Pazartesi, Aralık 8, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 28

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat: “KKTC’ye yatırımlarımızı genişletmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz”

0

Çalışma ziyareti için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) bulunan Ticaret Bakanı Prof. Dr, Ömer Bolat, 360 milyon dolarlık yatırımı yeterli bulmadığını belirterek “KKTC’ye yatırımlarımızı genişletmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz
Beraberindeki Bakan Yardımcıları, Bakanlık bürokratları ve 150 kişilik iş insanı heyeti ile Türkiye-KKTC 12. Ortak Komite Toplantısı’na katılan Ticaret Bakanı Bolat, toplantının ardından KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu ile “Ortak Komite Mutabakat Zaptı”, iki ülke arasında İşbirliği Protokolü ve “KKTC’ye İthal Edilen Ürünlerin Denetimi Konusunda İşbirliği Protokolü”nü imzaladı.
İmza töreninin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Bolat, Türkiye’nin KKTC’deki 360 milyon dolarlık yatırımlarını yeterli bulmadığını belirterek “KKTC’ye yatırımlarımızı genişletmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diye konuştu.


Türkiye ile KKTC arasındaki ticaret hacminin 2,5 milyar dolara ulaştığını belirten Bolat, ticaret hacmini gelecek yıllarda artırmanın yanı sıra KKTC’nin bu ticaretten aldığı payı genişletmenin, asıl amaçlarından biri olduğunu kaydetti.
Bolat, Türkiye’nin KKTC’nin bağımsızlığına önem verdiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
“Bunun yanı sıra kendi haklarımızı savunurken gösterdiğimiz çabayı, KKTC için de göstermekten çekinmiyoruz. Bu minvalde, KKTC’ye karşı uygulanan uluslararası kısıtlamaların ekonomi üzerindeki etkilerini gidermeye yönelik katkılarımız her zaman olduğu gibi devam edecektir. Bu yolda, amaç birliği yaptığımız Kıbrıslı Türk kardeşlerimizle hareket edecek, geçmişte olduğu gibi gelecekte de her koşulda Kıbrıs Türk halkının yanında olacağız.”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, KKTC esnafına kredi müjdesi vermek istediğini; Türkiye’nin KKTC esnafına 2024 içinde 150 milyon liralık TESKOMB kredisi sağlayacağını açıkladı.
Bolat, firma başına kredi üst limiti olarak 650 bin liralık kaynağın, 5 yıl vade yüzde 25 maliyet ve 6 ayda bir ödeme planıyla sağlanarak esnafın finansmana erişmesini temin edeceklerini aktararak “KKTC’ye yapmış olduğumuz bu çalışma ziyaretinin hayırlara vesile olmasını diler, her birinize teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.
KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Amcaoğlu da bu topraklarda var olma mücadelesi veren Kıbrıs Türkü’nün, Türkiye Cumhuriyeti’nin önderliğinde çıktığı bu yolda başarıya ulaşacağına olan inancını dile getirerek Türkiye’ye desteklerinden dolayı teşekkür etti.
Amcaoğlu, KKTC’nin ihracatının, üretiminin, üretim modellerinin geliştirilmesiyle ilgili atılacak adımların tamamlanması konusunda uzun zamandır çalıştıklarını anlatarak Türkiye vizyonunun KKTC’nin dünyaya kapılarının, ihracat ve üretimle açılabilmesi açısından önemli olduğunu kaydetti.

Acara Ekonomi ve Finans Bakanı Jaba Phutkaradze 2024 yılı projelerini açıkladı

0

Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Ekonomi ve Finans Bakanı Jaba Phutkaradze’nin
2024 yılında gerçekleştirecek projelerle ilgili açıklaması şöyledir:
“Acara’da modern su ve sulama sistemi projesinin yapım çalışmaları başlıyor. Büyük ölçekli altyapı projesinin maliyeti yaklaşık 100 milyon avro. Tarihi projenin yapımına ilişkin sözleşme resmen imzalandı. Proje kapsamında Adıyaman’ın 39 köy ve köyündeki nüfus modern standartlardan, kesintisiz su temini ve yönetilen sulama altyapısı ile yararlanacak.
Projede, belediye su ikmal işletmelerinin ana siteleri, otoyol şebekeleri, rezervuar, kanalizasyon arıtma siteleri, su ikmal şebekeleri, laboratuvar ve idari binaları
Acara’nın tüm belediyelerinde eş zamanlı olarak başlanacak ve köylerde yeni, modern standartlar sisteme dahil edilecek. Sonuç olarak 2024 yılında ilk etapta üç belediyenin 10 köyü 24 saat su kaynaklarından yararlanacak.
İnşaat çalışmaları çerçevesinde 2024 yılında: 10 adet su ikmal tepe deposu, 137 km uzunluğunda su ikmal borusu, 9 adet depo, 7 adet su arıtma kovası, 978 adet su ikmal özel çukuru (septik), 5 adet su ikmal şirketi ofisi inşa edilecek.
Projenin “Acara Su Alliance” uygulaması, kamu altyapının sürdürülebilir yönetimi amacıyla belediye su tesisleri oluşturuldu. Belediyelerde konuşlandırılan 22 özel ekipman satın alındı.
Adjara hükümeti, Adjara Su Birliği, KfW Bank ve Avrupa Birliği’nin desteği çerçevesinde Almanya Federal Cumhuriyeti’nin ortak finanse ettiği Adjara su temini ve sulama projesini hayata geçiriyor.”

“აჭარაში წყლის და წყალარინების თანამედროვე სისტემის პროექტის სამშენებლო სამუშაოები იწყება. მასშტაბური ინფრასტრუქტურული პროექტის ღირებულება დაახლოებით 100 მლნ ევროს შეადგენს. ისტორიული პროექტის მშენებლობის შესახებ ხელშეკრულებას ხელი ოფიციალურად მოეწერა. პროექტის ფარგლებში აჭარის 39 სოფელში და დაბებში მოსახლეობა თანამედროვე სტანდარტების, უწყვეტი წყალმომარაგების და გამართული წყალარინების ინფრასტრუქტურით ისარგებლებს.
პროექტით დაგეგმილია წყალმომარაგების სათავე ნაგებობების, მაგისტრალური ქსელების, რეზერვუარების, წყალარიენების გამწმენდი ნაგებობების, წყალარინების ქსელების, ლაბორატორიების და მუნიციპალური წყალმომარაგების საწარომების ადმინისტრაციული შენობების მშენებლობა.
აჭარის ყველა მუნიციპალიტეტში სამშენებლო სამუშაოები ერთდროულად დაიწყება და სოფლების ჩართვა ახალ, თანამედროვე სტანდარტების სისტემაში, ეტაპობროვად განხორციელდება. შედეგად, 2024 წელს, პირველ ეტაპზე, 24 საათიანი წყალომარაგებით სამი მუნიციპალიტეტის 10 სოფელი ისარგებლებს.
სამშენებლო სამუშაოების ფარგლებში, 2024 წელს აშენდება: წყალმომარაგების 10 სათავე ნაგებობა, 137 კმ სიგრძის წყალმომარაგების მილები, 9 რეზერვუარი, 7 წყალარინების გამწმენდი ნაგებობა, 978 წყალარინების სპეციალური ორმო (სეპტიკი), 5 წყალმომარაგების კომპანიის ოფისი.
პროექტის განმახორციელებელი „აჭარის წყლის ალიანსის“ მიერ, კომუნალური ინფრასტრუქტურის მდგრადი მართვის მიზნით, მუნიციპალური წყალმომარაგების საწარმოები შეიქმნა. შეძენლია 22 სპეცტექნიკა, რომელიც მუნიციპალიტეტებში უკვე განთავსებულია. აჭარის დაბებისა და სოფლების წყალმომარაგებისა და წყალარინების პროექტს აჭარის მთავრობა, „აჭარის წყლის ალიანსი“, გერმანიის ფედერაციული რესეპუბლიკის თანადაფინანსებით, KfW ბანკის და ევროკავშირის მხარდაჭერის ფარგლებში ახორციელებს.

Küresel güç değişikliği başladı

0

1945’lerden sonra dünyamız siyasetinde ve halkların yaşamında mutlu oldukları, rahat geçindikleri, iyi diye tanımlanan dönemler oldu, bunların tam tersi olan günler de yaşandı. Bu dönemler, dünyanın güçlü devletlerinin veya da güçlü finans devlerinin kendileri için belirledikleri gelecek planlarına ve çıkar hedeflerine göre şekillendirildi.
Son dönem örneklerimizden biri Rusya-Ukrayna çatışması.
Çatışmanın gerekçeleri başka, bir yılı aşkın sürmesinin gerekçesi daha da başka. Bu çatışma ile ilgili 2025 planı ise belirlendi. ABD’nin Rusya ve Çin odaklı siyasetinden tamamen bağımsız olarak Avrupa Birliği ile İngiltere, Rusya’nın askeri ve ekonomik olarak güçsüzleşmesi hedefli Rusya-Ukrayna çatışmasının devam etmesi için savunma sanayilerini desteklemek, katkı koymak ve 2025 yılına kadar da sürdürmek düşüncesindeler.
Hedef ve strateji belli; Rusya-Ukrayna çatışmasının 2024 yılında kesin olarak sonuçlanmamasını, Kasım 2024 tarihinde ABD’de yapılacak olan başkanlık seçimlerinde başkan adaylarının konuya takılmamalarını ve manipüle etmemelerini sağlamak.
Nihai hedef ise Rusya Federasyonunun çatışma nedeni ile ekonomik, insan kaynakları, sanayi üretimi ve askeri güç olarak tükenmesi ve küresel liderlikten düşmesi.
Esasen İngiltere, silah stokları tükendiği için Ukrayna’ya yeni bir teklif sunamadı. Buna karşın Almanya’dan ve diğer müttefik ülkelerden Ukrayna’ya askeri yardım ve silah tedarikinde bulunmaları çağrısı yapıyor ve görüşmelerini sürdürüyor.
Bunlardan bir diğeri de küresel dengelerin son on yılda ters yüz olması ve bunun sonucu olarak da küresel boyutta farklı dengelerin ve oluşumların yavaş yavaş belirginleşmesi, Çin’in düzenli bir şekilde büyüyerek, finansal, askeri ve ekonomik bir güç haline gelmesi. Bunun neticesi olarak da 1950-1992 yılları arasında yaşanmış ABD-SSCB soğuk savaşının bir benzeri olan ABD-Çin soğuk savaşının başlamış olması, ABD’nin artık güvenilmez bir ülke konumuna dönüşmesi, Avrupa Birliği’nin, ekonomik sıkıntılar, yeraltı kaynaklarının tükenmesiyle küresel gelirlerinin azalması nedeni ile duraklama devrine girmiş olması, askeri teknolojilerin ve savaş alet ve araçlarının evrim geçirmesi sonrasında ortaya çıkan İHA ve SİHA’ların devamı olarak, uzaktan kumandalı karasal ve denizsel savaş araçların ortaya çıkması, bunlara kolayca ulaşılabilmesi nedeni ile küçük ülkelerin, kötü niyetli kuruluşların ve terör örgütlerinin bunları kullanarak dünyadaki yaşamı sarsabilecek hale gelmiş olmaları ve de en önemlisi, dijital medyanın küresel olarak yaygınlaşmış olması ve dezenformasyon, -yanlış bilgilendirme- ile kitleleri harekete geçirilebilmesi.
Gazze’de sürmekte olan İsrail-Filistin çatışmasının binlerce kilometre uzaktaki ABD’de, Kasım ayında yapılacak olan başkanlık seçiminde belirleyici rol oynama olasılığı daha şimdiden ortaya çıkmış durumda. ABD Başkanı Joe Biden’in ekibinde yer alan bazı genç, aktif ve kanaat önderi demokratların, Biden’ın kayıtsız koşulsuz İsrail’i desteklemesi nedeniyle yanından ayrılıyor olmaları, medyanın küresel gücünü net bir şekilde ortaya koyuyor.
Küresel değişikliğin başladığı, göz önündeki bilinen güçlere ilaveten, şimdilik ortalarda gözükmeyen, fiziksel olarak var olmayan güçlerin de var olduğu ve bunların insan yaşamına direkt veya da endirekt olarak etki ettikleri ortaya çıkmaya başladı. Görünen o ki önümüzdeki 10 yılın, farklı güçlerin ortaya çıkacağı ve küresel yaşamı derinden etkileyecekleri bir dönem olacağı kesin.

DKİB Başkanı Saffet Kalyoncu: “2023 yılı ihracatı düşüşle tamamlandı”

0

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği(DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu’nun “Doğu Karadeniz Bölgesi ihracatı 2023 yılını düşüşle tamamladı” konulu yazılı açıklaması şöyledir;
“Genel Sekreterliğimiz yetki alanında bulunan Doğu Karadeniz Bölgesi; Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane illerinden 2023 yılında 1 milyar 375 milyon 192 bin 844 dolar tutarında ihracat gerçekleşmiş olup, ihracatta bir önceki yıla oranla yüzde 4 düşüş yaşanmıştır. 2023 yılında Doğu Karadeniz Bölgemizden gerçekleşen ihracatın; 1 milyar 57 milyon 798 bin doları Trabzon’dan, 203 milyon 68 bin doları Rize’den, 66 milyon 143 bin doları Artvin’den ve 48 milyon 182 Bin doları ise Gümüşhane’den gerçekleşmiştir. Bölge illerinden gerçekleşen ihracatta bir önceki yılın aynı dönemine göre; Artvin’den gerçekleştirilen ihracatta yüzde 11 artış yaşanırken, Trabzon’dan gerçekleştirilen ihracatta yüzde 3, Rize’den gerçekleştirilen ihracatta yüzde 12, Gümüşhane’den gerçekleştirilen ihracatta ise yüzde 25 oranında düşüş yaşanmıştır.
2023 yılında Doğu Karadeniz Bölgemiz Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane illerinden en fazla ihracat gerçekleştirilen sektörler; 530 milyon 889 bin 841 dolar ile fındık, 216 milyon 194 bin 822 dolar ile yaş meyve sebze, 213 milyon 12 bin 909 dolar ile su ürünleri ve hayvancılık mamulleri, 143 milyon 830 bin 92 dolar ile maden ve metaller,42 milyon 436 bin 370 dolar ile kimyevi maddeler ve mamulleri olarak sıralanmıştır.
Doğu Karadeniz Bölgemizden 2023 yılında 140 farklı ülkeye ihracat yapılmış olup, en fazla ihracat yapılan ilk 5 ülke ise sırasıyla; Rusya Federasyonu, İtalya, Gürcistan, Almanya ve Çin Halk Cumhuriyeti olmuştur.
İhracat yapılan ülkelerden Fas, İran, Finlandiya, Moğolistan ve Özbekistan’a yapılan ihracatta önemli oranda artış yaşanmış, geçtiğimiz yılın aynı döneminden farklı olarak başta İzlanda, Myanmar, Togo ve Madagaskar olmak üzere 12 farklı ülkeye daha ihracat gerçekleştirilmiştir.
2023 yılında global piyasalardaki enflasyon baskısının oluşturduğu talep daralması yanında, Ülkemiz özelinde de ihraç maliyetlerinin artmış olmasının rekabetçiliğimizi yok etmesi, bir çok ülke ihracatçılarının daha rekabetçi duruma gelmesi ile pazarlarımızı ele geçirmeye başlaması, finansa erişimde yaşanan zorluklar ve yüksek faiz oranları, Doğu Karadeniz Bölgemizde yatırım ve üretim maliyetlerinin diğer bölgelere oranla çok daha yüksek olması, yatırım teşviklerinden avantajlı bir şekilde faydalanamamamız ve Trabzon özelinde de yatırım yapılacak arsa arazi olmaması organize sanayi bölgelerinin yetersiz kalması gibi durumlar Bölge ihracatımızın düşmesine sebebiyet veren sorunların başında yer almaktadır. Bunun yanında, Ülkemizin en önemli çıkış kapılarından olan ve Orta Asya Bölgesine açılan önemli bir kapımız olan Sarp Sınır Kapısında ihraç yüklü araçların günlerce kuyruklarda beklemesi, bürokrasi ayağında Kurumların ihracatçıya yardımcı olma yerine her gün ihracatı engelleyici uygulamalar yapmaları, ihracatçımızın şevkini kırmakta, açıkçası ihracat yapmaktan alıkoymaktadır.
Maalesef yukarda belirttiğimiz ihracatımızı düşüren sorunlar 2024 yılında da devam ettiği sürece ihracatımızın artış trendine dönmesi mümkün olmayacaktır. Özellikle yetkililerden ihracatımızı engelleyen, ihracatçının ayağına pranga vuran bürokratik engellerin ortadan kaldırılmasını talep etmekteyiz. Artık tüm Kurumlar ihracatı engelleme yerine Ülkenin döviz ihtiyacını karşılayan ihracatçıya gelişmiş ülke örneklerinde olduğu gibi güvene dayalı ve ihracatçıyı teşvik edecek uygulamalar yapmasını talep etmekteyiz.
Bunun yanında Doğu Karadeniz Bölgemizdeki fiziki olumsuzlukların yol açtığı maliyet artırıcı sorunlara ivedilikle çözüm bulunması, Trabzon ilimizde en öncelikli taleplerimiz olan yatırım adası Endüstri Bölgesi yatırımına ivedilikle başlanması, yatırım yapacak iş insanları için yeni organize sanayi bölgeleri ve özellikle Su Ürünleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin kurulmasının sağlanması ve ihracatçımızın uygun faiz oranlarından rakip ülkeler eşdeğerindeki maliyetle finansman kolay erişim imkanı sağlanması en öncelikli taleplerimiz arasında yer almaktadır.
Bu uygulamaların ivedilikle uygulamaya konulması halinde ihracatımız tekrar artış trendine dönüş yaparak Bölge ekonomisi ve istihdamına çok daha katkı yapmış olacağız.
Trabzon ekonomisi TUİK tarafından yayımlanan 2023 yılı göstergelerinde, ekonomisi sürekli geriye giden, kişi başı geliri sürekli azalan ve Bölge ortalaması altına düşen GSYH’si düşüş trendinde olan ve işsizliğin her geçen gün arttığı bir tablo sergilemektedir. Bu duruma gelinmesindeki en önemli neden Trabzon ilinin yatırım teşvik mevzuatında yatırım açısından cazip Bölgeye alınmaması ve yatırımcının yatırım yapabilecek yeni Organize Sanayi Bölgelerinin geliştirilmemesinden kaynaklanmaktadır. Bölge iş insanları ve ihracatçılar olarak, siyasilerden ve Milletvekillerimizden 2024 yılında bu sorunlara ivedilikle çözüm bulmalarını talep etmekteyiz.”

Yunanistan Deprem Bilimcisi Prof. Dr.Efthymios Lekkas: “İstanbul’da büyük deprem bekliyoruz”

0

Yunanistan’ın önde gelen yer bilimcilerinden Atina Üniversitesi Dinamik Tektonikler ve Uygulamalı Jeoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Efthymios Lekkas İstanbul depremi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“İstanbul’da büyüklüğü 7.8’e kadar yükselebilecek büyük bir deprem bekliyoruz. 2024’ün ilk saatlerinde Japonya’da yaşanan depremde yaşamını yitirenlerin sayısı azdır. Japonya’da kolektif bilinç, takım çalışması, itaat ve disiplin var. Bunlar birçok ülkede yok. Çok organizeler ve eğitimliler ve zihinsel olarak bizden çok daha farklılar. İstanbul için evet, büyük bir deprem bekliyoruz. Bunlar ülkenin tüm bilim insanlarının ortak görüşleridir.
Yani bu sadece bir zaman meselesi. Ne kadar gecikirse deprem o kadar büyük olacak, yani enerji o kadar yoğunlaşacak. Tabii ki şehrin büyük bir kırılganlığı var. Nüfusu 20 milyon ve şu anda binaların üçte biri çok eskidir. Üçte biri de Antakya ve Adana’daki gibi yeni binalardır. İstanbul’ da deprem toplam 8’i geçmez. Bütün fay kırılırsa 7.7 ya da 7.8 civarında olur.”

error: Content is protected !!