Ana Sayfa GENEL Öğretmen… Öğretmenim…

Öğretmen… Öğretmenim…

0
  Öğretmenlik sadece belli saatlerde okula gidip. Sınıflarda tahtaya müfredata uygun yazılar yazıp onlarıda defterlerinize geçin. Ve bu yazdıklarımdan mesulsunuz vede yalnızca onlardan sizleri yazılıya tabii tutacağım demek değildir.
  Öğretmenlik topluma ışık olmaktır. Toplum içinde ki cevherleri çıkarıp ayrıştırıp, toplumların hizmetine uzmanlıklarına göre dallarına göre olgunlaşmış meyveleri sunmak ve de bir sonraki nesillere ışık tutmak kılavuz olmakla yükümlü sorumluluğu ağır bir meslektir.
  Bu sebeble sizlere misalen bir önemli açıklamayı iyi okumanızı ve idrak etmeniz temennisiyle;
  Diyarbakır’ ın bir dağ köyünde ilköğretimde görev yapan öğretmen Matematik dersinde ;
  – Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10 kasada kaç çilek vardır? Diye öğrencilerine bir soru soruyor.
  Öğrenciler:
  – Öğretmenim çilek ne? Diyorlar.
  Öğretmen:
  – İşte çocuklar çilek.
  – Biz hiç çilek yemedik. diyorlar.
  Bunun üzerine öğretmen pes etmiyor, oturup Bursa’daki tarım firmalarına toprak numunesi yolluyor ve diyor ki;
  – Bu toprakta çilek yetişir mi ? diyor.
  Bursa’daki firmalardan cevap geliyor.
  – Evet Diyarbakır şartlarında çilek yetişir.
  Hatta mektubun yanında çilek fideleri ve yetiştirme şeklini anlatan bir tarif yolluyorlar. Öğretmen öğrencilere okuyor nasıl yetiştirileceğini, çıkarıyor bahçeye ve diyor ki:
  – Bu sene size matematikten sınav yok.
  Öğrenciler:
  –E nasıl not alacağız öğretmenim?
  Hepsine bahçeyi kazdırıp, çilekleri diktirip, can sularını verdikten sonra her birine dörder çilek fidesi verip:
  – Şimdi gideceksiniz evinize anne babanıza ben size nasıl öğrettiysem sizde onlara öyle öğreteceksiniz.
  Çocuklar gidiyor evlerine hepsi anlatıyorlar ve çilekleri dikiyorlar ve 
öğretmen diyor ki:
  -Çilek mevsimi gelince getireceksiniz tabakta on tane çileğe bir not alacaksınız.
  Çocuklar tabaklarla getiriyorlar #geleceginbmimarlariogretmenler çilekleri sayıyor     öğretmen çilekleri eksik olanlara da tam not veriyor ve sonra diyor ki:
  – Çocuklar nasılmış tadı?
  Öğrenciler:
  -Valla ucunda not vardı diye yiyemedik.
  – Hadi bakalım yiyin. Diyor öğretmen.
  Çocuklar ağızlarını burunlarına bulaştıra bulaştıra yiyorlar çilekleri. Aradan iki yıl geçtikten sonra çilek girmemiş o köyün halkı şu anda Diyarbakır’ın pazarında çilek satıyorlar.
   Şimdi düşünüyorum da, öğretmen olmak bu işte gerçekten…
   Tahtada müfredat anlatmak değil…
   Bulunduğun yere bulunduğun ülkeye, okula bir şeyler katmak…
   Kalınız sağlıcakla…

HENÜZ YORUM YOK

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

error: Content is protected !!