Ana Sayfa KÜLTÜR-SANAT Karadenizli Ünlü Fıkracı Ali Öztürk Batumda güldürdü

Karadenizli Ünlü Fıkracı Ali Öztürk Batumda güldürdü

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin Başkenti Batum’da Batum Intourist Liberti Casino’da
Karadenizli Ünlü Fıkracı Ali Öztürk anlattığı fıkralarla dinleyenlerini güldürdü. Ali Öztürk, namı diğer Oflu Ali, onu kimileri de “Reisin Takası” diye tanır. Karadeniz’in en tanıdık simalarından birisi olan ve Karadenizliler tarafından çok sevilen Ali Öztürk, 5 bini aşkın fıkrayı ezbere biliyor.
  Fıkralar, edebî türler içinde gündelik hayatımıza bealki de en çok girmiş ürünlerdir. Yeni oluşan arkadaşlıklara bir tebessüm katmak, gergin iş ortamlarını yumuşatmak, bazen örnekler vermek için sürekli başvurulan küçük hikâyelerdir. Bu türün içinde ise “Temel Fıkraları” bambaşka bir konumdadır. Temel fıkraları sürekli kendini güncelleyen sözlü ve artık yazıya geçmiş ürünlerdir. Bunun yanı sıra günümüzün en büyük paylaşım alanı olan İnternette binlerce “temel fıkrası” yazılı halde bulunmaktadır. Bu durum bile bu fıkraların ne kadar geniş bir sahaya yayıldığını gösterir.
 
                                          
 
Oflu Ali Öztürk anlatıyor;
  “Bir uçak maceram var. Almanya’dan geliyorum. Yemek yenmiş, mayışmış herkes, uyuyor. Canım da sıkılıyor. Sağımdaki adama merhaba deyim ki sohbet başlasın diye düşündüm. “Dayı merhaba” dedim. Adam bir şey demeden cama döndü. Koridor tarafındaki adama döndüm, “Dayı merhaba” dedim. O da döndü koridora. Kaldım sap gibi. Uçakta sessizliği bozmam lazımdı. Koltukların arasından yarı belime kadar kalktım. “Hostes hanım bakar mısın!” diye bağırınca uçakta uyuyanlar “Bu salak kim, düğmeye basmıyor, hostesi ağzıyla çağırıyor” diye düşünüp baktı.
  Hostes koşa koşa geldi. “Kızım, afedersin, yatsı namazı geçiyor. Uçağın rotasını kıbleye döndür, bir namaz kılayım” deyince millet başladı gülmeye. Hostes “Olmaz” diyor. Yanımızdaki hacı da karısını dürtüyor, “Ne dini bütün çocuk, uçakta namaz kılacak” diyor. Ben saf köylü gibi “Hanımefendi ne olur, 10 dakika dönün” diye yalvarıyorum. Ama nasıl yalvarmak! En sonunda “O zaman bir seccade ver de koridorda kılayım” dedim. Millet gülmekten yerlere yatıyor. Beni ciddi zannediyorlar. Hostes, “Seccade olmaz” dedi. “Öyle mi, o zaman bana bir viski ver. Ben kıbleyi bulurum” deyince hacı başladı söylenmeye.”
 
                                                                 

HENÜZ YORUM YOK

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

error: Content is protected !!