შემთხვევაში ერთამნეთის ნათესავებიც არიან. ამიტომაც ხშირია ერთმანეთთან გადასვლა და მონახულება. კიდევ ერთი მსგავსება ისა, რომ ორივე რეგიონის დამახასიათებელი ტურისტული მიმართულება ეკო-ტურიზმია. თმაცა არანაკლებ მნიშვნელოვანია ზღვის, კულტურული ტურიზმი. ხორციელდება ყოველდღიური ტურები ორივე რეგიონში.
  2017 წლის მაისში ბათუმში ტარდება გამოფენა „ექსპო ჯორჯია თრაველის„ სახელწოდებით. სადაც ართვინი წარმოდგენილი იყო სრულად. ქალაქის ტურისტულმა განყოფილებამ ყველაფერი გააკეთა იმისათვის, რომ კარგად გაეცნო მომავალი ვიზიტორებისათვის ათვინის რეგიონები. სტანტის ვიზიტორებსაც საჩუქრებით გაუმასპინძლდა.”

Kahramanlık destanı

0
  30 Ağustos’ta Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 95. yılını kutlamaktayız. Tarihin altın sayfalarında yer alan ve birçok ulusa da örnek olan bu şanlı zafer, Türk milletinin ordusu ile birlikte yazdığı kahramanlık destanıdır. Tüm imkânsızlıklara rağmen sayı ve silahça kendinden çok üstün olan düşman karşısında, yüreğindeki vatan sevgisi ve üstün cesaretiyle Türk ordusunun milletini ve ülkesini kanının son damlasına kadar savunup kazandığı kutsal bir zaferdir.
  Bu zafer, aziz milletimizin gücünün ortaya konulması bakımından büyük anlam ifade etmektedir. Geçmişten günümüze milletimizin aynı kararlılığı sergilemeye devam etmesi sayesinde bizler, her türlü vesayet zincirini kırmış olan, yarınlarından kaygı duymayan bir ülkede yaşamanın gururu içerisindeyiz. Yeni Türkiye vizyonumuzdaki hedefleri gerçekleştirip, toplumsal refahı daha da artırarak ülkemizin ve şehrimizin kalkınıp gelişmesi için elimizden geleni yapacağız.
30 Ağustos Zaferi’nden 95 yıl sonra Türk milleti ve devleti hakkında yanlış hesaplar içinde olanların hevesleri, gayri milli tutumları ile yeniden canlanmaya yüz tutsa da Allah’ın izniyle milli irade karşısında yerle bir olmuşlardır. Türk milletinin istiklaline ve istikbaline kastedenlere karşı yapılan var oluş ve diriliş mücadelemiz bitmedi ve bitmeyecek.
  Tarihimizin şerefli sayfalarından biri olan 30 Ağustos Zaferi vesilesiyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İstiklal savaşımızın tüm şehitlerini, tüm kahramanlarını saygıyla, minnetle, şükranla anıyorum.

Ekonomist-İşadamı Sadullah Kavak: “Yerel ve yerli esnaflarımıza sahip çıkalım”

0
Haber-Röportaj:İlker ÇAKAN
  Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi-www.habergunebakis.com sitesi köşe yazarı, Ekonomist-İşadamı Sadullah Kavak “Yerel ve yerli esnafımıza sahip çıkalım” kampanyası başlattığından dolayı Kahramanmaraş Bakkallar Bayiler ve Şekerciler Odası Başkanlığı tarafından takdirname ile ödüllendirildi ve odanın onursal üyesi oldu. Ekonomist-İşadamı Sadullah Kavak “Yerel ve yerli esnafımıza sahip çıkalım”kampanyası ile ilgili olarak yaptığı şunları söyledi;
Faydasını hep beraber gelecekte göreceğiz
  “Kara gün dostlarımıza sahip çıkalım. Cebimiz para olunca AVMlere olmayınca mahallemizdeki bakkal amca yaz deftere al haftaya artık milli olmalıyız. Sermayemiz dışarı değil, ülkemizde kalsın.
  “Kaderini, yaşantısını, geleceğini Kahramanmaraş’a veya bulunduğu bölgeye bağlamış, iyi ve kötü günümüzde yanı başımızda bulduğumuz yerli esnafımıza sahip çıkmalıyız.” “Yerel esnafımıza destek çıkarsak bunun faydasını hep beraber gelecekte göreceğiz.
Ulusal işletmeler yerine yerel işletmeler
  Paramız yerel ekonomide ve ülke ekonomisinde kalmış olur. Girişimciliği desteklemiş oluruz ve yerel esnafımız Kahramanmaraş’ımıza yani yaşadığı yere yatırım yapar. Ulusal işletmeler yerine yerel işletmelerden mal ya da hizmet satın aldığınızda, piyasada daha fazla para tutulur. Çünkü bu yerel işletmeler de alışverişlerini bölgesindeki diğer küçük esnaftan, hizmet sağlayıcılardan ve çiftçilerden yaparlar. Böylece küçük esnaftan satın alma, yereldeki vergi büyümesine de yardımcı olur ve yerel işletmeler için yeni teşvikler oluşabilir.”
Sermayemiz bölgemizde kalsın
 “Küçük esnaf siftah yapamadan kepenk kapatıyor” Zincir marketlerin devlet tarafından teşvik görmekte oysa “Her gün bir yenisi eklenen yabancı ve yerli sermayenin oluşturduğu dev mağazalar (ulusal zincir marketler) ya da mağazalar zinciri, küçük esnaf ve sanatkârı, özellikle de bakkal ve market esnafını olumsuz yönde etkilemiştir.Zaten içinde bulunduğumuz yüksek enflasyonla birlikte ekonomik bir durgunluğun yaşandığı bu dönemde, siftah yapmadan kepenklerini kapatan esnaf ve sanatkâr vergisini ödemekte zorlanıyor.” Haydi yerel ve yerli esnaflarımıza sahip çıkalım. Sermayemiz bölgemizde kalsın.”
 
                                      

MÜSİAD Yurtdışı 15 Temmuz faaliyetleri

0
  Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminin 1. yıldönümünde yurtdışında 38 ülkede yer alan 37 şube, 3 temsilcik ve 18 temsilcimiz vasıtasıyla farklı alanlarda, güçlü bir faaliyet silsilesi gerçekleştirdi..
  Bu faaliyetler dahilinde MÜSİAD ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alandaki gücünün, 15 Temmuz vurgusunda, Türkiye ile aynı anda tüm dünyada hissedilmesi heyecanı misyonumuzun temelini oluşturdu. İnsanlık ve birey adına, toplumların kendi kaderleri üzerinde ki seçim konusunda mevcut iradenin kutsal ve paylaşılamaz olduğunu, tüm dünyaya demokratik toplumun hayatının vazgeçilemez bir parçası olarak ispatlayan 15 Temmuz Zaferi, 38 farklı ülkede MÜSİAD teşkilatlarının yüksek gönüllülük gücü ile tanıtıldı. Özellikle yerelden dokunuşlar ile o ülkenin dili ve kendi kültürel değerleri ile o ülke insanına, ülkenin yerleşik kurumlarına ve sivil toplum kuruluşlarına ulaşan MÜSİAD Dünya Başkanlarımız tarafından, 15 Temmuz Zaferi, mevcut tüm demokrasiler içerisinde, Türk milleti tarafından dünyaya sunulan ayrı bir mihenk olarak vurgulandı.
  Mevcut tanıtım faaliyetleri içeriğinde, MÜSİAD ofislerinde, ülke meydanlarında, basın kuruluşlarında; Tanıtım toplantıları, yürüyüşler, yazılı ve görsel medyada tanıtıcı yayınlar, basın toplantıları ve basın bildirileri gerçekleştirildi. Özellikle ülkenin duyarlı olduğu iletişim metodları tercih edilerek gerçekleştirilen anma programlarının yanı sıra diplomatik misyonlarımız ile ortak programlar gerçekleştirilerek ve o ülke yerelinde de yoğun sosyal medya tanıtımı gerçekleştirildi. Yabancı ülkelerde gerçekleştirilen TV programlarının yanı sıra ilgili ülkelerde mevcut bill-board ile o ülkelerdeki meydanlar 15 Temmuz Zaferi teması işleyen görseller ile donatılarak, dünya insanlarının 15 Temmuz Zaferi sembolleri ile meydanlarda kucaklaşması ilk elden temin edildi. Ülkelerinin kültürü içerisinde, doğal hayat akışında farklı bir vurgu silsilesi oluşturularak düzenlenen bu dizi halindeki tanıtım faaliyetlerine ek olarak, ilgili ülkelerde geçerliliği olan kurum ve kuruluş liderleri ile ortak açıklamalar gerçekleştirilerek, bu açıklamalar yazılı basında özel olarak hazırlanan güçlü görseller ile desteklendi.
  Ayrıca matbu olarak 15 Temmuz Zaferini anlatan kitapların ilgili ülkedeki yayın kuruluşlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve kanaat önderlerine ulaşması için özel bir çaba sarf edilerek; Görülen ihtiyaç üzerine mevcut yayınların yanında ayrıca MÜSİAD kaynakları ile finanse edilen yeni kitaplar hazırlatılarak, 15 Temmuz Zaferinin bu ilk yıl dönümünde ülkedeki kurumlar ile paylaşıldı.
Ülkelerde mevcut İslamî unsurlar ve Türk vatandaşlarımız unutulmayarak camilerde mevlidi şerifler okunarak, partner kuruluşlara tüm etkinliklerde ayrı bir yer ve işbirliği imkanı sağlandı. Özellikle TV ve sosyal medya için hazırlanan 15 Temmuz Zafer filmleri ise demokratik bir direniş ve sonrasında toplumsal dayanışma ile gelen demokratik zafergerçeğini, yabancı toplum halkalarına en kolay bir şekilde iletmemiz temin edildi.
  MÜSİAD Dünya Teşkilatlarının gücü ile iş, aile ve ticari ortaklarımız ile birlikte, yereldeki lobi gücümüzü kullanarak, yabancı ülkelerin valilik, belediye, parlamentolarında ve ticaret odalarında 15 Temmuz Zaferi ve sonrasında güçlenen Türkiye Ekonomisi vurgusu yapılarak ve tüm dünyada 15 Temmuz Zaferinin bir savaş değil, ekonomik bir başarı ile taçlanan unutulmaz bir zafer olduğu mottosu işlendi.
  Tüm tanıtım faaliyetlerimiz etrafında, Türk iş dünyasının güçlü bir üyesi olan MÜSİAD üyesi işadamları olarak, Türk halkının dünya demokrasisine bir hediyesi olan 15 Temmuz Zaferinin, tüm dünya insanları tarafından onların evinde, ülkesinde bilinirliğini ve görünürlüğünü arttırmak hedeflenerek organizasyonlarımız o ülke halklarının katılımı ile gerçekleştirildi.
  Sonuç olarak bu kıymetli hedefimiz dahilinde, MÜSİAD Dünya Başkanları vesilesi ile tek merkezden organize edilen özgür ve güçlü bir sosyal bir girişim halinde, başta Türk nüfusunun yoğunluğuna bağlı olarak Almanya olmak üzere; Avusturya, Danimarka, Hollanda, KKTC, ABD, İngiltere, İsviçre, Fransa, Güney Afrika, Gürcistan, Nijerya, Romanya, Sudan, Makedonya, Japonya, Avustralya, Kazakistan, Pakistan, Belçika, Azerbaycan, Çin, Singapur, BAE, Suudi Arabistan, Irak, Fildişi Sahili, İran, Katar, Macaristan, Nijer, Senegal, Tacikistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Ukrayna, Kuveyt ve Tayvan’da 15 Temmuz Zaferinin taze bir heyecan ile tanıtımı gerçekleştirildi.
  38 ülkede gerçekleştirilen 15 Temmuz Zaferine ait tanıtım faaliyetlerimizin, ülkesini seven işadamları olarak mütevazi bir duruş ve güçlü bir motivasyonla, 15 Temmuz Zaferinin kahramanı olan aziz milletimize ithaf ile büyük bir onur duyularak gerçekleştirildiğini ve MÜSİAD yurtdışı Teşkilatları olarak 15 Temmuz Zaferine ait faaliyetlerimize dahilinde özet bir bilgilendirmeye bu almanak vesilesi ile yazılı olarak yer verildiğini belirtmek isterim.

Hz. Musa ile Çoban

0
  Hazreti Musa; Bir gün bir başına dağları dolanırken, uzaktan yoksul ve yanlız bir çoban gördü.
Çoban dizüstü çökmüş, ellerini semaya açıp dua etmekteydi. Bu durum hz. Musa’nın çok hoşuna gitti, ama yaklaşıpta çobanın duasını duyunca şaşırdı.
  Çoban Rab’ine şöyle yalvarıyordu; Kurban olduğum Allah ‘ım. Seni ne kadar severim, bir bilsen. ne istersen yaparım, yeter ki Sen iste. Sürüdeki en yağlı koyunu kes desen, gözümü kırpmadan keserim Sen’in için. Koyun kavurması güzeldir. Allah ‘ım, kuyruk yağını da alır pilavına katarsın, tadına yenmez olur.
  Hz. Musa duaya kulak kabartarak çobana yaklaştı.Çoban duasına devam ediyordu:
Yeter ki sen dile, ayaklarını yıkarım. Kulaklarını temizler, bitlerini ayıklarım.
Ne kadar çok severim ben Sen’i. Sana çok hayranım.
  Duydukları karşısında Hz. Musa öfekeden küplere bindi, bağıra çağıra kesti çobanbın duasını:
Hz. Musa: Sus, seni cahil adam! Ne yaptığını sanırsın?Allah pilav yer mi? Allah’ın ayakları mı var yıkayasın? Böyle dua olur mu? Külliyen günaha giriyorsun. Derhal tövbe et!
  Çoban, Hz. Musa’dan azarı işitince kulaklarına kadar kızardı, utancından yerin dibine girdi. Bir daha böyle kendi kafasına göre dua etmiyeceğine gözyaşları içinde yeminler etti. O gün akşama kadar Hz. Musa çobanın yanında durup ona temel duaları ezberletti. Sonra “Allah benden razı olur, iyi iş yaptım.” diye düşünerek yoluna devam etti.
  Hz. Musa o gece bir ses işitti, seselenen Rab idi:
  “Ey Musa! sen bugün ne yaptın? sen ayırmaya mı geldin buluşturmaya mı? Şu garip çobanı azarladın. Onun bana ne kadar yakın olduğunu anlayamadın. Ağzından çıkan lafı bilmese de, O çoban inancında samimi idi. Kalbi temiz, niyeti halisti.
  Biz kelimelere bakmayız, Niyete bakarız! kelamlara bakacak olsak yeryüyünde insan kalmazdı!Biz çobandan razıydık. Başkasına medih olan söz sana zemdir. Ona bal olan sana zehirdir. Sen işittiklerini inkar ve küfür saydın ama bilsen ki bir kabahati varsa bile, ne tatlı kabahattır onun ki”
Musa hatasını anladı, ertesi gün çobanın yanına gitti çoban duaya durmuştu yine, Ama dünkü heyecanından, samimiyetinden eser yoktu. Öğretildiği gibi yakarmaya gayret gösterdiğinden, aman bir yanlış laf etmiyeyim diye takılıyor, kekeliyor, terliyordu.
Hz. Musa, çobana ettiğinden pişman olup, sırtını okşadı ve dediki:
  “Ey dost, ben hatalıyım, ne olur affet. Bildiğin gibi dua et. Allah nazarında böylesi daha kıymetlidir.
  Kalınız sağlıcakla…!!!

Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesinin 60. sayısı

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da 05.07.2011 tarihinden itibaren yayın hayatına başlayan ve yayın hayatının yedinci yılına giren, Türkiye temsilciliğini de Habergünebakış Sitesinin yaptığı(www.habergünebakis.com) Karadeniz Bölgesinin Türkçe-Gürcüce dilinde onbeş günlük olarak yayınlanan tek gazetesi olan ve Gürcistan-Batum, Artvin, Rize, Trabzon, Giresun’un Ordu, Samsun illerinde dağıtımı yapılan uluslararası “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi”nin 60. sayısı çıktı. Kuşe kağıda baskılı, onbeşgünlük tirajı 4.000 ve 8-4 sayfa renkli olarak yayınlanmaktadır.
                        
                         1 – https://i.hizliresim.com/jWDgmG.jpg
                        2- https://i.hizliresim.com/0BZRdW.jpg
                        3- https://i.hizliresim.com/BAdap9.jpg
                        4- https://i.hizliresim.com/OLlv15.jpg
 
                         
                          Haberci Gazetesi 1.sayfa            Haberci Gazetesi 2.sayfa
                 
                         
                        Haberci Gazetesi 3.sayfa          Haberci Gazetesi 4.sayfa                           

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Rize ziyareti

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya programının ardından havayolu ile geldiği Trabzon’dan Rize’nin Güneysu İlçesine “babaocağına” geldi. Saat 23.10 sıralarında Babaocağı Güneysuda Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, Rize protokolu ve coşkulu bir kalabalıkla karşılanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güneysulu hemşehrilerinin coşkulu karşılamalarının ardından kısa bir selamlama konuşması yaparak evine uğurlandı.
  Çeşitli temaslarda bulunmak üzere dün gece Babaocağı Rize’ye gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün konutunda çeşitli görüşmeler yaptıktan Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap ve Rize protokolu ile Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Geliştirme Vakfı Güneysu Konutları inşaat alanında ilk incelemesini yaptı.
Güneysu ilçesindeki ikametinden ayrılarak inşaat sahasına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 1 saat süren incelemede yetkililerden bilgi aldı. Yapılan örnek daireyi de gezen Erdoğan, inşaat alanından ayrılışında kendisini bekleyen işçilerle fotoğraf çektirdi ve vatandaşları selamladı.
  Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Rize Valisi Erdoğan Bektaş Rize Milletvekilleri, Rize Belediye Başkanı, AK Parti İl Başkanı da eşlik etti. İnşaat alanında incelemelerini tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet Rize Havaalanı çalışmalarını incelemek ve bilgi almak üzere Pazar’a geçti. Buradaki temaslarını bitiren Cumhurbaşkanı Erdoğan Ak Parti İl binasına geçerek Merkez ilçe ve İl parti teşkilatı ve ile toplantı yaptı.
  
            
 
           
 
          
 
          

Bölge sınır kapılarında ÖTV ve KDVsiz akaryakıt uygulaması

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Genel Sekreterliğinin; “Bölge sınır kapılarında ÖTV ve KDV’siz akaryakıt uygulaması” konulu yazılı açıklaması şöyledir “28 Temmuz 2017 tarihli (bugünkü) Resmi Gazete’de yayımlanan “İhraç Malı Taşıyan Araçlara Motorin Tesliminde ÖTV ve KDV İstisnası Uygulanacak Sınır Kapılarına İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair” Bakanlar Kurulu Kararı ile İhraç malı taşıyan taşıtlara ÖTV ve KDV’den muaf şekilde akaryakıt verilebilecek Sınır kapıları yeniden belirlenerek, bu kapsamda olan yetkili kapılar arasına Doğu Karadeniz Bölgesinden Kara sınır kapısı olarak Sarp Sınır Kapısı, Deniz Sınır Kapıları olarak da Trabzon, Giresun ve Samsun Liman kapıları ilave edildi.
  Söz konusu Kararda yapılan değişiklik ile ihracat ve lojistik sektörlerinin talepleri doğrultusunda ÖTV ve KDV istisnası uygulanacak sınır kapıları sayısı artırılarak yeniden belirlenmiş oldu. Kon hakkında değerlendirmelerde bulunan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan; sözkonusu uygulamanın gerçekleşmesi için yıllardır Bakanlıklar nezdinde girişimleri olduğunu ve Doğu Karadeniz Bölgesi ihracatçılarına nakliye maliyetleri yönünden rekabet imkanı kazandırılması amacıyla Bölge illerindeki Sınır kapılarından KDV ve ÖTV’siz akaryakıt verilmesi konusunda gerekli mevzuatların çıkarılmasını talep ettiklerini ifade ederek, bu konuda talebimizin haklı görülerek gerekli mevzuat değişikliğinin yapılmasından dolayı başta Sayın Başbakanımız olmak üzere, Bakanlarımıza ve Bölge Milletvekillerine ihracatçılar adına şükranlarını sunduklarını belirti.
  Gürdoğan, ihraç maliyetleri içinde önemli yer tutan nakliye maliyetleri açısından ihracatçılarımız en azından rakip ülkelere yakın fiyattan akaryakıt kullanma imkanına kavuşmasının önemli bir rekabet avantajı ve katkısı sağlayacağını, bu sınır kapılarımızda bu yasaya uygun akaryakıt istasyonlarının kurulması ile sistemin işlemeye başlayacağını ve bunun içinde gerekli olan akaryakıt istasyonlarının bir an önce kurulması için yetkililer nezdinde girişimlerde bulunacaklarını belirtti. Gürdoğan, Trabzon limanından sadece denizyoluyla çıkacak taşıtlar için değil, gümrük işlemlerini Trabzon limanında yapan ve buradan karayolu sınır kapısından çıkmak üzere devam edecek taşıtlar için de bu muafiyetten faydalanılması konusunda gerekli düzenleme yapılması için de çalışacaklarını belirtti.
  24/06/2017 tarih ve 30106 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan değişiklik ile birlikte, ihraç malı taşıyan araçlara motorin tesliminde ÖTV ve KDV istisnası uygulanacak sınır kapıları 23 oldu.
  Kara Sınır Kapıları: Çıldır Aktaş(Ardahan), Dilucu(Iğdır), Gürbulak(Ağrı), Hamzabeyli(Edirne), İpsala(Edirne), Kapıköy(Van), Kapıkule(Edirne), Sarp(Artvin).
   Deniz Sınır Kapıları: Alsancak(İzmir), Ambarlı(İstanbul), Çeşme(İzmir), Derince(Kocaeli), Giresun(Giresun), İskenderun(Hatay), Karasu(Sakarya), Kepez(Çanakkale), Mersin(Mersin), Pendik(İstanbul), Samsun(Samsun), Tekirdağ(Tekirdağ), Trabzon(Trabzon), Yalova(Yalova), Zonguldak(Zonguldak).”

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak: “Biz birlikte güçlüyüz”

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Memleketi Rize’ye gelen Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap’ı ziyaret etti. Ziyarette; AK Parti Rize Milletvekilleri Hasan Karal ve Hikmet Ayar, AK Parti Rize İl Başkanı Muhammed Avcı ve Rize Cumhuriyet Başsavcısı Önder Kemal Sekücü’de yer aldı. Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, ziyarette yapmış olduğu konuşmada şunları söyledi; “Rize Belediyesi olarak yaklaşık bin kişilik bir personelle şehrimize hizmet etmekteyiz. Bu dönemde Rize’nin uzun yıllardır beklenen büyük projelerini hep birlikte uygulamaya koyuyoruz. Birlik beraberlik içerisinde Rize’deki çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ziyaret sırasında yaptığı konuşmasında şunları söyledi; “Rize’de projelerimiz var. O projelerimizi hep birlikte takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde eski Bakanımız Sayın Hayati Bey’in riyasetinde hep birlikte biz bunları yürütüp takip edeceğiz, devam edeceğiz. İnşallah Rize’mize güzel projeleri kazandıracağız. Bunların içerisinde biliyorsunuz sahil düzenlemesi var. meydan projemiz var. Üniversitemizle alakalı Batı Park projemiz var. Lojistik merkezimiz var. Teleferik var. Rize’mizin turizmine de katkı sağlayacak projelerimiz var.
  Biz birlikte güçlüyüz. Ekip siyasetiyle ve sivil toplum kuruluşlarıyla bütün dinamikleriyle Rize’nin güzel bir il olmasını Sayın Cumhurbaşkanımızın da arzuladığı şekilde gelişmesini, turizm yönünde gelişmesini, birlikte takip edeceğiz. Yükümüz sorumluluğumuz büyük ama biz bunu başaracak güçteyiz. Hocamızı her zaman Ankara’da bekliyoruz. Kapımız açık. İl başkanımız, milletvekillerimiz ve hocamız geliyor. birlikte çalışıyoruz. İnşallah Rize’mize arzu ettiği güzellikleri kazandıracağız. Hemşehrilerimze ve Rize’ye layık olmak için hep beraber çalışacağız.” Konuşmaların ardından Başkan Kasap, Bakan Bak’a üzerinde isminin yazdığı Çaykur Rizespor forması, Rize’nin sembolü olan çayın Rize motifli bardaklarını ve Rize Belediyesi’nin yayınlamış olduğu atma türkü kitabını hediye etti.
 
error: Content is protected !!