Perşembe, Aralık 25, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 148

Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesinin 45. sayısı çıktı

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da 2011 tarihinde yayın hayatına başlayan ve yaklaşık 5 yıldır yayın hayatına devam eden, Türkiye temsilciliğini de Habergünebakış Sitesinin yaptığı(www.habergünebakis.com) Karadeniz Bölgesinin Türkçe-Gürcüce dilinde onbeş günlük olarak yayınlanan tek gazetesi olan ve Gürcistan-Batum, Artvin, Rize, Trabzon, Giresun’un Ordu, Samsun illerinde dağıtımı yapılan uluslararası “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi”nin 45. sayısı çıktı. Kuşe kağıda baskılı, haftalık tirajı 4.000 ve 8-4 sayfa renkli olarak yayınlanmaktadır.
                 
             
            1- http://i.hizliresim.com/L3Adkb.jpg
            2- http://i.hizliresim.com/v45Y0D.jpg
            3- http://i.hizliresim.com/o73z9m.jpg
            4- http://i.hizliresim.com/r9MdZm.jpg
 
              
               Haberci Gazetesi 1.sayfa      Haberci Gazetesi 2.sayfa
 
              
                Haberci Gazetesi 3.sayfa      Haberci Gazetesi 4.sayfa 

Batum Uluslararası Savaş Sporları Şampiyonası

0
Haber:İlker ÇAKAN
  Dünya Dövüş Sporları Federasyonunun(World Martial Arts Confederation-WMAC) 19-22 Mayıs tarihleri arasında organize ettiği ” Batumi 2016 World Martial Arts Games” Batum Uluslararası Savaş Sporları Şampiyonası yapıldı. Geleneksel olarak yapılan Dünya Dövüş Sporları Şampiyonosunun son gün yarışmalarını Dünya Dövüş Sporları Onursal Başkanı Katar Prensesi Shalkha Bint Hamad Altani’de izledi. Şampiyonanın açılış seremonisine; Gürcistan-Acara Hükümet Başkanı Archil Khabadze; Dünya Dövüş Sporları (World Martial Arts Confederation) Başkanı ve Gürcistan Federasyonu Başkanı Kakha Basilia, Türkiye Shotakan Karete Federasyonu Başkanı ve Dünya Dövüş Sporları As Başkanı Hayrettin Hamurcu, Dünya Dövüş Sporları Federasyonu Genel Sekreteri Ercüment Taşdemir, Türkiye Ju Jitsu ve Brezilya Jiu Jitsu Federasyonu Başkanı Orhan Özaktı, Azerbaycan ve İran Ju Jitsu ve Brezilya Jiu Jitsu Federasyonu Başkanları da katıldı. Yarışmalara; 20 ülkeden yaklaşık 600 sporcu katıldı.
Dünya Dövüş Sporları Onursal Başkanı Katar Prensesi Shalkha Bint Hamad Altani; gelecek yıl yarışmaların İstanbulda yapılmasının planlanlandığını ve dünya dövüş oyunlarının daha iyi geçmesi için elinden gelen çalışmayı yapacağını söyleyerek katılımcı ve tüm idarecilere teşekkür etti. Dünya Dövüş Sporları(WMAC) As Başkanı Hayrettin Hamurcu’da; Gürcistan-Batum’da yapılan bu yarışmanın çok güzel olduğunu, seneye İstanbulda yapılacak olan Dünya Dövüş Oyunları’nın ise bu işe damga vuracağını bütün dövüş sporlarını içine alan bir festival şeklinde geçeceğini, Gürcistan’da üç gün boyunca çok iyi vakit geçirdiklerini Batum Belediye Başkanıyla ve çeşitli idarecilerle çok güzel görüşmeler yaptıklarını, her şey ülkemizin tanıtımı ve spor için yapıyoruz diyerek teşekkür etti.
  Şampiyonaya Türkiye’den Ju Jitsu ve Brezilya Ju Jitsu Federasyonu Başkanlığında Türkiye Ju Jitsu Milli Takımı katıldı. Türkiye Ju Jitsu ve Brezilya Federasyonu Başkanı Orhan Özaktı 33 kişilik kafile ile katıldı. Takım halinde şampiyon olan Türk Takımı şampiyonaya damgasını vurdu . Ülke sıralamasında takım olarak; Türkiye birinci, İran ikinci, Gürcistan üçüncü oldu.Madalya sıralamasında ise 13 altın madalya ile Türkiye birinci, İran ikinci, Gürcistan üçüncü oldu,
Türkiye Ju Jitsu ve Brezilya Federasyonu Başkanı Orhan Özaktı; Türkiye’de yükselen bir trend halinde olan Ju Jitsu sporunda Avrupa’da ve dünyada iddialı olduklarını, önümüzdeki aylarda yapılacak olan dünya şampiyonasında da birçok madalya kazanacaklarını belirtti. Takım halinde şampiyon olan Türkiye Ju Jitsu Milli Takımına Metro Avrasya Geeorgia Şirketi tarafından İnturist Hotelde akşam yemeği verildi. Türkiye Ju Jitsu ve Brezilya Federasyonu Başkanı Orhan Özaktı şampiyonluk kupasını Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk’ hediye etmek üzere İnturist Gece Müdürü Gocha Tsitsiani’ye teslim etti.
 
          
      
          
 
               
 
         
 
       
   
       
 
      
 
      
 
           

Kıyı Ege Beleldiyeler Birliğinin Batum gezisi

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Kıyı Ege Belediyeler Birliğinin 25-29 Mayıs 2016 tarihleri arasındaki Doğu Karadeniz Karadeniz gezisi(Trabzon-Batum) programı kapsamında Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’a gelen Kıyı Ege Belediyeler Birliğine üye belediyelerin başkanları ve çalışanları yaklaşık 200 kişilik bir grup gezi programı çerçevesinde Batum’u da gezdiler. Ziyaretçilere 28 Mayıs 2106 Cumartesi günü akşam yemeğinde yöresel Gürcisatan yemekleri ve içecekleri ikram yapıldı.Yemek sonrasında Gürcistan yöresel halk dansları folklor ekibi birbirinden güzel gösterilerini sundular. Akşam yemeği sonrası düzenlenen bu programda; Kıyı Ege Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Hurşit Akdemir ve İzmir-Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç birer konuşma yaptılar.
  Aydın-Kuşadası ilçesi ile Batum’un kardeş şehir olması nedeniyle Batum Belediye Başkanlığı-Protkol Müdürü Gela Bolkvadze ve Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ayşe Şerifoğlu yemek sonrasında birbirlerine karşılıklı hediyeler takdim ettiler.
 
 
        
 
        
 
        

Batumda Bekodan büyük mağaza

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Gürcistan-Batum’da 18 yıldır Beko firmasının Ana Bayiliğini yapan Türk İşadamı Hasan Gazioğlu geçtiğimiz günlerde Batum’da Chavchavadze Caddesi No: 20’de 730 metrekare alanda Beko’nun büyük bir mağazasını açtı. Mağazanın açılışına; Sarp Mülki İdare Amiri Mehmet Ali Öztürk, Batum Belediyesi Protokol Müdürü Gela Bolkvadze, Hopa Kaymakamı Mehmet Ali Özkan, Hopa Belediye Başkanı Nedim Cihan, Hopa Cumhuriyet Savcısı Yiğit Kaçar, Hopa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Akyürek, Hopa Ak Parti İlçe Başkanı İlyas Güven, ve Hopalı İşadamları katıldı. Mağazada; Beko firmasının beyaz eşya ürünleri dışında tüm cep telefonu çeşitleri, televizyon ve elektrikli ev eşyalarıda bulunmakta olup, satışlarda da müşterinin faydasına yönelik”Tax Free” sistemide uygulanmaktadır.
  
         
 
         
 
        
 

Doğu Karadeniz Bölgesi ihracatında düşüş

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Doğu Karadeniz İhracatçılar Biriği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan 2016 yılının ilk 5 ayını ekonomik yönden değerlendirmesi ile ilgili olarak yaptığı yazılı açıklama şöyledir. “Sekreterliğimiz yetki alanında bulunan Doğu Karadeniz Bölgesi Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane illerinden 2016 yılının Ocak-Mayıs döneminde 602.599.275 $ tutarında ihracat gerçekleşmiş olup, gerçekleşen ihracatımızda bir önceki yılın aynı dönemine (2015 yılı Ocak-Mayıs dönemi ihracatı 667.240.864 $ olarak gerçekleşmiştir) göre % -9,7 oranında bir düşüş yaşanmıştır. 2016 yılı Ocak-Mayıs döneminde Bölgemizden gerçekleşen ihracatın iller bazında dağılımı ise;
  Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane illerimizden 2016 yılı Ocak-Mayıs dönemi ihracatının ürün sıralamasında; bir önceki yıla oranla % 5 artışla 411.065.813 USD tutarında ihracatla Fındık ve Mamulleri birinci sırayı, % 43 düşüşle 72.636.803 USD tutarındaki ihracatla Yaş Meyve Sebze Ürünleri ikinci sırayı ve %43 düşüşle 39.525.350 USD tutarındaki ihracatla da Madencilik ürünleri üçüncü sırayı almaktadır.
  Bölgemizden 2016 yılı ilk beş ayı olan Ocak-Mayıs döneminde 101 farklı ülkeye ihracat yapılmış olup, en fazla ihracat yapılan ilk 5 ülke ise sırasıyla; İtalya, Gürcistan, Fransa, Almanya ve Polonya olmuştur. En çok ihracatımızın yapıldığı bu ülkelerden de İtalya’ya % 149, Gürcistan’a %14, Fransa’ya %14 ve Polonya’ya %18 oranında artış yaşanmasına rağmen Almanya’ya %28 ve Rusya Federasyonu’na yönelik ihracatımızda % 80 oranında düşüş yaşanmıştır.
  Ülkemiz geneli ihracatımızın düşüş seyrine bağlı olarak Bölge ihracatımızda da düşüş aynen devam etmekte olup, küresel boyutta ekonomide yaşanan sıkıntılara bağlı olarak yaşanan bu düşüş trendinin, Bölgemiz ihraç pazarlarında var olan sorunların da ilavesi ile düşüş trendi her geçen gün artarak devam etmektedir. Bu noktada, özellikle geleneksel ihraç pazarlarımızda yaşanan sorunlar nedeniyle ihracatçılarımızın alternatif pazarlara yönelmesinde ve teşvik edilmesinde maliyet arttırıcı unsurlarda ihracatçılarımıza destek verilmesi ve finansmana erişimde bankalardan kaynaklı sorunlar çözümü büyük önem arz etmektedir.
  Özellikle nakliye maliyetleri ve havayolu nakliyesinde ihracatçılarımıza destek verilmesi ihracatçılarımızın alternatif pazarlara açılmasına büyük katkı sağlayacaktır. İhracatçılarımızın kredi kullanımında teminat sağlamada yaşanan sıkıntılar, ipotek verilecek gayrı menkul veya taşınmazların gerçek değerinin çok çok altında değerlemeye tabi tutulması ihracatçılarımızın kredi kullanımı için teminat temininde sıkıntılar yaşanmasına neden olmaktadır. Bunun yanında, İran’a yönelik ambargonun kalkmış olmasına rağmen, hala Ülkemizdeki bankaların ihraç bedeli dövizlerin transferinde sorun çıkarmaları, döviz transferi yapmakta kaçınmaları ihracatçılarımızın en çok şikâyet konusu yaptıkları sorunların başında yer almaktadır. Bundan dolayı, bu alanlarda yaşanan sorunların çözüme kavuşturulması ve bürokrasi ayağında yaşanan sorunların giderilmesi ihracatımıza sıfır maliyetle önemli bir katkı sağlayacaktır.”

Batum-İstanbul Sanat Buluşması

0
Haber: İlker ÇAKAN
  “Batum-İstanbul Sanat Buluşması” programı çerçevesinde Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da Kültür ve Sanat Merkezinde “Batumlu Ressamların Fırçalarından İstanbul Resimleri Seergisi”nin açılışı yapıldı.Serginin açılışına; Gürcistan Acara Hükümet Başkanı Archil Khabadze, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Batum Başkonsolosu Yasin Temizkan, Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı İdris Güllüce, 22.Dönem Rize Milletvekili Abdulkadir Kart katıldı. Daha sonra Batum Kültür ve Sanat Merkezinde konser düzenlendi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı-Türk Müziği korosu ve sanatçıları Türk Müziğinin birbirinden güzel şarkılarını seslendirdiler. Gürcistanlı sanatçılarda beğeniyle dinlenen şarkılarını söylediler. Yoğun ilginin olduğu konseri yaklaşık 1000 kişi izledi.
 
 
              
 
                                             

Ünlü Sanatçı Cenk Eren: ” Batuma yerleşebilirim”

0
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
  Türk Pop Müziğinin ünlü sesi ve yorumcusu Cenk Eren Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da Leogrand Hotelde çoşkulu bir konser verdi. Yaklaşık 500 kişinin izlediği konser iki saat sürdü. Cenk Eren konser boyunca birbirinden güzel şarkılarını seslendirdi. Şarkılarını konser izleyicileri zevkle dinlediler ve bazı şarkılarını birlikte söylediler.
Türkiye’nin her yöresinden söylediği şarkılarla geceye damgasını vuran Eren, son çıkardığı ‘Tanju Okan Şarkıları’nın yer aldığı albümden parçalarda seslendirdi. Neşeli olan şarkıcı, “Sabaha kadar şarkı söyleyeceğim. Muhteşem bir şehir… Bana buradan bir daire satın alırsanız, 10 defa bedava sahneye çıkarım” diyerek otel yetkililerine takıldı.
Ferdi Özbeğen albümü geliyor
  İlk defa Batum’a geldiğini söyleyen Eren, “Müthiş güzel. Yerleşmeye karar verdim. Senenin iki ayını Batum’da geçirebilirim. Avrupa’da birçok defa sahneye çıktım ama ilk defa burada olmak güzel” dedi. Tanju Okan’la hiç tanışmadığını söyleyen Eren, “Kendisiyle hiç tanışmadım. Sahnesini de seyretmemiştim. Türkiye için çok önemli şarkıcısıydı. Bana da onun şarkılarını söylemek nasip oldu. Güzel bir şey olacağını biliyordum ama bu kadar ilgi göreceğini beklemiyordum” diye konuştu. Şarkıcı ayrıca, Kasım ayında Ferdi Özbeğen şarkılarını söylediği albümü çıkaracağını belirtti.
Müslüm Gürses ve Orhan Gencebay gibi olamazlar
  Sibel Can, Zara, Berkay ve Serkan Kaya’nın arabesk müziğini hareketlendirmesine Eren, “Hepsi müthiş söylüyorlar ama Müslüm Gürses ve Orhan Gencebay gibi olamazlar. Müslüm Gürses, Orhan Gencebay ve Ferdi Tayfur’dan sonra arasbesk biraz tehlikeli… Halkta karşılık bulmak zor. Ama zoru başarıyorlar albümleri güzel satıyor” şeklinde konuştu. “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesini” inceleyen Ünlü Sanatçı Cenk Eren gazetemizin kailteli ve güzel olduğunu belirterek, beğendiğini söyledi.
 

Suriye’ye mi bakmak, Suriye’den mi bakmak?

0
  Suriye de neler olup bittiğini anlamak kolay görünmüyor. Sahnede olanların arkasında neler döndüğü çok sonraları anlaşılıyor. Suriye’deki iç savaş nasıl kimler arasında başlamıştı, aradan geçen zaman içinde kimler arasında bir savaşa dönüştü. Amaç neydi, kimler kısa bir süre sonra gerçekleşecek zaferin favorisi görünüyordu, şimdi yakın gelecekte dahi neler olabileceğini kim tahmin edebiliyor. Nihayetinde Suriye öyle bir karmaşanın yaşandığı bir hal aldı ki başka yerlerin, başka çekişmelerin yarattığı gerilimin boşaldığı bir yere dönüştüğünü söylemek yanlış olmaz.
Suriye iç savaşı gerek siyasi gerekse askeri açıdan yeni birçok yöntemi taktiği içinde barındırıyor. Olanları eksiksiz yorumlayabilecek nitelikli uzmanlara neredeyse rastlanmıyor. Yapılan analizler, yazılar, yorumlar ya oldukça dar bir kapsamda ya da siyasi hamaset gölgesinde gerçeklikten uzakta oldukça sığ görünüyor. Burada da kapsamlı bir analiz ve yorum yapabileceğimiz iddiasında değiliz ancak bölgede yaşanan iç savaşların ve politikaların değişen çehresi ile ilgili kanıksanmış ama fark edilmemiş bir yaklaşımı öne sürmek, olaylar hakkında kafa yoran kişilere farklı bakış açıları sağlayabilir.
  En önemlisi ayrıntı Arap Baharı olarak bilinen olaylar karmaşasının sonuçlarının Suriye iç savaşına zemin hazırlamış olabileceğidir. Suriye iç savaşı Arap Baharının son halkası değil bizatihi onun sonucunda geçilen başka bir sürecin başlangıcı olabilir. Arap Baharının coğrafyayı etkileyebilen temel sonucu Libya’da Kaddafi’nin ve Mısır’da Mübarek’in iktidardan uzaklaştırılması, ikisinde de siyasi yönetim geleneğinin devam etme imkânının kalmaması olduğu söylenebilir. Kaddafi Saddam’dan sonra Sünni Arap dünyasında münferit ve saldırgan politikalar izleyebilen ve izleyebilecek, siyaseti için ekonomik kaynak ayırabilecek bir güçtü. Ancak Libya şimdi kendi iç savaşına sürüklenmiş ve bölge siyasetinden tavsiye edilmiştir. Mısır, Sünni Arap dünyasında entelektüel liderliğe aday bir ülkedir ancak o da siyasi iç çekişmelere sürüklenerek yanı başında gerçekleşen çatışmalara müdahalede bulunabilecek içi birliğini kaybetmiş görünmektedir. Müslüman coğrafyasında sayıca fazla olan Sünni grubun, ya da burada bir benzetme yaparak takımın diyelim iki as oyuncusu sakatlanarak oyun dışında kalmıştır.
  Aslında unutulan eski bir oyuncu daha vardır. Saddam’ın Sünni yönetime sahip Irak Devleti yerini Şii yönetime sahip bir devlete bırakmıştır. Sünni takımın forvet oyuncusu en önce takımdan çıkmak zorunda kalmış hatta yarı devşirilerek karşı tarafa geçmiştir. Irak ezeli rakibi İran’ın himayesine bırakılmıştır. İran ise önce nükleer sıkıntıdan sonra da uzun yıllardır süren ekonomik ambargodan kurtulmuştur. Şii tarafın has oyuncusu sakatlıktan kurtulup tam randımanla sahaya dönmüştür. Zannımız odur ki Şii ve Sünni Müslümanlar arasındaki güç dengesizliği dengelenmeye çalışılmaktadır.
  Ama bunları birçoğumuz münferit olaylar olarak algılamaktayız. Ayrıca bu yazdıklarımızdan Müslümanlar arasında ayrım yaptığımız anlamı çıkarılmamalıdır. Zira Sünnilik ve Şiilik arasında itikâdi bir fark yoktur. Farkı yaratan siyasi görüştür. Bunu söylemek gerginliği ve muhtemel çatışmaları engellemeyecektir ama “söylesek tesiri yok, sussak gönül razı değil”.
Suriye iç savaşı Sünni ve Şii Müslümanlar arasında bir çatışmanın başlangıcına dönüşebilir. Ancak bu çatışmanın birden harlayıp birden söneceğini beklemek gerekir. Zira bu olayların öncesi Saddam’a kadar dayandırılırsa sonrasının nerelere kadar gidebileceğine dair iyimser bir tahmin yapılabilir. Suriye’de ise bu güne kadar olan bitenin özeti ülkede demografik bir değişim yapıldığı, ülke eski haline gelemese de eskisine göre daha homojen küçük parçalara bölündüğüdür. Bu durum sürdürülebilir bir çatışmaya zemin sağlayacaktır. Rusya’nın yaptığı mevcut durumu, gelinen değişim durumunu sabitlemektir. Ülke içindeki gruplardan kimin ne yaptığı, ne söylediği, ne yapacağı mağripten meşrıka bir dönüşüm yaşayan Müslüman dünyası içinde maalesef önemini kaybetmektedir.
  Suudi Arabistan’ın ordu kurma faaliyetleri, bu ordunun da isminin “İslam Ordusu” olarak telaffuz edilmesi içinde bir ironiyi de barındırıyor. Zira bu ordunun başka bir dine mensup bir hasımla çatışması beklenmiyor. Yakın bir sürede bu girişimin vücut bulmasını ve bir icraatının olmasını beklememek gerekir ancak bu siyasi eğilimlerle orta vadede de kaçınılmaz görünmektedir. Peki, neden birbirine düşmesi bekleniyor bu insanların. Spekülatif bir tahmin olsa da bunda petrolün varlığından ziyade yokluğunun veya değersizliğinin hakim olduğu bir geleceğin önemli payı olabilir.

Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesinin 44. sayısı çıktı

0
Haber: İlker ÇAKAN
Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da 2011 tarihinde yayın hayatına başlayan ve yaklaşık 5 yıldır yayın hayatına devam eden, Türkiye temsilciliğini de Habergünebakış Sitesinin yaptığı(www.habergünebakis.com) Karadeniz Bölgesinin Türkçe-Gürcüce dilinde onbeş günlük olarak yayınlanan tek gazetesi olan ve Gürcistan-Batum, Artvin, Rize, Trabzon, Giresun’un Ordu, Samsun illerinde dağıtımı yapılan uluslararası “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi”nin 44. sayısı çıktı. Kuşe kağıda baskılı, haftalık tirajı 4.000 ve 8-4 sayfa renkli olarak yayınlanmaktadır.
                              
                         1-http://i.hizliresim.com/qMLp1Z.jpg
                         2-http://i.hizliresim.com/a3Wpq2.jpg
                         3-http://i.hizliresim.com/D2ZmX3.jpg
                         4-http://i.hizliresim.com/j3ZpJW.jpg
 
                           
                            Haberci Gazetesi 1. sayfa        Haberci Gazetesi 2.sayfa
 
                          
                           Haberci Gazetesi 3. sayfa         Haberci Gazetesi 4. sayfa

KKTC Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş:”Kuzey’deki idare Rum yönetimi’nin muhatabıdır”

0
Haber: İlker ÇAKAN
KKTC Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, adada çözüm olsa da olmasa da, zaman zaman iş birliği yapmak zorunda olan iki idare bulunduğunu kaydetti ve Kuzey’deki idarenin Rum Yönetimi’nin muhatabı olduğunu söyledi. Her iki tarafın da başları sıkıştığında birbirlerini muhatap almak zorunda olacaklarını dile getiren Denktaş, “Kuzey’deki hükümet muhatabımız değildir” şeklindeki açıklamaların Kıbrıs Türkü’ne hakaret, küçümseme, demokrasilerini yok sayma olduğunu ve bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını dile getirdi.
KKTC Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, dün gerçekleştirdiği bir kabulde, Rum basınında geçtiğimiz günlerde “Muhatabımız Akıncı’dır, hükümet muhatabımız değildir” şeklinde bir açıklama yer aldığını belirtti ve buna karşılık verdi. Denktaş, politikacısından halkına kadar Rum tarafının bu tür söylemlerinin Kıbrıs Türkü’nün göz ardı edilmesi, Kıbrıslı Türkler’in demokrasisinin küçümsenmesi anlamına geldiğini belirtti. Denktaş, “Halkın iradesiyle bir görev üstlendiğimizde biz de muhataplarıyız, onlar da bizim muhatabımızdır. Bileceklerdir ki, bu davranışlarla ne çözüme yardımcı olurlar ne geleceğe yönelik güven artırmaya yardımcı olurlar. Bu söylemleri bir kenara koymalarını tavsiye ederim” diye konuştu.
 
error: Content is protected !!