Perşembe, Aralık 25, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 152

Pazar ilçesine Çaykura ait 400 tonluk yaş çay fabrika

0
Haber:İlker ÇAKAN
  Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Çaykur ile birlikte üreticinin de geliştiğini belirtti., Vali Ersin Yazıcı, Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, AK Parti İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı, AK Parti Rize Milletvekilleri Hasan Karal ve Osman Aşkın Bak, Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu ile birlikte temel atma törenini gerçekleştirdi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik yapmış olduğu konuşmada, yatırımların huzur ortamına bağlı olduğunu, huzur ortamı olmayınca tesislerin gerçekleşmesinin anlamsız veya gerçekleşmesinin mümkün olmadığını dile getirerek, “Türkiye’de huzurun ve güvenli ortamın güvencesi tabii ki vatandaşlarımızdır. Karadeniz Bölgesi insanının ülkenin birliğine, dirliğine, huzuruna bakış açısını bütün dünya bilmektedir” ifadesini kullandı.Bakan Çelik, çayın, bölgenin fındıkla beraber en önemli doğal ürünü olduğuna da dikkat çekti.
  Güvenlik güçlerine başarılar dileyen Bakan Faruk Çelik, “Devletimiz güçlüdür ve dört bir tarafında huzurun tesisi konusunda ne gerekiyorsa yapılmaktadır, yapılacaktır. Allah’ın izniyle kalkınma topyekûn Türkiye’nin her yerinde devam edeceği konusunda kimsenin endişesi olmasın” dedi.

Rize Belediyesine çevre yatırımı ödülü

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Ankara’da düzenlenen programda Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap’a “Çevreye Yönelik En Çok Yatırım Yapan İl Belediyesi” ödülü takdim edildi. Alınan ödülün çevreye gösterdikleri hassasiyetin bir kanıtı olduğunu söyleyen Başkan Kasap, “Yaptığımız çalışmalarda çevreye olan zararın en aza indirilmesi, atıkların mümkün olduğunca geri dönüştürülmesi ve vatandaşlarımızda çevre bilinci oluşturmak ön planda olmuştur” dedi.
  Rize Belediyesi’nin 2’nci derin deşarj sistemi, derelerin temiz tutulması, çevre dostu yani çevreye zarar vermeden üretim yapan asfalt plenti, katı atıkların toplanması, çöpten enerji üterimi, çevre duyarlılığını arttırmak adına kurumda ve okullarda gerçekleştirilen eğitimler ve atık yağların ayrı toplanması gibi çevre konusunda yaptığı yatırımlar dikkat çekti. Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap ödül töreninde yaptığı açıklamada, “Çevreye ve insan sağlığına gösterdiğimiz hassasiyet neticesinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Şehrin 2’nci derin deşarj sistemine, katı atıkların toplanması ve enerjiye dönüştürülmesine yönelik olarak yatırımlarımız devam etmektedir. Vatandaşlarımız arasında çevre duyarlılığını arttırmak adına okullarımızda çevre bilincini attırmaya yönelik eğitimlere ağırlık veriyoruz. Bu çalışmaların yanı sıra atık yağların ayrı toplanması konusunda sürdürmüş olduğumuz çalışmalar da uygulamaya geçmistir” dedi.
  Başkan Kasap, “Yaşanabilir bir Rize ve gelecek nesillere bırakacağımız mirasımız olan doğamız için çalışmaya devam ediyoruz. Rize Belediyemize layık görülen bu ödül, yürütmekte olduğumuz çalışmaların ve projelerimizin başarısının bir göstergesidir” şeklinde konuştu. Başkan Kasap, Yerel Çevre Eylem Planları oluşturduklarını belirterek, “Çevre için Rize Belediyesi’nde oluşturulan ekip tarafından Yerel Çevre Eylem Planları (YEÇEP) oluşturuldu. YEÇEP kapsamında şehrin bütün yaşayanlarıyla beraber, her türlü çevre yönetimi konusunda aktif katılımını sağlanarak planlanma hedefleniyor. Bu süreçte çevresel öncelikler belirlenip ve uygun çözümler ortaya konarak uygun eylem planları hazırlandı. YEÇEP, yerel yönetimlerin önderliğinde, bölgede yaşayan halkın çevre sorunları yönetimi politikalarına ve uygulamalarına doğrudan katılabilmesi ile hazırlanan bir plandır. Bu sayede Rize’ye özgü çevrenin korunması ve çevresel değerleri etkileyen kalkınma konularıyla ilgili ortak önceliklerin belirlenmesi sağlanacak.
  Ayrıca mevcut çevresel sorunların yanı sıra ileride karşılaşılması muhtemel çevre sorunları için de çözüm sürecini kapsamaya yönelik hareketlerin tespit edilmesini de amaçlamaktadır. Bu ödülün şehrimize kazandırılmasıda çalışmalarıyla katkısı olan Belediye Meclis Üyelerimize, ilgili komisyon üyelerine, kurum yönetimi ve çalışanlarımıza, ilgili STK’lara ve bu konuda duyarlı hemşehrilerimize içten teşekkürlerimi sunarım. Bu tür ödüller bizleri Rizemize daha çok hizmet etmede motive etmektedir” diye konuştu. Törende, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “Çevre Verimliliği Yönetimi”, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ise “Su Kaynakları Yönetimi” ödülüne layık görüldü. Rize Belediyesi’ne ise “Çevreye en çok yatırım yapan il belediyesi” ödülü verildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek “En Vizyoner Belediye Başkanı” ödülünü almaya hak kazanırken, “En Çok Altyapı Yapan Büyükşehir Belediyesi” ödülü Manisa Büyükşehir Belediyesinin oldu. “En İyi Su Kaynakları Islahı” ödülü Eskişehir, “En İyi Atık Yönetimi” ödülü Gaziantep, “Çevreye En Çok Yatırım Yapan Belediye” ödülü Kocaeli, “En İyi Geri Dönüşüm Yönetimine Sahip Belediye” ödülü Ordu, “En İyi Çevre Kaynakları Yönetimi” ödülü İstanbul Büyükşehir belediyelerine verildi. “En Çok Arıtma Tesisi Yapan İdare” ödülüne Manisa, “En Hızlı Gelişen Sular İdaresi” ödülüne Malatya, “En İyi Su Yönetimine Sahip İdare” ödülüne Bursa, “En İyi Atık Yönetimine Sahip İdare” ödülüne İzmir, “En İyi Bilişim Altyapısına Sahip İdare” ödülüne de Ankara Büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idareleri layık görüldü.

Karadeniz Bölgesi tarım ve hayvancılığı ortak akıl toplantısı

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon Valisi A.Celil Öz, Milletvekilleri, Tarım Bakanlığı yetkilileri ve çok sayıda sektör temsilcilerinin katıldığı katıldığı Karadeniz Bölgesinin tarım ve hayvancılığının masaya yatırıldığı bakanlık koordinasyon ve sektörel ortak akıl toplantısı Trabzon’da yapıldı.
  Ortak akıl toplantılarının dördüncüsünü Trabzon’da gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ” 16 ilimizin sektör temsilcileriyle birlikte Trabzon’da olmaktan son derece mutluyuz. Hizmetkâr devlet anlayışının gereği olarak bugün Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak ayağınıza geldik. Hesap vermek ve 16 il de neler oluyor un fotoğrafını çekmeye geldik. Tarım ve hayvancılıkta daha iyi bir gelecek için Karadeniz’e geldik. Bu kapsamda son derece verimli, faydalı geçen, hepimizin istifade ettiği bu toplantıların bugün dördüncüsünün başarılı geçmesini temenni ediyorum” dedi.
  Karadeniz bölgesinin çalışkan insanları ve muhteşem doğasıyla cennet köşelerimizden birisi olduğunu ifade ederek sözlerine devam eden bakan Çelik ” Bilindiği gibi balık üretimimizin yüzde 70 i, Karadeniz’den çıkıyor. Ülkemizin sebze ve meyve ihracatının yüzde 14 ü bu bölgelerden yapılıyor. Coğrafi şartlara baktığınız zaman bu rakamların önemli olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu rakamların yeterli olmadığını da ifade etmek gerekiyor. Çünkü tarımın ve hayvancılığın geleceği açısından almamız gereken çok yol olduğunu hepimizin bilmesi lazım. Çünkü hedeflerimiz 2023 hedefi olarak 150 milyar dolarlık bir tarımsal hâsılayı bir hedef olarak koymaktayız. Bu çerçevede baktığımız zaman150 milyarlık koşmamız gereken ciddi bir mesafe var. 17 milyarlık ihracatımızı ise 40 milyar dolarlık bir ihracatta yükseltme hedefimiz söz konusu. Dolayısıyla bu toplantılardan çıkacak olan neticelerin pratiğe dönüşmesi önem arz ediyor.
  Tarım geçmişte olduğu gibi günümüzde de son derece önemli bir yere sahip. Gelecekte de çok daha önemli yere sahip olacağını bugünden gördüğümüzü ifade etmek istiyorum. Dünya nüfusu her geçen gün artış gösteriyor. Bugün dünyada 7 milyarlık bir nüfus söz konusu. Bu 7 milyarlık nüfus 2050 yılında 10 milyar olacağı tahmin ediliyor. Bu 7 milyar nüfusun 1 milyarı aç. 1 milyarı ise yoksul ve açlıkla karşı karşıya. Neden? Dünyada tarıma elverişli 5 milyar hektar arazi var. Bunun ancak 1,3 milyarı kullanılabiliniyor. Neticesi ne 2 milyar aç ve yoksul insan. Ve her yıl 12 milyar hektar arazi tarım dışına çıkıyor. Böyle bir tablo var. Dünya’da 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor. Diğer taraftan da 1,5 milyar insan normalin üstünde. Şişmanlar alınmasın. 500 milyon obez insan var. Onlarda nasıl kilo vereceklerini düşünüyorlar. Yani yaşadığımız dünyada insan çok ama insanlık kıt. Onu görelim. İnsanlık tarım dışı bırakılan topraklar açısından bakıldığında kendi felaketini hazırlıyor. İnsanlık farkında olmadan kendi bindiği dalı kesiyor” şeklinde konuştu.
Ülkemizde 24 milyon hektar tarıma elverişli arazinin olduğuna vurgu yapan Bakan Çelik” Bunun 20 milyon hektarı tarımda kullanılıyor.
  Her yıl 100 bin dekar arazimiz tarım dışında kalıyor. Bugün itibariyle iyi diyebileceğimiz rakamlar dikkatli davranmaz, bu betonlaşma bu tarım arazilerinin elden çıkışını izlemeye devam edersek büyük bir felaketin bizim beklediğini açıkça ifade etmek isterim. Onun için toprağa sahip çıkmamız gerekiyor. Çünkü toprak bize sahip çıkıyor. Toprak bizi geleceğe hazırlıyor. Toprağın kıymetini bilmemiz gerekiyor” dedi. Konuşmasında et konusunu da değinen Bakan Faruk Çelik” Yoğun bir şekilde et tartışılıyor. Trabzon’dan bir kez daha sesleniyorum. Bizim hedefimiz etle, sütle ilgili ve başka ürünlerle ilgili narh koymak falan değil. Bizim derdimiz hayvan varlığımızı arttırmak, kendi kendine yeterli et üreten bir ülke haline gelmektir. ” dedi. Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu da” İki gündür yapılan toplantılarla birlikte ülkenin tarım politikasını, gelecek vizyonunu, üretimini ortak akıl ve istişareyle birlikte yeniden planlayacaktır. Öncelikle bu toplantının hem bölgemiz hem de ülkemiz hem de tarım için hayırlı ve
  Trabzon Valisi Abdil Celil Öz”Türkiye’nin kalkınması ve gelişmesinin en önemli dinamiklerinden birisi olan tarım ve hayvancılık konusunun bu platformda tartışılması ve bu toplantının Trabzon’da yapılmasından dolayı bakanımıza ve çalışma ekibine teşekkür ederek sözlerine şu şekilde devam etti” Tabiki amacımız öncelikle var olan ürünlerimizdeki verim ve kaliteyi artırmak. Birim alandan daha fazla katma değer sağlayacak yeni ürünlerin geliştirilmesini ve üretimiyle ilgili desteklemeleri sağlamakla birlikte bu alanda hem mevcut ürünlerimizde hem de geliştireceğimiz ürünlerimizin işleme ve sunum kalitesini geliştirmek, iyi tarım , organik tarım tekniklerinin ülkemizde yaygınlaşması için hep birlikte çalışacağız. Unutmamalıyız ki önce il sonra bölge ve ülke olarak bu alanda hep birlikte çalışarak daha fazla üretmek ve kalkınmak durumundayız. Ümit ediyorum ki sektörün sorunları, geleceğe yönelik stratejik hedefleri ve ortak akıl konusunda verimli sonuçların doğacağı bir toplantı gerçekleştirmiş oluruz” dedi.
  İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı ise” Ülkemiz coğrafi konumu itibariyle dört mevsimi yaşatan bir ülke. Hele ki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının hedef kitlesi insanın tüm hayatına ilişkin. Bu kapsamda kaliteli üreteceksiniz, üretim faaliyetlerini çeşitlendireceksiniz ve sağlıklı ürünler temin edeceksiniz hem de iç pazarın taleplerini karşılayacaksınız, katma değer oluşturmak suretiyle iç pazar payını artırarak ülke ekonomisine katkı sağlayacaksınız. Türkiye bütün bu faaliyetlerin yapılması bakımından çok uygun bir ülke. Türkiye’de yılda 46 milyon ton meyve ve sebze üretimi yapılıyor. Bunun 18 milyon tonu meyve geri kalanı ise sebze. Ancak bu kadar üretim yapan bir ülke ürünlerini pazarlama alışkanlıkları açısından önemli bir miktarının önleyememektedir. Ürünlerin paketlenmesi, tarladan sofraya taşınması ve tüketiciye ulaştırılması noktasında ülke olarak bir takım sorunlar yaşıyoruz. Bu sorunları gidermek için hükümetlerimiz bugün burada olduğu gibi ortak akıl toplantıları yaparak bu süreçleri daha verimli hale getirmeye çalışıyor” dedi. Toplantı, konuşmaların ardından sektör temsilcileri ile soru cevap şeklinde devam etti. Toplantının öğleden sonraki bölümünde ise fındık masaya yatırıldı.

Karadeniz Bölgesi kültür ve turizm bölge çalıştayı

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Türkiye’ye yılda 4.5 milyon Rus turist geldiğini ve bunların yüzde 75’iNir Antalya’ya gittiğini dikkat çekerek “Antalya Rus turizmine bağımlı hale geldi maalesef. Hiçbir bölgemiz sadece bir pazarın bağımlısı haline gelmemeli… Karadeniz’de de bu hataya düşmemek için yola çıkarken, Master Planı yaparken, ürün çeşitliliğini ve pazar çeşitliliğini sağlamaya çalışıyoruz” dedi. Trabzon’da bir otelde düzenlenen ‘Kültür ve Turizm Bölge Çalıştayı’ yapıldı. TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Mürzioğlu, Trabzon TSO Meclis Başkanı M.Şadan Eren, Trabzon TSO Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu, Gümüşhane TSO Başkanı İsmail Akçay, Artvin TSO Başkanı Kurtul Özel, Sinop TSO Başkanı Erol Derici, Hopa TSO Başkanı Osman Akyürek katıldı.
  Yoğun katılımın gerçekleştiği çalıştayda konuşma yapan Maliye Bakanı Naci Ağbal, Turizm sektörünün Türkiye ekonomisi için son derece önemli olduğunun altını çizdi. Naci Ağbal, “Dış ticaret, istihdam ve yarattığı katma değer bakımından ekonomiye önemli katkıları olan bir sektör. Hükümetlerimiz döneminde önemli ivme yakalandı. 2002’de turist sayısı 13 milyonken, 2015’te 36 milyonu buldu. 2002’de 8.5 milyar dolar olan turizm gelirleri 2015’te 31.5 milyar dolara çıktı. 600 bin olan yatak kapasitesi 1.1 milyona ulaştı. Türkiye dünyada en çok ziyaret edilen 6’ncı, turizm gelirleri açısından 12’inci ülke. Kişi sayısında yakaladığımız altıncılığı gelir bakımından da yakalamalıyız. Dünya turizminden 2.7, Avrupa turizm pastasından ise yüzde 6.7 pay alıyoruz. Turizm, destek veren yaklaşık 54 sektörü de büyütüyor. Turizm sektörü bizim can damarımız.  Turizmi her bakımdan geliştirmemiz diğer sektörleri geliştirme anlamına geliyor. Yaklaşık 1 milyon insanımız turizm sektöründen ekmek yiyor. Diğerlerini de eklediğimizde toplam istihdamın yüzde 13’ü turizm sektöründen geliyor. Turizm sektörü, işsizlik oranlarının aşağı çekilmesi ve istihdamın artırılması bakamından da son derece önemli. Dış ticaret açığı veren bir ülkeyiz. Bu nedenle cari işlemler açığımızı aşağı çekmede turizm sektörü önemli bir görev üstlenmiş durumda. 2015 yılı için cari açığın yüzde 63’ünü turizm gelirlerinden finanse ediyoruz” diye konuştu.
  “Rekabet avantajımızı düşük fiyata dayalı olarak sürdürmeliyiz” diyen Bakan Ağbal, “Düşük ve orta gelirli turistlerin ziyaret ettiği ülkeyiz. Turist başına gelirimiz 750 dolar civarında. Önümüzdeki dönemde mutlaka kişi başına düşen turizm gelirini artırmamız lazım. Turizmde mevcut bilinen klasik turistik sektörlerle değil yeni alt sektörlerle payımızı büyütmeliyiz. Daha fazla gelir bırakan sağlık, kış, yat, kongre turizmine ağırlık vermemiz gerekiyor. 2015 kolay bir yıl olmadı. İnşallah 2016 daha iyi olur. 2015’te globalleşen terör olayları, içinden çıkamadığımız global ekonomik kriz bir çok sektör gibi turizmi de etkiledi. Turizm gelirlerimiz 2014 yılına göre bir miktar azaldı, ziyaretçi sayısı da azalmıştır. 2016 yılı turizm için kolay bir yıl olmayacak. 2014 yılının ikinci yarısından itibaren ağırlaşan koşullar 2016 yılında da belli ki devam eden jeopolitik riskler, devam eden global ekonomik sıkıntılar nedeniyle bir çok ülke gibi Türkiye için de sıkıntıları beraberinde getirecek. 2016 yılı için yapılan tahminlerde hem turist sayısında hem turizm gelirinde bir miktar azalma bekliyoruz. Toplantı öncesinde TÜRSAB başkanımız ‘Biz ne sıkıntılar gördük. Bunu da atlatırız’ dedi. Bu güzel bir şey. Sektörde kendine müthiş inanç, güven var, bize düşen de bu inanç ve güveni desteklemek. Bir çok sektör ‘biz mahvolduk ayağa kalkamayız’ derken turizm sektörü bizim iftihar ettiğimiz bir sektör. Bu anlamda özgüven nedeniyle kendilerini tebrik ediyorum. Hükümet olarak turizm sektörünün karşılaşacağı sorunlarla ilgili gereken tedbirleri aldık. Yeter ki turizm sektörü ayakta kalsın, duraklayan büyüme ivmesini tekrar yakalayıp 2023 hedeflerine ulaşmada yeni bir ivme kazansın” şeklinde konuştu.
  Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ise, spor turizmi alanlarının geliştirilmesi, geleneksel sporlarla ilgili yatırımların artırılması konusunda bakanlığı üzerine düşen çalışmaların yapıldığını belirterek, “Gençlerimizin kaynaşma ve kendilerini geliştirme açısından kullanacağı en önemli unsurlardan biri spordur. Dün Şanlıurfa’daydım. Bölgedeki gençlerimiz çok heyecanlılar. Bir araya gelip birlikte bir şeyler yapabilmek için heyecan duyuyorlar. Bu yaz 750’yi aşkın basketbol, voleybol ve futbol sahası inşa ettik. Ebeveynler çocuklarının nerede vakit geçirdiklerini bilmiyorlar, huzursuz oluyorlar. Tesisi yapmak yeterli değildir. Tesisin içini dolduracaksınız. Tesisleşme hamlesini sürdüreceğiz ve insanlarımızın her yaştan spor yapma olanaklarını geliştireceğiz” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ise, “Türkiye’yi istikametinden koparmaya çalışan gelişmeleri izliyoruz. 78 milyon bu konudaki hassasiyetimizi ortaya koyarken, ülkemizin geleceğine ait esas konumuza ait esas yapmamız gerekenleri ihmal etmeden yolumuza devam ediyoruz. bugüne kadar Karadeniz’de yapılması gereken ve ‘bunlar neyi bekliyorlar’ diye dertlendiğimiz meselelerin her biri, ince detaylarla çalışılmış. Bu bölgenin medeniyeti büyük avantaj. 4-5 bin yıllık büyük medeniyet mirası var. Körfez ülkelerinden 400-500 bin turist geliyor. Bunların rahat şekilde burada dolaşmasını sağlayacak imkanları geliştirmeliyiz. Belki seçmenlerimiz bize kızacak ama bu riski almak zorundayız. Ama belki yarın bize dua edecekler. 2016 yılında Trabzon’da hiçbir yaylada kaçak yapılan yayla evi olmayacak. Yapıldığı anda da yıkılacak. Bu kararlılığı ortaya koymazsak, siyasiler olarak bu riski bürokrasi ile paylaşıp adımlar atmazsak geleceğimizin nereye gideceği belli değil” ifadelerini kullandı.
  Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal da Türkiye’nin turizmden 36 milyar dolar gibi bir hacmi büyük oranda deniz, kum ve güneş turizminden sağladığına dikkat çekerek “Bunun içine biz maalesef kültür ekonomisiyle turizmi birleştirerek 69 uygarlığa ev sahipliği yapmış büyük bir kültür hazinesini henüz üretim yeteneği açısından dönüştüremedik. Destinasyon, ürün çeşitliliği ve pazar açısından son derece şanslıyız “dedi. Bakan Ünal, “Uçak türbülansa girdiğinde öncelikle yolcuların psikolojisini iyi yönetmelisiniz yoksa panik çıkar. Evet, şu anda bir türbülans yaşıyoruz” ifadelerini kullanarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ama burada psikoloji ve algıyı çok iyi yönetmeliyiz. Bunu da çok iyi yönetiyoruz. Sadece turizmi konu alan telafi edici ve önleyici tedbirleri konuştuğumuz 4 toplantı düzenledik. Devlet olarak bu sektörü türbülans sürecinde nasıl kuşatacağız ve sağlıkla selametle nasıl çıkaracağımızın çalışmalarını yapıyoruz. 13 yılda biz o kadar çok krizi yönettik engeli aştık ki, her krizden güçlenerek ve o krizin bünyesindeki fırsatları dönüştürerek çıktık. Türkiye’nin enerjisi, heyecanı umudu son derece dinamik. Herkese ve her şeye inat birileri Türkiye’nin turizminin kaderiyle oynarken ona ömür biçerken burada 4 bakan, valiler, milletvekilleri toplandık, bölgenin turizm geleceğini konuşup planlamalarını yapıyoruz. Yayla ve meraların korunması lazım. Bunu bugün yapmazsak yarın istesek de düzenleyemeyiz, temizleyemeyiz. Her toplum kendi kimliğini, kendi hafızasını, kendi kültürel aidiyetini yeniden inşa etmek istiyor. Hafızamızı yeniden inşa edemezsek kimliğimizi inşa edemeyiz. Hafızamızın kopuk parçalarını bulun inşa edeceğiz. Çok acı günler yaşadık. 1936’da Bakanlar Kurulu kararıyla Sultan Abdülhamit’in nadir eserler kütüphanesi İstanbul Üniversitesi’ne naklediliyor. 1998’da kütüphane müdürü hanımefendi, o dönemin 28 Şubat’ın simge isimlerinden Kemal Alemdaroğlu’na diyor ki, ‘Sayın rektörüm, kütüphanemizde irticai unsurlar buldum. Bunları atmamız gerekiyor’. 16 bin nadide eser çöpe atılıyor. Nasıl bir akılla hafızımızı yok ettiklerini biliyoruz. Bu ülkenin arşivi vagonlarla Bulgaristan’a satıldı. Mermerlerin üzerindeki nadide hat eserleri kazındı.”
  Bakan Ünal, kültür politikalarına da vurgu yaparak “Bütün kültür politikalarımızı şehir üzerinde somutlaştıracağız. Viyana’ya gittiğimde 2 gün kalacaksam, ‘Royal Filarmoni orkestrasının konserine gideyim’ diyorum. Bin konseri 250 euro. Eğer bir turist Trabzon’a veya bölge şehirlerine gelecekse, ‘Oraya gittiğimde şu etkinliklere katılmalıyım’ demeli. İnsanlar bir duygusunu hissetmek için seyahat ederler. Biz Karadeniz’e gelen insanlara hangi duyguyu yaşayacaklarını sunacağız. Türkiye’ye 4.5 milyon Rus turist geliyor ve bunların yüzde 75’i Antalya’ya gidiyor. Antalya Rus turizmine bağımlı hale geldi maalesef. Hiçbir bölgemiz sadece bir pazarın bağımlısı haline gelmemeli. Antalya ile ilgili Expo-2016 kaldıracağını kullanacağız. EXPO biliyorsunuz olimpiyatlardan daha etkin bir organizasyon. 2016 döneminde Rus turist sayısındaki azalmayı telafi edeceğiz. Ondan sonraki zaman diliminde de pazarımızı çeşitlendireceğiz. Karadeniz’de de bu hataya düşmemek için yola çıkarken, Master Planı yaparken, ürün çeşitliliğini ve pazar çeşitliliğini sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu. Konuşmaların ardından ev sahibi Bakan Süleyman Soylu katılımcı bakanlara plaket sunumu gerçekleştirirken, çalıştay daha sonra basına kapalı olarak devam etti.

Rize Valisi Ersin Yazıcı :Başarıyı ödüllendirmeye devam edeceğiz

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Rize’de Eğitime Nitelik Kazandırma (RENK) Projesine katkı sağlayan ve TEOG sınavında okullarındaki öğrencilerin başarısında emeği geçen öğretmen ve okul yöneticileri Vali Ersin Yazıcı tarafından “Başarı Belgesi” ile ödüllendirildi. Bu amaçla Merkez Öğretmenevinde düzenlenen akşam yemeğine, Vali Ersin Yazıcı, Vali Yardımcısı Mehmet Kurt ve Emre Nebioğlu, İl Millî Eğitim Müdürü Şemsettin Durmuş, Okul İdarecileri ile Öğretmenler katıldı. Programda başarılı öğretmenler adına söz alan Pehlivantaşı Ortaokulu Fen Bilgisi öğretmeni Gizem Karayılan şu ifadelere yer verdi:
  “Ortak sınavlarda başarılı olmak ve başarının devamlılığını sağlamak elbette bir okul için en büyük hedeftir. Bu hedef için okulun tüm paydaşlarının bir ailenin bireyleri gibi hareket edebilmesi başarının önünü açan anahtardır. Bir köy okulu öğretmeni olarak bu düşüncemizin karşılığını almanın sevinci ve gururuyla burada bulunmaktan çok mutluyuz. Sayın Valim, bundan sonra daha gayretli çalışacağımızdan ve ilimizde oluşan bu başarı ikliminin devam etmesine katkı sağlayacağımızdan şüpheniz olmasın. Unutulmamalıdır ki taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir”şeklinde konuştu.Programda bir konuşma yapan Vali Ersin Yazıcı ise Projeye emek veren herkese teşekkür etti.
  Rize’de eğitim konusunda sürdürülen projeler, gelinen nokta, başarılar ve sorunlar konusunda bir değerlendirmede bulunan Vali Yazıcı, “Rize’nin eğitim kalitesini artırmak için yola çıktığımızda tek güvencemiz siz değerli öğretmenlerimizdi. Güvenimiz boşa çıkmadı. Eğitim ordumuza güveniyoruz. Farkındalık oluşturan öğretmenlerimizi bugün buraya toplayarak, hem tanışma hem de kendilerine teşekkürlerimizi ifade etmek istedik. Öğrencileri için fedakârca çalışan öğretmen ve idarecilerimizi tebrik ediyoruz. Eğitim niteliğinin artırılması adına yapılacak her türlü çalışmanın yanındayız ve destekleyeceğiz. Öğretmenlerin bu gayretleri ilimizdeki eğitim kalitesini de artıracaktır. Birçok okulumuzun başarılı olması, bizim açımızdan büyük bir gurur vesilesi olmuştur. Eğitim niteliğinin artırılması adına yapılacak her türlü çalışmanın yanındayız ve destekleyeceğiz “dedi.
  Yapılan bu güzel projelerin, çalışmaların, güzel davranışların takdir edilmesi ve bunların devamlılığının sağlanması konusunda daha kaliteli hizmetler sunmak için ödül vermeyi de bir fırsat olarak gördüklerini ifade eden Vali Yazıcı, “Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı emanet ettiğimiz siz değerli öğretmenlerimizi, üstlenmiş olduğunuz bu sorumlulukta göstermiş olduğunuz performanstan dolayı hepinizi tebrik ediyorum. Eğitimde başarı için hepimize büyük görevler ve sorumluluklar düşüyor. İlimizde eğitim başarısının artırılması için üzerine görev düşen herkesin mesai gözetmeksizin yerine getirmesi gerekir. Özellikle bu sınavlarla ilgili birçok arkadaşımız hafta sonunu, ders bitimini, tatil vakitlerini feda ederek bu işlere destek verdiler. Bu başarı böyle oluştu”diye konuştu
  Emeklerinden dolayı öğretmenlere teşekkür eden Vali Yazıcı, “Bu şehrin öğretmenlerinin Aydın, Kırşehir, Ankara ve Burdur’daki öğretmenlerden bir farkı yok. İlimizin eğitim – öğretim alanında başarısını artırmak, ancak el birliği ile gerçekleştirilebilecek bir çalışma ile mümkün hale gelebilecektir. Bize emanet edilen çocukları yarınlara iyi hazırlamamız, iyi yetiştirmemiz lazım. Eğitim bizler için en önemli öncelik olmalıdır. Geleceğimize yatırım yapmak istiyorsak, gençlere yatırım yapmalıyız. Bu çalışma anlayışımız ve prensiplerimiz bundan sonraki süreçte de devam edecek. Başarıyı ödüllendirmeye devam edeceğiz. Başarılı sonuçları alan öğrencilerimizi, onları yetiştiren öğretmen ve idarecilerimizi tebrik ediyorum. Ben sizlere fedakârlıklarınız için teşekkür ediyorum. Hepinizi kutluyor, başarılarınızın devamını diliyorum ” şeklinde konuştu.

Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesinin 42. sayısı çıktı

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da 2011 tarihinde yayın hayatına başlayan ve yaklaşık 5 yıldır yayın hayatına devam eden, Türkiye temsilciliğini de Habergünebakış Sitesinin yaptığı(www.habergünebakis.com) Karadeniz Bölgesinin Türkçe-Gürcüce dilinde onbeş günlük olarak yayınlanan tek gazetesi olan ve Gürcistan-Batum, Artvin, Rize, Trabzon, Giresun’un Ordu, Samsun illerinde dağıtımı yapılan uluslararası “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi”nin 42. sayısı çıktı. Kuşe kağıda baskılı, haftalık tirajı 4.000 ve 8-4 sayfa renkli olarak yayınlanmaktadır.  
                  
                       1-http://i.hizliresim.com/rM8NJm.jpg
                       2-http://i.hizliresim.com/0nNpEZ.jpg
                       3-http://i.hizliresim.com/v58NP4.jpg
                       4-http://i.hizliresim.com/a3MNY4.jpg
 
                         
                           Haberci Gazetesi 1.sayfa       Haberci Gazetesi 2.sayfa
 
                         
                          Haberci Gazetesi 3.sayfa        Haberci Gazetesi 4.sayfa

Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan Dışişleri Bakanları Tiflis toplantısı

0
Haber:İlker ÇAKAN
  Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan Dışişleri Bakanları Üçlü Toplantısı 19 Şubat’ta Tiflis’te gerçekleştirildi. Bu yıl beşincisi yapılan toplantıda, üçlü işbirliği çerçevesinde bugüne kadar atılan adımlar ve önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek projeler ele alındı. Bakanlar, üçlü işbirliğinin sadece ülkelerimiz için değil, tüm bölge ve uluslararası toplum için de stratejik önemi bulunan projeleri hayata geçirdiğini ve bu stratejik ortaklığın güçlenerek devam edeceğini vurguladılar. Toplantı sonunda imzalanan Tiflis Bildirisi’nde üçlü işbirliğine dair hususların yanısıra, hafta içinde Ankara ve Diyarbakır’da gerçekleştirilen terörist saldırılar da en güçlü şekilde kınandı ve terörizmle mücadelede tam dayanışma içinde olunduğunun altı çizildi.
  Toplantı sonrası üç Dışişleri Bakanı Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolu projesi çerçevesindeki çalışmaları yerinde incelemek üzere helikopterle Türkiye-Gürcistan sınırındaki Karstakhi bölgesine gittiler. Burada BTK’nın Gürcistan bölümünde kısa bir tren yolculuğu yapan Bakanlar, tarihi İpek Yolu’nun raylar üzerinden yeniden canlandırılması anlamına gelen ve Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan bu projenin yıl sonundan önce hayata geçirilmiş olacağını bildirdiler.

TCG Edremit ve TCG C.G Hasan Paşa Gemilerinin Batum Limanı ziyareti

0
Haber:İlker ÇAKAN
  NATO Daimi Görev grubu bünyesinde görev yapan Türkiye Cumhuriyetine ait TCG Edremit
M 261 Mayın Tarama Gemisi ile TCG C.G. A 579 Hasan Paşa Savaş Gemisi 13 Şubat’ta Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da limanı ziyaret etti.Batum’da üçgün ziyaret amaçlı kalan NATO bünyesinde görev yapan gemilerimiz daha sonra başka bir ülkenin limanını ziyaret etmek üzere Gürcistan-Batum Limanından ayrıldılar.
  NATO Daimi Görev Grubu gemileri bir eğitim programı kapsamında Batum Limanı’nı ziyaret eden; Deniz Kurmay Kıdemli Albay Ramazan Kesgin komutasındaki görev kuvveti bünyesinde, Komuta Kontrol ve Sancak Gemisi olan TCG Cezayirli Gazi Hasan Paşa Gemisine ilave olarak TCG Edremit ile Romanya, İspanya ve Bulgaristan’dan birer gemi yer aldı.

Hükümet Başkanı Archil Khabadze: “Terör insanlık için en büyük tehdit”

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Archil Khabadze, Ankara’da meydana gelen terör saldırısından dolayı Türkiye Cumhuriyeti’ne taziye mesajı şöyledir: “Türkiye Cumhuriyeti’nde bir kez daha terör saldırısı gerçekleştirildi ve terörün sadece bir ülkenin ya da bir şehrin değil, aynı zamanda insanlık için en büyük tehdit olduğu bir kez daha görülmüştür. Biz bunu kınıyoruz. Hayatını kaybedenlerin ailelerine, yaralananlara ve Türk Hükümetine başsağlığı diliyorum, taziyelerimi sunuyorum. Böyle çok zor bir dönemde onlara güç diliyorum.”

  აჭარის მთავრობის თავმჯდომარე უსამძიმრებს თურქეთის რესპუბლიკას ანკარაში მომხდარი ტერაქტის გამო: “თურქეთის რესპუბლიკაში კიდევ ერთი ტერაქტი განხორციელდა და კიდევ ერთხელ გახდა ცხადი, რომ ტერორიზმი არის არა რომელიმე ქვეყნის ან ქალაქის პრობლემა, არამედ კაცობრიობისათვის ერთ-ერთი ყველაზე დიდი საფრთხე. ჩვენ ვგმობთ ტერორიზმს. ვუსამძიმრებ დაღუპულთა ოჯახებს, აფეთქებისას დაჭრილ ადამიანებს და ქვეყნის ხელისუფლებას. ვუსურვებ მათ გამძლეობას ამ უმძიმეს პერიოდში”.

Gümrükler online olarak izleniyor

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Son teknolojiyle inşa edilen komuta merkezinde, gümrük süreçleri 24 saat gözetim altında tutuluyor. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı içerisinde son teknoloji kullanılarak inşa edilen Komuta Kontrol Merkezi faaliyete açıldı. Bu merkez sayesinde gümrük süreçleri ile güvenlik ve kaçakçılık risk unsurları 24 saat takip edilebilecek. Merkezin açılışını yapan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, ilk olarak 2013 yılında faaliyete geçen merkezin, değişen teknolojiyle birlikte yenilenmesi ihtiyacının doğduğunu söyledi. Bakan Tüfenkci yaptığı konuşmada merkeze kazandırılan yeniliklerden ve teknolojik donanımdan bahsetti. Bakan Tüfenkci, “12 operatör ve 24 izleme ekranı ile faaliyet gösteren salon, yapılan yeniliklerle, 442 m2 lik bir alanda 58 izleme ekranında 27 operatörün görev yapabileceği bir merkeze dönüştürüldü.” dedi. 14 kara sınır kapısı ile 4 deniz limanı eşzamanlı olarak izlenebilecek.
  Merkezin 24 saat çalışarak tüm kapı ve limanları izleyeceğini vurgulayan Bakan Tüfenkci şunları kaydetti, “Kapalı Devre Kamera Sistemleri (CCTV) ile 14 kara sınır kapımız ile 3 deniz limanı ve 2 iç gümrük idaresi olmak üzere 19 Gümrük Sahası eşzamanlı olarak izlenmekte, ülkemiz üzerinden transit olarak geçen araçların uydu üzerinden Araç Takip Sistemi ile takibi yapılmakta, ayrıca Akaryakıt Takip Sistemi ile transit akaryakıt yükü taşımasına izin verilen firmaların tüm araçları da uydu üzerinden izlenmekte, alarm ve şüpheli durumlarda mobil operasyon ekiplerinin ivedi olarak müdahalesi sağlanmakta, kara sularımızda ulusal ve uluslararası taşımacılık yapan gemiler eş zamanlı olarak Gemi Takip Sistemleri vasıtasıyla izlenmekte, Gümrüklü yer ve sahalarda bulunan araç ve konteyner tarama sistemlerinden alınan tarama görüntüleri, merkezde görev yapan X-Ray Operatörleri tarafından tekrar analize tabi tutulabilmekte, kara, hava ve deniz sınır kapılarında kurulan radyoaktif veya nükleer madde uyarısı veren Radyasyon İzleme Sistemi sayesinde gerekli müdahaleler anında yapılmaktadır.”
  Bakan Bülent Tüfenkci, Komuta Kontrol Merkezinin takip ve müdahalesi ile bugüne kadar 44 olayda 35 milyon TL değerinde kaçak eşya yakalaması yapıldığını belirterek, “Bakanlık olarak öncelikli görevlerimiz, Türkiye’nin “ticaretin daha kolay ve daha güvenli yapıldığı bir ülke” olduğunu göstermektir.”dedi. Avrupa’da bir ilk olarak, 16 bin kimyasal maddenin tespitini yapan yeni cihazlar aldık. Tüm bu teknolojik donanımın ve yatırımın amacının yasadışı faaliyetleri önlemek amacıyla yapıldığını söyleyen Bakan Tüfenkci, kaçakçılık verilerine dikkat çekti. Bakan Tüfenkci, “Uyuşturucu madde kaçakçılığı ile mücadele kapsamında, özellikle sentetik uyuşturucular ile patlayıcı maddelerin teşhisinde kullanılan ve 16 bin kimyasal maddenin tespitini yapabilen 10 adet yeni cihaz alımı yapılmıştır. Hızlı ve etkili sonuç verebilen bu cihazları Avrupa’da ilk kullanan ülke olduğumuzu da belirtmek istiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
  Bakan Bülent Tüfenkci, Doğu ve Güneydoğu’da bulunan gümrük kapılarının tamamında saha denetim ve güvenliğinin sağlanması yanında, ülkemize yasadışı girişlerin önlenmesi amacıyla yüz tanıma sistemleri kurulduğunu söyledi. Konuşmasının ardından Bakan Bülent Tüfenkci, Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi, Müsteşar Cenap Aşçı ve Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü Abdullah Soylu ilekurdeleyi keserek, merkezin açılışını gerçekleştirdi.
error: Content is protected !!