Ana Sayfa GENEL Samimi ve dürüst olmak

Samimi ve dürüst olmak

0
  Tarih ve insanlık boyunca samimiyet ve dürüstlük hem prim yapmıştır. Dürüst olmayı yüce dinimiz ve diğer kutsal kitaplarda hem önermişlerdir. Samimi ve dürüst olmayan devlet, yönetici, iş adamı, herkes hayatları boyunca sıkıntılı dönemler yaşamışlardır. İnsanın yaşarken hep şöyle düşünmesi gerekmez mi? Öldükten sonra hayırla ve hoş bir seda ile anılmak.
  Günümüzde riyakar olmak, yalan konuşmak, iki yüzlü davranmak neredeyse bir sanat haline gelmiştir. Bu da insanlar arasındaki güven bunalımını artırmaktadır Kültürel değerlerimizden uzaklaştıkça toplumda insanların birbirine saygı ve sevgisi azalmaktadır. Geçmiş dönemlerde insanlar birbirine kültürel değerlerine göre değer verirlerdi. İnsanın makamına veya zenginliğine göre değer verilmez, onun kültür yapısına göre değer verilirdi. Toplumda; o insan ne kadar iyi insan, herkese yardımcı olur, iyilik yapan bir insan diye konuşulurdu.
  Günümüzde ise artık kültürlü kavramı konuşulmuyor. İnsanların zenginlikleri ve makamları konuşuluyor. Ona göre insana değer veriliyor. Zengin olmanın kaynağının haram veya helaldan geldiğine bakılmaksızın onun zenginliği konuşuluyor ve toplumda saygın bir kişi olarak anılıyor. Kendi kendime soruyorum değer yargılarımız mı değişti? Bunu iyi irdelememiz gerekir.
  Günümüzde artık her yerde saygılı ol, kültürlü ol, yalan konuşma kavramları konuşulmuyor. Bunun yerine evlerde aileler içinde, cadde, sokakta, okulda toplumun her kesiminde konuşma “PARA” kelimesi ile başlıyor. Atalarımız önce nasılsınız, iyimisiniz, sağlığınız nasıl diye söze başlarlardı. Konuşmalarda samimiyet ve dürüstlük vardı. İnsanlar o kadar birbirine kadar bağlıydı ki ve kültürel işbirliğinde samimimiyet kokardı. Kültürel yozlaşma sayesinde birbirimize iki yabancı gibi bakar olmadık mı? Buna bir örnek vereyim. Belediye otobüsleri daha doğrusu toplu taşıma araçlarına bindiğinizde toplumsal kültürel değerlerimizin ne hale geldiğini daha iyi anlamış olacaksınız. Milli Eğitim sistemimizde kültürel değerlerimize daha çok değer verilmesi gerektiğine küçük bir örnektir.
  Toplu taşıma aracında diyelim ortaöğretim çağındaki çocuklarımız oturuyor. O anda arabaya 40-60 yaş ve daha yukarısı yaşlılarımız arabaya biniyor. Bunlar araba içinde ayakta bekliyor, o gençler koltuklarında oturuyor. Buna üzülmemek olur mu? Kendi kendime soruyorum Bu çocuklarımıza ailelerinde ve okullarda; büyüklere saygı ve sevgi kültürü, samimi olmak kavramları üzerinde durulsa ve önem verilseydi bu manzaralarla karşılaşmak mümkün olur muydu? Günümüzde insanlar birbiriyle kapalı mekanlarda veya ikili karşılaşmalarda gayet samimi görünüyor. Birbirinden ayrıldıklarında hemen birbiri aleyhine konuşmalar başlıyor. Böyle bireylerin çok olduğu toplumlarda samimiyet ve dürüstlük olur mu? Onun için bu toplumlarda sıkıntı ve bunalımlar olmaya devam eder.
  Tarih boyu her toplum kendi kültürel değerlerine değer vererek devlet olarak ayakta kalmışlardır. Toplum bireyleri arasındaki ilişkilerde kültürel bağlılık yerine maddi çıkarlar ön plana çıktığında o toplumlar sıkıntılı dönemler yaşamışlardır.
  Kim ne derse desin; ister zengin, ister fakir, makam sahibi olsun veya olmasın samimi ve dürüst insanların sayıları günümüzde azda olsa toplum vicdanında her zaman saygı ve sevgi görmektedir. Günümüzde; iki yüzlü ve riyakar değilde, samimi ve dürüst insan sayılarının çoğalması dileğiyle.

HENÜZ YORUM YOK

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

error: Content is protected !!