Perşembe, Aralık 25, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 156

Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı açıldı

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşcı, gümrük kapılarının bir ülkenin aynası olduğunu belirterek, “Onun için de biz, bütün kapılarımızı yenilemeye gayret ediyoruz. Ülkemize insanımıza yakışır, bize misafir olarak gelen insanlara yakışır kapılar yapmaya çalışıyoruz” dedi. Gürcistan ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere katkı sağlayacak olan Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı törenle açıldı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşcı, törende yaptığı konuşmada, Ankara’da geçen hafta yaşanan bombalı saldırıda hayatını kaybedenlerle, dün Dağlıca’daki terör saldırısında şehit olan askerlere Allah’tan rahmet diledi.
  Tek bir nefer kalıncaya kadar terörle mücadelenin süreceğini dile getiren Aşcı “78 milyonun hepsi şehit olmaya hazır. Dağlıca’ya gidecek binlerce evladımız vardır” diye konuştu. Günümüzün en önemli zenginlik araçlarından birinin ticaret olduğunu ifade eden Bakanı Cenap Aşcı, dış ticarette söz sahibi olan ülkelerin siyasi, kültürel ve diğer başka alanlarda da söz sahibi olduğunu belirtti.
Bu yüzden ülkelerin daha çok ticaret yapmaları ve pazarda daha fazla söz sahibi olmaları adına gümrük kapılarının önemli olduğunu kaydeden Bakanı Cenap Aşcı, Bakanlık olarak dış ticareti geliştirmek ve Türkiye’nin küresel dış ticaretten aldığı payı artırmak için gümrük işlemleri konusunda çalıştıklarını dile getirdi.
  Belirlenen hedeflere ulaşmak için dünyadaki en iyi gümrük uygulamalarını Türkiye’ye getirme konusunda çaba sarf ettiklerini anlatan Aşcı, “Gümrük işlemlerimizi basitleştirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken de asla güvenlikten taviz vermiyoruz” ifadelerini kullandı. Arz zincirinin güvenliği ve tedarikin kesintisiz bir şekilde devam etmesinin dünyada pazara ilişkin üzerine konuşulan iki önemli konu olduğunu belirten Bakanı Cenap Aşcı, Bakanlık olarak bu iki konuda gayretlerini sürdürdüklerine dikkati çekti.Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı’nın Gürcistan sınırındaki 3. gümrük kapısı olduğunu söyleyen Bakan Aşcı, şunları kaydetti:
  “Gümrük kapıları bir yere gittiğinizde oranın aynasıdır. Bakarsınız ki kapı iyiyse, hizmetler kaliteliyse o ülkenin hizmet verme anlayışının iyi durumda olduğunu varsayarsınız ama kötü olursa da izleniminiz maalesef kötü olur. Onun için de biz bütün kapılarımızı yenilemeye gayret ediyoruz. Ülkemize, insanımıza yakışır, bize misafir olarak gelen insanlara yakışır kapılar yapmaya çalışıyoruz.”Törene Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, Gürcistan Maliye Bakanı Nodar Khaduri, Eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu katıldı.

Batumda Cumhuriyetimizin 92. yılı kutlaması çoşkusu

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Cumhuriyetimizin 92. yılı nedeniyle Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da Leogrand Hotelin konferans salonunda Batum Başkonsolosluğu tarafından bir program düzenlendi. Programa; Batum Başkonsolosu Yasin Temizkan, Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Archil Khabadze ve Bakanlar, Acara Özerk Cumhuriyeti Yüksek Şura Başkanı Avtandil Beridze, Azerbaycan Batum Başkonsolosu Rashad F. İsmailov, Gürcistan askeri yetkililer katıldı. Çeşitli konuşmaların yapıldığı programa çok sayıda kişi katıldı.


                  
 
                  
 
                    
 
                   
 
                   
 
                  
             
                                 

Türkiye-Gürcistan ortak yapımı sinema filmine start verildi

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Türkiye ve Gürcistan arasındaki kültürel ilişkilerin daha iyi bir seviyeye gelmesi ve iki ülke vatandaşlarının kültürel yönden birbirlerini daha iyi tanımalarına destek olmak için yoğun gayret gösteren Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Çakan’ın girişimleri sonucu; iki ülke ülke arasında kültürel köprü oluşturucak drama konulu;Türkiye’den Panda Yapım, Pramit Yapım ve Gürcistan Georgia Film Stüdyosu proje ortaklığı ile bir film çekilmesine karar verildiği belirtildi. Konuyla ilgili olarak film yapım şirketlerinin yaptığı açıklama şöyledir;
  “Bu proje ile ilgili çalışmalar yaklaşık 3 ay önce Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Çakan’ın iki ülke arasında ortak bir film çekilmesi teklifi ile başladı. Gürcistan’ın Ünlü Sinema Oyuncusu ve Sinema Yönetmeni Zurab Tsintskiladze ile Türkiye’den Ünlü Sinema Oyuncusu ve Panda Film Sinema Yönetmeni İskender Bağcılar önerilen teklifi olumlu buldular. Gazeteci İlker Çakan Gürcistan Film Stüdyosunun ortak film çekelim teklifini anlatmak üzere İstanbul’a gelerek, Panda-Piramit yetkililerinin hazır bulunduğu bir toplantıya katıldı.
  Gürcistan Georgia Film Stüdyosunun ortak film çekelim teklifi Panda ve Piramit Yapım tarafından olumlu karşılandı. Panda Film Yönetmeni Ersin Akpınar konuyla ilgili olarak görüşme yapmak üzere Batum’a gitti. Daha sonra Eylül ayında da Batum’da İnturist Otel’de; Türkiye’den Panda Film Sahibi Gülin Akkuş, Panda Film Sanat Yönetmeni İskender Bağcılar Gürcistan’dan Ünlü Sinema Oyuncusu Zurab Tsintskiladze, Georgia Film Stüdyosu Müdür Yardımcısı Nino Navrozashvili ve Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Çakan’ın da katıldığı bir toplantı düzenlendi. İki ülke sinema sanatçılarının oynayacağı filmin çekilmesi konusunda mutabakata varıldı. Gazeteci İlker Çakan’ın Genel Koordinatör olması, filmin kimliğinde de genel koordinatör olarak adının geçmesi de kararlaştırıldı. Tiflis’te yapılan son toplantıda da daha önce görüşülen konular ve çekilecek filmle ilgili diğer teknik konular konuşuldu.
  Türkiye’den Panda Yapım, Piramit Yapım proje ortaklığıyla birleşerek; Gürcistan Georgia Film Stüdyosu ile güzel bir film ortaklığı için el sıkışıp, ilk adımı attık. Proje üzerinde çalışmalar hızla devam ediyor. Türkiye ve Gürcistan’da çekimleri yapılacak olan film drama türünde olup, beş ayrı ülkede vizyona girmesini ve festivallerde de yarışmasını planlanıyoruz. Genel Koordinatörlüğünü Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Çakan’ın yapacağı filmin çekim hazırlıklarına start verildi.”


                                               

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı, Büyükelçi Stefano Manservisi: “İnsanları anlamak için yakın olmak ve onlarla tanışmak gerekir”

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı, Büyükelçi Stefano Manservisi Trabzon Valisi Abdil Celil Öz’ü ziyaret etti. Ziyaret sırasında bir konuşma Trabzon Valisi Abdil Celil Öz şunları söyledi;
“AB süreci uzun bir yolculuk, ancak son yıllarda bu yolda önemli mesafeler kat edildi. Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ne kadar önemli olduğunu ve ortak hareket etmenin gerekliliğini ortaya koydu.
  Paris’te, Ankara’da, Güneydoğu ve Afrika’da yaşanan terör saldırıları dünyada küresel tehlikeyi ve bu alandaki işbirliğinin gerekliliğini ortaya koydu. Yine ülkemizi ve AB’yi yakından ilgilendiren mülteci sorunu da benzer işbirliklerini ortaya koyuyor. AB, Türkiye’nin demokratikleşme, ekonomik olarak da belli bir sistemin oluşturulmasında önemli bir hedeftir. Zaman zaman görüşmelerde belli fasıllar açılsa da kamuoyunun beklentisi bu sürecin bir an önce sonuçlanması yönündedir. Türkiye Delegasyonu’nun ülkemizin AB sürecinde önemli bir fonksiyon olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca mali yardımlar ve proje uygulamaları açısından da önemli rolleri var. Çalışmalarınızdan dolayı teşekkür ediyor ilimize hoş geldiniz diyorum.Trabzon tarihte önemli rol oynamış, ipekyolu ve ticaret aksı üzerinde, ticaretin, küçük ölçekli sanayinin, kırsal kalkınmanın ve ihracatın önemli bir noktası olmuştur. Trabzon’un ve Doğu Karadeniz’in bu potansiyelini çevre ülkelerde ve Ortadoğu’daki gelişmeler mutlaka etkiliyor. Trabzon’da son yıllarda turizm hızla gelişme kaydediyor. Avrupa bölgesinden ve körfez ülkelerinden gelen ziyaretçiler ile yerli ziyaretçiler sayesinde turizm ilimizde önemli bir potansiyel haline geldi. Dinamik nüfusu ve lobisiyle beraber bölge için önemli bir merkez ve güçtür “
  Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun Başkanı, Büyükelçi Stefano Manservisi ise yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Karşılıklı diyalog önemlidir. Şunu anlıyorum ki, insanları anlamak için onlara yakın olmanız ve onlarla tanışmanız gerekiyor. Ancak bu şekilde problemlerimizi çözebiliriz. Genişleme süreci yavaşlama sürecine girdiği doğrudur. Fakat her iki tarafında yaşamış olduğu zorluklar bu yavaşlayan ilişkilere ivme kazandırmış ve bizi birbirimize yaklaştırmıştır. Son dönemlerde Ankara’da Paris’te ve doğuda yaşanan terör olaylarından karşılıklı olarak derin üzüntüler duyuyoruz. Bu durum karşımızda bulunan ortak tehdide karşı bizi birleştiren unsur oluyor. Bu talihsiz ve üzücü olaylar bizi bu genişleme sürecinde Türkiye’yi de yanımızda görmek istememizi ve bu sürece dahil etmemizi sağlayacak olaylardır. Aynı şey mülteci meselesiyle de bağlantılıdır. Onlar insan onuruna yakışacak şekilde muamele görmeyi hak ediyorlar. Türkiye bunu fazlasıyla yapıyor. Sizden daha az yapıyor olmamıza rağmen biz de onları korumak istiyoruz ve bu sorunun çözümüne katkı sağlamak istiyoruz.”

                                        
                    Trabzon Valisi Abdil Celil Öz-AB Türkiye Delegasyonu Başkanı,
                                                Büyükelçi Stefano Manservisi

Suriye’nin iç savaşında Rusya dönemi

0
  Rusya’nın Suriye’ye doğrudan askeri müdahalesi şüphesiz içinde yeni değişkenleri anlaşmaları, planları barındırıyor. Değişmeyen temel konulardan birinin ise eski devlet rejimine verilen destek olduğu aşikâr. Anlamlandırılamayan noktanın ise Rusya’nın neden şimdi doğrudan ve etkili bir müdahaleye girdiği olduğu söylenebilir. Bu konu hakkında doğru bir yorumda bulunabilmek gelişmeler hakkında tam bir bilgiye sahip olmaya dayanmaktadır. Bu nedenle Suriye’de gelişen durumun değerlendirmesini yaparken medyada ulaşılabilen kısıtlı bilgilere dayanılması, olayların anlamlandırılmasında da kısıtlılığa sebep olabilir. Gelişen olayların dar bir perspektif yerine daha yukarı seviyeden incelenmesi ve değerlendirilmesi bu kısıtlılıkları belirli ölçüde giderebilir.
  Suriye’de olan bitenin kısa bir özetini yapmak, günlük olaylara odaklananların bakış açısını değiştirmesini sağlayabilir. Bugün artık başarısız bir girişim olarak nitelendirebileceğimiz Arap Baharı’nın son halkası olan Suriye’de hükümet güçlerine karşı başlatılan başkaldırının da hedeflenen başarıya ulaşamadığı söylenebilir. Özgürlük için isyan eden insanlar şimdi vatansız bir şekilde Avrupa yollarında mülteci konumuna düşmüş durumdalar. Suriye rejimi ise hala belirli ölçüde gücünü koruyor. Bunda şüphesiz Suriye Rejimi’nin Rusya ve İran’dan aldığı destek önemli yer tutuyor. Suriye, Libya gibi batı ittifakına karşı kaderine terk edilmediği için ayakta kalmayı başarabildi. Batı ittifakı Rusya’nın karşı çıkması nedeniyle Suriye Rejimine doğrudan müdahale edemedi, rejim muhaliflerini desteklemeye çalıştı.
Sonuçta gelinen nokta eğit-donat gibi başarısız girişimler oldu. Batı ittifakının Suriye’ye doğrudan müdahalesini sağlayan gelişme ise IŞİD’ın varlığı ve gelişmesi oldu. IŞİD’ın kontrol ettiği yerlerde demoğrafik yapıyı değiştirmesi, yerli halkı göçe zorlaması ise başkalarının işine yaradı. Batı ittifakı tarafından gelişmiş hava bombardımanı ile yerinden çıkarılan IŞİD’ın temizlediği yerlere PYD/PKK yerleşti ve Irak’ın benzeri bir suni bir coğrafik, demografik yapı oluşturulmaya başlandı. Gelinen sonuç açısından bakınca, Suriye’deki başkaldırının desteklenmesinin aslının baskıcı bir ülkedeki insanlara özgürlük sağlamak değil istenen coğrafi ve demografik yapı değişimini sağlamak olduğu iddia edilebilir. Suriyeli muhalifler istedikleri amaca ulaşmadılar ama batı ittifakı istediğine biraz uğraşsa da ulaşmayı başarmış görünmektedir.
 Rusya’nın müdahalesi ise burada nereye oturuyor? Batı ittifakının askeri operasyonlarının hedefine ulaşması ve gelinen değişim durumunun dondurulması yani istikrarlı hale getirilmesi için bölgede bir otoriteye ihtiyaç duyulduğu ileri sürülebilir. Bu ihtiyacı ise en iyi Suriye rejiminin sağlayabileceği düşünülebilir. Bu durumda Suriye rejiminin desteklenmesi ön plana çıkmış olabilir. Bunu sağlama görevi ise şüphesiz Rusya’ya düşmüştür. Rusya’nın askeri desteğiyle Suriye Rejiminin Suriye’nin kuzeyindeki batı ittifakının elde ettiği yerler dışında ülkede hâkimiyetini büyük ölçüde sağlamaya başlaması beklenmelidir.
  Yakın gelecekte batı ittifakı gücünün, İngilizce tabiri ile koalisyon gücünün Suriye’de operasyonlarının azalacağı, sadece kendi bölgesini ve bununla ilgili çıkarlarını koruma amaçlı olacağını, Rusya’nın ise ülkenin genelinde Suriye rejimi’ne karşı her türlü unsura karşı askeri müdahalelerinin artarak devam edeceği, ülkenin geleceğinde de Rusya’nın katkılarının olacağı, ülkenin yeniden inşasının Rusya’ya kalacağı, varlığını devam ettirmek isteyen Suriye rejiminin her türlü maliyete rağmen buna seve seve razı olacağı tahmin edilebilir. Bölge ülkesi olan Türkiye’nin ülke dışına doğrudan müdahale yeteneği ve geleneği olmamasına rağmen, yürüttüğü müdahaleci politikalarının sonucunda varılan nihai durumun kendi milli çıkarları ile uyumlu olmayabileceği, hatta yakın zamanda ülke içinde yükseltilen terör olaylarının bölgeye yönelik dış siyasetinin etkinliğini azaltmış olabileceği ileri sürülebilir.

Kainat unutsa “Sonsuz yaradan” unutmaz

0
  Yeryüzünde yapılan hiçbir kötülük unutulmaz
  İnsan unutsa doğa unutmaz
  Doğa unutsa evren unutmaz
  Evren unutsa kainat unutmaz
  Kainat unutsa “Sonsuz Yaradan” unutmaz
  Ve yapılan her kötülüğün mutlak surette bir bedeli vardır.
  “Sonsuz Yaradan” yarına bırakır ama hiç kimsenin yanına bırakmaz…
Nerede bir Türk ölse nerede bir Kürt ölse benim canım yanar. Nerede bir kapalı kardeşim ya da açık kardeşim ölse yine canım yanar. Dünyanın neresinde olursa olsun zulüm gören haksızlığa uğrayan, masum insanların ölümü yine beni çokkkk üzer, Gözlerimi nemlendirir. Çünkü ben insanım. Taa Afrika’da ki açlıkta taa Avrupa’da ki siyahilerin ölümü de ya da herhangi bir Avrupalının ölümü de üzücüdür. Eğer ki insanlar, empati kurabilseler dünya; cennete döner. Asıl önemli olan insani duyguları taşıyabilmek.” insanca düşünmeli, insan olabilmeli, görüşü kimliği düşüncesi ne olursa olsun önce insan Olmayı öğrenmeli.insanlık bir değerdir.ona sahip çıkmak gerekir.insanoğlu bunu kavradığı zaman dünya cennete dönecektir. Ve her türlü tacize, şiddete maruz kalan insanlık için…Tüm siyasetçilere isyanım var. Tüm insanlığa isyanım var. Katledilen kadınların cenaze namazlarında neredesiniz?Sevgili anne-babalar lütfen erkek çocuklarınızı yetiştirirken önce onlara insanlığı öğretiniz.
  Her erkek çocuğu; kadınların önemini anlayarak yetişmeli, her şeyden önce saygı duymayı öğrenmeli. Cinsiyet farklılıklarını değil, insan olabilmenin erdemini öğrenerek yetişmeli. Bir kadının da insan olduğunu bilmeli ve bu erdeme vararak yetişmeli. Unutmamak gerekir ki eğitim önce ailede başlar, ve okulda devam ederken özellikle sınıf öğretmenlerine de çok büyük bir sorumluluk düşmekte. Çocuklarımıza bilgi aşılırken insanlığı aşılamayı da unutmamak gerekir, ki insanlık daha önemli. Çünkü insani değerlere varmış her birey; zaten bilgi birikimine de sahip olacaktır. Yine unutmayalım ki; yeryüzünde yapılan her kötülükten toplumundan tutun da siyasetçisine kadar, anne-babaya kadar, öğretmenlere kadar vararak, herkesin suçu vardır, o kötülükte.
  Düşünün sürekli kadın cinayetleri, tacizleri v.b. haberler izliyoruz. Siz hiçbir siyasetçiyi cenaze namazlarında gördünüz mü? Ya da şiddetle kınıyorum cümlesine denk geldiniz mi? Ya da medyatik sanatçılarımızı gördünüz mü? İşte çözüm burada başlar. Zaten sorunun temelinde bunlar da var. Unutmamak gerekir ki hiçbir kadın böyle bir durumu haketmiyor ve toplum, siyaset, sanat görevini yerine getirmiyor. Ve en önemlisi anne-babalar üzerine düşen sorumluluğu yerine getiremeden çocuklarını büyütüyor. Dolayısıyla toplum içerisinde yapılan her kötülükte hepimizin suçu var. Eğer bunu kendimize görev haline getirirsek dünya cennete dönecektir.
Dünyayı ben mi kurtaracağım veya ben tek başıma ne yapabilirim ki demeyin… Emin olun önce kendinizi değiştirirseniz, dünyayı kurtarırsınız! Nasıl mı? Her insan; kendine düşen sorumluluğu yerine getirmeye başlasa, bu kişinin ailesine yayılır, aileye yayılan güzel gelişme; çevresine yayılır; çevreden çevreye ve topluma yayılır. Toplumdan topluma ve tüm evrene yayılır.
  Emin olun artık dünyanın iyileşmeye ihtiyacı var. Çünkü biz insanlar; dünyayı hasta ettik yaptığımız kötülüklerle. Savaşlar, ihanetler, katletmeler, tacizler, v.b. her şey insanlık suçudur ve bizler üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmediğimiz için, yapılan her kötülükte suçumuz var. Haydi yüreği güzel insanlar sizlere sesleniyorum; bugün iyiliklere adım atın. Önce kendinizi değiştirin ve çevrenizdeki bir kötülüğü yok etmeye çalışın. Olmuyor mu? En azından çevrenizde ki  kötülük yapan bir kişiyi uyarmış oldunuz. Ve her uyarı bir iyiliği aşılamak için bir başlangıçtır.  

Ünlü Sanatçı Fedon’un Batum konseri

0

Haber: İlker ÇAKAN
 Ünlü Sanatçı Gürcistan-Batum’da Casino Campione’nin organize ettiği bir programda konser verdi. Yoğun ilginin olduğu ve gelen izleyicileri adeta çoşturan ünlü snatçı birbirinden güzel şarkılarını söyledi. Ünlü Sanatçı Fedon’dan önce sahne alan ve yakında albümü çıkacağı öğrenilen Türk Pop Müziği Sanatçısı Alev Akıllıoğlu’da güzel yorumu ile Türkiye’nin değişik yörelerinin şarkılarını söyledi.                      



 
Türk Pop Müziği Sanatçısı
Alev Akıllıoğlu                                                                                        
                                                              Ünlü Sanatçı Fedon 
                                                                     
       

“Gürcistan halkı Haberci Gazetesini beğeniyor”

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Turizm Genel Müdürü Mamuka Berdzenishvili “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi” konulu yaptığı açıklamada şunları söyledi;
  “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesini dört yıllık yayın hayatında beğeniyle takip ediyorum. Gazetenin kuşe kağıda baskılı kaliteli olması, Türkçe ve Gürcüce iki ayrı dilde yayın yapması çok önemlidir.Gürcistan-Türkiye arasında kültürel köprü oluşturması nedeniyle önem arz etmektedir. Gürcistan halkı Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesini beğeniyor ve takdir etmektedir.”

Yabancı plakalı araçlar Türkiye’de 2 yıl kalabilecek

0
Haber: İlker ÇAKAN
  4458 sayılı Gümrük Kanunun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 2015/8113 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı 13 Ekim 2015 tarihli ve 29501 sayılı Resmi Gazetede yayınlandı. Bu Kararın 20.maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (5) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
  “Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen kişisel kullanıma mahsus kara taşıtlarının yirmidört ay,binek ve yük hayvanları ile hayvanların çektikleri taşıtlara altı ay,” Bakanlar Kurulunun yaptığı bu değişikle kişisel kullanımlı yabancı plakalı araçlar Türkiye’de iki yıl kalabilecektir.
Konuyla ilgili olarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın “Yurtdışından getirilen araçların kalış süresi uzatıldı” konulu açıklaması şöyledir;
  “Bilindiği üzere, 29/9/2009 tarihli ve 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, taşıma araçları, belirli şartları taşıması durumunda tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejiminden yararlanabilmekte ve belirli süreler içerisinde Türkiye Gümrük Bölgesinde kalabilmektedir. 13/10/2015 tarihli ve 29501 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2015/8113 sayılı 4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ile Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen kişisel kullanıma mahsus kara taşıtlarına verilen geçici ithal izni ile ilgili sürenin altı aydan yirmidört aya çıkarılması uygun görülmüştür.Yapılan düzenleme, özellikle yurtdışındaki vatandaşlarımızın taşıtları ile ülkemizde daha uzun süre kalabilmelerini, dolayısıyla ülkemize daha kolay gelmelerini ve ülkemizdeki hayatlarını daha rahat olarak devam etmelerini sağlayarak, bu konudaki mağduriyetlerinin giderilmesine imkan tanıyacaktır.Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
  Konuyla ilgili olarak T.C. Batum Başkonsolosluğu’nun “Yurtdışından Türkiye’ye araç getirme” konulu açıklaması ise şöyledir;
  “13 Ekim 2015 tarih ve 29501 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2015/8113 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar çerçevesinde anılan Kararın 20. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (5) numaralı alt bendinin aşağıdaki şekilde değiştirildiği kaydedilmektedir.
  5) Türkiye gümrük bölgesine getirilen kişisel kullanıma mahsus kara taşıtlarına yirmi dört ay, binek ve yük hayvanları ile bu hayvanların çektikleri taşıtlara altı ay,”
Yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunan sözkonusu Kararın uygulanmasına ilişkin olarak Başkonsolosluğumuz Gümrük Ataşeliğince hazırlanan not aşağıda sunulmuştur.
Yurtdışından geçici olarak (turistik kolaylıklar kapsamında) kişisel kullanıma mahsus kara taşıtı (araba) getirme ve Türkiye’de kullanma koşulları:
  -Yurtdışında (Türkiye dışında) yerleşik Türk ve yabancı uyruklu kişiler, yabancı plakalı (yurtdışında yerleşik gerçek veya tüzel kişi adına kayıtlı veya ait olan) araba getirebilir.
  -Yurtdışında yerleşik sayılmak için, Türkiye’ye arabayla giriş tarihinden geriye doğru 365 gün (son bir yıl) içinde en az 185 gün yurtdışında bulunmuş olmak gerekmektedir.
  – Araba, mülkiyet sahibi tarafından veya vekaleten getirilebilir; ancak lüks arabalar Gürcistan’dan vekaleten getirilemez. Motor silindir hacmi 1600cm3’ü geçen arabalar lüks sayılmaktadır. Ancak resmi araçlar bu yasak kapsamında değildir.
  -Turistik kolaylıklar kapsamında getirilen arabalara en fazla 24 ay süre verilir (daha önce 6 ay süreyle Türkiye’ye giriş yapmış arabaların süresinin 24 aya uzatılması için gümrük idaresine başvurulması gerekmektedir).
  -Bu süre, tek seferde kullanılabileceği gibi, parça parça da kullanılabilir. Ancak bu sürenin tamamının kullanılmasından sonra, yeniden Türkiye’ye araba getirilebilmesi için hem kişinin hem de arabanın, çıkış tarihinden itibaren en az 185 gün süreyle fiilen yurtdışında bulunması gerekir; çıkış-giriş yapılması yeterli olmaz.
  – Giriş tarihi itibariyle son 185 gününü kesintisiz olarak yurtdışında geçirmemiş kişilere, 24 aylık süreden arabanın ve kişinin Türkiye’de kaldığı süre düşüldükten sonra arta kalan süre verilir.
  -Arabaya verilecek süre hesaplanırken, araba ve kişi için süreler ayrı ayrı hesaplanır ve kısa olan süre verilir.
  -Arabanın mülkiyeti değişmişse, taşıtın daha önce Türkiye’de bulunduğu süreler dikkate alınmaz.
  -Bu kapsamda sadece hususi kullanıma mahsus kara taşıtları getirilebilir; ticari araçlar getirilemez.
  -Arabanın standart deposundaki yakıtlara muafiyet tanınır. Ancak, bir ay içinde dört defadan fazla giriş yapılması durumunda, her giriş için tüm depodan litre başına özel tüketim vergisi, tek ve maktu vergi olarak tahsil edilir.
  – Yurda giriş yapacak arabanın, yabancı ülkede düzenlenmiş ve Türkiye’de geçerli bir sigortasının olması veya sınırda zorunlu trafik sigortasının yapılması gereklidir.
  -Türkiye’de bulunduğu sürece arabayı, sadece arabayı geçici ithal eden ilgili kişi ile bu kişinin yurtdışında yerleşik annesi, babası, eşi ve çocukları kullanabilir. Türkiye’de yerleşik kişiler arabayı ancak acil bir durumda ve araç sahibi de araçta bulunmak şartı ile kullanabilir.
  -Geçici ithaline izin verilen arabanın, getiriliş amacı dışında kullanılması, kiralanması, ödünç verilmesi, izinsiz devredilmesi, satılması, hak sahibi (yurtdışında yerleşik anne, baba, eş ve çocuklar) olmayan kişilerce kullanılması, parçalarının izinsiz olarak değiştirilmesi, zamanında yurtdışına çıkarılmaması veya gümrük idaresine teslim edilmemesi durumunda, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümlerine ilave olarak, vergi kaybına ilişkin para cezası veya usulsüzlük cezası uygulanır ve geçici ithal izni iptal edilerek taşıt gümrük idaresince teslim alınır.”

Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesinin 37. sayısı çıktı

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da 05.07.2011 tarihinde yayın hayatına başlayan ve yaklaşık 4 yıldır yayın hayatına devam eden, Türkiye temsilciliğini de Habergünebakış Sitesinin yaptığı (www.habergünebakis.com) Karadeniz Bölgesinin Türkçe-Gürcüce dilinde onbeş günlük olarak yayınlanan tek gazetesi olan ve Gürcistan-Batum, Artvin, Rize, Trabzon, Giresun’un Ordu, Samsun illerinde dağıtımı yapılan uluslararası “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi”nin 37. sayısı çıktı. Kuşe kağıda baskılı, haftalık tirajı 8.000 ve 8 sayfa renkli olarak yayınlanmaktadır.
     
    
                                1- http://i.hizliresim.com/25pmBN.jpg
                                2- http://i.hizliresim.com/ZJlN3z.jpg
                                3- http://i.hizliresim.com/25pmAN.jpg
                                4- http://i.hizliresim.com/RBjL7o.jpg

                                

                                     Haberci Gazetesi 1.sayfa         Haberci Gazetesi 2.sayfa
 
                                 
                                      Haberci Gazetesi 3.sayfa            Haberci Gazetesi 4.sayfa
error: Content is protected !!