Sürdürülebilir sanat, moda, turizm, ulaşım ve dünya. Bunların her birinin önemi şüphesiz tartışılamaz. Ancak içlerinden biri var ki her şey temelden ona bağlı. O da “Sürdürülebilir Tarım”. Yaşamı sürdürülebilir kılmanın, en temel, en insani şartlarından bir tanesi. Peki, tarımın ve gıdanın sürdürülebilirliği ne demek? Nasıl sağlanabilir?
Öncelikle Sürdürülebilir Tarımın teknik tanımına bakalım; gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden, toplumun gıda ihtiyaçlarını karşılamak için sürdürülebilir yollarla yapılan tarım uygulamalarıdır.
Bu bağlamda; çevre değişiyor, toprak değişiyor, iklim değişiyor, sürdürülebilir tarım gıda üretiminin değişen çevre koşullarına uyum sağlamasına yardımcı oluyor. Gün geçtikçe büyüyen bir nüfusun beslenmesine katkı sunmak için çözümler sunuyor. Bunun için toprak verimli hale gelmeli ve toprağın verimli hale gelmesine engel olacak unsurlar ortadan kaldırılmalı. Toprağın verimli hale gelmesine engellerden en önemli faktör erozyon. Erozyonu önlemek için alınması gereken önlemleri şu şekilde sıralayabiliriz:
– Bitki örtüsü tahribini azaltmak
-Ağaçlandırmaya önem vermek
– Eğimli yamaçları basamaklar halinde düzenlemek
– Araziyi nadasa bırakmak yerine nöbetleşe ürün ekmek
Toprağın hazırlanmasının ardından su tüketimine dikkat etmek de çok önemli başka bir unsurdur. Burada önemli olan sürdürülebilir tarımda amaç, ekolojik dengeyi bozmamak hatta ekolojik dengeye fayda sağlamaktır. 1977 tarihli Amerikan Tarımsal Araştırma Yasasında sürdürülebilir tarımın uzun vade hedefleri şöyle özetlenmiştir:
– İnsan gıda ve lif ihtiyaçlarını karşılamak
-Çevresel kalitenin ve tarım ekonomisinin dayandığı doğal kaynakları geliştirmek
– Bir bütün olarak çiftçilerin ve toplumun yaşam kalitesini artırmak
-Kaynakları en verimli şekilde kullanmak
-Gerektiğinde doğal biyolojik döngüleri entegre etmek
Gezegenimiz bizi uzun yıllar daha sağlıklı bir şekilde besleyebilmek için iki şart sunuyor: onu koruma ve tüketimi daha saygılı bir şekilde yapmak. Kısaca dünyamıza daha iyi bakmak. Buda doğaya en az müdahale ile temel ihtiyacımız olan gıdaya ulaşıma sağlama yöntemlerini geliştirmekten geçmektedir. Unutulmaması gereken en önemli şey doğamıza dışardan ne kadar müdahale edersek bize dönüşü o ölçüde olumsuz olarak dönecektir.
Bununla beraber Sürdürülebilirlik, kamuoyunda genellikle yanlış anlaşılan bir kavramdır. Örneğin, sürdürülebilir tarım çoğunlukla “organik tarım” ile karıştırılır. Ancak sürdürülebilirlik, ilkel ve teknolojiden uzak yöntemlerin benimsenmesi değil, aksine teknolojik yöntemlerin doğaya uygun hâle getirilmesidir. Elbette, organik ürünler yetiştirmek de sürdürülebilir tarım kapsamında mümkün olabilir ancak kavramın tanımı kesinlikle bu da değildir. Nitekim organik tarımın sürdürülebilir olacağının hiçbir garantisi yoktur. Örneğin belli bir bölgede yanlış ekin ekildiğinde, bu ekinin yayılması hayvan ve bitki faunasını tehdit edebilir. Tarihte işgalci ot ve ekinlerden kaynaklı birçok hastalık görülmektedir. Dolayısıyla tarımın ilkel yöntemlerle yapılması ve organik ürünler elde edilmesi, sürdürülebilir olacağının garantisi değildir.
Sürdürülebilir tarımın faydaları: Sürdürülebilir tarım, küçük alanlardan maksimum verim alınmasını sağlayabilir. Bugün Hollanda’da geçerli olan sürdürülebilir tarım uygulamaları sayesinde, küçük sera alanlarında birden fazla ürün yetiştirmek mümkün olabilmektedir. Sürdürülebilirliğin uygulandığı bir çiftlik, çevredeki bitki ve hayvanlar için de yaşam alanı oluşturacak ve ekosistemi olumlu etkileyecektir. Verimli topraklar, hayvanlar için de bir yaşam alanı olacak, aynı zamanda tarımsal üretime de katkı sağlayacaktır. Toprağın verimli hâle getirilmesi, yıllar boyunca kullanılmasını sağlayabilir. Sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla topraktaki verimi artırmak mümkündür. Sürdürülebilir tarım, bölgesel ve küresel çapta gıda ihtiyacının karşılanmasını sağlar. Bol ve sık hasat yapma olanağı olduğu için, gıdaya erişim sorununu tamamen ortadan kaldırabilir. İstihdam da sürdürülebilir tarımın faydaları arasındadır. Bu ilkeyle çalışan çiftlikler bölgede yoğun istihdam sağlayarak işsizlik seviyesinin azalmasına katkıda bulunur.
Sonuç olarak sürdürülebilir tarımın önemi: Gıdanın uygun maliyetle ve bol sayıda üretilmesi, bugün dünyanın en büyük sorunlarından biri olan besin kaynaklarına ulaşma problemini azaltabilir, hatta tamamen ortadan kaldırabilir. Hayatını sürdürmek ve temel ihtiyaçlarını karşılamak, Birleşmiş Milletler tarafından dünyada yaşayan herkesin temel hakkı olarak görülmektedir. Sürdürülebilir tarım, bugün besin erişimi zorluğu olan birçok yerde faydalı olacaktır.
Diğer yandan, günümüzde çevreye büyük zararlar veren endüstriyel tarım kuruluşları bulunuyor. Sürdürülebilir tarım, olumsuz çevre koşullarının önüne geçmeyi ilke hâline getirmiş bir yöntem. Üretim yaparken ve kâr elde ederken ekosisteme katkı sağlamak sürdürülebilir tarım ile mümkün olabilir.
Sürdürülebilir tarım
Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zourabichvili hakkında azil süreci
Gürcistan Anayasa Mahkemesinden yapılan yazılı açıklamada, Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zourabichvili hakkında azil sürecini başlatmak için milletvekillerinin mahkemeye başvuru yaptığı belirtildi. Gürcü Hayali Partisi Genel Başkanı ve Milletvekilli Irakli Kobakhidze ile Gürcistan Parlamentosu Başkanı Shalva Papuashvili başta olmak üzere toplam 80 milletvekillinin imzaladığı dilekçenin, Anayasa Mahkemesi tarafından inceleneceği kaydedilen açıklama şöyledir;
“Dava, Anayasa Mahkemesi Genel Kuruluna devredildi. O da konuyu değerlendirecek ve sonucunu bir ay içinde parlamentoya sunacak.” Cumhurbaşkanı hakkında azil sürecinin başlatılması. Gürcü Hayali Partisi Başkanı Irakli Kobakhidze, 1 Eylül’de yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Salome Zourabichvili’nin Ağustos ayının sonunda Avrupa ülkelerine başlattığı ziyaret programına tepki göstermişti.
Ülkede parlamenter sistemin olduğuna dikkati çeken Irakli Kobakhidze, anayasaya göre Cumhurbaşkanı’nın hükümetle koordineli çalışmadan dış politika yürütme hakkına sahip bulunmadığını belirtmişti.
Cumhurbaşkanı Salome Zourabichvili’nin sadece kendi kararına göre Avrupa’da görüşmeler yapmaya gittiğini savunan Kobakhidze, anayasayı ihlal ettiği gerekçesiyle cumhurbaşkanına yönelik azil süreci için harekete geçtiklerini bildirmişti. Anayasaya göre Gürcistan Cumhurbaşkanı’na yönelik azil sürecinin başlatılması için 150 kişilik parlamentoda 50 milletvekilinin imzası, sürecin tamamlanması için de 100 milletvekilinin desteği gerekiyor.
Buna göre, parlamentoda sadece 84 koltuğa sahip iktidar partisi Gürcü Hayali’nin muhalefet partilerinden destek alması gerekecek.
Cumhurbaşkanı Salome Zourabichvili ise 7 Eylül’de, kendisi hakkında azil sürecini başlatmak üzere harekete geçen hükümete tepki göstererek,”Hiçbir yere gitmiyorum. Herkesin, benim istifa etmem hayalini unutması gerektiğini düşünüyorum.” demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gürcistan Başbakanı Garibashvili ile görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu nedeniyle bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrinde, Gürcistan Başbakanı Irakli Garibashvili ile Türkevi’nde bir araya geldi.

BM Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan New York’ta
Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu bağlamında ABD’nin(Amerika Birleşik Devletleri) New York şehrinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin annesi Şeyha Moza binti Nasır’la görüştü.
Emine Erdoğan, New York’ta bir araya geldiği Şeyha Moza’ya, Sanatçı Deniz Sağdıç’ın bir eserini hediye etti.Emine Erdoğan ve Şeyha Moza, BM nezdinde yürüttükleri çalışmaları ve iş birliği alanlarını ele aldı. Eğitim üzerine konuşmalar gerçekleştiren Şeyha Moza, Emine Erdoğan’ı BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in teklifiyle üstlendiği BM Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanlığından dolayı tebrik etti.
Şeyha Moza, BM Genel Sekreteri Guterres ve Emine Erdoğan tarafından “Sıfır Atık Projesi”nin dünyada yaygınlaştırılması için hazırlanan iyi niyet beyanını imzaladı.
Emine Erdoğan, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Katar Emiri’nin kıymetli annesi Şeyha Moza bint Nasır ile New York’ta bir araya gelmekten mutluluk duydum. BM çatısı altında yürüttüğümüz çalışmaları ve Sıfır Atık Yüksek Şahsiyetler Danışma Kurulu tecrübemizi paylaştım. İşbirliği alanlarımız hakkında görüş paylaşımında bulunduk. Bu vesileyle Şeyha Moza Hanımefendi, 2022 yılında BM Genel Sekreteri Sayın Guterres ile hayata geçirdiğimiz Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı imzalayarak küresel çağrımızı cevapsız bırakmadı. Ortak evimiz dünyanın geleceği adına verdiği sıfır atık sözü için kendisine teşekkür ediyorum.”
Emine Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Guterres’in ilk imzacıları olduğu iyi niyet beyanını aralarında Fransa, Güney Kore, Paraguay ve Küba’nın da bulunduğu yaklaşık 30 devlet başkanının eşi imzalamıştı.



Doğru tansiyon ölçümü nasıl yapılır?
Hipertansiyon yani yüksek tansiyon, kalpten vücuda dağılan kanın atardamar duvarına uyguladığı kuvvetin, kalp-damar hastalıklarına yol açabilecek kadar yüksek olduğu duruma verilen tanımdır. Hem tanısında hem de takibinde kan basıncının ölçümünün doğru yapılması önemlidir.
Başlangıçta kan basıncı her iki koldan ölçülür. Daha sonra yüksek ölçülen koldan tansiyon ölçümü takibi yapılmalıdır. Tansiyon tanısı için bilekten ölçen aletler kullanılmamalıdır.
Evde tansiyon ölçerken şu hususlara dikkat edilmelidir.
-Tansiyonunuzu her gün sabah ve akşam aç karnına ve tansiyon ilaçlarını almadan önce ölçün.
-Kan basıncı ölçümü sessiz, sakin, oda ısısı normal bir ortamda yapılmalıdır.
– Ölçümden 3-5 dakika önce istirahat edin.
-Stresli olduğunuzda veya ağrınız olduğunda tansiyon ölçmeyin.
– Yemekten sonra en az iki saat; çay, kahve, sigara içtikten veya egzersizden sonra en az 30 dakika bekleyin.
-Ölçümden önce mesane ve bağırsaklarınızı boşaltın.
– Kolunuzdan tüm giysilerinizi çıkartın ve kolunuzu sıkmayacak bir giysi tercih edin. Üstten sıkan kol giysileri tansiyonun hatalı olarak yüksek ölçülmesine neden olur.
– Sırtınızı destekleyen ve yanında kolunuzun altına destek olacak kolluk veya masa gibi bir mobilyanın bulunduğu sert bir sandalyeye dik oturun. Arkanızı yaslayın.
– Kolunuzun altına kalp hizasına gelmesini sağlamak için bir yastık ya da havlu koyun.
Ayaklarınızı yere basın ve bacak bacak üstüne atmayın.
– Kan basıncı ölçüm aletinin manşonu ile kol çevresi uyumlu olmalıdır. Manşon içerisindeki şişen kese bölümü kol çevresinin en az % 80’ini sarmalıdır. Manşonun genişliği ise kol uzunluğunun üçte ikisi kadar olmalıdır. Kol çevreniz aletinizin manşon boyutundan geniş ise kan basıncınız olduğundan düşük, dar ise olduğundan yüksek ölçülür. Kol çevresiniz 33 cm’den fazlaysa geniş manşon kullanılmalıdır.
-Tansiyon aletinin kolu saran kısmında yer alan işaret, atardamarın üzerine gelecek şekilde ve dirsek çukurunun 2 cm üstünden itibaren kola sıkı bir şekilde sarılmalıdır.
-Aralarında 1 dakika olmak üzere 3 defa ölçüm yapın ve son iki ölçümün ortalamasını kaydedin.
-Ölçüm sırasında ve ölçüm aralarında konuşmayınız, hareket etmeyiniz.
– Elektronik cihazlarla ölçüm yapılırken, kullanma kılavuzuna göre ölçüm yapılmalıdır. Belli aralıklarda cihaz kalibrasyonları için firma ile görüşülmelidir.
Farklı iki günde bu anlatılanlara uygun olarak yapılan kan basıncı ölçümünde büyük (sistolik) 140 mmHg, küçük (diyastolik) 90 mmHg üstünde ise yüksek tansiyon tanısı konur. Yüksek tansiyon hastalarının her gün tansiyonunu ölçüp takip defterine yazması, doktorun tansiyonun seyrine bakıp tedaviyi ona göre düzenlemesi açısından çok önemlidir.
Sarp Sınır Kapısında Gürcistan vatandaşlarının alışveriş yoğunluğu
Gürcistan vatandaşları 15 Eylül’de eğitim ve öğretim yılının başlaması nedeniyle çocuklarının okul alışverişlerini yapmak için Türkiye’yi tercih ediyorlar. Sarp Sınır Kapısına 17 km. uzaklıktaki Artvin’in Kemalpaşa ilçesine geliyorlar. Bu nedenle Sarp Sınır Kapısında Gürcistan vatandaşlarının Türkiye’ye gelişleri nedeniyle aşırı yoğunluk yaşanıyor. Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Kemalpaşa esnafı şöyle diyor;
“Gürcistan vatandaşlarına şu an ağırlıklı olarak çocuk spor ayakkabıları, kırtasiye ve çanta gibi okul ihtiyaçlarını satıyoruz. Eğitim ve öğretim yılının başlaması nedeniyle çocuklarının okul ihtiyaçları için bizim kendi vatandaşlarımıza göre Gürcistan vatandaşları daha çok alışveriş yapıyor. Çünkü Gürcistan para birimi (GEL) Lari kendi ülkemizin parası TL karşısında daha değerlidir. 100 TL veriyorsunuz, 10 Gürcistan Larisi alıyorsunuz. Kemalpaşa’ya gelen Gürcistan vatandaşı 100 Lari verip, 1000 TL alıyor. Çocuğunun tüm okul ihtiyaçlarını alıp, ülkesine geri dönüyor. Ama Kemalpaşa’da kendi vatandaşımız çocuğunun okul ihtiyacı için bu kadar alışveriş yapamaz. Burada bir çocuk spor ayakkabısı 300-350 TL. arasındadır. Bunun Gürcistan para birimi karşılığı 30 GEL’dir. Gürcistan vatandaşları kendi para birimleri karşısında Türkiye’deki fiyatlar çok ucuz buldukları için Kemalpaşa’ ya yoğun olarak geliyorlar.”
Diğer taraftan çocuklarının okul ihtiyaçlarını Kemalpaşa’dan almak için Türkiye’ye giriş yapan Gürcistan vatandaşları ise şöyle diyor; “Batum’dan Türkiye’ye çocuklarımızın okul ihtiyaçlarını almak için geliyoruz. Kemalpaşa’da esnafını gezip görüyoruz. Burada fiyatlar bizim paramız Lari’ye göre çok ucuz ve çocuklarımızın okul ihtiyaçlarını buradan alıyoruz. Burada örneğin bir okul çocuk gömleği 100 TL’dir. Bizim paramıza göre değeri ise 10 GEL’dir. Bu bize göre çok iyi fiyattır.”
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat: “Kaçakçılara göz açtırmıyoruz”
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat Kilis-Öncüpınar Gümrük Kapısı’nda 25 milyon Liralık kaçak eşyanın yakalanması ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Ticaret Bakanlığı olarak kaçakçılara göz açtırmıyoruz. Gümrük Muhafaza teşkilatımız, yasa dışı ticaretle mücadelede etkin rol oynayan, toplum sağlığını ve güvenliğini önceleyen çalışmalarına titizlikle devam ediyor. Ekiplerimiz, Öncüpınar Gümrük Kapısı’nda bir TIR’a yönelik gerçekleştirilen operasyonda 25 milyon lira değerinde ilaç ve kimyasal maddenin yanı sıra kamera, drone ve cep telefonundan oluşan elektronik eşya ele geçirdi. Operasyonu gerçekleştiren mesai arkadaşlarımızı yürekten tebrik ediyorum.”
Ticaret Bakanlığının konuya ilişkin açıklaması şöyledir; “Öncüpınar Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerinin yürüttüğü risk analizi çalışmaları çerçevesinde Suriye’ye gitmek üzere Öncüpınar Gümrük Kapısı’na gelen tırda yapılan aramada, plastik kasaların içine gizlenmiş 266 bin 723 muhtelif ilaç, yaklaşık 280 litre olduğu belirlenen 57 bidon içerisinde “dietil eter” cinsi kimyasal madde, drone ve kameradan oluşan 30 elektronik eşya ve 16 cep telefonu cinsi eşya ele geçirildi. Kaçak eşyanın değerinin yaklaşık 25 milyon lira olduğu belirlendi.”

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat: “Ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı ülke”
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat Bakanlığa bağlı Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürleri birlikte Bakanlıkta yaptığı toplantı sonucu yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Dış ticaretimizin gelişmesi ve iktisadi sınırlarımızın korunması için saat mefhumu gözetmeden fedakârca görev yapan taşra teşkilatımızdaki personelimizi temsilen Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlerimiz ile Bakanlığımızda bir araya geldik. Ülkemizin, “Ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı ülke” olarak daha tanınır hale gelmesi için koyduğumuz hedefimize ulaşabilmek için Bölge Müdürlerimizle beraber yol haritamızı belirledik.”

Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Tornike Rijvadze: ”Her insanın hayatı ve sağlığı önemlidir”
“Tıp alanının temsilcilerine, onkologlara ve en önemlisi hastalara önemli haberler aktardık. Acara’da onkolojik tanısı olan tüm hastalara gerekli yüksek teknolojili araştırmalar için tam fon sağlanacak. Ayrıca onkoloji hizmetlerine, tedaviye, ilaç sınırına ve program bütçelerine erişim artacak.
Her insanın hayatı ve sağlığı önemlidir ve devletin onlara yardımcı olmak için elinden geleni yapması gerekir. Bu savaşı hastaların kazanacağına eminim.
Hastaların tedavisinde parasal sınır kaldırıldı, yıllık sınır artırıldı. Batum’da zaten pozitif emisyonlu bilgisayarlı tomografi yapmak mümkündür.”
თითოეული ადამიანის სიცოცხლე და ჯანმრთელობა მნიშვნელოვანია და სახელმწიფომ ყველაფერი უნდა გააკეთოს მათ დასახმარებლად. დარწმუნებული ვარ, რომ პაციენტები ამ ბრძოლას გამარჯვებით დაასრულებენ.
მოიხსნა თანხობრივი შეზღუდვა პაციენტების მომართვაზე, გაიზარდა წლიური ლიმიტი. ბათუმში უკვე შესაძლებელია პოზიტიურ ემისიური კომპიუტერული ტომოგრაფიის ჩატარება.


Jeofizik Yüksek Mühendisi-Deprem Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan: “Türkiye’de büyük deprem beklenen 20 il”
Jeofizik Yüksek Mühendisi-Deprem Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye’nin görebileceği en büyük depremler ve illerini açıkladı. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan Türkiye’de 20 ilde beklenen büyük depremle ilgili olarak yaptığı açıklama şöyledir:
“Türkiye’de, her il sınırı kapsamında beklenen en büyük depremler; Adana M7.1, Adıyaman M6.9, Afyon M6.9, Ağrı M7.5, Aksaray M6.5, Amasya M7.3, Ankara M6.6, Antalya M7.0(!), Ardahan M6.5, Artvin M6.5, Aydın M7.3 Bartın M6.7, Batman M<6.5, Bayburt M<6.5, Bilecik M6.5, Bingöl M7.2, Bitlis M6.5, Bolu M7.5, Burdur M7.0, Bursa M7.1. Buradaki büyüklükler yalnız il merkezinde değil, tüm il kapsamındadır.
Türkiye’de, en büyük deprem Ağrı’da beklenmektedir.
Yıkıcı deprem bakımından Türkiye’nin en güvenli önde gelen illeri; Kırklareli, Zonguldak, Kastamonu, Sinop, Samsun, Giresun, Ordu, Trabzon, Rize, Artvin , Mardin, Siirt, Batman, Ş.Urfa, Mersin, Antalya, Konya, Karaman, Niğde, Nevşehir, Ankara’dır.”













