Yıllar
önceydi 20 yıldan daha fazla belki. Saddam’ın zulmünden
Peşmergeler ülkemize sığınıyorlardı. Türkiye Cumhuriyeti
devleti kucak açmıştı onlara. Batı yani bildiğimiz aynı batı
demokrasi ve insan hakları dersi veren batı ülkemize gelen
sığınmacılar konusunda yine bizi yalnız bırakmıştı. Bize
öğüt vermeyi ihmal etmeyen ülkelerden birisi olan Fransa’da
Madam Mitterand’ın böyle çok söylemleri olmuştu.
Bize
öğüt veren Fransa o zamanlar 40-50 kadar sığınmacıyı kabul
etmişti. Diğer batılı ülkelerin de farklı bir tutumu yoktu. Bu
arada PKK terör Avrupa’da itibar görüp kollanırken, ülkemizde
masum insanları katletmeye devam ederken, Avrupa, Türkiye’nin
terör örgütlerini desteklememeleri konusundaki uyarılara kulak
tıkıyordu.
Daha
önceleri ise ASALA denilen terör örgütü Türk diplomatlarını
hunharca katlederken insan hakları ve demokrasi havarisi batı ne
yapıyordu. Türkiye’nin uyarılarına kulak tıkıyordu. Bu
sıralarda Almanya’nın başına dert olan Kızılordu terör
örgütü üyeleri hapse atıldıktan sonra nasılsa hapiste
ölüyorlardı. Almanyası, İngilteresi, Fransası, İspanayası,
Portekizi gibi pekçok Avrupa ülkesi gelişmemiş Afrika ve Asya
ülkelerini sömürüp zenginleşip geliştikçe buralardaki insanlar
az gelişmişliğin verdiği sıkıntılar altında çaresizce
kaderlerine razı oluyordu.
Sonra
bu gelişmemiş ülkelerden batıya sığınma ve batıda yaşama
istekleri olunca şaşırıp kalıyordu Avrupa ülkeleri. Fransa
Cezayir’de katliam yaptı, Almanya milyonlarca Yahudiyi ve diğer
insanları yaktı. İsrail’de şimdi en önemsiz olaylarda bile
binlerce Filistinliyi katlediyor, 7-8 yaşındaki çocukları suçlu
diye tutuklayabiliyor, BM sekreteri Ban Ki-mun israilde yaptığı
açıklamada çocuklar İsrail jetlerinin bombaları ile ölürken
İsrailin haklı olduğunu söyleyebiliyordu.
İnsanlarda
korku ve endişe yaratmak için masum insanları öldürerek bazı
kazanımları almaya çalışan terör örgütleri yanılıyorlar
aslında. Bunun en iyi örneğini ise ülkemizde görebiliyoruz.
Yıllardır binlerce insanı katleden, milyarlarca dolar zarar veren
terör örgütüne ve liderine destek veren partiler Kobani’de
Işidin yaptığı insanlık dışı, masum insanları katletmesini
protesto ediyorlardı. Ama bu protestoyu yaparken bile terör
estirilmişti ve yine pek çok insan canını yitirmişti.
Kısaca
terör nerede, ne zaman olursa olsun, hiçbir şekilde
desteklenmemelidir. İnsan hakları, evrensel hukuk çerçevesi
içinde tanımlanmalı ve hiçbir zümrenin diğer zümreye baskısı
olmamalıdır. Bu anlamda terörden çok çeken ülkemizin, ellerinde
masum insanların kanı olan batı ülkelerinde de 12 kişi değil
bir kişide ölse terörü lanetlemesi batı için ders
niteliğindedir. Terörü lanet mitinginde Yahudileri yakan
Almanya’nın lideri ile Filistin halkını fosfor bombaları ile
öldüren İsrail lideri kol kola olması da bir ironidir aslında.
Ama
yıllarca bizim çağrılarımıza kulak tıkayan Avrupa, saldırı
kendisine yönelince bir araya gelmeleri sadece onların huzur
bozulunca mı terörü önlemeye çalışmak önemli hale gelmiştir.
Suriye’de, Filistin’de, Afrika’da ve dünyanın diğer
bölgelerinde masumlar öldürülürken aynı duyarlılık
gösterilirse ve terör örgütlerine silah yardımını yapan ticari
unsurların faaliyeti engellenirse terör bitecektir.